Dergaz
Profesör
Kuveyt
Cumhurbaşkanı Gül, Kuveyt yolunda “açılım” sürecine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Resmi bir ziyaret için dün beraberinde kalabalık bir işadamı topluluğuyla birlikte Kuveyt’e giden Gül, uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Terör sorunu konusunda “Tabii ki Türkiye’nin en büyük meselesi bu” diyen Gül şunları söyledi: “Bu yeni değil. Ta başından beri önemli ve büyük bir mesele. Türkiye’nin muhakkak bunu mesele olmaktan çıkarması lazım. Adını ne koyarsanız koyun. İster terör deyin, ister Güneydoğu sorunu deyin, ister Kürt deyin. Eskiden dini bağlar, gelenekler çok güçlü olunca birlik, beraberlikler böyle sağlanıyordu. Modern dünyada toplumlar zenginleştikçe, geliştikçe, tahsil arttıkça, daha farklı değerlerin devreye girmesi gerekiyor. Bu da demokratik değerlerdir. Bu da Türkiye’nin bütünüyle ilgilidir. Türkiye’nin bütününde demokratik değerleri, standartları yükseltmek gerekiyor.”
Bu doğrultuda son dönemde önemli adımlar atıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı “Bütün bunlar aslında kendi vatandaşlarımızın memleketimize olan aidiyet duygusunu sağlamlaştırır. Ülkesine olan bağını güçlendirir. Aynı zamanda terör örgütlerini, teröristleri izole eder” diye konuştu.
Fırsat devam ediyor
“Demokratik Açılım” sürecinin başlangıcında Türkiye’nin önünde “büyük bir fırsat” olduğuna ilişkin sözleri hatırlatılan Gül, “fırsat devam ediyor” mesajı verdi. Dünya konjonktürünün de terörü izole etmeye çok büyük fırsat verdiğini söyleyen Gül, “3-4 sene önce böyle değildi. Şimdi daha büyük bir fırsat var. Bununla özellikle bölgemizdeki gelişmeleri kastediyorum. ABD’nin bölgeyi terk etmesi, Irak içindeki gelişmeler... Türkiye için fırsattır” dedi.
AB ülkelerinin de terör eylemlerine eskisi gibi anlayış göstermediğini, Kopenhag’taki İklim Zirvesi sırasında görüştüğü AB ülkeleri devlet başkanlarında bu tavır değişikliğini gözlemlediğini anlatan Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti: “Üç sene önce böyle görmezdim onları. Üç sene önce çok sempatik bakarlardı birçok şeylere. Bugün tavırlarını net gördüm.”
Hepsi tavır değiştirdi
AB ülkelerindeki sözkonusu tavır değişlkliğinin DTP’nin kapatılması konusunu da kapsayıp kapsamadığının sorulması üzerine Gül, “Tabii ki. Terörle siyasetçiler arasındaki mesafenin çok açık, net konamamasını hepsi görüyor. Hepsi tavır değiştirdi” dedi.
Gül, “Fırsat yeterince değerlendirebildi mi?” sorusuna da şöyle cevap verdi: “Bu herkesin sorması gereken bir şey. Bu bütün devlet kurumlarının, bütün siyasetin, bütün basının, önemli bütün sivil toplum kuruluşlarının sorması gereken bir soru. Bu, iki kişinin orada oynadığı, gerisinin seyrettiği bir şey değil ki. Hepimizin meselesi. Terörü bitirmek herkesin sorunu.
Ben şuna kalbimden inanırım ki Türkiye’de terör için hiçbir gerekçe yoktur. Hiç kimse bir gerekçe ileri süremez. Herkes istediğini söylüyor, konuşuyor. Meclis’teki tartışmada konuşulanları dinlemediniz mi? Daha ne denecek?”
Bu memleket hepimizin
Doğudaki ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımıza da bir mesaj gönderen Cumhurbaşkanı, “Herkes, Türkiye’nin değerini, kıymetini bilsin. Herkes memleketin değerini bilsin. Bu memleket, bu ülke herkesin. Noksanlıkları el birliği içinde gidereceğiz” dedi.
“Bu çağrıya neden ihtiyaç duyduğunun sorulması üzerine de “Bazı sokak olaylarını görüyorum. Herkes memleketinin kıymetini bilsin kardeşim. Noksan var, yapılacaklar var. Şimdi herkesin bütünleşmesi, noksanları giderme zamanı” diye konuştu.
Gül, bazı DTP sözcülerinin Meclis’te Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk milleti kavramının yenilenmesini istediklerinin hatırlatılması üzerine “Olmaz öyle şey... Türkiye’de hepimiz tek bir milletiz” cevabını verdi.
Gül, “BDP’liler sizden randevu isterlerse, görüşür müsünüz?” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Kendi şahsi değerlendirmelerim olabilir. Ama hiçbir ayrımcılık yapmadım. Kimseyi dışlamadım. Öyle oldu ki önemli gördüğüm gezilere de aldım. Ama tabii ki olup bitenlerden en çok dersi çıkartması gerekenler de bu milletvekilleri olacaktır.”
Kurumlar arası çatışma söz konusu değil
Gül’ün, “Kurumlar arası çatışma” söylentileri konusundaki yorumu ise şöyleydi: “Kurumlar arası ne demek? Genelkurmay Başkanı ile Hükümet veyahut Adalet Bakanlığı ile Silahlı Kuvvetler... Böyle bir şey söz konusu değil. Bu çok yanlış. Ama bazı problemli uygulamalar söz konusu olabilir. Bunlar da kurumlar arası ilişki, işbirliği ortamı olduğu için en üst düzeyde istişare ediyorlar, konuşuyorlar. Halledilecek konular varsa hallediyorlar. Ama çok alt seviyede veyahut herhangi bir uygulamada, ‘Ben yetkiliyim, sen yetkilisin’ gibi alt noktalarda temsil edenler, askeri savcı ile sivil savcı arasında veyahut bir bölgede bir savcı ile başka bir kurum arasında bir şey varsa bunu kurumlar arasında çatışma gibi göstermek doğru değil.”
kaynak
Cumhurbaşkanı Gül, Kuveyt yolunda “açılım” sürecine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Resmi bir ziyaret için dün beraberinde kalabalık bir işadamı topluluğuyla birlikte Kuveyt’e giden Gül, uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Terör sorunu konusunda “Tabii ki Türkiye’nin en büyük meselesi bu” diyen Gül şunları söyledi: “Bu yeni değil. Ta başından beri önemli ve büyük bir mesele. Türkiye’nin muhakkak bunu mesele olmaktan çıkarması lazım. Adını ne koyarsanız koyun. İster terör deyin, ister Güneydoğu sorunu deyin, ister Kürt deyin. Eskiden dini bağlar, gelenekler çok güçlü olunca birlik, beraberlikler böyle sağlanıyordu. Modern dünyada toplumlar zenginleştikçe, geliştikçe, tahsil arttıkça, daha farklı değerlerin devreye girmesi gerekiyor. Bu da demokratik değerlerdir. Bu da Türkiye’nin bütünüyle ilgilidir. Türkiye’nin bütününde demokratik değerleri, standartları yükseltmek gerekiyor.”
Bu doğrultuda son dönemde önemli adımlar atıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı “Bütün bunlar aslında kendi vatandaşlarımızın memleketimize olan aidiyet duygusunu sağlamlaştırır. Ülkesine olan bağını güçlendirir. Aynı zamanda terör örgütlerini, teröristleri izole eder” diye konuştu.
Fırsat devam ediyor
“Demokratik Açılım” sürecinin başlangıcında Türkiye’nin önünde “büyük bir fırsat” olduğuna ilişkin sözleri hatırlatılan Gül, “fırsat devam ediyor” mesajı verdi. Dünya konjonktürünün de terörü izole etmeye çok büyük fırsat verdiğini söyleyen Gül, “3-4 sene önce böyle değildi. Şimdi daha büyük bir fırsat var. Bununla özellikle bölgemizdeki gelişmeleri kastediyorum. ABD’nin bölgeyi terk etmesi, Irak içindeki gelişmeler... Türkiye için fırsattır” dedi.
AB ülkelerinin de terör eylemlerine eskisi gibi anlayış göstermediğini, Kopenhag’taki İklim Zirvesi sırasında görüştüğü AB ülkeleri devlet başkanlarında bu tavır değişikliğini gözlemlediğini anlatan Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti: “Üç sene önce böyle görmezdim onları. Üç sene önce çok sempatik bakarlardı birçok şeylere. Bugün tavırlarını net gördüm.”
Hepsi tavır değiştirdi
AB ülkelerindeki sözkonusu tavır değişlkliğinin DTP’nin kapatılması konusunu da kapsayıp kapsamadığının sorulması üzerine Gül, “Tabii ki. Terörle siyasetçiler arasındaki mesafenin çok açık, net konamamasını hepsi görüyor. Hepsi tavır değiştirdi” dedi.
Gül, “Fırsat yeterince değerlendirebildi mi?” sorusuna da şöyle cevap verdi: “Bu herkesin sorması gereken bir şey. Bu bütün devlet kurumlarının, bütün siyasetin, bütün basının, önemli bütün sivil toplum kuruluşlarının sorması gereken bir soru. Bu, iki kişinin orada oynadığı, gerisinin seyrettiği bir şey değil ki. Hepimizin meselesi. Terörü bitirmek herkesin sorunu.
Ben şuna kalbimden inanırım ki Türkiye’de terör için hiçbir gerekçe yoktur. Hiç kimse bir gerekçe ileri süremez. Herkes istediğini söylüyor, konuşuyor. Meclis’teki tartışmada konuşulanları dinlemediniz mi? Daha ne denecek?”
Bu memleket hepimizin
Doğudaki ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımıza da bir mesaj gönderen Cumhurbaşkanı, “Herkes, Türkiye’nin değerini, kıymetini bilsin. Herkes memleketin değerini bilsin. Bu memleket, bu ülke herkesin. Noksanlıkları el birliği içinde gidereceğiz” dedi.
“Bu çağrıya neden ihtiyaç duyduğunun sorulması üzerine de “Bazı sokak olaylarını görüyorum. Herkes memleketinin kıymetini bilsin kardeşim. Noksan var, yapılacaklar var. Şimdi herkesin bütünleşmesi, noksanları giderme zamanı” diye konuştu.
Gül, bazı DTP sözcülerinin Meclis’te Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk milleti kavramının yenilenmesini istediklerinin hatırlatılması üzerine “Olmaz öyle şey... Türkiye’de hepimiz tek bir milletiz” cevabını verdi.
Gül, “BDP’liler sizden randevu isterlerse, görüşür müsünüz?” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Kendi şahsi değerlendirmelerim olabilir. Ama hiçbir ayrımcılık yapmadım. Kimseyi dışlamadım. Öyle oldu ki önemli gördüğüm gezilere de aldım. Ama tabii ki olup bitenlerden en çok dersi çıkartması gerekenler de bu milletvekilleri olacaktır.”
Kurumlar arası çatışma söz konusu değil
Gül’ün, “Kurumlar arası çatışma” söylentileri konusundaki yorumu ise şöyleydi: “Kurumlar arası ne demek? Genelkurmay Başkanı ile Hükümet veyahut Adalet Bakanlığı ile Silahlı Kuvvetler... Böyle bir şey söz konusu değil. Bu çok yanlış. Ama bazı problemli uygulamalar söz konusu olabilir. Bunlar da kurumlar arası ilişki, işbirliği ortamı olduğu için en üst düzeyde istişare ediyorlar, konuşuyorlar. Halledilecek konular varsa hallediyorlar. Ama çok alt seviyede veyahut herhangi bir uygulamada, ‘Ben yetkiliyim, sen yetkilisin’ gibi alt noktalarda temsil edenler, askeri savcı ile sivil savcı arasında veyahut bir bölgede bir savcı ile başka bir kurum arasında bir şey varsa bunu kurumlar arasında çatışma gibi göstermek doğru değil.”
kaynak