İslami Tartışmalarda Galip Gelmek mi Önemli, Gerçeğin Ortaya Çıkması mı?

İslami Tartışmalarda Galip Gelmek mi Önemli, Gerçeğin Ortaya Çıkması mı?

  • Galip Gelmek

    Oy: 0 0.0%
  • Gerçeğin Ortaya Çıkması

    Oy: 8 100.0%

  • Kullanılan toplam oy
    8

johncoffey07

Asistan
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
898
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
THE EARTH
Walla bence de "gerçek" önemli ama tabiki tartışmak farklı bir boyut...Örneğin her insanla tartışamassın..Kimisi için tek doğru vardır.Sen ne yaparsan yap Nuh der Peygamber demezz..Fikrinin doğruluğunu kanıtlayamadığı yerde hakarete başlar...Ama böyle olamamalı tabiki...Tamam tartış ama gücünün tükendiği yerde karşındakiniin haklı olduğuna karar ver ve ona saygı duy...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Dostlarım,

Bir Allah Eri diyordu ki:

"Bizler Ayetin, Hadisin Müslümanlarıyız.."

Anladığımı söyliyeyim..

Biz, Allah'ın halkiyetidir, kesinlikle hikmete aykırı değildir ve razı olmamız icap eder ki Saadetli zamanlarda, Takvalı zamanlarda değil; ahir zamanın ahirinde, yanisi çetin bir zamanda dünya hayatını yaşayan kimeleriz.. O yüzden yapacağımız her uygulama ve görüşün bir delili bir mesnedi olmak zorunda.. Ayetin, Hadisin Müslümanından ben bunu anlıyorum..

Yani İslam alimlerinin görüşlerine ve eserlerine mutlaka yaslanmamız gerekiyor..

Onlar yolumuzun çerağları, aydınlatıcıları..

Onlar, gökyüzünün yıldızları..

Velhasıl eğer bir münazara çıkmışsa (kuru tartışma değil) Alimlerimize daha çok dayanan kimselerin haklı olduğuna, dayanmakta zorlananların görüşünün zayıf olduğuna hükmediyorum..

Bu nedenle münazara bilgilenmem açısından faydalı ve gerekli oluyor..

Münazaralarımızda, kendi zanlarımızın ortalıklarda gezinmesinden ziyade olması gereken budur..

Fakat, nefis zaliminin işin her zaman rengini değiştirebileceğini; kendine dokunulduğunda "haklı çıkmaya çalışabileceğini" hatta eğriyi doğru gibi savunup çarpıtabileceğini de kabul ediyorum.. Kendi nefsim dahil..

Allah cümleyi selametten ve itidalden ayırmasın..
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Galip gelmek veya mağlup olmak hiç önemli değil bu maç değilki BU NASIL ANKET

Yapıcı tartışmalar istişareler bana çok şey kazandırır kimi zaman yanlışlıklarımdan dönerim
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Galip gelmek güzeldir herşeyde ama bu nefsi azdırır... Kibre sürükler... Bir kardeşinizi yüzüne karşı övmek yermekten daha kötü bir davranıştır... Ona da zarar verir, davasına da... Bence islamda galip gelmek sadece savaşta olur... İslami tartışmada mümin kardeşine galip gelmek ne kadar sağlıklı bir durumun habericisi olabilir??? Bilemiyorum...

Tartışmanın on zararı vardır:

1- Tartışma hasede yol açar

Hadis-i şerifte, (Hased, ateşin odunu yediği gibi, hasenatı yer) buyuruldu. (İ.Mace)
Tartışmada galip gelen de, mağlup olan da zararlıdır. Mağlup olana, (Falanca senden daha ileri görüşlüdür) denince, galip gelene haset etmeye başlar. Tartışmada galip gelen kimse, kendini üstün görmeye başlar. (Falanca, kendi yoluna girmek için beni davet etmişti. Fakat kendisi hakkı görünce bizim yolumuza girmeye mecbur kaldı) der, kendini üstün görmeye çalışır. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kibredeni alçaltır, tevazu edeni yükseltir) buyuruldu. (Taberani)

2- Hakkı küçük görmeye sebep olur

Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Her zaman kendisinin hakim olmasını ister. (Niye hep kendin konuşuyorsun) diyenlere, (Biz böyle davranmakla ilmin izzetini koruyoruz) der. Hasmının bildirdiklerine önem vermez, onun delillerini küçük görür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazali]

3- Kin tutmaya yol açar
Kendi fikrinin kabul edilmediğini gören tartışmacı, karşısındakine kin besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Kin bir felakettir. Hadis-i şerifte, (Mümin kinci olmaz) buyurulmuştur. (İ.Gazali)

4- Gıybete sebep olur

Tartışmacı, hasmının sözlerini naklederek, (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten kurtaramaz. Her ne kadar hasmının söylediği sözleri doğru olarak nakletse bile, maksadı onun acizliğini göstermek olduğu için, hasmı da bu konuşmalardan razı olmayacağına göre, sözleri gıybet olur. Halbuki Allahü teâlâ gıybet etmeyi, ölü eti yemeye benzetmiştir.

5- Övünmeye sebep olur
Tartışmacı, galip gelirse, kendini övmekten kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek onu susturdum) diye kendini över. Halbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir) denilmiştir. Allahü teâlâ da kendimizi övmekten bizi men ederek, (Elbette Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez) buyurmaktadır. (Lokman18)

Arkadaşını mağlup etmekle övünen bir cemiyette, kardeşliğin tesisi mümkün olur mu? Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşini hakir görmek, kötülük olarak yeter.) [Müslim]

6- Kusur araştırmaya sebep olur

Tartışmacı, hasmını yenmek için onun gizli kusurlarını araştırmaktan kendini alamaz. Nerede ne demiş, diye araştırır. Halbuki Allahü teâlâ, tecessüs etmeyi, yani başkalarının kusurlarını araştırmayı men etmiştir. Tartışmacı, hasmının bedeni kusurlarını imâ ile de olsa söyler. Mesela; hasmı gözlüklü ise, (Bu gerçekler gözlükle görülmez, gerçeği görmek için gözlük kâfi değildir) diyerek hasmının, gözündeki kusurunu, bedeni kusurlarını ilmi noksanlığı için bir özür sayar.

7- Zarara sevinmeye sebep olur

Tartışmacı, hasmının yenilerek kötü duruma düşmesine sevinir.
Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için sevmeyen kâmil mümin olamaz.) [Buhari]

8- Nifaka, riyaya yol açar
Tartışmacı, zahiren hasmına sevgi gösterir. O ise bu sevgisinin yalan olduğunu bilir. Bu ise nifaktır, münafıklık alametidir. Tartışmacı halkın gözüne, gönlüne girebilmek için bazen demagojiye sapar. Halka yaranmak ise riyadır. Hadis-i şerifte, (Riya küçük şirktir) buyuruldu. (Taberani)
Dil ile sevgi gösterip, kalben bir mümine buğzeden, lanete müstehak olur.

9- Hakkı kabul etmemeye sebep olur
Tartışmacının nefret ettiği şey, hakkın hasmının ağzından çıkmasıdır. Halbuki hakkı kabul etmemek büyük felakettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir.) [Buhari]

10- İnada sebep olur

İnat, karşımızdakini aşağı görmeye, ondan nefret etmeye, ona düşmanlık beslemeye yol açar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşine itiraz etme, boş konuşma, [üzücü] şaka yapma ve verdiğin sözden cayma!) [Tirmizi]]
 

ozti

Asistan
Katılım
19 Ağu 2006
Mesajlar
468
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
tabiki gerçegin ortaya çıkması.burdaki üyelerin çogu bu cevabı yazar ama uygulama boyutuna gelince digeri uygulanır.çogu üye birçok konuya at gözlükleriyle bakıyor malesef.çogu üye kendi fikrini kabul ettirmeye çalışıyor.ve bunu yaparken de saygı hoşgörü çogu zaman geri plana atılıyor.
:good[1]:
 
Üst