Hikmet Nedir?

müttaki' Alıntı:

yazı ilk bakışta sizin anladığınız gibi gözüksede biraz dikkatli bakınca öyle olmadığı anlaşılıyor. yazı sol gösterip sağ vuruyor. bi daha okumakta fayda var.

...

Genişletmek için tıkla ...

Şeriat, hikmet, hakikat vs gibi kavramların tamamı insan türünün selam yurdu şeklinde tabir edilen emin, güvenilir, haksızlığın, hukuksuzluğun, eziyetin, köleliğin, efendiliğin vs pis insani hastalıkların tedavülden kalktığı hakkaniyete dayalı bir toplumu inşa etmek üzere kullanıldığında anlamlı olur, yoksa bir hizbin elinde silah ya da oyuncak olmaktan öte gidecek kavramlar değiller, ayrıca tırnak içinde belli bir dinin mensupları tarafından değil tüm insanların katıldığı bir konjektürle anlamlı hale gelebilir, anlamlı şekilde ifade edilebilirler....

Yazının sonrilarına çok yoğunlaşmadan aristonun kumaşlar kendini dokuyana kadar kölelik devam etsin ifadesine sahip çıkmasına kızarak yazdım, hâlâ da öyle düşünüyorum.
Ömer Ra böyle ifade ettiyse işin orjinalini kavrayarak ifade etmiştir, çok da güzel ifade etmiş, çünkü tüm uyarıcılar uyardıkları topluluğu önce kendi dinamikleriyle ıslah yoluna gitmişler, örnekler hep böyle, Ömer de Allah'ın ulaşmak istediği sonucu kavramış bir insan olarak öyle davranmış, Allah ondan razı olsun.

Hikmet faydalı bütün fen, teknik, sosyal bilimlerdir; mantık, felsefe, sosyoloji vs hiç bir bilimi hikmetin dışında tutamazsiniz. Teknik, metodolojik, analitik süzgeçten süzülen düşünce, üst perdeden genel makro anlatılar oluşturur. Post-modern anlayış ise makro anlatilara karşıdır. Hikmet ve irfanın yerini, nefis ve vizyon almıştır; insanlar artık düşünmez hisseder, idrak etmez hayal eder. Tıpkı forumdan Facebook a koştukları gibi, kitaptan filmlere koştukları gibi. İnsan artık yavandir. Sonuçta hikmet beynin çalışma prensiplerinin evrenle buluşmasından doğan sonuçtur.

:::mobil ileti:::

Yahayy' Alıntı:

Şu söylediklerini gerçekten kendin de savunuyorsan yazıklar olsun!

Demek sen kumaş bulamayacaksın diye annesinden istemsiz, senin gibi Allah'ın kulu olarak doğmuş bir bireyi, duyguları olan , sevinebilen, üzülebilen, seçimleri olan bir bireyi kul kendini de efendi görebiliyorsun öyle mi?

Şu efendi kul, köle meselesini anlamayan birinden herşeyi bırak insan olamaz.

Genişletmek için tıkla ...

Ben Aristoteles veya Platon hayranlığı oluşması için yazmadım.. Amacım, bunlardan haberimiz olsun için.. Birisi idealizmin, diğeri rasynalizmin temelini atmış. Neticede her düşünce idal olan ile rasyonel olan uçlar arasında gider gelir.

Aristoteles'in kendi kendine çalışan dokuma tezgahları (sanayi çağı) keşfedilene kadar köleliğin kalkamayacağını söylemesi fevkalade rasyonalist bir çıkarımdır. Niye? Çünkü tek bir toplum, tek bir dünya yok. Bugünde yok, dünde yoktu! Siz köleliği kaldırsanız dahi bunu başka toplumlar kullanacak, maddi güç olarak avantaja geçecek, güçlenip sizin kurduğunuz ideal dünyanızı yok edecektir. Osmanlı niye battı sanıyorsunuz?

Hz. Ömer'in (r.a) Irak ve Şam fethedilidğinde yapmış olduğu şey, itidaldir. Yani orta yol; ve orta yol, zaman ve mekana göre değişir. Çünkü ifrat ve tefrit değişir..

İslamda köle, cariye ve ganimet var; çünkü o dönemin enerji kaynakları bunlar.. Ha diyeceksin ki sosyalizimde olduğu gibi herkes kendi kas gücüyle birbirine yardım etsin. Bu ideal olandır lakin realite böyle işlemiyor, çünkü Allah insanları eşit donatmamış. Kimine beyin gücü vermiş, kimine kas gücü.. Beyin gücü olanlar vakitlerini mimarlığa, organize olmaya, bürokrasiye, yönetmeye, doğa bilimlerine falan ayıracak; kas gücü olanlar ise o mimarın tasarladığı binaya taş taşıyacak; organize edenler ise hangi taşın, kaç taşın hangi gün ve saatte nereye taşınacağını planlayacak falan falan. Diyeceksin ki, işçi gibi parayla çalışsınlar! Bu doğru, lakin bütün dünyanın ortak parametresi bu olursa tutar bu!.. Eğer birileri bedava enerji kaynakları işletiyorsa sizin parayla çalıştırdıklarınız size yük olacak.. Bir yöntem daha var; herkes davası için bedava çalışsın! Burada ideoloji devreye sokulmak zorunda.. Bu ise uzun vadede tutmuyor.. Tutar gibi görünse bile nefis faktörü bunu nesilden nesile aktaramıyor çünkü genetik bir şey değil. Genetik olan nefsin hevası malesef..

Bu tartışma bitmez, insanlık tarihi boyunca bitmemiş ki, çünkü amaç bu tartışmalardan üretmektir.. Görüldüğü gibi düşünceler ve hükümler, rasyonalizim ile idealizmin diyalektiğinden doğuyor. Ulema istesede istemesede ya Aristocudur yahut Platoncudur derken bunu kastettim. Fukahanın takva ve fetva yelpazesi buna örnek gösterilebilir..

[/URL][/IMG]


Hikmet yukarıdaki resmi okuyabilmektir.

Bir gün Nureddin Yıldız hoca efendiye sorduğumda Hikmet;
Kur'an'ı Anlama metodolojisi yani İslamı Allah'ın murad ettiği gibi anlama yetisi demişti.