Serdar55
Asistan
- Katılım
- 16 Mar 2008
- Mesajlar
- 425
- Tepkime puanı
- 60
- Puanları
- 0
Öyle bir dava yüklenmişiz ki ne yüklendiğimiz davanın ağırlığından kambur olmuşuz, ne de gece uykularımızı kaçıran bir derdin sahibiymişçesine davranıyoruz.Bu dava dağlara verildi parça olup gittiler ve bu davaya biz inananlar, kimliğinde İslam yazanlar değil, inandım ve itaat ettim lafzını haykıran, kimliğim, onurum ‘’Müslümanlığım’’ diyenlerin davası.Dağlar ben böyle bir vazifeyi kaldıramam diyerek verildiği anda kendini parçaladı, bu dava yapamam denildiğinde bile kendini parçalamasını isteniyorsa, ey Müslümanlık iddiasında bulunan insan ne ile bu davayı sahiplenirsin.Dava bacakların dikenlere değil, mayınlara basıp yoluna gideceği, panzerlere karşı sapanların gerileceği, silahlara karşı göğüslerin dikileceği garip gelmiş garip giden bir dava.
Milyarlarca insana, milyarlarca insanı yaratanın adıyla karşılarına dikilip ‘’Siz özgür olduğuna kandırılmış kölelersiniz, kiminiz çıplak baldırları, kiminiz mide dediniz işkembenizi yağlarla, ballarla doldurmakla mükellefmişçesine yaşayan kölelersiniz, kiminiz banka hesabındaki rakamların kalabalığını ilah edinmiş, tüm vaktini, külli zamanını nefsinin ilahlarına harcayan, günde 5 vaktit Allah cc huzurunda kıyam durmaya erinen, gözünüzün açlığından, dinmek bilmeyen iştahınız yüzünden gözü görmeyen köle olduğunundan bihaber yaşayan kapitalizmin oyuncaklarısınız..’’
Kadınların karşılarına dikilip ‘’Sizler özgürlük yalanına , örtünüzü kendi ellerinizle yırtıp atarak özgürlüğünüz geri verildi sanılarak kandırılmış, örtüsüyle beraber kişiliği alınmış, ortada dım dızlak dişiliğiyle sırıtan, dinlenme sebebi kişiliğinden değil dişiliğinden olan, gözlerine meze yapmak isteyen özgürlük istismarcılarının mağdurusunuz.Baldırı çıplak dolaşarak özgürüz nidaları atan, ‘’kariyer’’ yalanlarıyla analık duygusu hadım edilmiş, günah kokan kapitalizmin reklamlarının albenisi olmuş vitrin mankenlerisiniz.
Sizler Cumhuriyet kadını sloganıyla kandırılmış, sözde hemşire, birer öğretmen Feride olmanız ‘’ayakları üzerinde durabilen çağdaş Türk kadını’’ resminin kadrajında olması gereken potansiyel birer müşteriydiniz.Kurtuluş savaşında cephelere mermi taşıyan çarşaflı nenelerimizin, kutsalı gördüğü çarşafı yırtarak ‘’özgürlük mesajı’’ verdiğiniz yalanına kan(dırıl)mış yığınlarsınız.Analık duygunuzu köpek sahibi olmakla tatmin edeceğiniz sistemin hararetli savunucuları olmuş, bugün ‘’Çağdaş, bacakları üzerinde duran Türk kadını’’ yarin ise hayvanlarınızı, cumhuriyetinizi korumak adına verilen mitinglerin bilindik yüzlü kokana adaylarısınız. ‘’
Çocukları militarist eğitimin kurbanları, yalancı tarihin hafızları, doğma olmuş, üzerinde tartışılmayan ‘’kahramanların’’ hayranları.Bozuk ideolojilerini, şirk koşan, inananları ezen sistemlerinin, dinsiz hocaların rahle-i tedrisinden geçerek yegane bekçileri durumuna getirilen küçük dimağlar…
Ne zaman içinde saklı tuttuğun gerçekleri, yüzlerine vurmak istediğin gülünç durumlarını haykıracaksın.İmam Hatip mezunuyum demeye utandın, kendi vatanında mülteci konumuna düşmüş Müslüman.Cebindeki takkeden, bacısının başörtüsünden utanan , müdüründen komutanından saklanıp, kapalı kapılar ardında namaza duran Müslüman.
Kimi önünden, kimi arkandan sırıtıyor.Sen yirmi birinci asrın on dördüncü asrından kalma artıklarısın.Çağlarının dışında kalmış, başındaki örtünle cebindeki takkenle horlanmış, tek kaygısı dini olan bir yobazsın.İlkokul arkadaşlarının ‘’arkadaşım’’ demeye utandığı, konu komşunun merhamet nazarlarına takılan, girdiği ortamlarda inancı yüzünden yüzü kapıya dönük, halkanın dışında kalan, onlara kabri hatırlatan, huzur bozan bir mahluksun.Senin inancın onların felsefeleri var, evlerine karşılık, kışlaları var, rahlene sırayla vururlar, inancını sanık sandalyesine oturtup mahkemeleriyle yargılarlar, kanunlarla hayatından, dinini almaya kalkarlar, talebelere not defterleriyle savaş açarlar.Dedene geçirdikleri yağlı ilmiğin yağı kurumadan seni sallandırmak ister bu pu …
Nefretini, celalini naftaline doyurmuş Müslüman.Bıkmadın mı artık naftalin, kokusundan, sen ki’’ zamanı değil, fitne çıkar’’ sözleriyle nefretine teselliye kalkışıp celalini rutubete terk ettin.Geldin ve gidiyorsun … Putlarına ilahlık yaptıkları yetmiyormuş gibi senin de önünde secde etmeni istedikleri putları eline balta alıp başlarına yıkmanın vakti gelmedi mi Müslüman .Nefsini Müslüman yapacam derken onlar vatanını gavur yaptı Müslüman.
İbrahim değil Süleyman olmak istiyorsun.Yusuf olmadan caddelere yığılmış Züleyha’dan sitem ediyorsun.Al artık eline fitne çıkmasın diyerek çürümeye terk ettiğin, sapı elinde kalacak baltanı.Tuz buz et onların kıyam durmak istedikleri mezarlarını, devir artık yüz üstü düşecek putlarını, al omuzlarından mazlum kanının parladığı apoletlerini, boğ onları dedeni boğdukları yağlı ilmikle, nefeslerini kes seni üniversitenin kapısından çevirdikleri başörtünle, altlarını sehpalarını diz, darbe yıllarında eve gelmeyen babaları için ağlayan çocukların gözyaşı sel olup tekme koyacaktır altlarındaki sehpalara.O pisliklerden kurtulman için tetiğe sarılman değil, sifonun sapına sarılman yeterli olacaktır.Gideceklerdir ölüsüne kıyam durdukları atalarının yanına
İşte dava, işte sancak Ağrı dağına değil Everest dağına dikilmesini istiyor, İslam seninle beraber kıyam istiyor.Tevhid sancağını Everest’in şahikasına dikmesek bile, eteklerinde can vermeliyiz.İstenen zafer değil , istenen seferse, zafer elde etmesekte, elde edilmiş bir zaferi görmesekte ve ölmek bir defaya mahsus ise haydi gazaya, haydi öfkemizin ateşiyle tavladımız kılıçlarımıza cihada.
Milyarlarca insana, milyarlarca insanı yaratanın adıyla karşılarına dikilip ‘’Siz özgür olduğuna kandırılmış kölelersiniz, kiminiz çıplak baldırları, kiminiz mide dediniz işkembenizi yağlarla, ballarla doldurmakla mükellefmişçesine yaşayan kölelersiniz, kiminiz banka hesabındaki rakamların kalabalığını ilah edinmiş, tüm vaktini, külli zamanını nefsinin ilahlarına harcayan, günde 5 vaktit Allah cc huzurunda kıyam durmaya erinen, gözünüzün açlığından, dinmek bilmeyen iştahınız yüzünden gözü görmeyen köle olduğunundan bihaber yaşayan kapitalizmin oyuncaklarısınız..’’
Kadınların karşılarına dikilip ‘’Sizler özgürlük yalanına , örtünüzü kendi ellerinizle yırtıp atarak özgürlüğünüz geri verildi sanılarak kandırılmış, örtüsüyle beraber kişiliği alınmış, ortada dım dızlak dişiliğiyle sırıtan, dinlenme sebebi kişiliğinden değil dişiliğinden olan, gözlerine meze yapmak isteyen özgürlük istismarcılarının mağdurusunuz.Baldırı çıplak dolaşarak özgürüz nidaları atan, ‘’kariyer’’ yalanlarıyla analık duygusu hadım edilmiş, günah kokan kapitalizmin reklamlarının albenisi olmuş vitrin mankenlerisiniz.
Sizler Cumhuriyet kadını sloganıyla kandırılmış, sözde hemşire, birer öğretmen Feride olmanız ‘’ayakları üzerinde durabilen çağdaş Türk kadını’’ resminin kadrajında olması gereken potansiyel birer müşteriydiniz.Kurtuluş savaşında cephelere mermi taşıyan çarşaflı nenelerimizin, kutsalı gördüğü çarşafı yırtarak ‘’özgürlük mesajı’’ verdiğiniz yalanına kan(dırıl)mış yığınlarsınız.Analık duygunuzu köpek sahibi olmakla tatmin edeceğiniz sistemin hararetli savunucuları olmuş, bugün ‘’Çağdaş, bacakları üzerinde duran Türk kadını’’ yarin ise hayvanlarınızı, cumhuriyetinizi korumak adına verilen mitinglerin bilindik yüzlü kokana adaylarısınız. ‘’
Çocukları militarist eğitimin kurbanları, yalancı tarihin hafızları, doğma olmuş, üzerinde tartışılmayan ‘’kahramanların’’ hayranları.Bozuk ideolojilerini, şirk koşan, inananları ezen sistemlerinin, dinsiz hocaların rahle-i tedrisinden geçerek yegane bekçileri durumuna getirilen küçük dimağlar…
Ne zaman içinde saklı tuttuğun gerçekleri, yüzlerine vurmak istediğin gülünç durumlarını haykıracaksın.İmam Hatip mezunuyum demeye utandın, kendi vatanında mülteci konumuna düşmüş Müslüman.Cebindeki takkeden, bacısının başörtüsünden utanan , müdüründen komutanından saklanıp, kapalı kapılar ardında namaza duran Müslüman.
Kimi önünden, kimi arkandan sırıtıyor.Sen yirmi birinci asrın on dördüncü asrından kalma artıklarısın.Çağlarının dışında kalmış, başındaki örtünle cebindeki takkenle horlanmış, tek kaygısı dini olan bir yobazsın.İlkokul arkadaşlarının ‘’arkadaşım’’ demeye utandığı, konu komşunun merhamet nazarlarına takılan, girdiği ortamlarda inancı yüzünden yüzü kapıya dönük, halkanın dışında kalan, onlara kabri hatırlatan, huzur bozan bir mahluksun.Senin inancın onların felsefeleri var, evlerine karşılık, kışlaları var, rahlene sırayla vururlar, inancını sanık sandalyesine oturtup mahkemeleriyle yargılarlar, kanunlarla hayatından, dinini almaya kalkarlar, talebelere not defterleriyle savaş açarlar.Dedene geçirdikleri yağlı ilmiğin yağı kurumadan seni sallandırmak ister bu pu …
Nefretini, celalini naftaline doyurmuş Müslüman.Bıkmadın mı artık naftalin, kokusundan, sen ki’’ zamanı değil, fitne çıkar’’ sözleriyle nefretine teselliye kalkışıp celalini rutubete terk ettin.Geldin ve gidiyorsun … Putlarına ilahlık yaptıkları yetmiyormuş gibi senin de önünde secde etmeni istedikleri putları eline balta alıp başlarına yıkmanın vakti gelmedi mi Müslüman .Nefsini Müslüman yapacam derken onlar vatanını gavur yaptı Müslüman.
İbrahim değil Süleyman olmak istiyorsun.Yusuf olmadan caddelere yığılmış Züleyha’dan sitem ediyorsun.Al artık eline fitne çıkmasın diyerek çürümeye terk ettiğin, sapı elinde kalacak baltanı.Tuz buz et onların kıyam durmak istedikleri mezarlarını, devir artık yüz üstü düşecek putlarını, al omuzlarından mazlum kanının parladığı apoletlerini, boğ onları dedeni boğdukları yağlı ilmikle, nefeslerini kes seni üniversitenin kapısından çevirdikleri başörtünle, altlarını sehpalarını diz, darbe yıllarında eve gelmeyen babaları için ağlayan çocukların gözyaşı sel olup tekme koyacaktır altlarındaki sehpalara.O pisliklerden kurtulman için tetiğe sarılman değil, sifonun sapına sarılman yeterli olacaktır.Gideceklerdir ölüsüne kıyam durdukları atalarının yanına
İşte dava, işte sancak Ağrı dağına değil Everest dağına dikilmesini istiyor, İslam seninle beraber kıyam istiyor.Tevhid sancağını Everest’in şahikasına dikmesek bile, eteklerinde can vermeliyiz.İstenen zafer değil , istenen seferse, zafer elde etmesekte, elde edilmiş bir zaferi görmesekte ve ölmek bir defaya mahsus ise haydi gazaya, haydi öfkemizin ateşiyle tavladımız kılıçlarımıza cihada.