Fethullah Gülen İran İslam İnkılabı Hakkında Ne düşünoyur.

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Acınası haldesin zavallıcık, insan bu kadarmi kör sağır olur, pes doğrusu. Işık odalarında karanlık rüyalara yatanlar zümresi zavallım.

sen niye isine gelmedimi uslubunu degistirip kisisel saldiriya geciyorsun,

herkes senin fikrini kabullenmek veya begenmek zorundami?
kendi icine dusdugun durumdan muzdarip saga sola saldirarak ne yapmaya calisiyorsun?

ektigini bicersin ona gore......!!!!!!
 

Hudalfa

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
206
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
arşivistten aldığım burası islam devleti denilince orası hemencecik islam mı oluyor?

pes yani!

bu cümle hakikaten tartışılabilir. evet bir devletin adı islam ise toplumun tümüde müslüman değildir elbette. önemli olan bireylerin ne kadar, ne nitelikte islamı yaşadıklarıdır. atalım abd de kişi islamiyeti yaşıyor ise o kişinin kemmiyetine bakılır. kabede bile olsan islamiyeti yaşamıyosan müslümanlığın bir anlamıda yok. haa mevzu şablonu elbette iran değil, nitekim osmanlı içerisindede bir hayli sebataist, yahudi, devşirme, hristiyan vardı. bunlar sorun olmamalı. bana sorarsanız ıranın + sı eksisinden çoktur. fakat islam toplumlara, devletlere ve/veyahut oteritelere değil direk insanların vicdan ve gönüllerine indirilmiştir
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
İşte İran Budur: Aşağıda.

Mekke Kardeşlik Bildirgesini İmzalamaya Çağrı

06 Aralık 2006
İslam Ümmeti'nin birlik ve esenliğini savunan sorumluluğunun bilincindeki bütün müslüman kardeşlerimizi, Ramazan ayı içerisinde Mekke-i Mükkerreme’de toplanan Ehl-i Sünnet ve Şia alimleri tarafından imzalanan Mekke Beyyanamesi'ni imzalamaya davet ediyoruz.

Mekke Beyannamesi

1- Kelimeyi Şahadeti getiren her insan Müslüman’dır, bu şahadetin ahkâmına göre tüm Müslümanların birbirine kanları, malları ve ırzları haramdır. Bu hükme tüm Sünni ve Şiiler dâhildir. Bu iki mezhep arasındaki müşterekler, ihtilaflı sebeplerinden kat kat fazladır. Bu ihtilaflar nerede bulunursa bulunsun bunlar İslam ya da iman esaslarından değillerdir. Bu ihtilaflar sadece görüş ve tevil ihtilafları olup iman ya da İslam açısından temel teşkil edecek ihtilaflar değillerdir. Bu iki kesimden (Şii ve Sünni) hiç kimsenin diğer mezhebi tekfir etme (kâfir diye nitelemesi) şer’an caiz değildir. Çünkü Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “ kim kardeşi için… -Ey kafir derse.. ) Aynı zamanda bir mezhebin mensuplarından bazılarının işlemiş olduğu cürümlerden dolayı onların mensup olduğu mezhebin kınanması Şer’an caiz değildir.

2- Tüm Müslümanların birbirlerine kanları malları ve ırzları haramdır. Allah bu konuda şöyle buyurmuştur: “ kim bir mümini taammüden öldürürse onun cezası cehennemde ebedi kalmaktır. Ve Allah ona gazab ve lanet etmiştir. Ve onun için büyük bir azap hazırlanmıştır.” Peygamberimiz (sav) de şöyle buyurmuştur: “ Müslüman’ın Müslüman’a kanı malı ve ırzı haramdır. Buna göre herhangi Şii ya da Sünni Müslüman’ı öldürmeye kalkışmak, ona azar eziyet etmek, korkutmak ya da malını gasp etmek veya malında tasarruf etmesini engellemek veya onun vatanını ve ikamet mahallini terk etmeye zorlamak veya onun inancı ve mezhebinden dolayı aile üyelerini rehin almak caiz değildir. Kim bu suçları işlerse bütün Müslümanların ve onların dini mercilerinin ve âlimlerinin zimmetinden çıkmış olur. ( onların koruma ve güvencesinden çıkar.)

3- İbadet edilen mekânların dokunulmazlığı vardır. Bu mekânlar Camileri, hüseyniyeleri ve gayri Müslimlerin mabetlerini kapsar. Buna göre bu mekânlara saldırıda bulunmak veya bunlara el koymak veya bunları şeriata aykırı eylemler için üs ve siper olarak kullanmak caiz değildir. Bu mekânlar. Bu mekânlar kendi sahiplerinin elinde kalması ve buralardan gasp edilen şeyler yerlerine iade edilmesi gerekir. Bütün bunlar tüm mezheplerce kabul edilen “ vakıflar sahiplerinin şartlarına göre kullanılır” ve “vakfedenin şartı şari’in nassı gibidir” ve “ ürfen maruf olan koşulmuş şart gibidir” fıkhi kaidelere uymanın gereğidir.

4- Irakta cereyan etmekte olduğu gibi mezhebi kimliğe yönelik işlenen cürümler yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktır. Ve Allah bunu şu sözüyle haram kılmıştır: “O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.” (Bakara/205) Hiçbir mezhep bazı mensuplarının cezayı mucip işlemiş oldukları cürümlerden dolayı o mezhep topyekûn baskı altına alınmaya ve katledilmeye müstahak olmaz. Çünkü “Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez.” (En’am / 164)

5- Mezhebi, etnik, coğrafi ve dil farklılıklarına yönelik her türlü hassasiyeti kabartmaktan kaçınmak gereklidir. Nitekim her kesimin karşılıklı olarak birbirlerine kötü sıfatlarla vasıflandırmaktan ve çirkin lakaplar takmaktan kaçınmaları da vaciptir. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Hucurat /11)

6- Acıların paylaşılması, iyilik ve takva üzerine yardımlaşmak sımsıkı sarılınması ve ihmal edilmemesi gereken hususlardır. Bu da bu tür şeyleri yıkmaya yönelik her türlü çabaya karşı durmayı gerektirir. Allahu taala şöyle buyurmaktadır: “Mü’minler ancak kardeştirler.” (Hucurat /10) “Şüphesiz bu (İslâm) tek bir din olarak sizin dininizdir. Ben de Rabbinizim. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının.” (Mü”minun/52) Bu ayetler topyekûn Müslümanların aralarını açacak, saflarını bölecek ve birbirlerinin canına düşecek fitne ve fesada yol açacak her türlü davranıştan kaçınmalarının vacip olduğunu iktiza eder.

7- Sünni’siyle Şia’sıyla Müslümanlar mazlum için destek, zalime karşı tek yumruktur. Böyle olmakla Allahu Talanın şu sözüne uymuş olurlar: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl / 90) İşte bundan dolayı mazlumu kurtarmak gerekmektedir. Bunun da başında Müslümanlardan ve gayri Müslimlerden olan suçsuz yere kaçırılmış ve rehin alınmış insanların kurtarılması ve göçe zorlananların ana yurtlarına döndürülmesi gerekmektedir.

8- Din âlimleri, güvenliği genişletmesi her mezhepten her kesimden Irak halkını bir bütün olarak koruması ve insanca yaşama yollarının açılıp genişletmesi, adaletin temin edilmesi, eşitliğin sağlanması, suçsuz tutukluların serbest bırakılması, suçluların adalete teslim edilmesi için Irak hükümetine görevlerini hatırlatır.

9- Sünni ve Şii âlimler Irak’ın istiklali, toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, hür iradenin ve halkın beraberliğinin sağlanması hususlarında birlik ve beraberlik içinde çalışacaklar. Irak’ın askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda yeniden yapılanması, işgalin sona erdirilmesi ve Irak’ın dünyada ve İslam âlemindeki kültürel ve uygar insani ve İslami saygınlığına kavuşması için Sünni ve Şiiler aynı safta duracaktır.

İş bu vesikayı imzalayan âlimler, Irak ve Irak dışındaki İslam âlimlerini, bu vesikanın içeriğini açıklamaya ve buna bağlı kalmaya, Irak Müslümanlarını buna teşvik etmeğe çağırıyor.Allah’ın haram beldesinde tüm Müslümanların dinini koruması ve vatanlarına güvenlik getirmesi ve Müslüman Irak’ı bu acı durumdan kurtarması ve Irak halkını fitnelerle karşılaştığı günlerini sona erdirmesi ve Irak’ı İslam ümmetinin düşmanlarına karşı koruyucu kalkan kılması için Allah’a yalvarıyoruz. Ve son duamız, Elhamdulillah Rabbilalemindir.

VAHDET İçin Duaya ve Duyarlılığa Davet
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
arşivistten aldığım burası islam devleti denilince orası hemencecik islam mı oluyor?

pes yani!

bu cümle hakikaten tartışılabilir. evet bir devletin adı islam ise toplumun tümüde müslüman değildir elbette. önemli olan bireylerin ne kadar, ne nitelikte islamı yaşadıklarıdır. atalım abd de kişi islamiyeti yaşıyor ise o kişinin kemmiyetine bakılır. kabede bile olsan islamiyeti yaşamıyosan müslümanlığın bir anlamıda yok. haa mevzu şablonu elbette iran değil. bana sorarsanız ıranın + sı eksisinden çoktur. fakat islam toplumlara, devletlere ve/veyahut oteritelere değil direk insanların vicdan ve gönüllerine indirilmiştir.

Bir devletin islam devleti olup olmadığı, toplumsal kanunlarından anlaşılır. Hukukta, siyasette, her tülü uygulamada İSLAM ŞERİATINI uygulayan devlet islam devletidir. Devletler böyle tanımlanır. Yoksa tamamı müslüman bile olsa bir ülkede islam şeriati uygulanmıyorsa oraya islam devleti denmez, zaten denilmesine müsaadede etmezler. Emekli genelkurmay başkanı hilmi özkök türkiye için, değil islam devleti islam ülkesi demenin bile yanlış olduğunu bizzat belirtmiştir. Hakkıdırda. Bu devleti kim yönetiyorsa adını koyma hakkıda kendisine aittir. İslam devletinde bütün insanların müslüman olması gerekmez önemli olan islam ahkamının yürürlükte olmasıdır. Peygamberimizinde devletinde yahudiler ve hristiyanlar vardı. Münafıklar bile vardı ve müslümanlar arasında idiler. Onların varlığı Rasulullahın islam devleti için bir eksiklik olmadığı gibi İranda yaşayan gayrimüslim vatandaşlarda olabilir. Önemli olan islam ahkamının yürürlükte olmasıdır.
 

Hudalfa

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
206
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Bir devletin islam devleti olup olmadığı, toplumsal kanunlarından anlaşılır. Hukukta, siyasette, her tülü uygulamada İSLAM ŞERİATINI uygulayan devlet islam devletidir. Devletler böyle tanımlanır. Yoksa tamamı müslüman bile olsa bir ülkede islam şeriati uygulanmıyorsa oraya islam devleti denmez, zaten denilmesine müsaadede etmezler. Emekli genelkurmay başkanı hilmi özkök türkiye için, değil islam devleti islam ülkesi demenin bile yanlış olduğunu bizzat belirtmiştir. Hakkıdırda. Bu devleti kim yönetiyorsa adını koyma hakkıda kendisine aittir. İslam devletinde bütün insanların müslüman olması gerekmez önemli olan islam ahkamının yürürlükte olmasıdır. Peygamberimizinde devletinde yahudiler ve hristiyanlar vardı. Münafıklar bile vardı ve müslümanlar arasında idiler. Onların varlığı Rasulullahın islam devleti için bir eksiklik olmadığı gibi İranda yaşayan gayrimüslim vatandaşlarda olabilir. Önemli olan islam ahkamının yürürlükte olmasıdır.

din devletlere indirilmemiştir. her şey, nihai hedefte dini devlet kurmak değildir islamda. hz muhammedin başkanlığını yaptığı medine islam devletinde yahudi ve başka dinlerden insanlar vardı fakat islam devletlerle değil vicdani ve ilmi metodlarla yükselmiştir. eğer öyle olmasa idi peygemberimiz mekke i fethettiğinde hiç bir mekkeli müşriği affetmemiş olacaktı ve islam daha çabuk yayılacaktı. yine affettiği kureyş kabilesinden muaviyeyi kendi katibi yapmış, onu genarelliğe kadar yükseltmiştir. diyebilirizki sufyan ailesini affetmeseydi ne kerbela olayı olurdu nede bu günkü şii-sünni çatışması.
mini bir not: imam şafii (r.a) a göre eğer bir beldede bir müslüman dahi yaşamış olsa orası islam beldesidir:
islam ve kılıç teorisini hiç bir araştırmacı kabul edemez
başka hiç bir din, islam ölçüsünde hızlı yayılmadı. batı, islamın yayılışının ancak kılıç yoluyla mümkün olabileceği inancına kapılmıştır. fakat, hiçbir modern araştırmacı bu görüşü kabul etmiyor; kuran'n vicdan hürriyetine verdiği destek çok açıktır.
hz muhammed, islamın bu, vahye muhatap kurucusu, 570de putlara tapan bir kabile içinde dünyaya geldi. daha doğumunda yetimdi bilhassa fakirler ve muhtaçlar, dullar ve yetimler, köleler ve ezilmişlerle yakından ilgilenirdi. 20sinde başarılı bir iş adamı oldu ve ardından zengin bir dulun deve kervanlarını idare etmeye başladı. 25ine geldiğinde, onun faziletlerini gören bu hanım, kendisine evlenme teklifinde bulundu. kendisinden 15 yaş büyük de olsa, bu hanımla evlendi ve onun vefatına kadar sadık bir eş olarak kaldı.
kendisinden önceki her büyük peygamber gibi, hz muhammed de allahın kelamının nakledicisi olarak hizmet görmenin utangaçlığıyla yaşadı çünkü bu, kolay bir iş değildi. ne var ki, melek bir kere (oku) demişti. bildiğimiz kadarıyla, hz muhammedin okuması ve yazması yoktu, fakat, kısa bir süre sonra yeryüzünün geniş bir bölümünde devrim yapacak olan vahiy mahsulü sözleri yazdırmaya başlamıştı: bir allah vardır. kokuşmuş dünyaya bu çağrıyı yapıyordu. dünyadaki o kokuşmuşluk hala devam etmekte:
hz muhammed, her meselede pratikti ve çözüm üretebiliyordu. sevgili oğlu ibrahim vefat ettiğinde güneş tutulması oldu ve allahın, resülünü tesellisi olarak yorumlandı. hz muhammed, derhal müdahale etti: "güneş tutulması gibi hadiseler, bir insanın ölümüne verilmez.

devrim öncesi hümeyni (r.a)ı destekleyen ler iran toplamının yüzde 12 si idi. tudeh partisinin islam inkilabına olan katkısı yine su götürmez gercektir. nede şah hümeyni bir gün gelecekte benim tahtımı tarumar edecek diye de kaçmamıştır. şah kendi ektiği politikayı biçmiştir (halka önem vermeyişi, ihtirasları, lüxe düşkünlüğ, iran toplumunun hakettiği medeniyeti tanımayışı) hümeyni şah ın kaçışıyla, gelip ülkeyi canlandırmıştır. ancak bir islam devletinin ümmete vereceği etki özellikle şu asırda kaçınılmaz büyüklüktedir. ma unutulan bi şey var iran devrimden öncede din devletiydi. halk ayatullah ların etkisi altında, gözbebekleriydi..devrimden sonrada din devleti olma huviyetini korumuştur. ama sistem ve siyasi oterite ile katmerleştirerek.

aslında ben burda hümeyni nin ilim ve karizmasını konuşmak isterdim ama neyse.. çünkü mehdi arayışların alevlerini bir nebze azaltacak umut ışıklarıdır bu alimler..
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Kusura bakma ama Hudalfa siz İran İSLAM iNKILABINI gereği gibi bilemiyorsunuz. SAMİMİYETİNİZ için bir şey demiyorum ama bilgiler eksik ve yanlış.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
sen niye isine gelmedimi uslubunu degistirip kisisel saldiriya geciyorsun,

herkes senin fikrini kabullenmek veya begenmek zorundami?
kendi icine dusdugun durumdan muzdarip saga sola saldirarak ne yapmaya calisiyorsun?

ektigini bicersin ona gore......!!!!!!

Sen saldırdığım kişinin avukatımısın, bırakta kendisi kendisini savunsun, sana ne.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Sen saldırdığım kişinin avukatımısın, bırakta kendisi kendisini savunsun, sana ne.


simdi kendimi savunabiliri o zaman ,cunku bana saldirdin:)

bu isler icin avukatlik sertifikasi almaya gerek yok,

ahada savundum sana ne :)

isde bunu aşmadikca hakkiyla iman edenlerden olamayiz malesef

selametle
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Arkadaşlar lütfen yani..
İran rejimini desteklemek bizim işimiz değil..
O rejim vücuduna bombalar sarıp çoluk çocuk katletmeyi cihad zanneden zavallı bir düşüncenin ürünü..
Bu bir genelleme değil ama İran Rejimini Baz alarak bazılarının o konudaki düşüncelerini ölçmeye çalışmak cahilce olur..

İslam şiddeti yasaklar.. Bu slogan değil özü itibari ile böyledir...Savaşın ve cihadın bir hukuku vardır..Bu hukuk Ehli sünnet hukukudur..

Gülen Humeyniyi seviyormuydu yeriyormuydu bunlar yersiz demogojilere yol açar..
Gülenin ve Humeyninin çizgisini mukayese edin cevabı siz bulacaksınız..

Bir yerde masum çocukları katletmeyi milli çıkar ve dini bir emir telakki eden zihniyet bir yanda dünyanın bütün çocuklarına sahip çıkmayı amaçlayan bir zihniyet..
Neyi tartışıyoruz?
 

Hudalfa

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
206
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Arkadaşlar lütfen yani..
İran rejimini desteklemek bizim işimiz değil..
O rejim vücuduna bombalar sarıp çoluk çocuk katletmeyi cihad zanneden zavallı bir düşüncenin ürünü..
Bu bir genelleme değil ama İran Rejimini Baz alarak bazılarının o konudaki düşüncelerini ölçmeye çalışmak cahilce olur..

İslam şiddeti yasaklar.. Bu slogan değil özü itibari ile böyledir...Savaşın ve cihadın bir hukuku vardır..Bu hukuk Ehli sünnet hukukudur..

Gülen Humeyniyi seviyormuydu yeriyormuydu bunlar yersiz demogojilere yol açar..
Gülenin ve Humeyninin çizgisini mukayese edin cevabı siz bulacaksınız..

Bir yerde masum çocukları katletmeyi milli çıkar ve dini bir emir telakki eden zihniyet bir yanda dünyanın bütün çocuklarına sahip çıkmayı amaçlayan bir zihniyet..
Neyi tartışıyoruz?
ama zannedersem hümeyni ''çocukları katledin'' diyede hiç bir vurgusu olmadığı bir yana, düşünmesi bile kişiliğine ters.. siz filistindeki hizbullah hareketi ile iran rejimini neredeyse aynı kefeye koymuşsunuz. hizbullah rejimin uzantısıdır ancak tüm iran halkını bağlamaz hizbullahın icraatları.. hümeyninin ruhsal kronolijsini incelediğimizde milliyetcilik bazında milletine (evlatlarına) sahip çıktığı; geleneksel çizgisiyle kültür ve inançlarına sahip çıktığı görülür. gösterdiği hedeflerde sürekli imanı ve eylemsel yükselişlerdir (sevenler tarafından anlayabilenler bile çok azdır). gösterilen çizgiler iran halkının tarihsel kökleriyle yüzde yüz ilişkilidir. ve tarihiyle yabancılaşma görülmüyor..
her şey bir yana; imamın kurduğu sistem bugün bile küreselleşme ve emperyalizm karşısında en sağlam direnç noktalarından biridir. bunuda bir nimet olarak düşünelim..
ama şuda belleğimizde bir anekdot olarak kalsın: şu anki mahmud ahmedinejad gibi seçilen kişilerin aldıkları oy sayısının yanına üç belkide bes tane sıfır atar hümeyni... liderlik manteletiseni bu durumnadn idark edermiyiz bilmem artık..
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Humeyni değil onun vicuda getirdiği Rejimden bahsediyorum zaten..
Anti-Emperyalist çizgi tek başına bir anlam ifade etmez..
İslam adına hareket eden herkezin islami noktada Referansı Kur'an ve Sünnet olmalı..
Hem kitle imha silahı yapmak haramdır diyeceksin hemde el altından buna çalışacaksın..Bu iran rejiminin açmazı..
Ben haram dı helal di tartışmasına girmiyorum ama siyasal vizyonlar ile İman hizmetini karıştırmamak lazım..
Gülen ile Humeyni farklı vizyonları olan insanlar..
Humeyni devrimini siyasal yollar ile aramış hükümet ve idareci olmak yolunu seçmiş oysa Gülen bütün dünyada Bir iman hizmeti başlatmış siyasallaşmadan bütün insanlığı kucaklayacak bir vizyon yakalamış..
O bakımdan bana göre fersah fersah ötesindedir..

Gülen geleneksel Ehli sünnet yolunu seçmiş islamın güzelliklerle dolu mesajını bütün insanlığa perdesiz vasıtasız ulaştıma amacı ile hareket etmiş..

Ne yazık ki sadece iran da değil şia geleneğinde intihar eylemlerini meşru gören masum çocukların katledilmesine seyirci kalan bir duruş sergiliyorlar..
Bu en başta İslama hakaret ve anti-islami bir metoddur.. İlk yaralayacağı kişiler de müslümanlardır
 

Hudalfa

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
206
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Yıllardır tartışırız, söyleriz cemaatler arasındaki farklılıkların aslında bilinçaltlarımızdaki düzeylerde bir birini karan harclar olduğunu; birbirini ören tuğlalar olduğunu.. veya öyle olmasını umud ederiz, görmek isteriz.. islami milletler boyutuna ulaşmalı diye düşünüyorum, bu perspektifin (!)
hümeyni bir çığır açmıştır, dünyada kimsenin başaramadığı bir islami devrim (ötesi toplumsal haraket) gercekleştirmiştir. bu durum hümeyniye bireysel başarı olarakta atfedilebilir. fakat bu başarının altında bir hayli fazla islami ve insanı değerler olduğunu basiretli düşünenler görebilir. (o bir çığır açmıştır, fakat birileri onu kullanarak siyaset yapıyorsa hümeyninin vizyonunu bağlamaz) ben iran rejiminden çok hümeyninin şahsını, yaşam öyküsünü ve ruhsal praksisini konuşmak istiyorum. iran rejiminin türkiyeye ihrac edilmesini bile istemem.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Arkadaşlar lütfen yani..
İran rejimini desteklemek bizim işimiz değil..
O rejim vücuduna bombalar sarıp çoluk çocuk katletmeyi cihad zanneden zavallı bir düşüncenin ürünü..
Bu bir genelleme değil ama İran Rejimini Baz alarak bazılarının o konudaki düşüncelerini ölçmeye çalışmak cahilce olur..

İslam şiddeti yasaklar.. Bu slogan değil özü itibari ile böyledir...Savaşın ve cihadın bir hukuku vardır..Bu hukuk Ehli sünnet hukukudur..

Gülen Humeyniyi seviyormuydu yeriyormuydu bunlar yersiz demogojilere yol açar..
Gülenin ve Humeyninin çizgisini mukayese edin cevabı siz bulacaksınız..

Bir yerde masum çocukları katletmeyi milli çıkar ve dini bir emir telakki eden zihniyet bir yanda dünyanın bütün çocuklarına sahip çıkmayı amaçlayan bir zihniyet..
Neyi tartışıyoruz?

Sizin gibi ilhamınıabd ve israil ekseninde oluşturan çizgilerden alan bir zavallı sefilin işi olamaz İran İslam İnkılabını desteklemek. İslam devrimi sadece filistinde bombalarla öldürülen çocuklarına karşı siyonistler üzerine bombalarla karşılık veren Filistinli Sünni Müslümanları desteklemektedir. Yani siyonistlerin zulmünü durdurmak için filistinli müslümanlara filistinli ve arap ehli sünnet alimlerince fetva verilmiş bir olaydır, şehadet operasyonları. Bu İranın filistinli müslümanlara önerdiği bir yol değil. Yani anlayacağın bu bir ehli sünnet fetvası İranla alakası yok. Filistinden başka bir yerdede uygulanmıyor. Ha eğer siyonistlerle bir kan bağın neseb bağlantın varsa, akrabaların ise bundan dolayı siyonistlerin çocuklarına acıyorsan söylede bilelim ha ne dersin.
Müslümanım diyerek göğsünü gere gere bile dolaşamadığın tse damgalı zavallı olduğun bir ülkede İslamın izzet ve şerefi ile İSLAM AHKAMININ yüce gölgesinde şerefli müslümanlar olarak dünyada var olan İranlı müslümanlarmı zavallı. Acınası hallerinlemi onlara zavallı diyorsun. Forumlarda zırvalamakla zavallı olmaktan kurtulduğunumu sanıyorsun. Müslüman olmaktan utandığın bir ülkede neler üretiyorsun sen böyle.
Bir konuda var ise (olduğunuda sanmıyorum ya) fikrini söylersin. Doğru veya yanlış. Etrafa nasıl düşüneceklerin konusunda gönderme yaparsan gülünç duruma düşersin sora. Çünkü Allah Teala, insanlar için hakkada batılada yapışacak bir akıl vermiştir. Sana ihtiyaçları olan varsa söylesinlerde bizde bilelim. Sizin ne yazıkki ehli sünnettende haberin yok. Sizin islamınız yoksa evrensel emperyalizmin istediği amerikancı islam olmasın.
 

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
Devlette Yozlaşma ve Yolsuzluk

Ahmedinejad’a göre yanlış yönetici profili, çıkar eksenli ilişkiler, yolsuzluklar ve nepotizm sonucunda sistem ciddi bir yozlaşma tehdidi altındadır ve ilk başta yapılması gereken devletteki yozlaşmayla mücadele etmektir. Bu durumu en güzel şu sözleriyle özetlemiştir: “Devletin milyarlarca riyallik sermayesi bakanlık binalarında dekorasyon harcamalarında kullanılıyor. Bunun tek nedeni de yöneticilerin Tahran’da kalmak istemelerinden kaynaklanıyor. Ancak bir yönetici ilgilendiği bölgede yaşamıyor ve oranın halkıyla bütünleşemiyorsa o bölgeyi nasıl yönetebilir ve sorunlarına nasıl çözüm getirebilir ki? Nasıl olur da ülkedeki birçok genç kendisine düzgün bir hayat kurmak ve yeteneklerini kullanabilmek işin bir iş peşinde koştururken sadece bazı kararları almakla yükümlü bir yönetici odasının dekorasyonu için düşüncesizce devlet kaynaklarından milyarca riyallik kaynak aktarabilir ki? Yönetime geldikten sonra her gün bankadaki hesabı kabaran ve sosyal konumu gün geçtikçe güçlenen yöneticilere halkın şüphe duyması ve inancını kaybetmesi kadar doğal ne olabilir ki?”

Bu açıklamayı yaptıktan sonra yönetimde gençlere fırsat tanınması gerektiğini söyleyerek bir an önce bu soruna çözüm bulunması gerektiğini söylüyor. Aslında bu da çok güzel bir tespit ancak bu durum zaten merkeziyetçi sistemlerin ortak kaderi haline gelmiştir. Bakanlıklarda, devlet dairelerinde gerekli gereksiz harcamalar ve devlet hazinesinden aktarılan tonlarca para.

Diğer taraftan yönetimde kemikleşen kadro ve onların ahbap ilişkileri sonucunda oluşturdukları yakın çevreleri de sistemin diğer olumsuz yönlerinden. Kabaran hesaplar ve gittikçe halktan uzaklaşan yöneticiler. Bunların hepsi çok güzel tespitler ancak Ahmedinejad’ın kendi döneminde bu sorunların ne kadarına ne şekilde çözüm getireceğine bakmakta da fayda vardır.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Allah Teala dilerse insanı yıldızlarla hidayet eder ve dilersede insanı Tevratla, İncilmle vede Kuranla dalalete sürükler. Fıtratı temiz Hazreti İbrahim yıldızdan yola çıkarak akabinde hidayeti tanıyıp Halilullah makamına ulaştı. Tevrat alimleri Yesekarlar, Yerbaamlar ise Tevrat ile Hazreti Zekeriyanın Hazreti İsanin karşısına dikildi cehennemi boyladılar. Hariciler ve benzerleride canlı Kuran olan İmam Alinin karşısına dikildi, Allahın azabına göç ettiler. Değişen bir şey yok. İnsan aynı insan, zaman aynı zaman. Sizin gibilerde Yesekarların, Harnicilerin ve benzerlerinin yolunda gidiyorsunuz, cahil cahil, mesnedsiz mesnedsiz, maksatlı haince gayri ahlaki yalanlarla müslümanların medarı iftiharı bir İslam Devletine kara çalıyorsunuz. Allah yüzünüzü iki cihandada kara çıkartır inşallah, böyle devma ederseniz.
 

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
beddua ağızdan çıktığı zaman gideceği kimseye bakarmış onda o hal yoksa geldiği yere döner miş?
 

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
insanlar hakkında iki türlü dua yapılabilir. Meselâ, bir kişiye avam ağzıyla: “Allah seni başaşağı getirsin.. bîmurad eylesin.. evine yangın salsın.. çoluk-çocuğundan bul..” diye dua edilirse, o kişi kâfir bile olsa; eğer bazı iyilikleri varsa -meselâ bu kişi bir doktordur ve çok iyi insanları tedavi etmiş ve onların rahatsızlığının giderilmesinde vesile olmuştur- yaptığı bu iyilikler, onun hakkında yapılan beddua dalgalarını kırıp tesirsiz hale getirebilir. Ama aynı insan için; “Sen bana ve dinime bunca kötülük yapmana rağmen Allah sana hidayet ihsan eylesin. Allah, içinde bulunduğun zulmeti yırtsın ve seni aydınlığa erdirsin..!” diye dua da edilebilir. Böyle bir dua, hiçbir şeye takılmadan kabul de görebilir. Şahsen bana; “Şayet beddua edersen, sana kötülük yaptıklarından dolayı Allah bunların kökünü kazıyıp perişan edecek ve bütün düşmanların hazan yemiş yapraklar gibi solup gidecekler. Fakat affedersen Halid b. Velid’ler, Amr b. Âs’lar ve Osman b. Talha’lar gibi Müslüman olacak ve din-i mübin-i İslâm’a ileride hizmet edecekler” dense, seve seve ikinci şıkkı, yani bir gün onlarla el ele tutuşup sıratı geçmeyi ve -inşaallah- cennete onlarla beraber girmeyi tercih ederim.
 

Hudalfa

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
206
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Sizin gibi ilhamınıabd ve israil ekseninde oluşturan çizgilerden alan bir zavallı sefilin işi olamaz İran İslam İnkılabını desteklemek. İslam devrimi sadece filistinde bombalarla öldürülen çocuklarına karşı siyonistler üzerine bombalarla karşılık veren Filistinli Sünni Müslümanları desteklemektedir. Yani siyonistlerin zulmünü durdurmak için filistinli müslümanlara filistinli ve arap ehli sünnet alimlerince fetva verilmiş bir olaydır, şehadet operasyonları. Bu İranın filistinli müslümanlara önerdiği bir yol değil. Yani anlayacağın bu bir ehli sünnet fetvası İranla alakası yok. Filistinden başka bir yerdede uygulanmıyor. Ha eğer siyonistlerle bir kan bağın neseb bağlantın varsa, akrabaların ise bundan dolayı siyonistlerin çocuklarına acıyorsan söylede bilelim ha ne dersin.
Müslümanım diyerek göğsünü gere gere bile dolaşamadığın tse damgalı zavallı olduğun bir ülkede İslamın izzet ve şerefi ile İSLAM AHKAMININ yüce gölgesinde şerefli müslümanlar olarak dünyada var olan İranlı müslümanlarmı zavallı. Acınası hallerinlemi onlara zavallı diyorsun. Forumlarda zırvalamakla zavallı olmaktan kurtulduğunumu sanıyorsun. Müslüman olmaktan utandığın bir ülkede neler üretiyorsun sen böyle.
Bir konuda var ise (olduğunuda sanmıyorum ya) fikrini söylersin. Doğru veya yanlış. Etrafa nasıl düşüneceklerin konusunda gönderme yaparsan gülünç duruma düşersin sora. Çünkü Allah Teala, insanlar için hakkada batılada yapışacak bir akıl vermiştir. Sana ihtiyaçları olan varsa söylesinlerde bizde bilelim. Sizin ne yazıkki ehli sünnettende haberin yok. Sizin islamınız yoksa evrensel emperyalizmin istediği amerikancı islam olmasın.

satuk buğra kesin araştırmalarıma göree israile cephe almak ve katı bir duruş sergilemekle islam devleti olunmuyormuş. ülkesindeki 25 milyon azeriye rağmen karabağ sorunlarında ermenistana yüzde yüz destek vermesini, sokaklarda dahi başörtüsünü yasaklayan tunus (zeynel abidin) e karşılıklı atılan güllere, kuzey kore gibi kafir bir devletle olan can ciğer ilişkileri nasıl açıklayacaksınız. türkiye bir başka devletle ilişkiye girince hemen jargonu yapıştıryorsunuz kaldiki; türkiye laik iran islam devleti. ve iran her zaman dediği gibi biz bağımsız bir devletiz. iran bağımsız bir devlet değildir efendim. hükümlerini kurana ve ilahi vahiylere göre çıkarmalaıdır. bağımsız değildir çünkü allah akarşı sorumludur. hz ömer adeleti ile yönetilen bir şeriat devleti istiyor ümmet '' fıratın kenarında bir kuzuyu kurt kapsa ondan aciz ömer sorumludur diyen'' yönetici, ayetullah veya halife istiyor... veya hümeyni (r.a) gibi savaşlara sebebiyet veriyor diye satrancı yasaklayan. ölüm döşeğinde hatasız kul olmaz deyip halkından özür dileyen, cennetide cehennemide yaratan emektir diyen birilerini..
 
Üst