Farz-ı ayn fetvası, Efendimiz’e ve dinimize hakaretler

ahze21

Yasaklı
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
550
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
46
AK Partili isimlerin Efendimiz’e ve dinimize hakaretler içeren sözleri neredeyse herkesin malumu... Ancak son olarak Başbakan Davutoğlu'nun sarf ettiği sözler parti düşünce yapısındaki büyük çelişkiyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Davutoğlu'nun dine bunca hakaret içeren açıklamalarda bulunan isimlerin mensup olduğu bir partinin en yetkili ismi olarak ‘düşman istilasına karşı mücadele etmenin her Müslüman için farz-ı ayn olduğu’ fetvasını hatırlatması ve bu yolla partisine oy istemesi adeta bardağı taşıran son damla oldu.

BUGÜN Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt da son olarak kaleme aldığı yazısında bu sözler üzerine AK Partili isimlerin Efendimiz’e ve dinimize hakaretlerini bir kez daha hatırlattıktan sonra AK Parti'nin bu düşünce yapısıyla nereye koştuğunu sordu.

İşte Erhan Başyurt'un "Farz-ı ayn fetvası, Efendimiz’e ve dinimize hakaretler..." başlıklı o yazısı...

AK Parti’nin önde gelen isimlerinden son dönemlerde art arda Efendimiz’e, dini değerlere hakaretler ve şoke eden çıkışlar yapılıyor.

Tamamı “kol kırılır yen içinde kalır” mantığı ile cezasız kalıyor ve unutturulmaya çalışılarak üstü örtülüyor.

Diğer taraftan da bizzat Başbakan, Meclis Grup Toplantısı’nda, “düşmana karşı cihad farz-ı ayn” fetvası üzerinden seçmeni dini referanslarla kendilerine oy vermeye çağırıyor.

Anlamak mümkün değil. Neresinden tutsanız dökülüyor.

İsterseniz önce yapılan ve “üstü örtülen” skandal çıkışlardan bazılarını hatırlatalım.

Efendimiz'e iftira

İçişleri Bakanı Efkan Ala, 14 Temmuz 2014’te partililere şöyle seslendi:

“Peygamber Efendimiz Mekke’yi fethettiğinde muhtemelen kendisine bir pay çıkardı. İnsanın gururlanması doğal bir şeydir. Hemen ayetle ikaz edildi… Biz başörtüsünü kaldırdığımız için kendimize pay çıkarmıyoruz. Kur’an-ı Kerim-i biz her yerde askeri okullarda da serbest yapmadık. Allah yaptırdı. Biz de imtihan edildik…”



Ala’nın “Peygamberimiz gurura kapıldı, biz kapılmadık” sözlerine Diyanet Alo Fetva Hattı şöyle değerlendirmede bulundu:

“Al*lah, O’*nun gu*ru*ru*nu ta ana*dan doğ*ma kır*mış, te*miz*le*miş. Pey*gam*ber*de böy*le bir gu*rur me*se*le*si yok*tu. Yan*lış, yan*lış; ka*sıt*lı söy*le*diy*se if*ti*ra*ya ka*dar gi*der. Ka*sıt*lı de*ğil de böy*le ava*mın ko*nuş*tu*ğu şek*liy*le ge*nel bir ko*nuş*ma yap*tı ise bil*me*den ca*hil*ce yap*mış*tır, Al*lah (cc) af*fet*sin de*riz. Tev*be et*me*si ge*re*kir. Piş*man ola*cak, bir da*ha yap*ma*ya*cak onu…”

Kur’an’la alay etti

AK Parti Milletvekili ve eski Bakan Egemen Bağış’ın “Bakara-makara” diyerek, Bakara Suresi ile dalga geçtiği ve muhatabının doğruladığı konuşmalar da sosyal medyaya düştü.

Bağış orada ayrıca, “Her cuma google’dan bir ayet sallıyorum. Salla gitsin” diyordu.

İlahiyatçıların değerlendirmesi, “Kur’an ile alay etmek, sure ya da ayet anlam veya isimlerini hafife almak, İslam inancına göre kişiyi dinden çıkarır, İslam inancına göre küfürdür ve o kişinin tövbe etmesi gerekir” şeklindeydi.

‘Sakal-ı şerife hakaret

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in yayınlanan bir konuşma videosunda, “sakal-ı şerif” ile ilgili hakaretamiz sözleri ortaya çıktı.

Şahin o skandal konuşmasında, sakal-ı şerif için “kıl”, “sakal-makal” tanımlamalarını kullanıyor.

Sonra da “Sevgili Peygamberimiz vefatından asırlar sonra, kendi sakalından olduğu iddia edilen o kıllara böyle bir saygı gösterildiğini bilseydi kesinlikle yasaklardı” diyor.







Cübbeli Ahmet Hoca’nın “kıl, sakal-makal” hakaretleri için “Efendimiz’e kimseye hakaret ettirmeyiz” çıkışını isteyen sosyal medyada izleyebilir.

Küfre götürür

AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Arslan, 16 Ocak 2014’te tövbe edilmezse küfre götürebilecek şu açıklamayı yaptı:

Erdoğan için “Türkiye’nin başında öyle bir lider var ki, dünya liderliği kabiliyetinde bir lider. ALLAH’IN BÜTÜN VASIFLARINI ÜZERİNDE TOPLAMIŞ BİR LİDER Recep Tayyip Erdoğan var…”





Arslan, sonrasında maksadının bu olmadığını ileri sürdü. Dönemin AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik de bir dil sürçmesi olduğunu, “Allah’ın hoşnut olduğu vasıflar” demek istediğini, aksinin zaten “küfür” olacağını açıkladı.

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz da 2 Ocak 2015’te sosyal paylaşım sitesinde şöyle yazdı:

“Çok ama çok sevdiğinizi bildiğim iki önemli şahsiyet bu gecede dünyaya gelmişlerdir. Bunlardan birincisi Hazreti İbrahim, ikincisi ise Hazreti Muhammed’dir… HZ. İBRAHİM TABİİ Kİ BENİM, HZ. MUHAMMED DE KARDEŞİM…”



Korkmaz’ın iki büyük peygamberin isimlerinin kendisi ve kardeşi ile aynı olmasından hareketle “Hazreti” sıfatını kullanarak attığı ve ciddiyetten uzak bu sözleri de haklı olarak büyük tepki topladı.

Korkmaz ise, “Sözlerimin arkasındayım. Yine kullanırım” demeyi tercih etti.

“O’na dokunmak ibadet”

AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin de bazı partililerin Ankara ziyaretinde "Arkadaşlarım Sayın Başbakanımıza yakinen sorular sordular, elini sıktılar. Sayın BAŞBAKANIMIZA DOKUNMAK BİLE İNANIN BENCE İBADETTİR. Ben bunu söylüyorum" diyordu.

Düzce milletvekilleri Korkmaz ile Arslan ve Bursa Milletvekili Şahin gibi Mehmet Ali Şahin de partisinde görev yapmaya devam ediyor.



“İkinci peygamber...”

AK Parti Aydın İl Başkanı ve İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Hakkı Eser’in partililere yaptığı konuşmada, "Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan'a biz o kadar bağlıyız ve aşığız ki, BİZİM İÇİN ADETA İKİNCİ PEYGAMBERDİR. Biz başbakanımızın aşığıyız, başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir" dediği video yayınlandı.

Konuşmayı maalesef salonda alkışlayanlar bulunuyordu. Partisinden de ciddi bir tepki ile karşılaşmadı.




AK Parti Kırklareli İl Başkanı Hüsmen Ağa Terkin 9 Ekim 2012’de Kutlu Doğum Haftası gerekçesiyle Peygamber Efendimiz adına bir kimlik düzenliyor.

Efendimiz’in çocukları arasına “Tayyip” ismini ekliyor. Kimliğin alt kısmına da AK Parti logosunu ve il başkanlığının numarasını yazıyor. (Haberi okumak için tıklayın)

Terkin, olay ortaya çıkınca, “Efendimiz’e saygısızlık gibi bir hareketi yapacak kadar cüretsiz ve cahil bir insan değilim” demekle yetindi.

“Tayyip” ismini Efendimiz’in çocukları arasına neden eklediğini ise izah etme gereği bile duymadı.

Tepki gösteril(e)medi...

AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemde Erdoğan da 3 Mart 2014’te Muğla’da yaptığı konuşmada, “Biz rahmet için geldik gazap için değil. BİZİM RAHMETİMİZ GAZABIMIZI AŞACAKTIR inşallah” diyordu.





Kutsi bir hadis-i şerifte Cenab-ı Hakk’ın zatı için kullanılan bu ifadelerin, miting meydanlarında bir lider tarafından telaffuz edilmesine de partiden bir tepki gel(e)medi…

Efendimiz’e, Kur’an-ı Kerim’e ve dini değerlere bu kadar istismar ortadayken, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan AK Parti’ye oy vermeyi “farz-ı ayn” fetvası ile zorlaması büyük bir garabet.

AKP nereye koşuyor?

AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla son grup toplantısında konuşan Davutoğlu da, Milli Mücadele sırasında Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi’nin, ‘düşman istilasına karşı mücadele etmenin her Müslüman için farz-ı ayn olduğu’ fetvasını hatırlattı. (Haberi okumak için tıklayın)

Sonra da “Herkes yeni bir Misak-ı Milli’de buluşmalı ve bu Misak-ı Milli’nin hedefi doğrultusunda elinde ne varsa, heybesinde ne varsa bu mücadeleye katılmalı” dedi.

Farz-ı ayn, gücü yeten her Müslüman’ın yapması farz olan dini emirleri ifade eder.

Bir siyasi partiye oy vermek ya da vermemek asla ve kata dinin bir emri olamaz.

Dini bir gerekçe ile insanları bir partiye oy vermeye zorlamak tek başına bir skandaldır.

Dine ve değerlerine hakaretlere sessiz kalıp, dini referansları oy almak için kullanmanın ise mantıki bir izahı yoktur.

Çelişkiler yumağı içinde AK Parti nereye koşuyor?

Anlayan varsa bize de anlatsın!
 
Üst