Gülşen Gazel / Kayıp Şehir

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45


Kapak yazısı:
Türk anlatı geleneğinin temeli sayılan hikâye türü ile yola çıkan Gülşen Gazel, kendine has yazım ve yorumu ile bu güne kadar yazılmışlardan oldukça farklı bir roman meydana getirmiş… Zamanı, mekânı, karakterleri, betimlemesi ve perspektif görüntüsü piyasaya çıkan türlerinden oldukça değişiktir… Yanı sıra kurgusu, vurgusu, üslubu da “iddialıdır” denilebilecek nitelikte…
“Kayıp Şehir” içerik olarak din ve felsefi eksenli bir anlatı olmanın da ötesinde okuyana doğru ve yanlışların mihengini göstermekte, sosyal yaşamın da olması gereken yerini bir mistisizm yumuşaklığı ile geleneklere bağlı kalarak işaret etmektedir… Çünkü insanın yaratılışıyla ilke edinilen bu temel öğeler dinsel bir kronoloji evresi çizer. Bu evre insanlık için önemlidir. Bilhassa yaşanmış bir öğreti olarak çağımıza ulaşabilmesi ve özelliğinden kopmaması bakımından daha önemlidir… Öte yandan mesaj niteliğiyle de önemli bir anlatıdır “Kayıp Şehir”.
Dinin var olduğu süreçten zamanımıza değin geçirdiği evrimler kitabın bölümleri arasında okuyana akılcı biçimde hikâye edildiğinden öğretici niteliği de taşımaktadır… yanı sıra okuyana yansıyış şekli ile onu sıkmayıp adeta heyecanlandırmaktadır… Denilebilir ki büyük küçük herkesin ondan öğreneceği çok güzel ve ilkeli bilgileri var. Onu yürekten kutluyorum!..
Erdoğan Baysal
Araştırmacı Yazar
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Rol-modelim Hz Havva!

Gülşen Gazel, Kayıp Şehir romanında kadının iç dünyasına iniyor…

Yazar Gülşen Gazel'in sekiz araştırma kitabından sonra kaleme aldığı ilk romanı Kayıp Şehir çıktı.

Gündönümü yayınlarından yayımlanan kitap, İlesam-Akçağ 2011 Roman, Öykü, Şiir yarışmasında jüri özel ödülüne layık görülmüştü.

Romanda, gazeteci bir genç kızın, tarihi ve mistik bir çerçeve çizilerek, evre evre iç dünyasında yaşadığı değişimler anlatılıyor.

Kitap içerik olarak din ve felsefi eksenli bir anlatı olmanın ötesinde okuyana doğru ve yanlışların mihengini gösteren aynı zamanda klasik Türk-İslam geleneklerine bağlı değerlerin olması gerektiği yerleri bir mistisizm yumuşaklığı ile anlatan bir niteliğe sahip.

Bu noktada romanda birkaç hikâye başa baş gider. İnsanlığın var olduğu dönemden günümüze kadar toplumsal bir kısım erdemler kıyasa tabi tutulur. En başta toplumlarda kadın olgusu incelenir. Bu bağlamda Hazreti Havva tüm kadınlar için bir prototip olarak görülür. İçindeki duyguları tanıması ve tanımlaması yönüyle iç dünyası felsefi bir bakışla irdelenir.

Kuranı Kerim’de çizilen kadın portreleri de onun ruh dünyasına kıyasla yorumlanmaya çalışılır. Dolayısıyla bu kitapta erdemleri ve erdemsizlikleriyle kadın, objektif ve orijinal bir bakışla incelenir, her şey tarihi süzgeçten geçirilir. Romanın sonunda ortaya çıkan en somut mesaj romanın kahramanının içinde yaşadığı değişimdir.

“Kayıp Şehir” klasik dini bir roman değil, İslam’ın evrensel değerleriyle tüm insanlığın güncel sorunlarının bir arada yer aldığı felsefi mistik bir anlatı.

Eli kalem tutan akademisyen hanımlar bizi umutlandırıyor.
Kayıp Şehir, düşündürüyor ve kendini okutuyor…


Zeynep Şahiner
HaberKültür.Net


 
Üst