Fethullah Gülen'in bugüne kadar devirdiği çamlar ve kırmış olduğu bardaklar ...

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Evet Fethullah Hocaya aitmiş

l[/URL]

eeee ona aitmisde ne olmus?

"Yahudi ve hıristiyanları kınayan ve azarlayan âyetler ya Muhammed A.S döneminde yaşayan ya da kendi peygamberleri döneminde yaşayan bazı yahudi ve hıristiyanlar hakkındadır."


bu cümle yanlismi?
Efendimiz döneminde yasayan bazi yahudiler hakkinda degilmi?
:)
bu ayetlerle yeryüzünde yasayan tüm yahudiler kastedilmis diyebilirmisin gönül rahatligi ile?
Allah ya seni yahudi olarak yaratsaydi senidemi kapsayacakti?
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,086
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Yaw arkadaşım ! senin galiba bu ayetn hangi manâları içerdiğinden zerre kadara haberin yok galiba ! Bak sana Ruhu'l-Byân Tefsirinden bu ayet hakkında bir anekdot naklediyorum. Oku ve öğren de ona göre teemmül ve tefekkir et ! Ezbere konuşma !


o ayetleri meallendirecek kadar bilgim var. manalarına gelince lafızdan çıkacak manalar tefsir usulunde 5 tanedir. Altıncısını bulmak ise ya cahillere ya uçuk kaçık tiplere ayrılmıştır. ( ve fakat konu benim anlayış kapasitem değil zaten)

Anladığım kadarıyla Hocaefendinin veya kim söylemişse o şahsın ifade etmek istediği bu ayetlerin sebebi nuzulu o dönem veya Hz. Musa dönemindeki Yahudilerdir şeklindedir. Bu ifadede geneli kapsamaz çünkü diğer ayetlerde ehli kitabın ekolleri sınıflandırılmıştır. Yerilmesi gerekenler yerilmiştir. Sabaha kadar ibedetle meşgul olanları, secde edenleri, tonlarca altın emanet etsen kılına zarar getirmeden sana iade edecek ve bir dirhemi bile sana iade etmeye niyeti olmayanları birbirinden ayrılmıştır. Sadec dikkatli bakmak gerek

"Ey İnananlar ! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin "
İbn-i Sirin -rahmetullahi aleyh- Hazretlerine evini kilise yapılmak üzere Hrisitiyanlara satan bir adamın hâli sorulduğunda onlara ; "Ey İnananlar ! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin " Âyet-i Kerimesini okuyarak cevap vermişti ( Tâberi ,Tefsir-i Tâberi Cilt :4 Sh: 618)
Meşhur Ruhu'l-Beyan Tefsirinin müellifi İsmail hakkı Bursevî Hazretleri bu ayet-i kerimeyi tefsirinde şöyle tefsir etmiştir:
"Bil ki, nefis, şeytan ve insan vücudunda bulunan diğer şerle, Yahudiler ve Hiristiyanlar gibidirler. Nasıl ki, Yahudi ve Hiristiyanlarla dost olmamak, onlardan uzak durmak gerekiyorsa; aynı şekilde nefis ve yardımcılarıyla dostluk da caiz değildir. Çünkü, onların arzularına uymak, hem cehennem ateşine, hm de Allah'tan uzaklık ateşine sevkeder. Mü'min kim olursa olsun Allah'ın düşmanlarına düşman olmakla memurdur ; yoksa im'ânı asla geçerli olmaz!"

Not: Benimle veri'nin diyalog (!) yaptığını söylemeniz herhalde bir şaka olsa gerek ! :)

Vakit bulunca tekrar devam edeceğim. İnşallah...:)
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
konuyu son sayfadan bakarak cevapladığım için ara sayfalardakileri atlamışım..

kusura bakılmaya lütfen..

muhterem maddi ve manevi fakiri kardeşin sorusunu alıyorum...

2. Hıristiyan papazları, yahudi hahamları ile hoşgörü toplantıları yaparak; “"Gerekirse bu mevzuda her köşe başında bir hoşgörü vakfı kurulmalı, herkes hoşgörü soluklamalı." dedi. (30 Eylül 1996 Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın 'Mutlu Yarınlar İçin Elele' programında yaptığı konuşma)

Şu Âyet-i kerime ile onun bu sözü çürütüldü :
“Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” (Mâide: 51)

Allah-u Teâlâ bu Âyet-i kerime’si ile yahudi ve hıristiyanlarla dost olmayı yasaklamış, onları dost edinenin onlardan olduğunu beyan etmiştir.

ve cevabını rahmetli İsmail ÇETİN (RA) Hocamızın EKMEL-İ ÜLEMA dediği Bediüzzamandan (RA) cevaplamaya uygun buluyorum..

Bediüzzaman'ın Görüşü

Bediüzzaman Said Nursî'nin 1910-1911'de, Hıristiyanlarla dostluk ilişkileri inşa etme arzusundan dolayı kimilerince sorgulama konusu edildiği görülür.

Kendisi, bazı Müslümanların "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin" (Mâide, 51)

âyetine vermiş oldukları kısıtlayıcı yorumla karşı karşıya gelir. Bu âyetin ışığında, onun Müslümanlar ile Hıristiyanların dost olması gerektiğini, nasıl ve ne diye söylediği sorulur.

Bediüzzaman, bu prensibi söz konusu âyetin yorumuna tatbik ederek, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyle ilgili yasağın, ancak İslam'a rağmen onları Yahudilik veya Hıristiyanlıklarında örnek alıp taklit etme durumunda geçerli olduğu görüşünü serd eder.

Fakat, ona göre, nasıl bir Müslüman'ın her bir sıfatı Müslüman olmadığı gibi, bir Yahudi'nin veya Hıristiyan'ın bütün sıfatları da inançsızlığı yansıtmaz.

Eğer Müslümanlar bir Yahudi veya Hıristiyan'da İslâmî öğretiye mutabık düşen nitelikler bulurlarsa, onların bu nitelikleri takdirle karşılaması gerekir.

Yahudi ve Hıristiyanlarla dostluğun temelini teşkil eden, bu iyi nitelikler olacaktır.

Said Nursî, "Bir Müslüman bir Yahudi veya Hıristiyan'ı sevebilir mi?" sorusunu gündeme getirir ve cevaben, Müslüman bir erkeğin Kitap Ehli bir kadınla evlenebilmesi örneğini verir.

"Ehl-i Kitap'tan bir haremin olsa, elbette seveceksin."

Onun Hıristiyanlarla dost olunabileceği tezi, şeriatın bir Müslüman erkeğe bir Yahudi veya Hıristiyan kadınla evlenmesine izin verdiği gerçeğine dayanmaktadır ki, insan eşini sever, sevmesi de gerekir.



 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Yaw ORHANCAN,
Benim ne polis ve ne de zabıta olmadığımı sen de çok iyi bilirsin. Şirşlirme yapılan konuları arıyorsan bizzatihi açtığın konulara ve yazdığın yorumlara bakman yeterli diye düşünüyürum. Bilen biliyor dediğiniz merhum zat hakkında lider kabul ettiğiniz Amerikadaki zatın O'na gönderdiği şu mektubu da biliyor muydunuz ?

Muh. Ömer Öngüt Efendi Hz.leri
Muhterem Efendim.
Menhil-i Azbi'l-Mevrud (SAV) çizgisinde aşk, şevk, mahviyyet
ve samimiyet kanatlı iman ve Kur'an hizmeti yolunda Hakk
adına halka hizmete adanmış ömr-ü girânmâyeleriniz süresince menbâ vü ma'kes-i ilim ve feyiz olmuş bulunan cenâb-ı âlilerinizin mübarek bayramlarını cân ü gönülden tebrik ve tes'id ederbu vesile ile kalbî hürmetlerimin kabülünü nü arz ederim efendim.
ed-Dâi ve'l- Müsted'i
Fethullah Gülen
imza


Gördüğünüz gibi, lideriniz F.Gülen merhum Ömer Efendiye göndermiş olduğu bir bayram tebiriğinde, edebiyâtı nasıl parçalayacağını şaşırtacak ve buradakilerin pek çoğunun ancak lugât kullanarak anlayabileceği bir derecede kaleme aldığı bu mektubunu ona göndermiştir. Ama, bu tür medih ve yakınlaşmalar Ömer Efendinin hakikatleri söylemesine asla mani olamamıştır.
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Benim ne polis ve ne de zabıta olmadığımı sen de çok iyi bilirsin. Şirşlirme yapılan konuları arıyorsan bizzatihi açtığın konulara ve yazdığın yorumlara bakman yeterli diye düşünüyürum. Bilen biliyor dediğiniz merhum zat hakkında lider kabul ettiğiniz Amerikadaki zatın O'na gönderdiği şu mektubu da biliyor muydunuz ?

Muhterem Efendim.
Menhil-i Azbi'l-Mevrud (SAV) çizgisinde aşk, şevk, mahviyyet
ve samimiyet kanatlı iman ve Kur'an hizmeti yolunda Hakk
adına halka hizmete adanmış ömr-ü girânmâyeleriniz süresince menbâ vü ma'kes-i ilim ve feyiz olmuş bulunan cenâb-ı âlilerinizin mübarek bayramlarını cân ü gönülden tebrik ve tes'id ederbu vesie ile kalbî hürmetlerimin kabülünü nü arz ederim efendim.
ed-Dâi ve'l- Müsted'i
Fethullah Gülen
imza


Gördüğünüz gibi, lideriniz F.Gülen merhum Ömer Efendiye göndermiş olduğu bir bayrma tebiriğinde, edebiyâtı nasıl parçalayacağını şaşırtacak ve buradakilerin pek çoğunun ancak lugât kullanarak anlayabileceği bir derecede kaleme aldığı bu mektubunu ona göndermiştir. Ama, bu tr medih ve yakınlaşmalar Ömer Efendinin hkiaktleri sötylemesine asla mani olamamıştır.


ne bilelim kardeş.. ikide bir forum görevlisi gibi Bediüzzaman konusunu niye açtın.. haydar baş konusu gereksiz gibi yönlendirmeler ve engellemeler lafızları lütfediyorsunuz..

yani şirketime polis veya güvenlikci lazım olsa sizi bulurdum.. ama gereksiz şekilde yaklaşımınız rahatsız ediyor demek ki.. bizler sizin açtığınız konuları gelip açma kardeşim ne gerek var diyoruz mu..?? demediğimize göre.. ve sizler bize dediğinize göre kronik üst solunum yolları enfeksiyonu.. yani ÜSYE var bu durumda..

diğer konu merhum şeyhinize Hocaefendinin bayram mesajı..

Rahmetliye Hocaefendi bir bayram mesajı gönderdi diye .. yazacaklarını ve söyleyeceklerini mani olma durumunu nasıl çıkartıyorsunuz..

yazılan mesajdan lügat kulanma ile yani lastik gibi her yöne çekerek eşerden beşer çıkartmaya çalışmanız da ilginç.. demek ki iyi niyetli değilsiniz ki böyle düşünüyorsunuz...

Öngüt hocanın yazdıklarını dünya alem biliyor.. alıntı yapmak istemiyorum ama beğendiği ne cemaat ve ne de tarikat vardı... önüne geleni eleştirisel bakar ve sitesinde - dergisinde yayın yapardı.. müritleri de şimdi kimin ne açığı var onu aramakta.. insanlarla uğrşamayın kardeşim başka bir işiniz mi yok..??

hayırda ve takvada yarışalım.. insanlığa ulaşmaya çalışalım.. burada-dünyada emr-i bil maruf farzını eda ederek.... orada- ukbada yanmasınlar diye düşünmüyorsun be kardeş..

bundan sonra imzamı değiştirip bir ayeti kerimenin mealini yazacağım zaten senin yüzünden..

Rabbimiz bir ayet-i celilede şöyle buyuruyor: “…

Birbirinizin kusurunu araştırmayın, biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin.

Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz.

O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.” (Hucurat, 12)

 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Nasihat başka uçurumun kenarındakileri uyarı başka !..Bunlar farklı şeyler. Hataları olanlara nasihat edersiniz, ama küfre düşmüşlere veya düşme noktasında olanlara uyarı-ikaz yaprsınız. Bunları bilmeek lazım.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Nasihat başka uçurumun kenarındakileri uyarı başka !..Bunlar farklı şeyler. Hataları olanlara nasihat edersiniz, ama küfre düşmüşlere veya düşme noktasında olanlara uyarı-ikaz yaprsınız. Bunları bilmeek lazım.

ayette aldığım kısım gayet net kardeş..

anlayamadınız galiba.. isterseniz bir kez daha okuyunuz..

Rabbimiz (CC) bir ayet-i celilede şöyle buyuruyor: “…

Birbirinizin kusurunu araştırmayın, biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin.

Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz.

O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.” (Hucurat, 12)
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
kimin nezaman dinden cikip cikmayacagini senmi karar veriyorsun ?
Bu sözleri kim söylemis,fethullah Gülenmi söylemis?
Bu sözlerin basi yokmu?Sonu yokmu?
Bu sözlerle bu ayetlerin bugün gecerli olmadigimi anlasiliyor?
Bu anlama gelse bile böyle inanan kafirmi oluyor?
Bu sorularin herbirini ehli-sünnet ölcülerine göre cevablayacaksin,madem bir iddia attin ortaya tek tek isbat edeceksin.

Arkadasım gidin arastırın bulun fethullah soylemısmı soylememısmı
dr.emın sımsege sormustum red etmıyor kabul edıyor bır suru zırva tevılle yok fetret devrıymıste yok bılmemned eyok saıd nursı boyle demısse said nursı değil ebu hanıfe bıle boyle bır soz soylese bu soz red edılır . bu sozu red edecegınıze kalkmıs bır suru tevıl yapıyorsunuz arkadas sen vahya uysana Allah ve resulumu yoksa gulenmı karar ver yok illada tevıl edıcez dıyorsanız kuran ve sunnete muhalıf olmus olacaksınız

kuran belırlı bır doneme ınmemıstır yada kuranda ey falanca cagda yasamıs yahudı ve hrıstıyanlar bu sızı kapsıyor ahır zamandakı ehlı kıtabı kapsamıyor one gore ha dıye bır ayet yoktur bununla ılgılıde hadıste yoktur .bılakıs bu ayetler kıyamete kadar surecek ehlı kıtap ıcındır .

cumlenın bası ve sonu olsa ne yazar cumleyı nerden tutsan elınde kalıyor zaten .arkadasım sen hıc musluman ısevı kavramını duydunmu boyle bır kavramı kabul edıyormusun ben bu fethullah gulenın resmı web sayıfasında okudum

onlar gelıp derslerımıze katılıyorlar rısale okuyorlar bızde onların kılısesıne gıdıyor derslerıne katılıyor boylece ısevı muslumanlar doğmus oluyor bu nedır sana soruyorum isevı musluman kavramını bu dıne empoze eden gulen ne yapmaya calısıyor dusundun mu hıc .ya neden yanlısa yanlıs demekten acızsınız anlayamıyorum bu dınde resul dısındakı kısılerın goruslerı yanlıs ıse red edılır toptan kabul etmek zorunda degıl musluman
.BIRAZ SORGULAYIN LUTFEN TOPTANCILIK IYI BIR SEY DEĞİLDİR
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
9. Yahudi ve hıristiyanları kınayan ve azarlayan âyetler ya Muhammed A.S döneminde yaşayan ya da kendi peygamberleri döneminde yaşayan bazı yahudi ve hıristiyanlar hakkındadır." (Küresel Barışa Doğru: 45. sh)

İNKARMI ediyorsunuz. bu bile bireyin islamdan çıkmasına yeterde artar.Allah bızı fethullahın mensup oldugu yenı dınınden muhafaza eylesin böyle bir beyanat veren kişinin islamla alakası yoktur

İŞTE FAKİRİ yi anlatan mesajı

Kendini birşey zanneden kişiyi yargılayıp İSLAM ile alakası yoktur diyen kişinin Rabbine kavuşmuş efendisi de ERBAKAN ı SÜLEYMAN Efendi cemeatini , Mahmut efendi cemeatinide TENKİT EDİP YENİ DİN KURDUKLARI nı iddia etmiştir.

Efendisi rabbine kavuşmadan yazdığı son kitap tada İCAZET i kimseye vermediğini belirtmiştir.

Burada kulakları çınlasın Sofuoğlu ile çok tartıştık

Hep iddam vardı Efendilerinin AĞIR ŞEKER HASTASI OLDUĞUNU ve Çevresindekilerinin söylediklerine inanmamaları yani efendilerinin söylemediklerini SÖYLEDİ diye topluma enjekte etmek istediler.

EVET FAKİR SEN KİMSİN ki İNSANLARI İMAN olarak yargılıyorsun?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
İŞTE FAKİRİ yi anlatan mesajı
Kendini birşey zanneden kişiyi yargılayıp İSLAM ile alakası yoktur diyen kişinin Rabbine kavuşmuş efendisi de ERBAKAN ı SÜLEYMAN Efendi cemeatini , Mahmut efendi cemeatinide TENKİT EDİP YENİ DİN KURDUKLARI nı iddia etmiştir.
Efendisi rabbine kavuşmadan yazdığı son kitap tada İCAZET i kimseye vermediğini belirtmiştir.
Burada kulakları çınlasın Sofuoğlu ile çok tartıştık

Hep iddam vardı Efendilerinin AĞIR ŞEKER HASTASI OLDUĞUNU ve Çevresindekilerinin söylediklerine inanmamaları yani efendilerinin söylemediklerini SÖYLEDİ diye topluma enjekte etmek istediler.
EVET FAKİR SEN KİMSİN ki İNSANLARI İMAN olarak yargılıyorsun?

Şu şaşkının gülünesi hali pür melâline bir bakınız ! "bi husben" nic'kli üyenin yazmış olduğu mesajla beni sorguluyor ! :confused1:
Bir insan bu kadara gafil olamaz diyorum ! :(Kaldı ki, bi husebn kardeşin yaptığı tesbit de doğru bir tesbit. Ne yani, burada elfaz-ı küfrü söyleyenlerin yazılarını uyarıp ikaz etmeyecek miyiz ?
:rtfm:
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,086
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Fethullah Gülen'in bugüne kadar devirdiği çamlar ve kırmış olduğu bardaklardan bir hülâsa:

1. “Tesettür teferruattır.“Kadınların başlarını örtmesi iman meselesi ölçüsünde önem arzetmez. Allah’a karşı kulluk, umumi manada kulluk ölçüsünde önem arzetmez bunlar. Teferruata ait meseledir. Nitekim, Allah’a iman meselesi Mekke’de Efendimize tebliğ edilmiş, namaz meselesi orada bize farz kılınmış, daha sonra da zekât bize farz kılınmış. Ama tesettür meselesine gelince biraz farklı. Zannediyorum Peygamberliğin 16. ve 17. senesinde müslüman kadınların başları açıktır. Temel meseleler varken, teferruatla uğraşılmamalı.” diyerek kendi zannı ile beyanat verdi. (Bkz. Hürriyet, 23-28 Ocak 1995; Sabah, 23-30 Ocak 1995 tarihli röportajlar)
Şu Âyet-i kerime ile onun bu sözü çürütüldü :
“Resul’üm! Mümin kadınlara da söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını namuslarını korusunlar. Ziynet yerlerini açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz ve eller) müstesnâdır. Başörtülerini (göğüs ve boyunları görünmeyecek şekilde) yakalarının üstüne koyup örtsünler.” (Nur: 31)
Allah-u Teâlâ din-i İslâm’ında setri, örtünmeyi kesin şart koymuş, farz kılmıştır.

Evet bu konuda haklısın, ama benim de merak ettiğim bir husus var Hocaefendi bu talihsiz beyanı verdi ve en azından bir varlık gösterdi. Mesela Ömer ÖNGÜT o zaman neredeydi ? Militarist güçlerin postal yağladığı 28 Şubat ve diğer muhtıralarda neler söyledi, neler yaptı?
2. Hıristiyan papazları, yahudi hahamları ile hoşgörü toplantıları yaparak; “"Gerekirse bu mevzuda her köşe başında bir hoşgörü vakfı kurulmalı, herkes hoşgörü soluklamalı." dedi. (30 Eylül 1996 Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın 'Mutlu Yarınlar İçin Elele' programında yaptığı konuşma)
Şu Âyet-i kerime ile onun bu sözü çürütüldü :

Bu ayet ile çürütüldü denildiği zaman ‘’ayetler çürütmek için kullanıldı ‘’şeklinde bir anlam çıkıyor. Acaba Yahudileri dost edinmeden de iletişim kurulabileceği ihtimalini dillendirmemek için mi böyle ifade edildi. Mesela Hocaefendinin sözü bu ayete uymuyor dense diyalog kurmakla dost olunmaz, biz İslamı ( doğru) anlatmak için diyalog kuruyoruz denme ihtimali vardır. Zira sizin de mealin hemen altındaki açıklamanız bu anlamı teyid ediyor.


“Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” (Mâide: 51)
Allah-u Teâlâ bu Âyet-i kerime’si ile yahudi ve hıristiyanlarla dost olmayı yasaklamış, onları dost edinenin onlardan olduğunu beyan etmiştir.
3. “Kimse kimseye inancından dolayı ithamda bulunmayacak, kimse kimseye dininden ya da dinsizliğinden dolayı taanda bulunmayacak.” dedi.
Şu Âyet-i kerime ile onun bu sözü çürütüldü :
“Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer ne kötüdür.” (Tevbe: 73)

Tevbe suresinin başında Besmele yoktur. Bu uygulama bile sertlik içerir lakin ilk ayete dikkat buyurursanız ‘’Allah ve Rasulundan Kendileriyle anlaşma yaptığınız müşriklere bir ihtardır’’ diye başlar. Yani anlaşma yaptıkların anlaşmaya uymazsa senin onlara karşı yaptırım uygulama hakkın doğar. Aksi takdirde sertlik içeren bir şey yapamazsın. Savaşarak aldığın yerlerdeki kileseleri camiye çevirme hakkın olduğu halde barışla feth ettiğin yerlerdeki kiliselere dokunma hakkın olmadığı gibi… Şimdi kendisiyle anlaşma yapmak caiz olan müşrikler haddi aşarsa yazdığın 73. Ayeti uygularsın. Aşmazlarsa anlaşma metnine göre davranırsın. Onlar gibi olmazsın,onlara dini tebliğ edersin ama durduk yerde de hır çıkarmana gerek yoktur.

4. Hazret-i Allah’ın, Resulleri arasında vahiy elçisi olan Cebrâil Aleyhisselâm hakkında; “Gökyüzünden inse, parti kursa, kusura bakma ben senin partine girmem desteklemem derim.” Farz-ı muhal, o bile gelse Türkiye'de bir parti kursa, onun partisini bile destelemem..." (23.11.1995, Savaş Ay ile Röportaj)
dedi.
Şu Âyet-i kerime ile onun bu sözü çürütüldü :
“İşte onlar Allah’ın hizbi (partisi)’dir. İyi bilin ki kurtuluşa ulaşacak olanlar Allah’ın hizbi (partisi)’dir.” (Mücâdele: 22)
Bu Âyet-i kerime’yi Allah-u Teâlâ’nın emriyle getiren Cebrâil Aleyhisselâm’dır. Bu Âyet-i kerime’sinde “Ülâike hizbullah” = “Bu benim ve Resul’ümün partisidir.” diye ilân etti. Onun girmem dediği parti işte budur.

İlginç bir yaklaşım, birileri Fethullah GÜLEN ne derse mutlaka tersine delil üretin demiş birileri de sırf muhalif olmak adına traji- komedi mantık yürütmüş. Hocaefendi ben siyasetten uzağım demek için gereksiz bir benzetme yapmış, birileri de gereksizliğin kübünü alarak öyle yapılmaz böyle yapılır demiş.
Hocaefendi ülkemizde kurulan siyasi partiyi kast ederken muhalifleri peygamberlerin yolunu kast ediyor. Muhaliflerin kullandığı kavram onlarında muhaliflerince Güneydoğuda bir örgütü Ortadoğuda Şii bir yapılanmayı çağrıştırıyor. Neresinden tutup ne diyelim.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
En garebet şeylerden biride yanlışı, başka şahıs veya yanlışlıklarla örtmeğe çalışmaktır.Ben müslümanım diyen için ayna edilleyi şeriyedir.Bir şey doğrumu yanlışmı bu kıymet ölçülerine vurulur.Yok şöylede,yok böylede,amada,lakinde gibi sözler ve arkasında yanlışı savunma refleksiyle yapılan demagojiler...
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
İnsanlar uykudadır.Ölünce uyanacaklardır (Hadis-i şerif)

ARKADAŞLAR FETHULLAH GÜLEN'İN ALEYHİNDE ÇOK ŞEYLER SÖYLEDİK DURDUK.ASLINDA HEPİMİZ ONUN İÇİN DUA ETMELİYİZ Kİ GERÇEKLERİ GÖRSÜN VE DİNLERARASI DİALOG SEVDASINDAN VAZGEÇSİN.

İLERİ Kİ YILLARDA, KORKARIM Kİ ÜLKEMİZDE İKİ DİNLİ MÜSLÜMANCIKLAR TÜREYECEK VE BUNUN ÖNÜ ALINAMAYCAKTIR.DEM BUGÜNDÜR GÜN BUGÜNDÜR.İMANI KURTARMA ZAMANIDIR.İTİKADI DÜZGÜN OLAN EBEDİ CEHENNEM AZABINDAN KURTULUR.SİZLER, BEN DE DAİR HEP BERABER İTİKADIMIZI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRELİM. NEYE VE NASIL İNANDIĞIMIZI MÜŞAHEDE EDELİM.ALLAH BİZİ DİNLERARASI DİALOG MESELESİYLE İMTİHAN EDİYOR.SAKIN KANMAYALIM DİKKATLİ OLALIM.VE BU TUZAKLARA DÜŞMEYELİM.ALLAH'IN HUZURUNA TERTEMİZ BİR MÜSLÜMAN OLARAK VARALIM.YANLIŞ FİKİRLERDEN İNANÇLARDAN UZAK DURALIM.TAASSUPLUĞU BIRAKALIM. ALLAN BİZDEN RAZI MIDIR DEĞİL MİDİR ONU DÜŞÜNELİM.GİTTİĞİMİZ YOL NASIL BİR YOLDUR ONU ANALİZ EDELİM.TAM İMAN VE TEVEKKÜLLE YAŞAYALIM DİYORUM.
 

barayev

Doçent
Katılım
24 Mar 2010
Mesajlar
608
Tepkime puanı
21
Puanları
0
dediklerin doğru olsaydı TSK nızın Yargınızın ve Statükocu Solun ve Masonların HEDEFİ OLMAZDI ve SÜRGÜNE Gönderilmezdi....
Unutmayın ki eli ve ağzı kanlı Katiller bile Fethullah Hoca kadar eziyetler ve vatan hasreti çekmiyorlar..
Türk okulları her olduğu ülkede çok itibar görüyor....HAKSIZLIK YAPMAYIN...Adaletli konuşun.. ADAM YETİŞTİRİYOR da onun için kızıyors olmayasınız..
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
“İnsanlardan kimi de herhangi bir ilmî delile dayanmadan, Allah yolunda saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara alçaltıcı ve rüsvay edici bir azab vardır.”(Lokman Sûresi ayet 6)
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Siyonizm’in Evrensel Hedefleri

Bilindiği üzere Arz-ı Mev’ud, ilhamını değiştirilmiş Tevrat’tan almıştır. Arz-ı Mev’ud, Nil ile Fırat arasında; Toros çevresi ve bunun kuzey doğusu olan “Murat Havzası ile güneyde Akabe ile Basra hattı boyunca belirlenmiştir. Bu çizilen sınırlar yeminli protokollerle teminat altına alınmış ve bu gayeden geriye dönüşün asla mümkün olmayacağı kesin olarak belirtilmiştir. Bu yeminli protokoller-de; Türklerin ve Arapların bu havzadan çıkarılması ve yalnızca “GOYİM” tabiatlı Kürtlerin Yahudilere hizmet etmeleri için “Yudaik-Kürdo” müstemlekesi kurulması teminat altına alındı. Bu karar değiştirilmeden nesilden nesile aktarıldı. Oynanan bu Siyonist Satrançta, Türk Yurdu içinde bazı unsurlar seçkin un-surlar olarak belirlendi. Seçkin unsurlar için birer devlet kurulması planlandı. Wilson’a göre; Türkler kovulacak, Türk Yurdu’nda Pontus, Ermenistan ve Kürdistan devletlerinden oluşan üçlü bir federasyon devlet kurulacaktı.


Masonlarla ve Siyonistlerle tarihin her döneminde, çıkarları gereği birlikte hareket eden ABD, Siyonistlerin bu isteğinin bir an evvel hayata geçirilmesini istedi. Siyonistlerin bu inanılmaz projeleri karşısında İsmet İnönü pasif davranınca; Kemal Atatürk devreye girdi ve Doğu Karadeniz ile Van Gölü’nün tamamını içine alan ve bugünkü Ermenistan ile birleşecek olan Ermeni Devleti’nin kurulmasını engelledi. Sevr ile kurulmak istenen Kürdistan Devleti de Kazım Karabekir’in, Maraş’ın, Urfa’nın ve Antep’in direnişleri sonucunda engellendi. Misakı Milli sınırları içinde yer alan Musul, Kerkük, Erbil ve Süleymaniye, Siyonistlerle birlikte hareket eden ABD ve İngiltere tarafından işgal edildi.


Siyonistler, Arap topraklarından fışkıran petrollerin kıymetini çok iyi biliyorlardı. Bu madenleri ele geçirmek için Osmanlı topraklarında Arap Saltanatı tesis ettiler. Haşimilere Ürdün’ü, Emevilere; yani Suudilere Arabistan’ı verdiler. Diğer petrol bölgelerinde de Birleşik Arap Emirliklerini kurdular. Siyonistlerce kurulan bu devletlerin başlarına Siyonistler tarafından belirlenen Arap Şeyhlerini atadılar. Aden/Handamut, Yemen, Umman gibi petrol çıkmayan bölgeleri de diğer sultanlıklara taksim ettiler. Fransa, bu gelişmelerin kendi çıkarlarına aykırı olduğunu gördüğü için bu paylaşıma tepkili davrandı. Tepkiler sonucunda Irak’tan bir toprak parçası ayrıştırılarak Suriye Devleti ve nüfusunun çoğunluğu Hıristiyanlardan oluşan Lübnan Devleti kuruldu. Siyonistler, evrensel amaçlarını perçinlemek için bazı Arap Şeyhlerini örgütleyerek Osmanlı Devleti’ni arkadan vurdular. Hazin dolu bu tarihi gelişmelerin analizini yaptığımızda Ürdün’ün, Irak’ın, Suriye’nin ve Lübnan’ın Arz-ı Mev’ud Projeleri içinde yer alan geçici devletler olduğunu anlayabiliriz.


Dünya Siyonist Örgüt’ü, İslam coğrafyalarında yeni oluşumlara sebep olan çalışmalar sergiliyorlar. Kuzey Afrika ülkelerinde ardı ardına patlak veren halk ayaklanmaları, Siyonistlerin çirkin ve gizli oyunlarından başka bir şey değildir. Bu bölgeler, Siyonistlerin istediği şekilde yeniden düzenlenecek; böylece yeni bir dünya düzeni kurulmuş olacak.


Siyonizm, Ülkemiz İçin Ciddi Tehlikedir

Siyonizm’in, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemiz üzerinde de bir takım hesapları vardır. Amaçlarına ulaşabilmek için BOP’u oluşturdular. BOP içinde ‘Dinlerarası Diyalog’ ve ‘Türkiye’nin Etnik Yapısı’ gibi çok tuhaf açılımlar mevcuttur.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Kuran’ın esaslarına göre Son Din İslam’dır. İslam’ın inmesiyle önceki dinler hükümsüz kılınmıştır. Nüfusunun %90’ı Müslüman olan Türkiye’nin, dini inançlarını tahrip etmek için tüm dinlerin Tek Tanrı’lı olduğu ileri sürülüyor. Dinlerin tamamının dünya kardeşliğini öğütlediği özellikle vurgulanıyor. İslam Dini de Tek Tanrılı bir din olduğuna göre “bir Müslüman’ın, bir Hıristiyan gibi yaşamasında herhangi bir sakınca yok” deniliyor. Ancak; Hıristiyanların da bir Müslüman gibi yaşayabileceği kesinlikle ifade edilmiyor. Dünyada Hıristiyanlığı ve Museviliği yaymak için özellikle seçilmiş misyonerlerin ülkemizde nasıl faaliyet gösterdiği de bir gerçektir. Sokak ortalarında İnciller satılıyor; her mahallede kilise evleri rahatlıkla açılabiliyor. Kimsesiz, çaresiz işsiz ve aç insanlarımız bu misyonerlerin ağına rahatlıkla düşebiliyor. Misyonerlerin ağına düşen çaresizlerimiz, yoğun bir telkin ile Hıristiyan oluyor; cami yerine kiliseye gidiyor.


Dinimiz, toplumumuzu ayakta tutan yegâne güçtür. Türk Milleti, bu dini inançları sayesinde bugünlere gelmiştir. Dini inançlarımızın çökertilmesiyle; Türk Milleti’nin elinden çok güçlü bir silahın alınacağı hesap ediliyor.


Siyonistler, Türkiye’de bulunan 36 etnik unsur için “Özerk Devlet” istiyor. Tarihinin her döneminde gücünü birlik ve beraberlikten alan milletimizi önce ayrıştıracak, sonra birbirine kırdıracak. Sünniler ile Alevileri, Türklerle Kürtleri ve diğerlerini birbirine kırdırmanın hesabı içindeler. Bu sinsi çalışmaların provaları 1980 öncesi ülkemizde yapılmıştı, hatırlayalım. Ayrıca; Arap topraklarında Şiiler ile Sünniler, Araplarla Yahudiler, Türkmenlerle Peşmergeler arasında kanlı çarpışmalar yaşanıyor. Bütün bu gelişmeleri görüp; BOP’u bir ‘ÜTOPYA’ olarak görmek, gaflet ve dalaletten başka bir şey olamaz.



Son söz olarak şunu söyleyebilirim:

Dinlerarası Diyalog ve Büyük Ortadoğu Projeleri tamamen Dünya Siyonist Örgütü’nün ve onlarla birlikte hareket eden Masonların projeleridir. Aynı damardan beslenen bu örgütler, hedef seçtiği ülkeleri; özellikle İslam Coğrafya’sını bir ahtapot gibi sarıyor ve yeni bir dünya düzeni kurmak için her türlü vahşeti mübah sayıyor.










 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Kula bela gelmez "Hak" yazmayınca, "Hak" bela vermez kul azmayınca...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
“İnsanlardan kimi de herhangi bir ilmî delile dayanmadan, Allah yolunda saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara alçaltıcı ve rüsvay edici bir azab vardır.”(Lokman Sûresi ayet 6)

Büyük suçlama

ÇOK MERAK EDİYORUM Bu suçladığınız Onmilyonlarca kişi ile nasıl ahirette HELALLEŞECEKSİNİZ Birde Ayet le desteklemişsiniz.
 
Üst