ravzanur
Paylaşımcı
- Katılım
- 2 Haz 2007
- Mesajlar
- 182
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
Bismillah..
Sadece bedensel sağlığa odaklanmanız yetmez. Duygusal ve zihinsel sağlığın da önemli olduğunu gösteren yüzlerce çalışma var.
Bu çalışmaların ortak noktası, zihinsel sağlık için güçlü sosyal bağların çok önemli olduğudur. Güçlü sosyal ilişkiler, sağlıklı yaşlanmanın başlıca unsurlarından biridir. Sosyal bağlarınız, ilişki ağınız en az kolesterol, hipertansiyon veya kan şekeriniz kadar önemlidir.
EVLİLİK kurumu, sosyal ilişki ağınızın önemli bir parçasıdır. Evlilik, yaşam kalitesi ve süresi üzerinde etkili bir faktördür. Özellikle erkeklerde evli olup olmamak, yaşam kalitesini derinden etkiler. Evli erkekler, bekár erkeklere oranla daha az hastalanır. Duygusal ve bedensel açıdan kendilerini daha iyi ve mutlu hisseder. Bekar erkeklerde yaşlılık sorunları daha erken yaşlarda ortaya çıkıyor ve çoğu kez daha ağır seyrediyor.
ERKEK İÇİN ÖNEMLİ
Evliliğin erkeklerin yaşam kalitesini neden bu kadar derinden etkilediğini yanıtlamak zor değildir. Bunun birinci sebebi, erkeklerin kendilerine bakma ve kişisel bakımlarının sürdürme konusunda beceriksiz olmalarıdır. Erkekler yalnız yaşadıklarında yemelerine, içmelerine, kişisel temizliklerine, sağlık problemlerine gereken ilgiyi göstermezler.
Kadın ve erkeklerin iletişim biçimleri ve derinlikleri de oldukça farklıdır. Erkekler samimi, uzun süreli, katıksız ilişkiler kurmakta yetenekli değildir. Erkekler ilişkilerinde güçlü duygusal bağlar oluşturamıyorlar. Güvenme, adanma, inanma, anlayış veya affetme gibi uzun süreli ilişkilerin gerektirdiği özellikler erkeklerde biraz daha az.
ERKEKLER KAÇIYOR
Uzun süreli arkadaşlıklar, sırdaşlıklar, erkeklerde kadınlarda olduğu kadar yoğun değil. Erkeklerin sosyal ilişkilerinde geri çekilme, kaçma eğilimleri de fazladır. Erkekler ilişkilerinde ya yeteri kadar samimi değiller ya da karşı tarafın samimiyetinden emin olamıyorlar. Kısacası erkeklerde yalnızca kendilerine bakma konusunda değil ilişki kurma ve sürdürmede ciddi sorunlar var. Erkekler ilişkilerinde de yeteneksiz ve beceriksizler!
KADIN DAHA BAŞARILI
Kadınlar sosyal ilişki kurmada pek zorlanmıyorlar. Yalnız da yaşasalar yaşam kalitelerini koruyabiliyorlar. Kadınlarda erkeklerin tam tersi bir durum var. Kadınlar kendilerine daha iyi bakıyorlar. Duygusal ilişkilerinde samimi ve güvenliler. Her kadının neredeyse üç-beş sırdaşı var. Okul sıralarında başlayan arkadaşlıkları neredeyse ömür boyu sürüyor. Kadınlar dostluğa bir kez ve yürekten inandılar mı, onu mümkün olduğu kadar uzun bir süre taşıyor. Ufak tefek problemleri dert etmiyor, hoş görüyor veya görmezden geliyor. Kadın kadına veya kadın-erkek ilişkisinde kadınların tutumları neredeyse aynı: Dostlukları sağlam ve kalıcı.
Evliliğin sağlığınız üzerindeki olumlu etkilerinin bir başka nedeni de anne-baba olmanın getirdiği sorumluluk, huzur, mutluluk ve öz güvendir. Çocuk sahibi olmak daha iyimser biri olmayı, gelecek hakkında daha güzel hayaller kurmayı, kendine daha dikkatli bakmayı sağlıyor. Çocuklu anne-babalar sağlıkları konusunda daha özenli olmaya başlıyor.
Dul erkekler, daha çabuk hasta oluyor
Evlilik kurumunun her iki cinste de yaşam süresi ve kalitesi üzerine olumlu etkileri var.
Ama yukarıda belirtilen nedenlerle evlilik erkekler için biraz daha önemli bir sosyal bağdır. Evli erkeklerin eşlerini kaybettikten sonra yaşam kaliteleri süratle düşüyor. Yaşam süreleri kısalıyor.
Erkekler evli kadınlara göre eşlerinin kaybına daha şiddetli tepkiler gösteriyor. Dul erkeklerde ölüm oranı aynı durumdaki kadınlardan üç-dört kat daha yüksek. Dul erkeklerde, kısa bir süre sonra hastaneye gitmeler sıklaşıyor. Kalp hastalığı, hipertansiyon, depresyon, kanser gibi sorunlar birbiri ardına ortaya çıkıyor.
Boşanan erkelerin durumu da pek iç açı değil! Boşanma sonrasında dert ortağını kaybeden erkekte çoğu kez bedensel ve ruhsal sorunlar ortaya çıkıyor. Boşanmış erkeklerin yaşam kalitesi bir-iki yıl içinde azalmaya başlıyor.
Fazla geç kalmayın
Yalnızlık hiçbir canlı için iyi değildir ama insanlar için dayanılması en güç durumlardan biridir. Güçlü sosyal bağlar, yalnızlık duygusunu azaltır. Bazen sıradan kalabalıklar içindeyken bile rahatlamamız bundandır. Yaşınız ilerledikçe mükemmelliğe olan tutkunuz törpülenmekte, huzur anlayışınız sadeleşmektedir. Kişisel kusurlarınızı yaşlandıkça daha kolay fark eder, başkalarının kusurlarını sorunsuzca affedersiniz. Eğer iyi ilişkiler kurabilen biriyseniz ve yalnızlığınızı azaltabilecek güçlü sosyal bağlara sahipseniz, yaşlanma yolculuğunuz daha kolay ve neşeli olacaktır. Evlilik, yalnızlığı azaltmakta ve güçlü sosyal bağlar kurdurmakta çok güçlü bir çözümdür. Güvenebileceğiniz, birlikte yürüyebileceğiniz, paylaşabileceğiniz, geleceği birlikte planlayabileceğiniz, beraberce üretebileceğiniz, zorluklara birlikte katlanabileceğiniz bir hayat arkadaşınız varsa hayatınızın daha sağlıklı, keyifli, huzurlu ve hafif geçeceğinden hiç kuşkunuz olmasın.
Sadece bedensel sağlığa odaklanmanız yetmez. Duygusal ve zihinsel sağlığın da önemli olduğunu gösteren yüzlerce çalışma var.
Bu çalışmaların ortak noktası, zihinsel sağlık için güçlü sosyal bağların çok önemli olduğudur. Güçlü sosyal ilişkiler, sağlıklı yaşlanmanın başlıca unsurlarından biridir. Sosyal bağlarınız, ilişki ağınız en az kolesterol, hipertansiyon veya kan şekeriniz kadar önemlidir.
EVLİLİK kurumu, sosyal ilişki ağınızın önemli bir parçasıdır. Evlilik, yaşam kalitesi ve süresi üzerinde etkili bir faktördür. Özellikle erkeklerde evli olup olmamak, yaşam kalitesini derinden etkiler. Evli erkekler, bekár erkeklere oranla daha az hastalanır. Duygusal ve bedensel açıdan kendilerini daha iyi ve mutlu hisseder. Bekar erkeklerde yaşlılık sorunları daha erken yaşlarda ortaya çıkıyor ve çoğu kez daha ağır seyrediyor.
ERKEK İÇİN ÖNEMLİ
Evliliğin erkeklerin yaşam kalitesini neden bu kadar derinden etkilediğini yanıtlamak zor değildir. Bunun birinci sebebi, erkeklerin kendilerine bakma ve kişisel bakımlarının sürdürme konusunda beceriksiz olmalarıdır. Erkekler yalnız yaşadıklarında yemelerine, içmelerine, kişisel temizliklerine, sağlık problemlerine gereken ilgiyi göstermezler.
Kadın ve erkeklerin iletişim biçimleri ve derinlikleri de oldukça farklıdır. Erkekler samimi, uzun süreli, katıksız ilişkiler kurmakta yetenekli değildir. Erkekler ilişkilerinde güçlü duygusal bağlar oluşturamıyorlar. Güvenme, adanma, inanma, anlayış veya affetme gibi uzun süreli ilişkilerin gerektirdiği özellikler erkeklerde biraz daha az.
ERKEKLER KAÇIYOR
Uzun süreli arkadaşlıklar, sırdaşlıklar, erkeklerde kadınlarda olduğu kadar yoğun değil. Erkeklerin sosyal ilişkilerinde geri çekilme, kaçma eğilimleri de fazladır. Erkekler ilişkilerinde ya yeteri kadar samimi değiller ya da karşı tarafın samimiyetinden emin olamıyorlar. Kısacası erkeklerde yalnızca kendilerine bakma konusunda değil ilişki kurma ve sürdürmede ciddi sorunlar var. Erkekler ilişkilerinde de yeteneksiz ve beceriksizler!
KADIN DAHA BAŞARILI
Kadınlar sosyal ilişki kurmada pek zorlanmıyorlar. Yalnız da yaşasalar yaşam kalitelerini koruyabiliyorlar. Kadınlarda erkeklerin tam tersi bir durum var. Kadınlar kendilerine daha iyi bakıyorlar. Duygusal ilişkilerinde samimi ve güvenliler. Her kadının neredeyse üç-beş sırdaşı var. Okul sıralarında başlayan arkadaşlıkları neredeyse ömür boyu sürüyor. Kadınlar dostluğa bir kez ve yürekten inandılar mı, onu mümkün olduğu kadar uzun bir süre taşıyor. Ufak tefek problemleri dert etmiyor, hoş görüyor veya görmezden geliyor. Kadın kadına veya kadın-erkek ilişkisinde kadınların tutumları neredeyse aynı: Dostlukları sağlam ve kalıcı.
Evliliğin sağlığınız üzerindeki olumlu etkilerinin bir başka nedeni de anne-baba olmanın getirdiği sorumluluk, huzur, mutluluk ve öz güvendir. Çocuk sahibi olmak daha iyimser biri olmayı, gelecek hakkında daha güzel hayaller kurmayı, kendine daha dikkatli bakmayı sağlıyor. Çocuklu anne-babalar sağlıkları konusunda daha özenli olmaya başlıyor.
Dul erkekler, daha çabuk hasta oluyor
Evlilik kurumunun her iki cinste de yaşam süresi ve kalitesi üzerine olumlu etkileri var.
Ama yukarıda belirtilen nedenlerle evlilik erkekler için biraz daha önemli bir sosyal bağdır. Evli erkeklerin eşlerini kaybettikten sonra yaşam kaliteleri süratle düşüyor. Yaşam süreleri kısalıyor.
Erkekler evli kadınlara göre eşlerinin kaybına daha şiddetli tepkiler gösteriyor. Dul erkeklerde ölüm oranı aynı durumdaki kadınlardan üç-dört kat daha yüksek. Dul erkeklerde, kısa bir süre sonra hastaneye gitmeler sıklaşıyor. Kalp hastalığı, hipertansiyon, depresyon, kanser gibi sorunlar birbiri ardına ortaya çıkıyor.
Boşanan erkelerin durumu da pek iç açı değil! Boşanma sonrasında dert ortağını kaybeden erkekte çoğu kez bedensel ve ruhsal sorunlar ortaya çıkıyor. Boşanmış erkeklerin yaşam kalitesi bir-iki yıl içinde azalmaya başlıyor.
Fazla geç kalmayın
Yalnızlık hiçbir canlı için iyi değildir ama insanlar için dayanılması en güç durumlardan biridir. Güçlü sosyal bağlar, yalnızlık duygusunu azaltır. Bazen sıradan kalabalıklar içindeyken bile rahatlamamız bundandır. Yaşınız ilerledikçe mükemmelliğe olan tutkunuz törpülenmekte, huzur anlayışınız sadeleşmektedir. Kişisel kusurlarınızı yaşlandıkça daha kolay fark eder, başkalarının kusurlarını sorunsuzca affedersiniz. Eğer iyi ilişkiler kurabilen biriyseniz ve yalnızlığınızı azaltabilecek güçlü sosyal bağlara sahipseniz, yaşlanma yolculuğunuz daha kolay ve neşeli olacaktır. Evlilik, yalnızlığı azaltmakta ve güçlü sosyal bağlar kurdurmakta çok güçlü bir çözümdür. Güvenebileceğiniz, birlikte yürüyebileceğiniz, paylaşabileceğiniz, geleceği birlikte planlayabileceğiniz, beraberce üretebileceğiniz, zorluklara birlikte katlanabileceğiniz bir hayat arkadaşınız varsa hayatınızın daha sağlıklı, keyifli, huzurlu ve hafif geçeceğinden hiç kuşkunuz olmasın.
