Fetih 1453 rekorları alt-üst etti

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Fantastik filmleri severim. Bu tarz öğeler de filme katılabilirdi. Neden olmasın. Elin gavuru hepten kafadan uydurma güzel filmler ortaya çıkarıyor de, biz neden fethe kırklarımızı, Hızır aleyhisselam'ı dahil etmeyelim.. Tayyi mekan, bastı zaman vs. Bizim kerametlerimiz vardır. Belki bu film fantastik bir tarz değil ama bu tarz bir film de yapabiliriz. En çok izlenen filmlere bakın fantastik öğeler taşır.

Yüzüklerin Efendisi, Harry Poter, Başlangıç vs... Liste uzaaaar gider.
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Uzun zamandır merakla beklenen, gösterime girmesinden itibaren yoğun ilgiyle karşılanan Fetih 1453 filmine dair genç yazarımız Oğuz Polathan'ın kaleminden tenkitler;

1-Ulubatlı Hasan adlı Türkmen Sipâhisi, Mücâhid bir millet evlâdı Avrupaî filmlerdeki frenk şövalyelerine benzetilmiş. Gayr-ı İslâmi bir tavra muhatab kılınmıştır.

2-Fetih, alelâde bir zabt-ü rabt, işgâl, ilhâk olarak lanse edilmiş. Fâtihin sıbyanlık çağından beri idealize ettiği Constantaniyye'yi feth ve bu beldeyi Hilâfet'in Pâyitahtı yapma gayreti, ihtirâs ve nefsâni bir hâdise olarak aksettirilmiştir.

3-Fetihle alâkadâr kerâmet, hikmet, hikâyeler göz ardı edilmiş, Fethin mânevî efsunluluğu berhevâ edilmiştir. Fâtih ve muazzez ordusunun topyekûn dâvası, şahıs çapında işlenmiştir.

4-Tevhîd-i Şerif Sancağı, Üç Hilâl vb. Devlet-i Âli'nin seferât ve muharebelerde alemdârlar tarafından taşınan bayraklar filmde nâmevcuttur.

5-Sarayın harem eşrâfı "Muhteşem Yüzyıl" rezâletinde olduğu gibi aksettirilmiştir.

6-Akşemseddin, Molla Hüsrev vb. büyük İslâm Âlimlerinin gazânın zafere ulaşmasındaki pâyeleri görmezden gelinilmiştir.

7-"Bir mânânın zıd mânâya taarruzu ve onu zebûn edişinin", Fethin sembolü olan Ayasofyadan hiç bahsedilmemiştir.

8-Hâsılı, ses ve görüntü efektleri hâricinde filmin seyirciye hiçbir şey sunmuyor. Aşk, vecd, fetih ve hâkimiyet çığrının muazzam hâdisesi ehliyetsiz ve liyâkatsiz ellerde mahvedilmek sûretiyle sinemaya aktarıldı. Ruh yok , aşk yok, mânâ yok, imân Yok. Şâşâlı bir bütçe ve yatırıma rağmen madden ve mânen Müslüman-Türk'e dair emârelere rastlayamadık. Bilgilerin çoğu yanlış ve saptırılmış.

Heveslilere şimdiden duyrula...
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Uzun zamandır merakla beklenen, gösterime girmesinden itibaren yoğun ilgiyle karşılanan Fetih 1453 filmine dair genç yazarımız Oğuz Polathan'ın kaleminden tenkitler;

1-Ulubatlı Hasan adlı Türkmen Sipâhisi, Mücâhid bir millet evlâdı Avrupaî filmlerdeki frenk şövalyelerine benzetilmiş. Gayr-ı İslâmi bir tavra muhatab kılınmıştır.

2-Fetih, alelâde bir zabt-ü rabt, işgâl, ilhâk olarak lanse edilmiş. Fâtihin sıbyanlık çağından beri idealize ettiği Constantaniyye'yi feth ve bu beldeyi Hilâfet'in Pâyitahtı yapma gayreti, ihtirâs ve nefsâni bir hâdise olarak aksettirilmiştir.

3-Fetihle alâkadâr kerâmet, hikmet, hikâyeler göz ardı edilmiş, Fethin mânevî efsunluluğu berhevâ edilmiştir. Fâtih ve muazzez ordusunun topyekûn dâvası, şahıs çapında işlenmiştir.

4-Tevhîd-i Şerif Sancağı, Üç Hilâl vb. Devlet-i Âli'nin seferât ve muharebelerde alemdârlar tarafından taşınan bayraklar filmde nâmevcuttur.

5-Sarayın harem eşrâfı "Muhteşem Yüzyıl" rezâletinde olduğu gibi aksettirilmiştir.

6-Akşemseddin, Molla Hüsrev vb. büyük İslâm Âlimlerinin gazânın zafere ulaşmasındaki pâyeleri görmezden gelinilmiştir.

7-"Bir mânânın zıd mânâya taarruzu ve onu zebûn edişinin", Fethin sembolü olan Ayasofyadan hiç bahsedilmemiştir.

8-Hâsılı, ses ve görüntü efektleri hâricinde filmin seyirciye hiçbir şey sunmuyor. Aşk, vecd, fetih ve hâkimiyet çığrının muazzam hâdisesi ehliyetsiz ve liyâkatsiz ellerde mahvedilmek sûretiyle sinemaya aktarıldı. Ruh yok , aşk yok, mânâ yok, imân Yok. Şâşâlı bir bütçe ve yatırıma rağmen madden ve mânen Müslüman-Türk'e dair emârelere rastlayamadık. Bilgilerin çoğu yanlış ve saptırılmış.

Heveslilere şimdiden duyrula...

helal olsun, güzel yazmis...
Filim faydadan cok zarar verecek.
madem sinema filimleri bu kadar ses getiriyor ve madem dindar kesim bu filimden rahatsiz...
ohalde Müslüman-Türkü temsil eden cemaatler,tarikatlar vs Milli-Birlik catisi altinda birlesip ortaklasa tüm islami kesimin ortak noktasi olan OSMANLI ve Fetih konusunda kalite acisindan fetih1453 filmini geride birakan mana ve ruh acisindanda sanli tarihimizin HAKKINI veren güzel bir filim hazirlanmali.
Maddi acidan ne gerekiyorsa vermeye haziruz!
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Milli-Birlik
ortak noktalarda ortak hareket platformu...

ilk hedef:
Fatih sultan mehmet ve istanbulun fethi sinema filmi.

birlik-marsi-dinlemenizi-tavsiye-ederiz-harika.jpg

VARMISINIZ?
 

z£LaL

Börtecine
Katılım
12 Eki 2009
Mesajlar
3,828
Tepkime puanı
561
Puanları
0
Konum
izmit/istanbul
geç kalınmış bir yorum yapayım (=

fiilmi geçen hafta izledim
çok beğendim olumsuz eleştirecek birşey yok gözümde

ulubatlı hasan favorimdi çok beğendim
Akşemsettin hazretlerini biraz daha ön planda görmek isterdim
filmin sonu devamı gelcek şeklinde bitmiş daha kuvvetli bir bitiş beklerdim

ikinci ,üçüncü...vs. kez de yeniden izleyebilirim
savaş sahnelerinde hop oturup hop kalktım milli duygularım iyice depreşti verin elime bir kılıç (=
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Fantastik filmleri severim. Bu tarz öğeler de filme katılabilirdi. Neden olmasın. Elin gavuru hepten kafadan uydurma güzel filmler ortaya çıkarıyor de, biz neden fethe kırklarımızı, Hızır aleyhisselam'ı dahil etmeyelim.. Tayyi mekan, bastı zaman vs. Bizim kerametlerimiz vardır. Belki bu film fantastik bir tarz değil ama bu tarz bir film de yapabiliriz. En çok izlenen filmlere bakın fantastik öğeler taşır.

Yüzüklerin Efendisi, Harry Poter, Başlangıç vs... Liste uzaaaar gider.

:clap2::clap2::clap2::clap2:

Çok iyi fikir, katılıyorum.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Fatih Sultan Mehmet bugün yaşasaydı ilk işi İstanbul yerine, Hollywood’u feth etmek olurdu…

Dünya imparatorluğunu ilan etmenin ve kendi öz kültürünü, yaşam şeklini, diğer ülke milletlerine çaktırmadan empoze etmenin en etkili yolu sinemadır. ABD Hollywood üzerinden tam 50 -60 yıldır, milli kimliğini diğer ülke vatandaşlarına kabul ettirirken, uluslar arası politikaları kendi çıkarları doğrultusunda belirlemede en büyük silah olarak sinemayı kullandı.

Sinemanın insanlar üzerindeki etkisini düşündüğümde aklıma hemen, küçüklüğümde tek kanallı yıllar gelir. Sadece TRT 1 yayın yaptığı yıllarda, Amerikan filmleri ve dizileri; Dallas, Kara Şimşek, Flamingo yolları, San Fransisko, Sokakları vb… Ayrıca Pazar günleri öğleden sonra saat 14:00’de başlayan Kovboy filmlerini sabırsızlıkla beklediğimiz günler... Diziler ve filmler oynarken sokakta kimseler kalmazdı. Herkes soluksuz televizyon başında dizileri izlerdi. Daha sonra bir hafta boyunca iş’te, alış- verişte, misafirlikte filimler üzerine yorumlar yapılırdı.

Sinema da popüler zamanın olaylarından etkiledi, bütün dünya insanlarını da etkiledi. Siyaset, savaşlar, doğal afetler vb. sinemanın konusu oldu. Vietnam savaşı askerleri sürekli filmlere konu oluşu ya da hâsılat rekorları kıran “Örümcek Adam”da kahraman havadayken arkasında Amerikan bayrağının sallanması tesadüf müdür sizce? Sinemanın insanlar üzerindeki etkisi göz önüne alındığında bunlar planlı olduğu görülür.

ABD 300 yıllık derme- çatma tarihini kendileri nasıl görmek istiyorsa, bize de süsleyerek o şekil gösterdi. ABD yaşam şeklinin kültürünün bireylere sunduğu "örnek rol modeller" yoluyla aynı şekilde giyinen, aynı eğlence mekânlarında eğlenen, aynı tarzda konuşan insanlar türemiştir.

Amerika 300 yıllık derme çatma tarihini sinemaya aktarırken, konu bulmakta sıkıntı çektiği zamanlarda, ‘’Örümcek Adam, Süper Men, Conan, Rambo’’ gibi hayali kahramanlar ilan ederken, düşünüyorum da dünya kurulduğundan beri tarih sahnesinde olan ve 16 devlet birçok imparatorluklar kuran, Türk milletinin tarihi ve kahramanları Amerikan sinemasının elinde olsaydı! Ne muhteşem filmler ortaya çıkardı.

Türk sinema tarihinin en yüksek bütçeli filmi olarak görücüye çıkan 'Fetih 1453', medyanın gündemine oturdu. 16 Şubat'ta tüm Türkiye'de aynı anda gösterime giren ve ilk 3 gününde kapalı gişe oynayan filmden çıkan izleyicilerin olumlu olumsuz görüşleri, polemiklere neden olan yorumlarını gazetelerde okuyor medyada seyrediyoruz.

Ben filmi daha izlemedim polemiklere katılmayacağım ama, 21 Yüzyılda insanları feth etmek, beyaz perdeden geçiyorsa, Fatih Sultan Mehmet bugün yaşasaydı ilk işi İstanbul yerin, Hollywood’u feth etmek olurdu…

Atila Altuntaş
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Hollywood'da ve Dünyada Fetih Fırtınası!

Fetih 1453 Hollywood filmlerini geride bıraktı. Film 7.8 milyon $’lık hasılat geliriyle dünyada ilk 5′e girdi.

Oscar adayları The War Horse ve Extremely Loud & Incredibily’nin hasılatı bile Fetih 1453′ün altında kaldı.

Türk sinema tarihinde hem bütçesi hem de gişesiyle izlenme rekorları kıran Fetih 1453, Hollywood’u tahtından indirdi. 16 Şubat’ta gösterime giren 17 milyon dolar bütçeli film, ilk haftasında elde ettiği 7.8 milyon dolarlık hasılatla Amerikan film endüstrisinin beyaz perdede güvendiği birçok filmi geride bıraktı.

Gösterime girmeden konuşulmaya başlanan Faruk Aksoy’un yapımcılığını üstlendiği Fetih 1453, Türkiye genelinde gösterildiği 850 salonda 1 milyon 400 bin izleyiciye ulaştı. Toplam 13 milyon lira hasılat elde eden film, dünya genelinde de en fazla izlenen 5′inci film oldu.

ABD’li internet devi Amazon’un sinema endüstrisine yön veren 2 milyon ziyaretçinin takip ettiği sitesi Box Office Bojo’nun derlediği bilgilere göre geçen hafta ABD dışında tüm dünyada en fazla izlenen sinema filmi ‘Gizemli Adaya Yolculuk- 2′ oldu. Film geçen hafta 27.5 milyon dolarlık hasılat elde etti. İkinci sırada 11 milyon dolarlık hasılatıyla ‘İyi Olan Kazansın’, üçüncü sırada 10.4 milyon dolarlık hasılatıyla Hollywood’un efsanevi serisi Star Wars’un ‘Gizli Tehlike’ filmi yer aldı.

Dördüncü sırada ise Oscar adayı ‘Senden Bana Son Kalan’ filmi aldı. George Clooney’in oynadığı film 7.9 milyon dolarlık gelir elde etti.

Bir Fetih 1453 etmediler

Holywood hakimiyetine son veren Fetih 1453 ise 4 ülkede toplam 7.8 milyon dolarlık gelir elde etti. Başrollerinde Tom Cruise’un oynadığı ‘Görevimiz Tehlike-4′ 7.4, gösterime yeni giren ‘The Muppets’ 7.6, Oscar’ın en büyük favorisi ‘The Artist’ ise 4.2 milyon dolar gelir elde etti. Fetih 1453 Oscar adayları The War Horse ve Extremely Loud & Incredibily’nin hasılatını geçti.


Almanya’da liste başı

Almanya’da 82 salonda gösterime sunulan Fetih 1453 gösterime girdiği günden bu yana 104 bin 319 kişi izledi ve 437 kopya ile gösterime sunulan ve 114 bin 178 seyirci sayısına uluşan Alman yapımı “Yoko”nun ardından ikinci sırada yer aldı.


Onbeşyirmibeş
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
1453 Filmi Tam bir REZALETTİR...

Bilinçli olalım Ne kadar Bizi Biz yapan Manevi değerlerimiz varsa tahrifata uğratılıyor,
1.Filmde Fetihten çok ulubatlı Hasanın Aşkı konu alınmıştır oysa Ulubatlı Hasanın hayatında böyle birşey olmamıştır...
2.Filmde Hiç HİLAFET Sancağı yoktur
3.Osmanlının Ceddimizin Bayrağı ÜÇ HİLALDİR Filmde hiç ÜÇ HİLAL yoktur.
4.AKŞEMSEDDİN HAZRETLERİNE çok az yer verilmiş Nasihatlerinden hiç bahsedilmiyor.
5.Fatih Sultan Mehmet Hanın Eşi açık saçık bir vaziyette sahne alıyor.
7.Filmde hiç Fehih Marşı çalmadı Mehteran Takımınada yer verilmemiş...
8...
9...
10...
11...
12...
13...
14...
say say bitmez...
KONUSU REZALET OLAN BU FİLM MUHTEŞEM YÜZYIL FİLMİNDEN KALIR HİÇBİR YANI YOKTUR...
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Bir film yapmışlar, adını da Fetih 1453 koymuşlar. Film Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethini anlatıyormuş ve filme dev bir bütçe ayırmışlar.

Sizleri “tarihe vefa” diye aldatsalar da, film derinden derine ihanet kokuyor.

Öncelikle şunu söyleyelim film samimiyetten ve fetih ruhundan uzak bir senaryo ile çevrilmiş.

O ruhu verebilmek için Fetih olayının öncesini ve sonrasını göz ardı edemezsiniz.

Mesela İstanbul’un fethini daha yıllar önce şuan kabri Ankara’da bulunan Hacı Bayram-ı Veli, Sultan Murat Han’a müjdelemiş ve “fetih şu beşikteki yavruyla (Sultan Mehmed), bizim köseye (Akşemseddin) nasip olacaktır İnşaAllah” demiştir.

Fethin Manevi fatihi Hacı Bayram-ı Veli’nin talebesi şeyh Akşemseddin Hazretleridir. Hatta İstanbul’un anahtarını getirdiklerinde Fatih, onun Akşemseddin Hazretlerine verilmesini, gerçek fatihin onun olduğunu söylemiştir.

Fatih’in çocukluğundan Fetih zamanına kadar yetişmesinde Akşemseddin’in büyük emeği vardır. Filmde ise Akşemseddin’e çok cüzi bir yer ayrılmıştır.

Filmde İslami ilimlerle yatişen Fatih’in daha 21 yaşında ulaştığı cihat ruhu yerine kanı kaynayan, gençliğin verdiği bir külhanbeyliğinin olduğu işlenmiş, İslam ve cihat vurgusu es geçilmiştir.
Yani sanki Fatih Sultan Mehmed bu fethi Peygamberi’nin müjdesine nail olmak için değil de, kendisini ispatlamak için yapmış… Böyle bir izlenim veriyorlar.

Şunu bütün tarihçiler kabul eder ki, Osmanlı’nın fethe katılan komutanlarından askerlerine kadar hepsi iman yönünden zirvede olan insanlardır. Filmde ise Fetih tamamen maddiyata dökülmüş, askerin iman gücü yok sayılmıştır.

Osmanlı ordusunun savaş için bıraktığı pala bıyık ve olmazsa olmazı sakala yer verilmemiş, yiğit Osmanlı askerleri sıradan figüranlar ile canlandırılmıştır. Bazılarındaki Amerikan traşı da gözlerden kaçmayan ayrıntılardır. (Ebu Eyyüb-el Ensarinni kabrinin fetihten önce bulunması gibi bir çok saçmalık mevcuttur)

Her sinemada olduğu gibi kadınlar unutulmamış, örtü ve tesettür olayı çok açık bir şekilde çarpıtılmıştır.
Osmanlı’nın bazı önemli askerleri karı-kız düşkünü ve çapkın olarak lanse edilmiştir. Film bu yönleriyle iftira dizisi “muhteşem yüzyıl”dan farksızdır.

Fatih karakterini canlandıran şahsın tipi de ayrı bir konudur. Ne sakalı, ne bıyığı, ne de tipi gerçeği ile benzerlik taşımamakta, görünüm itibariyle de insana güven vermemektedir.

Son zamanlarda Osmanlı ile gençlerimizin ve gelecek nesillerin bağını koparmak adına yapılmış bir yapımdan öteye gitmemektedir.

ECDADI İSLAMDAN AYIRMA ÇABALARI

Bildiğiniz gibi beyin kontrolünde ne büyük silah film ve sinemalar. Şimdi bu silahla bizleri vurmak niyetindeler. Bu güne kadar ahlakımızı kaybettik. Şimdiden sonrada Ecdadımızı çalmak niyetindeler.

Bu çeşit dizi ve sinemalarla Osmanlı ve İslam ilişkisi Amerika’nın istediği bir kalıba sokulmak isteniyor.
Bütün bu “dev” yatırımların sebebi Osmanlı’nın zihinlerde oluşan “Kur’an ve imanı ile bütünleşen, muhteşem, olağan üstü, titreten, şecaatli, korkusuz, ” profilini yıkmak;
Cihat ruhunun olmadığı, İslam ahlakı, Kur’an aşkı ve tasavvuftan uzak, kadın zaafı olan bir Osmanlı profili çizmeye çalışmak.

Yani kısaca “Fetih 1453” sineması ikinci “muhteşem yüzyıl” vakıasıdır. Geçekte tarihe vefa değil ihanettir.
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
Eğer sadece İslamı tarz filmler izliyorsanız gitmeyin, tavsiye etmeyin. Ama İslam dışında birçok filmi izleyip, Türkiye standartlarına göre nerdeyse hiçbir açıklık olmayan filme haksız eleştirilerde bulunmayalım. Ya da hakiki müslüman çeksin şu filmi hızır as ile Akşemsettini namazı daha öne çıkararak çeksin. Eleştirilerden biri Fetih marşının olmaması. İstanbul'un fethi zamanında fetih marşı yoktu ki.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Eğer sadece İslamı tarz filmler izliyorsanız gitmeyin, tavsiye etmeyin. Ama İslam dışında birçok filmi izleyip, Türkiye standartlarına göre nerdeyse hiçbir açıklık olmayan filme haksız eleştirilerde bulunmayalım. Ya da hakiki müslüman çeksin şu filmi hızır as ile Akşemsettini namazı daha öne çıkararak çeksin. Eleştirilerden biri Fetih marşının olmaması. İstanbul'un fethi zamanında fetih marşı yoktu ki.

"Eğer sadece İslamı tarz filmler izliyorsanız gitmeyin" demissin...

Konu fatih ve fetih.Konu zaten belli basli islami bir konu, islam tarihi, islam devlerti,fethi gerceklestirenler islami sahsiyetler...dolayisiyla filime islam kokusu ve manevi ruh yansitilmaliydi.
Islami bir konuyu isleyen bir filimden bunu beklemek en dogal hakkimizdir.
Konu yanlis ve yalan kurgular üzerine bina edilemsini elestirmemizde en dogal hakkimizdir.

Mehter benim bildigim fatihin icadidir...
diyelim ozamanlar yoktu
fetih marsi yoktuda senfoni varmiydi?
Filim bastan sona BATI tarzi muziklerle dolu.
Hic olmasa Türk-islam kokusu veren bize ait muzikler calinabilirdi...

Ayrica hicbir aciklik yok demissiniz.
nerede yoktu?
Acik sacik kizlarin dans sahnesi,hamam sahnesi,öpüsme sahnesi neydi peki?

Biri "onlar bizanslilari canlandiriyordu" demis.Bizanslilari canlandirsada bastan sona islami olan bir olayin canlandirilmasinda bu olmamaliydi,ayrica bu sahneleri canlandiran kizlar bizansli degil bizim bacilarimiz,osmanli torunlari filim icin soyunmuslar ne geregi var?
Bu sahneleri izleyenlerin maneviyatina zarar verilmeside ayri bir günah...
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
İSTANBUL'UN FETHİNDE MEHTER


Fatih Sultan Mehmet, Fethin devam ettiği bir sabah şafakla beraber topçularının yanına gitti. Toplar atılırken, Okmeydanı'na dolmuş binlerce ulema, hep bir ağızdan tekbir getirmeye başladılar. Yüzlerce davul ve zurnadan oluşan devasa bir mehteran düşünün. Osmanlı ordusuyla beraber, savaş meydanında bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul surlarının önüne geldiğinde, 300 kişilik mehter takımında, 100 zurna, 70 davul durmadan çalıyor; kalp ve ruhları coşku ve heyecana getiriyor. Okmeyda'nındaki ikinci mehter de Haliç surlarına hücum eden kıtaların harp şevkini artırıyordu. Gök gürültüsünü andıran korkunç ve insanın içini ürperten sesler çıkarıyorlar, topların seslerini bile susturuyorlardı. Yine Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'a giren muhteşem zafer alayının ortasında, gözlerini yıkılmış surlara dikti, sonra atını ileri sürdü. Maiyet bölükleri, yeniçeri arkasındaki mehteran, davul ve zurnalarını çalarak devirler açıp kapayan, asırlar önce müjdelenmiş olan bu mutlu güne mutluluk katıyor ve cenk havası çalıyordu. Zaferlerden sonra ezan okunur ve mehter çalınırdı.


http://www.mehter.biz/anasayfalar/Turkce/tarih/tarih.htm
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
İstanbul'un fethi zamanında fetih marşı yoktu ki.

MEHTERİN TARİHÇESİ

Mehter Dünyanın ilk ve en eski alaturka Ordu bandosudur.
Hun'lar zamanındaki adı Tuğ olan ve vurmalı sazlarla nefesli sazlardan oluşan askeri mızıka okulunun Fatih'ten sonra aldığı isim, Hun'lardan beri Türk savaş tekniğinin vazgeçilmez unsuru olan askeri müziğin amacı, çok uzaklardan duyulan ve gitgide yaklaşan gök gürültüsüne benzer yabancı bir müzmin sesiyle düşmanın moralini bozup savaşacak güç bırakmamak, düşmanı teslim almak suretiyle harbi en kısa zamanda bitirmek ve böylece bir bakıma insan kıyımını önlemektir.

Dünyanın en eski askeri bandosu olan mehtere ilk olarak Orhun Kitabelerinde rastlanmaktadır. Bu kitabelerde “Kübürge” ve “Tuğ” olarak anlatılan askeri bandonun,11. yy. yazılmış Divan-ü Lügat-it Türk’te Hakanların huzurunda müzik yaptığını anlatılır. O zamanlarda küvrük (kös), tomruk (davul), çenk (zil) ve nay-i Türkî adındaki sazlardan oluşan “Tuğ” lar, savaşlarda ve özel günlerde müzik yapmaktaydılar. Ayrıca “Tuğ” Türklerde hâkimiyetin de sembolü olmuştur.

Selçukluların T'abılhâne veya Nevbet hane dediği bu kurumda Hunlardan beri ikisi nefesli, dördü vurmalı altı temel çalgı yer almıştır: İslamiyet ten sonra adları zurna, boru (nefir veya şahnay), çevgan, zil, davul ve kös'e çevrilen yurağ, boygur, çöken, çanğ, tümrük ve küvrük. Savaşta ordunun önünde giden kös, davul, nakkare, zil, çevgan, çalpara, çengi harbi, zurna ve boru gibi yüzlerce vurmalı ve nefesli çalgının çalacağı müzik, savaş, tören ve oyun (spor) amaçları için özel olarak bestelenirdi.

Osmanlı imparatorluğuna Anadolu Selçuk Türklerinden geçmiştir. Şöyle ki Osman Gazi'nin kurduğu Beylik; Bizanslılara karşı birçok önlemli savaşlar kazanmış olup topraklarını genişletmiştir. Bu savaşlar neticesinde Osman Gazi'nin, Selçuklu hükümdarı Aladdin Keykubat'a yararlığını göstermek ve bu savaşlarda kazandığı bazı harp ganimetlerini Selçuklu Hükümdarına hediye olarak göndermiştir. Bu arada İnegöl kalesini de kuşatarak beyliğine dâhil ederek büyütmüştür.

Bu olaylardan çok memnun kalan Anadolu Selçuklu Hükümdarı adamlarında KARA BALABAN ÇAVUŞ vasıtasıyla 1284 tarihinde Osman Gazi ' ye bir ferman göndererek kendisini kutlamış ve Emirlik payesi ile İstiklal (EGEMENLİK) sembolü sayılan Tuğ, Âlem Tabıl (DAVUL) Nakkare (ÇİFTENARA) Hakkaniyeti, Adaleti temsilinde Ak (BEYAZ) renkte sancak göndermiştir. Osmanlılarca TABLI ALI'i OSMAN adı ile anılan ilk mehter nevbeti (KONSER) 1289 tarihinde Bileciğin bir kasabası olan söğüdün büyük Mescit meydanında Osman Gazi ve silah arkadaşlarının huzurunda bir ikindi vakti ayakta dinledikleri bir nevbet (KONSER) ile Osmanlının hazarda ve seferde çok büyük hizmetler verecek olan Mehter takımı kurulmuş olur.

Osman Gazi ve silah arkadaşlarının ayak üzre dinledikleri bu nevbet (KONSER) Selçuklu hükümdarına gösterdikleri hürmetten dolayıdır. Bu adet Osman Gazi'den sonraki Padişahlarca da devam etmiştir.

Mehterin aynı makamda birçok parçayı art arda çalıp söylemesine nevbet vurma denirdi. Önceleri günde beş kez her namazdan önce nevbet vuran Mehterhane-i Hakanı, II. Mehmet döneminde yalnız ikindi namazlarından önce çalmaya başladı. Bunun dışında cüluslarda, kılıç alaylarında, zafer müjdesi geldiğinde, arife divanlarında, şehzade ve sultanların doğum ve sünnet düğünlerinde de çalardı. Barış zamanında özel yerinde çalan Mehterhane-i Hakanı, seferde padişahın (o yoksa serdarın) çadırı önünde nevbet vururdu.

17. yüzyılın sonunda ve 18. yüzyılda Topkapı Sarayı'nda Demirkapı denen yerde, ayrıca Eyüp sultan, Kasımpaşa, Galata, Tophane, Beşiktaş, Rumelihisarı, Yeniköy, Kavak, Beykoz, Anadoluhisarı, Üsküdar gibi semtlerde geceleri yatsı namazından sonra ve halkı sabah namazına kaldırmak için güneş doğmadan hemen önce nevbet vurulurdu.
Bu olayı tevid eden Hadidi tarihinde şöyle der:

HENÜZ (HALEN) VAR PADİŞAHLARDA ADET
AYAK ÜZRE DİNLERLER ÇALINSA NEVBET

Mehter takımı yüzyıllar boyunca 3 kıtada Asya, Afrika ve Avrupa'da hazarda ve seferde önemli görevler yapmıştır. Bilhassa savaşlarda Türk ordularına verdiği heyecan ve kahramanlık ifade eden Mehter musikisi marşları ile Türk ordusu karşısında bunalan düşman orduları Türk Sancağından önce Mehter takımına hücum ederek onu susturup saf dışı bırakma faaliyetlerine girişmişlerdir.

16, 17 ve 18. yy.da yetişen Bestekâr ve icracıları eliyle askeri musiki sanatının zirvesine ulaşan mehter musikisi hem savaşlar, hem Osmanlı elçi veya heyetlerine eşlik eden şatafatlı takımlar münasebetiyle tanındığı Avrupa'da önce ordu birliklerini, sonra da bestecileri etkilemekte gecikmedi. Daha 1683'te Viyana'ya yürüyen Jan Sobieski'nin ordusuna mehter etkisiyle vurmalı çalgı arttırılmış bir askeri bando eşlik etmişti. Batılıların çoğunlukla Yeniçeri müziği anlamına gelen terimlerle adlandırdıkları mehteri ilk uygulayan Lehler oldu (l741): Avusturya, Rusya, Prusya ve İngiltere de arkalarından geldi.

Daha sonra mehter, bünyesinde barındırdığı sazlardaki değişikliklerle kapatıldığı 1826 tarihine kadar gelişmesini sürdürür.

Mehterhane 1828'de II. Mahmut tarafından kapatılmış, bunun yerine III. Selim'in yakın dostu Napolyon'un emekli bando subayı Giuseppe Donizetti'ye Mızıka-i Hümayun adlı Batı kopyası saray bandosu oluşturulmuştur.
Dünyanın ilk askeri bandosunun tekrar yaşatılmaya başlanması ise Eski Yeniçeri bandosunu ve ordusunu sembolik olarak temsil etmek için mehter: 1914 yılında askeri müze bünyesinde yeniden kurulmuştur. Bu dönemde Mehter musikisini icra eden icracılara ek olarak, bir tuğ takımı ile yeniçeri ortalarını sembolik olarak temsil eden tarihi birlikte mehtere ilave olmuştur. Böylece askeri müzede faaliyete geçirilen mehtere tarihi bir hüviyet kazandırılmıştır.

1.Dünya savaşı, Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında askeri müzede varlığını sürdüren mehter: 1935 yılında tekrar kaldırılmıştır.
1952 yılında ise askeri müze bünyesinde Mehter takımını yeniden kurdurularak daha sonraki yıllarda kurulacak Mehter takımlarının da önünü açmıştır. Bu tarihten sonra da Cumhuriyet Türkiye’sinde günümüze kadar yaşatılmıştır.


http://www.mehter.biz/anasayfalar/Turkce/tarih/tarih.htm
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Muhtesem yüzyil ve fetih1453 tarzi filimlerle amaclanan sudur:

1.Türk-milletini millî ve mânevî an'anelerine (Milli geleneklerine) uymayan yabanci fikir
ve davranislara alistirmak

2. Türklere bir sey hissettirmeden, bünyelerindeki bu tahrîbi
tamamlamak


bu oyun düsmanlarimiz tarafindan OSMANLI nin son dönemlerinde uzun vadeli planlanmis ve uygulamaya baslanmis bir tuzaktir.

Türk-Milletine asirlarca islamiyetin bayraktarligini yapma gücü veren, san ve seref veren en önemli degerimiz ISLAM dinidir ve ecdadimizin islam dinine bagliligidir.
Türk-islam tarihine yön veren OSMANLI ve SELCUKLU devletleri bugünkü yeni nesilleri öz benligine yönlendiren KÖPRÜ vazifesi görmektedir.
Öz benlik islamdir,Ecdad ise vesiledir.

Ecdadimizin iyilikleri ve güzelliklerini,cengaverliklerini,islama bagliliklarini,muhtesemliklerini anlatarak yeni nesiller Milli-ve manevi degerlerine sahib cikmasi saglaniyor.

Bizim milletimiz ecdadini sever ve sayar.

Bu sevgi vesilesiyle bunca ugraslara ragmen milletimiz ayakta durmayi basarmisdir.

Aslen Türk ve islam düsmanlarinin bir oyunu olan muhtesem yüzyil ve fetih1453 filimleriyle millet öz tarihinden koparilmak isteniyor.
Bu oyunu rejim baslatti, okullarda verilen yalanci bilgilerle millet kendi tarihine düsman edilmeye calisildi, fakat oyun tutmadi.
baktilarki tv ile dizilerle millet daha kolay narkozlanabiliyor, bu sefer olayi ekranlara tasidilar.
Dizi ve sinema filimleriyle yeni nesilleri kendi edadina düsman edilmeye calisiyliyor, en azindan manevi bag koparilmak isteniyorki kendilerinden feyz alamaz olsunlar.
Yani,bir nevi tekrar canlanan YENI-OSMANLI ruhu yalan ve yanlis bilgilerle kirilmak isteniyor.

Bu tarz filimler ve diziler gercegi yansitmiyor,yalan ve uydurma masallar iceriyor.
Amaclanan sey bizi biz yapan ecdadimizi yanlis tanitip yeni nesilleri kendi tarihlerinden sogutmak.

Ecdadina saygisi kalmayan bir neslin dinden koparilmasi daha kolay olur!

Bunun icin ne yapip ne edip medya alaninda güclenmemiz lazim...ve en azindan asagdaki projeyi gerceklestirmeye MECBURUZ:

Milli-Birlik
ortak noktalarda ortak hareket platformu...

ilk hedef:
Fatih sultan mehmet ve istanbulun fethi sinema filmi.

birlik-marsi-dinlemenizi-tavsiye-ederiz-harika.jpg

VARMISINIZ?

Bu proje cok zor degil.
Yapilmasi gereken sey bizi biz yapan milli ve manevi degerlerimizi benimseyen Ehli-Sünnet itikadina sahib olan islami kesimi temsiol eden cemaatlerin ve tarikatlarin birer temsilcilerinden olusan bir istisare masasi kurmak,suura gibi yani.
Ortak derdlerimizi paylasmak,ortak konularda ortak hareket karari alip bu karari cemaatlere duyurmak.

istanbulun fethi konusunda ihtilaf kesinlikle cikmaz.
Senaryo hazir zaten,tarihi gercekler...Yönetmende bulunur...
Tek eksigimiz maddiyat...
Resmi bir kurulus olan ve her kesimden temsilci bulunduran Milli-Birlik catisi altinda bu konuda alinacak olan kararlar ve hedefler brosür haline getirilip Milli-Birlik platformunun temsilcileri vesilesiyle cemaatlere duyurulup maddi destek aranacak.
Bu yolla degil 10 milyon, 100 milyon bile bulabiliriz.bu parayla sadece ve sadece gercekleri anlatan etkileyici ve sürükleyici Fetih filmi hazirlanacak.
Bu filme kimse itiraz edemez,ihtilafda cikamaz cünkü temeli Milli-ITTIFAK üzerine bina edilmis oluyor.....

yeni nesilleri kendi öz benligine yönlendirmenin bir yoludur bu.
Bu proje sadece sahib cikilmasini bekliyor, benden duyurulmasi...
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
Fetih 1453 adlı filme, izleyicilerden yöneltilen eleştirilerden biri de 'Filmde neden mehter marşı kullanılmadığıydı'... Yapımcılar sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamada konuya açıklık getirdi.

İşte o açıklama:

FETİH 1453 ve MEHTER MARŞI İLE İLGİLİ

Film gösterime girmesi ardından sosyal medya'da bazı yorumlarda dile getirilen "Filmde Mehteran Takımı ve Mehter Marşı'nın neden olmadığı" yönünde gelen mesajlar bulunmaktadır.

Mehteren Takımı ve Mehter Marşı bugün bilinen hali ile İstanbul'ın Fethi'inden daha sonraki dönemlerde Osmanlı Ordusu bünyesinde yer almıştır. Diğer yandan fetih döneminde davullar ve kös çalınmaktaydı ve filmde yer almaktadır... (http://www.haber7.com/haber/20120217/Fetih-1453te-neden-mehter-yok.php)

Ayrıca hiçbir açıklık yok demedim. Türkiye standartlarına göre neredeyse hiçbir açıklık yok dedim aynı şey değil. Ayrıca Fetihi anlatıyorsa Fatih'i anlatıyorsa dini olmalı demişsiniz fragmanları zaten savaşa ağırlık verdiğini gayet net belli ediyor ki. Ulubatlı Hasan da var, aşkı da var fragmanlarda.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
yalan konusuyorlar.

istanbulun fethinde mehterde vardi.

bu konuda yazilar ekledim,linkte verdim.

madem "tarihi gercekleri" bukadar önemsiyorlar filimde neden bukadar cok yalan yanlis bilgi var, neden filmin cogu bölümleri uydurma sahnelerden olusuyor???
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
Onlar yalan söylemeye alışkınlardır =) iki taraf arasında kalacaksam sizin sözleriniz o konuda daha muteberdir tabii ki. Fakat fragmanları görüp eleştirmek varken filmi izleyip daha sonra gitmeyin demeyi anlayamadım-genel olarak herkes için- Muhteşem yüzyılın ne bela birşey olduğu fragmanlarından belliydi ki aynısı çıktı. Fetih 1453ün de nasıl olduğu fragmanlarında belli oluyor zaten.
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Eleştiriler havada kalıyor
Film ilk hafta izlenme oranı ile tüm zamanların rekorunı kırdı bile
2.475.453 kişi izlemiş ilk hafta

Ben 5 milyon barajı koymuştum
Muhtemelen bu rakam aşılacak
Şimdiden tüm zamanların en iyi filmleri arasına girmeyi başarmış bir TÜRK yapımına
Mehter niye yok diye eleştiri getirmek bence sorunlu
 
Üst