Gönlüme sahip çıkamadım, başka deryalara kapıldı erircesine
Yanlış yollara sarıldım, ateş'in erittiği mum'un izi gibi yapıştın kalbe
Aç gönlüne yetemedim, şeytanla yedin katığını
Sırrın sözüne eremedim, kalbime vebân asıldı
Elif gibi dümdüz olamadın, dal gibi yuvarlak sözlerin
Hiç değilse ra gibi sejde de olsaydın, ye gibi yerlere serildin
Gönlüme mıhladığım, vefâdan nasipsizim
Adı nakaratım, vedâya hâlilim
Çalar gönül sazım, eşlik eder kalp ritmim, lâl kesilirim
Gecem lâl,günüm lâl , lâl eşim, lâl sensizliğe iksirim
Mâbed-i gecem, hüznüm zifiri, karanlıklar da aydınlığı arar takılır önüme şeytan serisi
Kayboldum zifiri ruhda, yoluma kutlu nur arar dolanırım, takılır önüme sevda serisi
Suni aşklar dan gerçek aşk'a yolculuğa hâlil ararım
Nur üstü nur'a adak adamalı, yolculuğum zor, taş üstün taşlar dan atlamalı
Yola çıkan toz toprağa bir bir çiçek ekmeli
Sevgi ile sulayıp tohumuna ihlas üflemeli
Gönülde zerre zerre katre biriktirdim umman olsun diye
Uçsuz bucaksız umman'ım oldu gözlerim den miras gönlüme
Gönlümde binbir katre rengarenk, her renge boyalı ruhum
En özeli gri olabilmek ne var,ne yok zaten ağarmışım, kirli gri ruhum
Ruhuma inşirah!
Aşkım'a nur gibi sabah
Geceme, gündüz mübah
Vefâm'a veda günah
.. .. ..
.. ..
..
.
mü'HÜR