spesifik
آزادی قید و بند
Günümüzde Türk halk edebiyatını en iyi ve derinden bilen bir bilge, bir usta, bir ozan, bir şair, bir dost olan Rasim Köroğlu'nun vefatı ile halk edebiyatımızdan yeri doldurulamayacak bir yaprak düşmüştür.
Benim 15 yıldan daha uzun bir süredir tanıdığım ve birçok toplantı, konferans, seminer ve şölenlerde birlikte olma şerefine nail olduğum kadim ve vefalı dostumu kaybetmenin hüznü ve üzüntüsünü hala üzerimden atamadım, beni bağışlayın.
Bunun için de bir kaç gün O'ndan ve şiirlerinden, yaptıklarından, yapamadıklarından söz edeceğim. Çünkü O'nu tanıyamamış olanların iyi tanımasını ve nasıl bir insan olduğunu bilmelerini istiyorum.
O zaman haklı olarak diyeceksiniz ki, gerçekten Halk edebiyatımız bir ustayı, bir bilgeyi kaybetmiş ve Edebiyatın bir dalı düşmüş diye siz de hayıflanarak üzüleceksiniz ve benim gibi sizler de onu hep arayacaksınız. Doğumumdan evvel öldüğüm tarih/ Ne yazsın mezarcı taşım üstüne diyordu. Bilmiyorum şimdi ailesi ve çocukları ne yazdıracaklar ama o Felek şiiri ile bunu yazmıştı zaten.
Şimdi bakalım Felek şiirinde neler diyor:
FELEK
Bir ok attı felek kirişsiz, yaysız
Saplandı yaralı döşüm üstüne.
Geçirdim ömrümü güneşsiz, aysız
Nice bulut çöktü başım üstüne.
Döndükçe yönümü bir yüce dağa,
Çevirdi yeniden beni koyağa,
Razıydım düşmanım baksa ayağa,
Dostum güldü gözüm, kaşım üstüne.
Meyvesiz ağacı, dalı sulattı,
Bülbülü gelmeyen gülü sulattı,
Leylasız toprağı, çölü sulattı,
Döktürüp yaşımı yaşım üstüne.
Çile olsun dedi bütün gördüğün,
Ne bayram gösterdi ne de bir düğün,
Çöktü de soframa her gün üç öğün,
Boşalttı zehrini aşım üstüne.
Rasim der dünyaya geldiğim tarih,
Olmadı dünyada güldüğüm tarih,
Doğumumdan evvel öldüğüm tarih,
Ne yazsın mezarcı taşım üstüne.
Rasim KÖROĞLU
Sabit İnce
Benim 15 yıldan daha uzun bir süredir tanıdığım ve birçok toplantı, konferans, seminer ve şölenlerde birlikte olma şerefine nail olduğum kadim ve vefalı dostumu kaybetmenin hüznü ve üzüntüsünü hala üzerimden atamadım, beni bağışlayın.
Bunun için de bir kaç gün O'ndan ve şiirlerinden, yaptıklarından, yapamadıklarından söz edeceğim. Çünkü O'nu tanıyamamış olanların iyi tanımasını ve nasıl bir insan olduğunu bilmelerini istiyorum.
O zaman haklı olarak diyeceksiniz ki, gerçekten Halk edebiyatımız bir ustayı, bir bilgeyi kaybetmiş ve Edebiyatın bir dalı düşmüş diye siz de hayıflanarak üzüleceksiniz ve benim gibi sizler de onu hep arayacaksınız. Doğumumdan evvel öldüğüm tarih/ Ne yazsın mezarcı taşım üstüne diyordu. Bilmiyorum şimdi ailesi ve çocukları ne yazdıracaklar ama o Felek şiiri ile bunu yazmıştı zaten.
Şimdi bakalım Felek şiirinde neler diyor:
FELEK
Bir ok attı felek kirişsiz, yaysız
Saplandı yaralı döşüm üstüne.
Geçirdim ömrümü güneşsiz, aysız
Nice bulut çöktü başım üstüne.
Döndükçe yönümü bir yüce dağa,
Çevirdi yeniden beni koyağa,
Razıydım düşmanım baksa ayağa,
Dostum güldü gözüm, kaşım üstüne.
Meyvesiz ağacı, dalı sulattı,
Bülbülü gelmeyen gülü sulattı,
Leylasız toprağı, çölü sulattı,
Döktürüp yaşımı yaşım üstüne.
Çile olsun dedi bütün gördüğün,
Ne bayram gösterdi ne de bir düğün,
Çöktü de soframa her gün üç öğün,
Boşalttı zehrini aşım üstüne.
Rasim der dünyaya geldiğim tarih,
Olmadı dünyada güldüğüm tarih,
Doğumumdan evvel öldüğüm tarih,
Ne yazsın mezarcı taşım üstüne.
Rasim KÖROĞLU
Sabit İnce