Ferahlık Arayan İçin

merakli

Yeni
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
190
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Pazartesi günü katıldığım bir sohbette hocaefendi bu ayeti okudu ve üzerinde düşündüm. Hata yapma fırsatı bahşedilen insanın kibirlenmeyip hatasına evet diyebilmesi affını doğru adresten istemesi ayetin zımnında gizliymiş. Tevbe istiğfar insanı rahatlatıyor. Ya olmasaydı, kapı kapalı olsaydı. :(

وَالَّذِينَ إِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً أَوْ ظَلَمُواْ أَنْفُسَهُمْ ذَكَرُواْ اللّهَ فَاسْتَغْفَرُواْ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللّهُ وَلَمْ يُصِرُّواْ عَلَى مَا فَعَلُواْ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).

Ve onlar (takva sahipleri), bir kötülük yaptıkları veya nefslerine zulmettikleri zaman Allah'ı zikrederler, hemen günahları için mağfiret dilerler. Ve Allah'tan başka kim günahları mağfiret eder. Ve onlar, yaptıkları şeylerde (hatalarda), bilerek ısrar etmezler.
 
Üst