Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Ali (r.a.)’a hitâben şöyle buyurmuşlardır:
"Üç şeyi geciktirme:
Vakti gelince namazı; hazır olduğunda cenâzeyi; dengini bulunca evlenecek kızı..." (114)
Dindârlık: Dînî kurallara bağlı olmayan ve ahlâk bakımından zayıf olan fâsık bir erkek, iffetli ve fazîletli bir kadına denk sayılmaz. Aynı şekilde, dînî kurallara bağlı olmayan ve ahlâk bakımından zayıf olan fâsık bir kadın da, iffetli ve fazîletli bir erkeğe denk sayılmaz.
Evlenecek eşler, güzellik ve zenginlik câzibesine kapılarak ahlâkı ve dîni zayıf kadınlarla evlenmemelidirler. Ben onu doğru yola sefkederim düşüncesiyle evlenmekte çoğu zaman hüsranla neticelenmektedir. Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, dâimâ dindâr olan kadınların tercih edilmesini tavsiye buyurmuşlardır.
Zaten salih bir erkeğin, saliha olmayan bir kadınla veya saliha bir kadının, salih olmayan erkekle evlenmesi başlı başına bir sorundur..Yani bir hediyeyle sonuca varılmaz..
Mahmut efendi hazretlerinin sözü; saliha bilgili bir kızı, cahil birisine vermek, eşşeğin başına beşi birlik bağlamak gibidir.. erkekler içinde geçerlidir bu söz..