oguz
Yeni
- Katılım
- 29 Eki 2006
- Mesajlar
- 1,560
- Tepkime puanı
- 36
- Puanları
- 0
Demokratik açılım, barış, kardeşlik, hürriyet diye başlatılan süreçte vahim olaylar cereyan ediyor:
Yargıtay dinleniyor.
Sincan Ağır Ceza Reisi dinleniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı dinleniyor.
Yüzlerce yargıç, savcı dinleniyor.
Hem de çete üyesi olmaktan dinleniyor.
Hem de hukuk dışı olarak dinleniyor.
Gazeteciler dinleniyor.
Akademisyenler dinleniyor.
Doçentler, profesörler dinleniyor.
Bırakınız yarbayları, albayları, generaller dinleniyor.
Siyasetçiler dinleniyor.
Bir muhabir mikrofonu simitçiye uzatıp soruyor, “dinleme konusunda ne düşünüyorsunuz?”, simitçinin cevabı:
“Vallahi abim, beni de dinliyor olabilirler!”
Müthiş bir dinlenme korkusu.
Toplumun her kesimi tir tir titriyor. Telefon dinleyerek bir kişiyi yakalayacaklar diye aşiret devletlerinde bile olmayan bir hukuksuzlukla milyonlarca insan tedirgin ediliyor.
Demokratik açılım, fikir özgürlüğü, konuşma özgürlüğü diye edebiyat yapıyorlar ama gazeteciler, profesörler, bu ülkenin düşünen insanları konuşmaktan korkuyor.
Konuşma özgürlüğünü hakkıyla kullanan sadece bir kesim var. O da PKK’lılar!
Meclis’in PKK’lıları “APO’ya kulak verin diyor, yoksa dağda eylemler başlar diyor, İmralı olmadan olmaz diyor, bölünmeyi konuşmalıyız diyor, daha çok kan akar diyor, Kürdistan diyor, diyor da diyor.
Onların konuşmalarında hiçbir sınır yok.
AKP’ci basın Taraf’ıyla, Star’ıyla, Zaman’ıyla onların konuşmalarını alkışlıyor, destekliyor, “ifade özgürlüğü işte budur” diyor.
Ama “Ergenekon davasındaki hukuksuzlara dikkate çeken, yargısız dinlemeleri eleştiren” olursa hemen saldırıya geçiyorlar:
“ Vay Ergenekoncular! Bunların hepsi çete üyesi!”
Bunun adı demokratik açılım oluyor.
Türkiye’yi bölmek isteyenler konuşmak serbest, “aman bölünmesin” diyenlere yasak.
Başbakan “açılım günü” Meclis kürsüsünden bağırıyor:
“ Sizin 25 yıldan beri yapamadığınız yaptık. Onun için bana kızıyorsunuz.”
Doğrudur Sayın Başbakan!
25 yıldan kimsenin yapamadığınızı yaptınız.
25 yıldan beri Türkiye’de olmayan bir korkuyu saldınız.
İnsanlar birbirine telefon açmaktan korkuyor. Türkiye’yi dinleme cenneti yaptınız.
Hürriyetten çıldırıyoruz!
Teşekkürler Sayın başbakan!Muharrem Bayraktar
Yargıtay dinleniyor.
Sincan Ağır Ceza Reisi dinleniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı dinleniyor.
Yüzlerce yargıç, savcı dinleniyor.
Hem de çete üyesi olmaktan dinleniyor.
Hem de hukuk dışı olarak dinleniyor.
Gazeteciler dinleniyor.
Akademisyenler dinleniyor.
Doçentler, profesörler dinleniyor.
Bırakınız yarbayları, albayları, generaller dinleniyor.
Siyasetçiler dinleniyor.
Bir muhabir mikrofonu simitçiye uzatıp soruyor, “dinleme konusunda ne düşünüyorsunuz?”, simitçinin cevabı:
“Vallahi abim, beni de dinliyor olabilirler!”
Müthiş bir dinlenme korkusu.
Toplumun her kesimi tir tir titriyor. Telefon dinleyerek bir kişiyi yakalayacaklar diye aşiret devletlerinde bile olmayan bir hukuksuzlukla milyonlarca insan tedirgin ediliyor.
Demokratik açılım, fikir özgürlüğü, konuşma özgürlüğü diye edebiyat yapıyorlar ama gazeteciler, profesörler, bu ülkenin düşünen insanları konuşmaktan korkuyor.
Konuşma özgürlüğünü hakkıyla kullanan sadece bir kesim var. O da PKK’lılar!
Meclis’in PKK’lıları “APO’ya kulak verin diyor, yoksa dağda eylemler başlar diyor, İmralı olmadan olmaz diyor, bölünmeyi konuşmalıyız diyor, daha çok kan akar diyor, Kürdistan diyor, diyor da diyor.
Onların konuşmalarında hiçbir sınır yok.
AKP’ci basın Taraf’ıyla, Star’ıyla, Zaman’ıyla onların konuşmalarını alkışlıyor, destekliyor, “ifade özgürlüğü işte budur” diyor.
Ama “Ergenekon davasındaki hukuksuzlara dikkate çeken, yargısız dinlemeleri eleştiren” olursa hemen saldırıya geçiyorlar:
“ Vay Ergenekoncular! Bunların hepsi çete üyesi!”
Bunun adı demokratik açılım oluyor.
Türkiye’yi bölmek isteyenler konuşmak serbest, “aman bölünmesin” diyenlere yasak.
Başbakan “açılım günü” Meclis kürsüsünden bağırıyor:
“ Sizin 25 yıldan beri yapamadığınız yaptık. Onun için bana kızıyorsunuz.”
Doğrudur Sayın Başbakan!
25 yıldan kimsenin yapamadığınızı yaptınız.
25 yıldan beri Türkiye’de olmayan bir korkuyu saldınız.
İnsanlar birbirine telefon açmaktan korkuyor. Türkiye’yi dinleme cenneti yaptınız.
Hürriyetten çıldırıyoruz!
Teşekkürler Sayın başbakan!Muharrem Bayraktar