EMİR SULTAN BUHARİ (K.S.)
Buharalı Muhammed Şemseddin Hazretleri seyyid olduğu için "Emir", sarayın damadı olduğu için "Sultan" lakabı ile anılmıştır. 17-18 yaşlarında Medine-i Münewere'y,e gelmiş ve burada ikamet etmek istemiştir. Ancak gördüğü bir rüya üzerine Bursa'ya gelmiş ve zamanın Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid'e damat olmuştur. Emir Sultan 1430 (H. 833) senesinde, Bursa'da, veba hastalığından 63 yaşında iken vefat etmiştir. Sekerat-ı mevt halinde iken, Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri'nin cenazesini yıkayıp, namazını kıldırmasını vasiyet etti. Vefat günü Hacı Bayram-ı Veli, manevi bir tevafukla Bursa'ya geldi. Gasil ve tekfin işlerini yaptı ve cenaze namazını kıldırdı. Bursa'nın doğusunda, günümüzde kendi ismiyle anılan semte defnedildi.
EMİR SULTAN DAN BİR ANI . ( …..DİKKATLİ OKUYALIM LÜTFEN….. )
Şeyhülislam Molla Fenari, Emir Sultan'dan icazet aldıktan sonra, Bursa Ulu Camii'nde vaaz etmeye başlamıştı.
Emir Sultan Hazretleri bir gün talebelerinden birisini çarşıya gönderdi. Bu talebe, Şeyhülislam Molla Fenari'nin vaaz edeceğini duyunca, kendi kendine; gidip vaazı dinleyeyim, şeyhülislamın hayır duasını alayım, diye düşünerek Ulu Cami ye gitti. Sohbet esnasında zelzele olmaya başladı. Cemaatin bir kısmı dışarıya kaçtı. Fakat, dışarıda zelzele olmadığı görüldü. Bu durumdan haberdar olan Molla Fenari, Cemaate dönüp; "İçinizde Emir Sultan'ın hizmeti ile emrolunan kim ise, hemen dışarı çıkıp vazifesini yerine getirsin." dedi.
Talebe hemen dışarı çıktı, caminin sallanması da durdu. Dergaha döndüğünde, Emir Sultan başını kaldırıp talebesine nazar etti. Talebesi, hocasının heybetinden düşüp bayıldı.
Ayılınca, Emir Sultan "Ey oğlum Dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlarınız karşılanmadı mı ki başkalarından yardım beklersiniz. Bir kimsenin, feyz aldığı hocası varken gidip başkasın dan yardım istemesi, ilim öğrenmesi, ona sual sorması hem ayıp hem gevşekliktir." buyurdu.
Buharalı Muhammed Şemseddin Hazretleri seyyid olduğu için "Emir", sarayın damadı olduğu için "Sultan" lakabı ile anılmıştır. 17-18 yaşlarında Medine-i Münewere'y,e gelmiş ve burada ikamet etmek istemiştir. Ancak gördüğü bir rüya üzerine Bursa'ya gelmiş ve zamanın Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid'e damat olmuştur. Emir Sultan 1430 (H. 833) senesinde, Bursa'da, veba hastalığından 63 yaşında iken vefat etmiştir. Sekerat-ı mevt halinde iken, Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri'nin cenazesini yıkayıp, namazını kıldırmasını vasiyet etti. Vefat günü Hacı Bayram-ı Veli, manevi bir tevafukla Bursa'ya geldi. Gasil ve tekfin işlerini yaptı ve cenaze namazını kıldırdı. Bursa'nın doğusunda, günümüzde kendi ismiyle anılan semte defnedildi.
EMİR SULTAN DAN BİR ANI . ( …..DİKKATLİ OKUYALIM LÜTFEN….. )
Şeyhülislam Molla Fenari, Emir Sultan'dan icazet aldıktan sonra, Bursa Ulu Camii'nde vaaz etmeye başlamıştı.
Emir Sultan Hazretleri bir gün talebelerinden birisini çarşıya gönderdi. Bu talebe, Şeyhülislam Molla Fenari'nin vaaz edeceğini duyunca, kendi kendine; gidip vaazı dinleyeyim, şeyhülislamın hayır duasını alayım, diye düşünerek Ulu Cami ye gitti. Sohbet esnasında zelzele olmaya başladı. Cemaatin bir kısmı dışarıya kaçtı. Fakat, dışarıda zelzele olmadığı görüldü. Bu durumdan haberdar olan Molla Fenari, Cemaate dönüp; "İçinizde Emir Sultan'ın hizmeti ile emrolunan kim ise, hemen dışarı çıkıp vazifesini yerine getirsin." dedi.
Talebe hemen dışarı çıktı, caminin sallanması da durdu. Dergaha döndüğünde, Emir Sultan başını kaldırıp talebesine nazar etti. Talebesi, hocasının heybetinden düşüp bayıldı.
Ayılınca, Emir Sultan "Ey oğlum Dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlarınız karşılanmadı mı ki başkalarından yardım beklersiniz. Bir kimsenin, feyz aldığı hocası varken gidip başkasın dan yardım istemesi, ilim öğrenmesi, ona sual sorması hem ayıp hem gevşekliktir." buyurdu.