HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ

dedekorkut1

Doçent
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
1,149
Tepkime puanı
18
Puanları
38
Konum
Ankara

HAYY’DAN HU’YA YARATILIŞ MUCİZESİ​

Hücreden Allah’a​

Gençlik yıllarımdan bugüne Fen bilimlerine merakım nihayetinde bu kitabı yazmamı da beraberinde getirdi. Öyle ki Liseyi Tabii Bilimler bölümünden, Üniversiteyi Biyoloji bölümünde okuyor olmamın, meslek hayatımı Hematoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Deney Hayvanları ve Adli Tıp laboratuarlarında biyolog olarak çalışıyor olmamın, Ankara Büyük Şehir Belediyesinin Gazi Üniversitesi işbirliği ile açılan Belteks kurslarından birçok dalda edindiğim deneyimlerimin bu eseri ortaya koymamda çok büyük katkısı oldu diyebilirm. Eser incelendiğinde içerik olarak Fen bilimlerine olan bakışımız materyalist ve evrimci dogma bir bakış açısıyla değil tam aksine mutlak ilim sahibi Yüce Allah’ın kullarına yaratılış mucizesi olarak lütfettiği “Düşünen insanlar için nice hikmetler vardır” düsturunca kaleme alınan bir eser olduğu görülecektir. Aynı zamanda bu eser yıllar öncesinde bir takım internet sitelerinde makale halinde yayınlanmış olan yazılarımın derleyip toparlayaraktan kitap haline getirilmiş bir eserdir. Madem yıllar öncesinde yayınlanan makaleleri kitap haline getirmiş hali bir eserdir bu, o halde bakalım gençlik yıllarımdan bugüne dek Fen bilimlerine olan merakımı ve tutku heyacanımı nasıl dile getirmişim hep birlikte bir görmüş olalım.

Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır elbet.
İÇİNDEKİLER

Sayfa No

1. BÖLÜM: CANSIZ SANDIĞIMZ CEMADAT ÂLEMİ

Büyük Patlama ve Diriliş………………………………..

Atom Çekirdeği ………………………………..

Elementler Dünyası……………………………

Çift Yaratılış Mucize………………………

Biyokimya Mucizesi…………………………………

Dünya Asla Başıboş Değil………………………………..

Deve Kuşu Yumurtası Ve Dünyamız………………………………..

Dağlar Dünya Dönüşünün Şahidi……………………………

Üç Boyutun Dışında Boyut Var mı?………………………………..

Asli Vatan Cennet Yurdu………………………………..

2. BÖLÜM: GEZEGEN ÂLEMİ

Güneşimi Kapatmayın………………………………..

Yıldızlar Âlemi………………………………..

Gezegen Âlemi………………………………..

Akşam Sefamız Ay Dede………………………………..

Denge Alem……………………………………………….

3.BÖLÜM: MOLEKÜLER HÜCRE ÂLEMİ

Biyogenez Ve Abiyogenez……………………………….

Hücreden Allah’a………………………………………..​

Hücre İçinde Tekne Turu………………………………….

Hücre Bölünmesi Varoluş Mucizesidir……………………

Kanser Hüceleri ve Kansorojin maddeler…………..

Mikro Nizam-ı Alem………………………………………

Vücut Şehri………………………………………………..

Moleküler Biyolojik Alem………………………………….

Biyomoleküler Nizam-ı Alem………………………………

Kromozom Dünyası…………………………………………

Kromozom Yapılarında Nükseden Anomali oluşumler…………………………………

4. BÖLÜM: GENETİK ÂLEM

Genetik Mucize…………………………………

Döllenme Basit Bir Hadise mi?.............................

Anne Karnında Vuku Bulan Dönüşümler……………………

Genetik Mutasyonlar Ve Evrim………………………..

Mutasyonlardan Medet Ummak………………………..

Genetik Kod Dünyamız…………………

Popülasyon Genetiği ve Evrim……………………………

Protein Sentezi Ve Evrim Senaryoları…………………………

Genler Arasındaki Mucizevi Etkileşimler…………………

Eşeye Bağlı Kalıtım Mucizesi………………………………..

Mendel Kanunları Ve Evrim……………………………………

5. BÖLÜM: HÜCRENİN İDARİ AMİRİ DNA’YA BAKIŞ

Adli Tıp’ta DNA’nın Önemi………………………………

DNA Mucizesi…………………………………………….

Ölüm Katılığı……………………………………………….

DNA İle Birlikte Hayy’dan Gelir Hu’ya Gideriz………………

DNA’nın Şifre Kodları……………………………………….

Minaremiz DNA………………………………

RNA Mucizesi………………………………

6. BÖLÜM: VÜCUT SİSTEMLERİMİZ

Enzim Dünyası………………………………………

Hayat Kaynağımız Hormonal Sistem……………………….

Biyolojik Eczacılarımız…………………………………..

Göz Aydınlık Pencerimizdir……………………………….

Kalp Sistemi Mucizesi…………………………………….

Kalp Bilgi Üreten Sistem mi?....................................

Kan Dolaşım Sistemi Mucizesi……………………………..

Kan Demek Can Demek……………………………………

Kan Grubu Genetiği……………………………………….

Lenf Sistemi Mucizesi……………………………………..

Doku Mucizesi…………………………………………….

Kas Sistemi Mucizesi……………………………………….

Deri Mucizesi…………………………………………

Mimari İskelet Yapımız…………………………………

Kemik Sistemi Mucizesi………………………………….

İşitme Sistemi Mucizesi…………………………………

Solunum Mucizesi………………………………….

Ses Sistemi Mucizesi………………………………….

Beyin Dağarcığımız…………………………………….

Sinir Sistemi Mucizesi…………………………………..

Hallüsinojenler…………………………………………….

Burun ve Koku Alma Sistemi Mucizesi…………………..

Boşaltım Sistemi Mucizesi………………………..

7. BÖLÜM: HAYVANLAR ALEMİ

Hayvanlar Aleminden Kesitler………………………..

8. BÖLÜM:BİTKİLER ALEMİ

Her Nefes Sıhhat Oksijen Mucizesi……………………..

Bitki Embriyosu……………………………..

Bitki Embriyosu Ve Meyve………………….

Bitki Hayatı…………………….

Bitki Hayatı Ve Yapraklar………………..

Bitki Hayatı ve Fotosentez.. …………………………………

Bitki Hayatına Yön Veren Döngüler……………….

Bitki Ekolojisi…………………………………

9. BÖLÜM: TOPRAK ANA, SU VE ENERJİ DÜNYAMIZ

İnsan Topraktan mı Yaratıldı? ………………………………..

Toprak Ana……………………………….

Su Ab-ı Hayattır……………………………………​

DNA’ya Dirlik Veren Su mu?……………………………………………….

Kıvrım Kıvrım Akan Sulardadır Bereket……………………………………………

Vira Bismillah Diyerek Maviye Gönül Verdiğimiz Deryalar…………………………

Enerji Mucizesi………………………….

Aman Petrol Canım Petrol …………………………………………..

Tabiatta Olan Biteni Nasıl Okumalı?.......................................................

Isı ve İklim Mucizesi……………………………………………

Işık Mucizesi………………………..

Ekoloji Mucizesi……………………………..

Eko Sistem……………………………………….

10. BÖLÜM: BİLİM DÜNYASI

Dünyaya Yön verenler ..………………………………………

Kaptan Cousteau……………………………………………….

Sinema Dünyamız Ve Kamera Teknikleri……………………….

Bu eser benim Lisede Tabii Bilimler sınıfında Fen bilimleri alanında yetişmemde büyük pay sahibi olan rahmetli Biyoloji Hocam Erol Kılıç, hakeza üniversitede yetişmemde pay sahibi Prof Dr. Kemal Solak, Prof. Dr. Mustafa Kuru, Prof. Dr. Adem Tatlı, Prof. Dr. İsmet Hasnekoğlu, Prof. Dr. Zekeriya Altuner Hocalarımın aziz hatıralarına ithaf olunur.
Selim Gürbüzer
KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI:

Bir kısım bilim adamları ateizmin etkisi altında kalarak yaratılan her varlığı tesadüfi bir eser olarak görüp iki yüzyılı aşkındır pozitivist felsefi davası gütmekteler maalesef. Güya ellerine tutuşturulmuş içi boş pozitivist felsefi reçetelerle insanların yaratılış mucizesine olan inancını sarsıp inkâr noktasına getireceklerini sanıyorlar. Oysaki her şeyden önce sınırlarına hayallerin bile yetişemeyeceği uçsuz bucaksız bir âlemde yaşıyoruz. Dolayısıyla böylesi uçsuz bucaksız bir âlem içerisinde yaratılış mucizesini insanların nazari dikkatinden göz ardı edilip inkâr etme noktasına nasıl getirilebilir ki? Düşünsenize içinde konumlandığımız samanyolu galaksisi bile yüz milyar rakamlı gibi bir sayıya tekabül ederken en az bunun iki misli kadarda galaksi âlemin hudutları içerisinde aydınlık güneşimiz gibi iki yüz milyar rakamlı bir sayıda yıldızlar topluluğunun varlığı söz konusudur. Şimdi gel de sınırlarına insan hayallerinin yetişemeyeceği böylesi mükemmel varoluş ve yaratılış mucizesi karşısında ne mümkün ki görmezden gelinip inkâr ediniversin. Bir kere her şeyden önce insan olarak bizatihi kendi ruhi ve bedeni varlığımız küçük bir âlemdir, hatta bu noktada insan için büyük âlem diyen âlimlerde var. Her ne kadar pozitivist felsefi akımlara kapılan bir kısım aklı evvel bilim adamları yoktan varoluşu inkâr etseler de bu hususta Elmalı Hamdi Yazır’ın “Ma’dûmun kendi kendine vücuda gelmesi, zâtî yok olanın bizatihi var olması imkânsızdır” anlamında dile getirdiği; olmayan bir şey kendiliğinden var olamayacağı gibi hiçbir şeyde kendi kendine ademden vücut (yokluktan varlığa) bulamaz gerçeğini değiştiremeyecektir.

Evet, dile getirilen bu ifadede yokluk ademi temsil eden bir kavram olarak anlam kazanırken, varlıkta vücudu temsil eden bir kavram olarak anlam kazanmakta. Dolayısıyla Sezai Karakoç’un “Yoktan da vardan da öte bir vardır, Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır” şiirinde yerini bulan ilahi mucizenin üzerine söz söyleme cüretinde bulunmaya yeltenen bir takım pozitivist, felsefi ve materyalist akımların ileri sürdükleri afaki hipotezler bilimsel çalışmalara asla kaynak teşkil edecek tezler olmayacaktır. Baksanıza adamlar yüzlerine taktıkları ‘Pozitivist Bilim’ maskesi altında sinsice önümüze koydukları yaratılışı inkâr eden içi boş suni reçetelerle insanları ruh köklerinden uzaklaştırıp maddenin kölesi yapma peşindelerdir. Her ne kadar etiketleri ve rozetleri cüsselerinden büyük bu tip sözde bilim adamlarının ikide bir ruh köklerimizle oynamaları canımızı sıksa da yine de oturup başımıza karalar bağlamak yerine asıl bu noktada bize düşen onların kirli emellerini boşa çıkartacak kendi varoluş kaynağımız yaratılış mucizesi tezlerimizi ortaya koymak olmalıdır. Hem kaldı ki bilimsel çalışmalara dayanak teşkil edecek tezler ortaya koyalım ki; bizden sonraki kuşaklar içi boş teorik suni hipotezlere kurban edilmesin. Hele ki günümüzde adından sıkça sözü edilen uzay ve fen bilimleriyle iştigal eden teknofest gençlik adına bunu yapmaya mecburuz da. Zira böylesi teknolojik donanıma haiz gençliğe ne pozitivist bir akım ne evrimci bir akım ne de materyalist bir akım rehber olabilir. Şu iyi bilinmelidir ki; insanın ete kemiğe bürünmesinden hareketle onu sırf maddi varlık olarak görmek evrimcilerin tamda arzuladıkları hayvan mertebesine indirgeyici akla ziyan bir bakış açısıdır. Bu yüzden bizim bakış açımızda yer alan Yüce Allah’ın yarattığı her varlıkta tecelli eden mucize-i rabbaniyeler doğrudan bizim için yaratılış mucizesine olan inancımızı pekiştirmeye yettiği gibi inancımız gereği Âdem (a.s)’den bugüne insanı hep “Allah’ın mukaddes emaneti Eşref-i mahlûkat bir varlık” olarak görmemize de yetmiştir. Evrimciler gibi biz asla ve kat’a insanı maymun gören bir mahlûkat olarak görmedik görmeyiz de

Unutmayalım ki insanı hayvan mertebesine ve maddi bir varlığa indirgeyen Darwinizm, Pozitivizm, Materyalizm ve Ateizm taraftarı akımlar Fen bilgisi derslerinde Yaratılış mucizesinden bahsedilmesinin bilime aykırı olduğundan dem vurmaktalar habire. Oysaki bilimin uğraşı alanı olan cemadat, nebatat, hayvanat ve insanat kendi içinde başlı başına birer laboratuvar âlemler olup, bu söz konusu laboratuvar âlemlerinden neye elimizi atsak her bir fiil failine, eser ustasına, sanat sanatkârına nisbetle Yüce Allah’ın Yaratılış mucizesine işaret etmekte. İşte Fen bilgisi derslerine bu yönden bakıldığında Yaratılış mucizesi dediğimizde bilimle hiçbir şekilde tezat teşkil etmeyip tam aksine Allah’ın ilim sıfatının tecellisi bir bilim dalı olduğu görülecektir. Bu nedenledir ki Fen bilgisi derslerinde işlenen her bir konunun Allah’ın yaratılış mucizesine ayna teşkil etmesi hasebiyle Hayy’dan Hu’ya Allah demekten kendimizi alamayız da. Düşünsenize 30 yıl öncesinde kendisi ateist olup ancak 56 yaşına geldiğinde insan DNA’sının şifrelerini çözüp bilim dünyasına adını yazdıran Dr. Francis Collins’in “Laboratuvarda çalışırken Allah’ın varlığını hissettim” haykırışıyla ateizmden yaratılış mucizesi çizgisine gelmesi Allah’ın ilim sıfatının bilim üzerinde tecellisinden maksadımızın ne olduğu noktasında meramımızı açıklık getirmeye yetmiştir. Her ne kadar yaratılış mucizesinin ilk anlarına şahit olmasak da ilk insanın topraktan vücuda geldiğini, kâinatta her var oluşun tesadüfi oluşuma geçit vermeyecek şekilde yaradılış gayesine uygun olarak yaratıldığını biliyor olmamız ve Yüce Allah’ın sıfatlarının yarattıkları üzerinde tecelli ettiğini görüyor olmamız bizim için iman etmemize kâfi sebeptir zaten. Zira Yüce Allah (c.c) “Onları, ilk defa yaratıp inşa eden diriltecektir. O (Allah ki) her türlü yaratmayı hakkıyla bilendir” (Yasin, 79) ayeti celilesi mucibince tıpkı yeryüzü sathını yağmurlarla diriltip envaı türlü bitkilerle Hayy kıldığı (diri, canlı tutup) gibi ilk insanı da topraktan yaratıp ruh üfleyerek hayy kılmıştır. Madem öyle, bize bu noktada Yüce Yaradan’a hamdü senâ eyleyip yaradılış gayemize uygun Hu nefesimizle zikir eyleyerekten anmak düşer.

Hayy'dan Hu'ya Yaratılış Mucizesi​

Selim Gürbüzer
Yayın Tarihi:07.08.2023
ISBN:9789754492996
Dil:TÜRKÇE
Sayfa Sayısı:844
Cilt Tipi:Karton Kapak
Kağıt Cinsi:Kitap Kağıdı
Boyut:20 x 28 cm

KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)
 

Ekli dosyalar

  • yaratılış mucizesi kapak.png
    yaratılış mucizesi kapak.png
    174.2 KB · Görüntüleme: 0
Üst