Erbakan düşmanlığı eleştiri mi?

arifan yolcusu

Profesör
Katılım
9 Ağu 2010
Mesajlar
1,303
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Dergah-ı Mualla
Yeni bir üyeniz olarak; akp, saadet tartışmalarınız dıişardan bakan bir insana çok çirkin gözüktüğünü söylemek zorunda hissettim kendimi...mühür
ihvanın tespitleri gayet güzel....
dün söyledik bugün de söylüyoruz...
ihvan forumdan siyaseti silip atalım ve tasavvuf üzerine yoğunlaşalım...
hatta bunu anket yada münazaraya da dökebiliriz
yeni üyeler burda bir erbakan probagandası havası görecektir, bu normal ama bunun sebebi daha düne kadar yoğun eleştirilerin olmasıdır...
vesselam....
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Anladım yani Irak'taki müslümanların katline onay veren ve zalimin yanında yer almayı müttefiklik diyenler şuurlu müslümanlar öylemi ama Timurtaş r.a öyle demiyor bak ne diyor:
[video=google;-6000330685751768552]http://video.google.com/videoplay?docid=-6000330685751768552#[/video]

Dikkat edersen başka nice şuursuz icraatları olmasına rağmen en ağırını dile getiriyorum. Gerisini herkes biliyor zaten.

Filistin i vuran israil pilotlarının yetiştirildiği anlaşmayı neden anında ERBAKAN İPTAL etmedi ?

Tmm Erbakan by pas eddilerek anlaşma imzalandı bunda erbakan yok.

AMMA BİR BAŞBAKAN EMRİNDEKİLERİNE SÖZ GEÇİREMİYORSA ÜSTÜNE ÜSTLÜK KÜFREDEN BİR ATANMIŞA CEVAP VEREMİYORSA DÜŞÜNMEK GEREK.

O zaman bu oy veren Halk sorar

ERBAKAN sana güvendik ama emrindeki bir memur a SÖZ GEÇİREMİYORSUN hakaret eden bir Orkestra şefine bile cevap veremiyorsun sen nasıl olurda Siyonizme kafa tutup ğasifize edebilirsin önce kapının önünü hakaret edenleri küfür edenleri TEMİZLE

Yaa bana ille yazdırıyorsunuz sizin işiniz YALNIZCA TENKİT ETMEK mi ?
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
Erbakan İsraiile hiç bir anlaşma imzalamamıştır,ve bilakis bütün anlaşmalar iptal edilmiştir,önce iftirayı atyorsunuz sonra "hadi bunda Erbakan yok" diyorsunuz,bu işlerin ahireti vebali var,siyonizme nasıl kafa tutcak diye soruyorsunuz,74de banane Amerikadan deyip nasıl Kıbrıs harekatını yaptıysa,97 de imfyi çay içirip evine gönderdiyse bugünde aynı Erbakan Hocanın aynı cesareti var merak etmeyin,siyonizme ilk defa kafa tutmuyor,mekanı cennet olsun Aliya Izzetbegoviç'in güzel bir sözü vardı"Türkiyede ki siyasetçilerin hayalini toplayıp, atsanız, Erbakan'ın yaptıklarına erişemez
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Erbakan İsraiile hiç bir anlaşma imzalamamıştır,ve bilakis bütün anlaşmalar iptal edilmiştir,önce iftirayı atyorsunuz sonra "hadi bunda Erbakan yok" diyorsunuz,bu işlerin ahireti vebali var,siyonizme nasıl kafa tutcak diye soruyorsunuz,74de banane Amerikadan deyip nasıl Kıbrıs harekatını yaptıysa,97 de imfyi çay içirip evine gönderdiyse bugünde aynı Erbakan Hocanın aynı cesareti var merak etmeyin,siyonizme ilk defa kafa tutmuyor,mekanı cennet olsun Aliya Izzetbegoviç'in güzel bir sözü vardı"Türkiyede ki siyasetçilerin hayalini toplayıp, atsanız, Erbakan'ın yaptıklarına erişemez

AKP ye suursuz diyenlerin vebali yokmu? Iftira degilmi?
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
AKP ye suursuz diyenlerin vebali yokmu? Iftira degilmi?

Yaşanan katliamlara ve ayşelere fatmalara tecavüz edenlere yardım edenleri desteklemek şuursuzluk değil de nedir,bunu akp yapmış chp yapmış, sp yapmış kim yaparsa yapsın şuursuzluktur,bu olay senin partin benim partim olayı değildir,kim bu vebale ortak olmayı kaldırabilir
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Filistin i vuran israil pilotlarının yetiştirildiği anlaşmayı neden anında ERBAKAN İPTAL etmedi ?

Tmm Erbakan by pas eddilerek anlaşma imzalandı bunda erbakan yok.

AMMA BİR BAŞBAKAN EMRİNDEKİLERİNE SÖZ GEÇİREMİYORSA ÜSTÜNE ÜSTLÜK KÜFREDEN BİR ATANMIŞA CEVAP VEREMİYORSA DÜŞÜNMEK GEREK.

O zaman bu oy veren Halk sorar

ERBAKAN sana güvendik ama emrindeki bir memur a SÖZ GEÇİREMİYORSUN hakaret eden bir Orkestra şefine bile cevap veremiyorsun sen nasıl olurda Siyonizme kafa tutup ğasifize edebilirsin önce kapının önünü hakaret edenleri küfür edenleri TEMİZLE

Yaa bana ille yazdırıyorsunuz sizin işiniz YALNIZCA TENKİT ETMEK mi ?

Madem abi bu konuda sıkıntın var bu kadar ince düşünüyorsun neden AKPyi destekliyorsun? En azından Erbakan 11aylık hükümetinde büyük icraatlara imza atmıştır ama 8 yıllık bir iktidar var karşımızda halen işbirlikçi politikalar söz konusu bu kadar hassasiyet gösteren siz neden akp hükümetine hassasiyetle bakmıyorsunuz?

İkincisi İsrail pilotları eğitimi gibi şeyleri bence direk kendisine sorun bakalım ne cevabı olacak ve bence aklınızdaki birçok soruyu kendisine iletin nasılmı bir mektup yazın ve Erbakan hocaya ilettirin bulunduğunuz il teşkilatına mektubu verin genel merkeze postalasınlar. O 11 aylık hükümette Erbakan hocanın kuzey ıraktan çekiç gücü nasıl kovduğunuda iyi bilirsiniz onuda es geçmemek lazım. Erbakan hoca kovdu ama akp koynumuza soktu o abd postallarını!
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Hazreti Muhammed sav ben kaybi bilmen diyor

Ama siz kaybi biliyorsunuz, bilirsiniz tabii insanlarin

kalbini yaripta bakarsiniz

Hazreti Muhammed dende üstünsünüz degilmi?
Özür dilerim arkadaşım ama ne yazdığını ve neye binaeyn yazdığını anlamış değilim.
Hz.Muhammed sallallahu aleyhi vesellem diyelim sizde demiş olun isim salavatsız boş yazılmasın inşaALLAH.

Değerli kardeşim gayb ile bu bizim bahsettiğimiz konuda bağlantı kuramadım ama şunu sana soruyorum Erbakan hoca AKP'ye neden şuursuz dedi onun cevabını senden rica ediyorum çünkü sen dedin ki ''Erbakan hoca akpye şuursuz diyerek iftira atmıştır'' öyleyse iftira attığını iddia ediyorsan neye binaeyn bunu iddia ediyorsun kısacası neden Erbakan hoca şuursuz dedi?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Erbakan İsraiile hiç bir anlaşma imzalamamıştır,ve bilakis bütün anlaşmalar iptal edilmiştir,önce iftirayı atyorsunuz sonra "hadi bunda Erbakan yok" diyorsunuz,bu işlerin ahireti vebali var,siyonizme nasıl kafa tutcak diye soruyorsunuz,74de banane Amerikadan deyip nasıl Kıbrıs harekatını yaptıysa,97 de imfyi çay içirip evine gönderdiyse bugünde aynı Erbakan Hocanın aynı cesareti var merak etmeyin,siyonizme ilk defa kafa tutmuyor,mekanı cennet olsun Aliya Izzetbegoviç'in güzel bir sözü vardı"Türkiyede ki siyasetçilerin hayalini toplayıp, atsanız, Erbakan'ın yaptıklarına erişemez

İPTAL edilen anlaşmaları getirimisiniz ?

ve Bana

Lütfen

ERBAKAN ın neden 28 Şubat olacağını bilmesine rağmen ÖNLEM ALMADIĞI nı akıl bazında açıklarmısınız ?
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
İPTAL edilen anlaşmaları getirimisiniz ?

ve Bana

Lütfen

ERBAKAN ın neden 28 Şubat olacağını bilmesine rağmen ÖNLEM ALMADIĞI nı akıl bazında açıklarmısınız ?

Olmayan anlaşamayı nasıl getireyim söylediklerimi şöyle belgeleyebilirim,. Devlet Planlama Teşkilatının sitesinde tüm hükümetlerin anlaşmaları vardır,28,06,1996 - 18,06,1997 tarihli refahyol dönemine ait hiç bir anlaşmayı bulamazsın,burdan senin diline doladığın eğitim anlaşmasıda refah yoldan önceki çiller hükümetinde yapılmıştır

Uçaklarının Modernizasyonu Projesi Anlaşması’nın imzalanması. (Çiller Hükümeti 23.02.1996 Türkiye-İsrail Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması’nınDönemi)

Abicim önlem almadığını neye dayanarak söylüyorsun,ne yapması gerekirdi ,28şubatı imzalayıp uygulasaydı daha mı iyi olurdu,ototritenin hocaefendisi bile çekilmesini istedi ama o sonuna kadar direndi istifa etmedi.
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Vebal isterseniz şuanda burda konuşan herkes vebal altındadır..! Ne Tayyip Erdoğanı tanıyor sunuz, ne Erbakan hocayı.Mışlarla mişlerle gidiyor sunuz. Hepinizin tek yaptığı şey varsa oda benliklerinizi konuşturmak. Kusuruma bakmayın ama sadece kendinizi kanıtlamaya, başkalarının düşüncesini değiştirmeye çalışıyor sunuz.

Yanıldığınız bir konu ise; kimsenin fikri değilşmez. Dikkat ediyorum foruma üye olduğum günden beri bir Erbakandır, bir Tayyiptir gidiyor. Ben ihfan foruma değilde Erbakan yada Tayyip foruma mı üye oldum.? Gerçekten sıktınız bizi...

Ne bu canım benlikler sussun artık. Kim iyiyse iyidir kim kötüyse kötüdür bunu da ancak Rabbim bilir.Konuştuklarınız dan ahirette hesaba çekileceksiniz.
Şunu unutmayın yazılarınızı yazarken;


Doğru söyleyen dedikodudan hesaba çekilecek, yanlış söyleyen iftiradan. Gittim geldim şok oldum kırk tane Erbakan hakkın da yazı bu kadar da olmazki ama.

Yönetim bu konulara el koymalı ...


Şimdi benliklerini konuştumak için; sana ne oluyor canım diyenler olabilir, ben bu foruma üye oldum ve ihfan forum'a üye oldum ama, emin olun pişman olmak üzereyim. Ben bu kadar dedikoduya yada iftiraya sabredemem.Rahatsız oluyorum bu tarz tartışmalar dan, tartışmanın da bir üslubu olur. Burda gördüğüm kadarıyla tartışmanızda da saygı yok, birbirinizi tiye alıp, dalga geçiyor sunuz . Ama unutmayın yeni üyeler de okuyor bu yazıları.

Bir insana ne kadar kolay kefil oluyor sunuz tanımadan etmeden. Ne kadar tanıyor sunuz Tayyip Erdoğanı yada Erbakan hocayı? hangisini ne kadar tanıyosunuz da; yeriyor sunuz yada şahlandırıyor sunuz???

Yaptığınız tek şey dedikodu,iftira ...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Erbakan İsraiile hiç bir anlaşma imzalamamıştır,ve bilakis bütün anlaşmalar iptal edilmiştir,önce iftirayı atyorsunuz sonra "hadi bunda Erbakan yok" diyorsunuz,bu işlerin ahireti vebali var,siyonizme nasıl kafa tutcak diye soruyorsunuz,74de banane Amerikadan deyip nasıl Kıbrıs harekatını yaptıysa,97 de imfyi çay içirip evine gönderdiyse bugünde aynı Erbakan Hocanın aynı cesareti var merak etmeyin,siyonizme ilk defa kafa tutmuyor,mekanı cennet olsun Aliya Izzetbegoviç'in güzel bir sözü vardı"Türkiyede ki siyasetçilerin hayalini toplayıp, atsanız, Erbakan'ın yaptıklarına erişemez

Olmayan anlaşamayı nasıl getireyim söylediklerimi şöyle belgeleyebilirim,. Devlet Planlama Teşkilatının sitesinde tüm hükümetlerin anlaşmaları vardır,28,06,1996 - 18,06,1997 tarihli refahyol dönemine ait hiç bir anlaşmayı bulamazsın,burdan senin diline doladığın eğitim anlaşmasıda refah yoldan önceki çiller hükümetinde yapılmıştır

Uçaklarının Modernizasyonu Projesi Anlaşması’nın imzalanması. (Çiller Hükümeti 23.02.1996 Türkiye-İsrail Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması’nınDönemi)

Abicim önlem almadığını neye dayanarak söylüyorsun,ne yapması gerekirdi ,28şubatı imzalayıp uygulasaydı daha mı iyi olurdu,ototritenin hocaefendisi bile çekilmesini istedi ama o sonuna kadar direndi istifa etmedi.

Çok özür dilerim hem sizden hem kendimden.

Ya anlama özürlü yada anlatma özürliyüz.

Erbakan İsraiile hiç bir anlaşma imzalamamıştır,ve bilakis bütün anlaşmalar iptal edilmiştir Bu iddia sizin iddianız

Bende sizden ERBAKAN tarafından İsraille yapılıp ta İPTAL edilen anlaşmaları istedim.Hangi yüyülükte olan anlaşmaları iptal etmiş.?

Bakın ben İptal etmedi diye ERBAKAN ı tenkit etmiyorum düşünen bir insan da TENKİT edemez.

Evet lütfen İsraille yürürlükte olupta ERBAKAN ın iptal ettiği anlaşmalar.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
akp konusunda hoca konuşabilir, karşısındakiler hem talebesi hükmümdedir hem de onun uslubunu herkes bilmektedir...
ama milli görüş camiasının akp için ağır hakaretler de bulunması savunulamaz...
nasihat,tavsiye dua olur...
ama hakaret olmamalı deriz....

Cehenneme bilet kesme yetkisini Hoca'ya kim veriyor?
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Yaşanan katliamlara ve ayşelere fatmalara tecavüz edenlere yardım edenleri desteklemek şuursuzluk değil de nedir,bunu akp yapmış chp yapmış, sp yapmış kim yaparsa yapsın şuursuzluktur,bu olay senin partin benim partim olayı değildir,kim bu vebale ortak olmayı kaldırabilir

O yasanan katliamlara milli görüscülerde ortaktir.

1983 yilinda da milli görüscüler ANAPA oy verdiler.

1990 yilinda ilk defa ANAP in iktidarinda ABD ucaklari

Türkiyeden iraka katliama kalkis yaptilar.

ABD ucaklari arasinda suud ve misirin ucaklarida vardi.
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
Çok özür dilerim hem sizden hem kendimden.

Ya anlama özürlü yada anlatma özürliyüz.

Erbakan İsraiile hiç bir anlaşma imzalamamıştır,ve bilakis bütün anlaşmalar iptal edilmiştir Bu iddia sizin iddianız

Bende sizden ERBAKAN tarafından İsraille yapılıp ta İPTAL edilen anlaşmaları istedim.Hangi yüyülükte olan anlaşmaları iptal etmiş.?

Bakın ben İptal etmedi diye ERBAKAN ı tenkit etmiyorum düşünen bir insan da TENKİT edemez.

Evet lütfen İsraille yürürlükte olupta ERBAKAN ın iptal ettiği anlaşmalar.

Yılmaz Hükümeti zamanında 14.03.1996 tarihinde imzalanan ve Türkiye ile İsrail arasında Gümrüklerin Sıfırlanmasını Öngören Anlaşma TBMM’nin 04.04.1997 tarihli oturumunda kabul edilmişti. Ne var ki Başbakan Erbakan’ın talimatı üzerine bu anlaşmanın yürürlüğü REFAHYOL Hükümeti’nin sonuna kadar durdurulmuş ve bu konuda yapılması gereken çalışmalar askıya alınmıştı.
 

serhen

Asistan
Katılım
10 Ocak 2010
Mesajlar
234
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
44
O yasanan katliamlara milli görüscülerde ortaktir.

1983 yilinda da milli görüscüler ANAPA oy verdiler.

1990 yilinda ilk defa ANAP in iktidarinda ABD ucaklari

Türkiyeden iraka katliama kalkis yaptilar.

ABD ucaklari arasinda suud ve misirin ucaklarida vardi.

Orda durun bakalım ,miligörüşcüler anapa hiç bir zaman oy vermemiştir ,90'da zaten refah partisinin başında Erbakan vardı,Milligörüşün tarihinde hiç bir katliama ne ortak olmuş ne de destek vermiştir
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Orda durun bakalım ,miligörüşcüler anapa hiç bir zaman oy vermemiştir ,90'da zaten refah partisinin başında Erbakan vardı,Milligörüşün tarihinde hiç bir katliama ne ortak olmuş ne de destek vermiştir

Söyleyin bakalim 1983 yilinda genel secimlerde milli görüscüler

hangi partiye oy verdiler???
 

arifan yolcusu

Profesör
Katılım
9 Ağu 2010
Mesajlar
1,303
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Dergah-ı Mualla
Cemaat ‘Kartel’in yerini mi alıyor? Ya da ‘Adalet’ herkese lazım…

Cemaat Kartel Medyası'nın yerini mi alıyor? Kuvveti Hakkın ve adaletin üstünde mi görüyor? Ajans...



Tarih: 23.10.2010 11:26:08
Okunma Sayısı: 3200
Yorum Sayısı: 1

| Paylaş


129671_tr.jpg

yazarlar2_06.jpg
Ahmet Küçükağa
yazarlar2_03.jpg
Ajans5


yazarlar2_11.jpg
Yazarın Tüm Yazıları
yazarlar2_09.jpg
[email protected]

Sosyal ve siyasi hareketler çok büyüyünce kendini kaybedercesine şımarır ve etrafı yakıp yıkmayı mübah görmeye başlar.

Tarih boyunca her hareket böyle olmuştur.

Cengiz Han önce kendi aşireti için güvenli bir hayat arzu ederek başlamıştı, ama hareketi çok büyüyüp ‘han’ olduğunda her şeyi yakıp yıkmaya başlamıştı.
Ülkeleri istila ediyor, önüne gelen her şeyi yakıp kırıyordu.

Atilla, Napolyon, Sezar, Büyük İskender, yakın dönemde Hitler ve Mussoloni de benzer işleri yapmaya başlamışlardı.

En yakın zamanda da Amerika ve İsrail…

Çok büyüme ve güçlenme, bunu sindiremeyenler için bir büyük tehlikedir ve kendisini bu tehlikelerden koruyamayanların sonunu getirmiştir. Çünkü çok büyüme zulmü, haksızlıkta ayyuka çıkmayı ve kendinden başkasını dikkate almamayı beraberinde getirir.

İnsanda bir nevi Firavun karakterini oluşturur.

Çok zenginlik, çok itibar, çok şakşak, çok ilgi; çok kutsamayı, çok kutsama da dışındakileri sinek görme anlayışına iter.

Bu sebeple düşmanları giderek artar, düşman tarafın organize olmaları ile de hayatları son bulur.

Amerika ve İsrail’in henüz sonlarının gelmemiş olmaları da bundandır. Her ikisinin de düşmanları çok fazladır ama bu düşmanlık henüz organize olamamıştır.

Bu açıdan hem kişisel anlamda ve hem de hareket anlamında çok fazla ilgi, ona aslında bir kötülüktür.

Kaldıramayacakları şekilde kabak usulü büyümedir anlatmak istediğim.

Hazmederek büyümenin fazla sıkıntısı olmamaktadır.

‘Sonradan görme’ zenginler gibi şımarık, insana değer vermeyen, insanların değerleri ile çelişen, züppe tiplerde de benzer sapmalar görülmektedir.

Bu sıkıntılardan ancak adaletle büyüyenler ve hakkaniyetle hareket edenler müstesna olurlar.

‘Kuvveti değil, hakkı ve adaleti üstün tutanlar’ zarar görmezler.

Rahmetli Özal’ın partisi Anavatan, 12 Eylül’ün ardından oluşan boşlukta ortaya çıktı, ansızın büyüdü, kendilerinin bile beklemediği bir siyasi yapıyı kurdu. Halktan öyle bir ilgi gördü ki, başta ‘prensleri’ olmak üzere züppe ve şımarıklar hareketine dönüştü. Üzülerek belirtmekte yarar var ki, Türkiye o dönemde yolsuzlukların, rüşvetin ve ‘Köşe dönme’nin ülkesi haline geldi. Ondan önceki dönemde insanımız daha onurlu ve daha gururlu idi. ‘Alın terine’ daha bir önem verirdi.

Rahmetli Özal çok uğraş verdi ise de çevresindeki bu ‘haramzadeler’den hareketini kurtaramadı. Ve o rahmetli olduktan sonra da hareket sıfırlandı ve bitti.


Şimdi ise AKP aynı sınavın içindedir.

Kısa zamanda çok büyüyen bu hareketi de yakın zamanda benzer akıbetler bekleyecektir.

Şimdi çok kuvvetli olduğu için herkes alkış tutuyor, ama karşıtları organizeye girdiklerinde hazin son yaşanacaktır.

Bırakınız AKP’nin ‘prenslerini’, Tayyip Erdoğan da bile çok şakşağın sapmaları görülmektedir.

Hareket, mimik, konuşurken kullandığı ses tonu, insanlarla görüşürken kullandığı jestler, eski Tayyip Erdoğan’dan çok farklı. Eski derken beş-on yıl öncesini kastediyorum. 15-20 yıl öncesini değil…

Eskiden daha kibardı, daha sevecendi, daha nazik idi. Muhatapları ile konuşurken yüzlerine bakardı. Kişiye özel mimikler göstermezdi.

Başkan bile böyle olursa, kendini bilmez nice ‘bacaksız’ın sapma göstermeleri zaten olağandır.

Benim tanıdığım Bülent Arınç, son derece kibar ve nazik insandı. İnsanlara değer verir ve düşüncelerine saygı gösterirdi.

Halkla yaptığı görüşmelerde kendini eleştiriyor diye halktan bazılarına verdiği cevapları izleyince ‘Bu gerçekten Bülent Arınç mı?’ diye kendime soruyorum.

Şu an itibari ile hareketlerinde sapma görmediğim kişi olarak Ahmet Davutoğlu’nu gösterebilirim. Her zamanki tabii hali ile görevini yapmaya devam ediyor.

Umarın fazla alkış ve ilgi, onu da değiştirmez.

Örnekleri çoğaltabiliriz.

Şurası bir gerçek ki, insan için en büyük tehlike ve kayma emaresi, haddinden fazla büyütülmek ve kutsanmaktır.

Firavun ve Nemrut çok fazla kutsandıkları için zaman içinde kendilerini Tanrı sanmaya başlamışlardı.

Osmanlı sultanları böyle değillerdi.

Neden?

Çünkü onların ileride sultan olacakları bilindiği için, daha küçük yaşta özel muallimler tarafından terbiye edilir, ahlak kuralları daha küçük yaşlarda iken onlara öğretilirdi.

Sultan olduklarında ise, etraflarında bulunan ‘gönül adamları’ sayesinde ‘haddi aşmaları’ önlenirdi.

‘Gururlanma padişahım, senden büyük Allah var…’ sözünün hikâyesini de çoğumuz biliriz…

Cemaatler için de aynı şeyler geçerlidir.

Bir cemaat, uzun yıllar basamak basamak ilerler ve dengeli büyüme gösterirse, yönetim kadrosu ve lideri bu sıkıntılardan fazla etkilenmezler.

Ama bir cemaat 10-20 yıl içinde kendisinin bile tahmin etmediği şekilde hızla büyür milyonları aşarsa, aynı tehlike onlar içinde baş gösterir.

‘Ne oldum delisi’ olma emareleri görülür.

Kendini üstün tutma hastalığına yakalanır.

‘En büyük benim’ mantığı ile önüne çıkanı ezer geçer.

En küçük bir eleştiriye bile tahammül edemez.

‘Her şeyi biz biliriz, herkes bize teslim olsun’ denmeye başlar.

Ellerindeki maddi ve manevi imkânlar ile kendine karşı çıkan kişi ve kurumları ezip geçmeye başlar.


Peki bütün bu açıklamalarımın asıl amacı ne?

Lafı neden bu kadar geveleyip durdum?

Asıl meseleye gelelim,

Cemaat’te de yukarıdaki sapmalar görülmeye başlandı da ondan.

Önceleri daha mütevazı idiler, daha sevecen ve daha kibar idiler.

Ani büyüme ve bu büyümenin sapmaları cemaatte de kendini göstermeye başladı.

Ellerindeki imkânlar ile muarızlarını silindir gibi ezip geçmeye başladılar.

Medya grupları ile olağanüstü beyin yıkama yollarını sergiler oldular.

Öylesine taraflı yayın yapmaya başladılar ki, birçok zaman ‘Flash TV’yi izliyorum zannına kapılıyorum.

Hâlbuki herkesten çok onların adaletle davranması beklenirdi.

Saadet Partisi içindeki çalkantıları sunuş şekillerini izlerken bunu bariz şekilde görüyorduk.

Her gün yüzlerce defa ‘kayyum’ sözcüğünü kullanıyorlardı. Hâlbuki ortada bir ‘kayyum’ konusu yoktu ve mahkeme ‘kongre çağrı heyeti’ görevlendirmişti. İnat ve ısrarla ‘kayyum’ kelimesini kullanarak, güya Saadet’in ‘çok yakışıksız’ yola girdiğini vermeye çalışıyorlardı.

Saadet bitti,

Saadet dağıldı,

Saadet parçalandı…

Gibi başlıklarla günlerce yayına yaptılar.

Numan Kurtulmuş’u öyle çok sevdiklerinden de değildi bunlar.

Onların asıl hasetlikleri Erbakan’a idi.

35 yıldır Erbakan’a hiç destek vermemiş, bu son gelişmelerle de köstek olmanın ‘görevini’ yerine getiriyorlardı.

Hakkaniyet ve adalet ölçülerinden sapma olmasa idi, ‘kayyum’ diye ifade ettikleri cenahın da yetkililerinden görüş alırlar ve onlara da savunma hakkı verirlerdi.
Tek yanlı ve ‘vurun abalıya’ mantığı ile haftalarca Saadet haberlerini bu şekilde yanlı ve taraflı verdiler…

İkincisi Hanefi Avcı haberleri ile ilgili…

Avcı’yı yerden yere vurabilmek için ne gerekirse onu yaptılar ve hala da yapmaya devam ediyorlar.

Avcı’yı fazla bilmem ve tanımam.

Ama bu kadar taraflı yayınlarına muhatap oluyorsa, demek ki onunla da ‘halletmeleri’ gereken hesapları var demektir.

Yazdığı kitap ile cemaati eleştirdi diye adama yapmadıklarını bırakmadılar.

Tek yanlı yayınlarla ‘vurun abalıya’yı ona da uyguladılar.

Bir defa da olsun Hanefi Avcı’nın açıklamalarına yer vermediler.

Diğer kanalların hemen tamamı hem iddianame haberlerine, hem de Avcı’nın sözlerine yer veriyorlardı.

Cemaatin organları, Avcı’nın özel hayatını her fırsatta haberlerinin içine kattı.

Hâlbuki özel hayatında eğer bir günahı varsa o kendini bağlar. Özel hayatı üzerinden insanları yargılamak da adalet duygusunun olmamasından kaynaklıdır.

O, Allah’la kendi arasındaki bir meseledir.

Toplumsal günahlarını yargılayabilirsiniz.

Toplumsal günahlar, kul ile Allah arasındaki mesele değildir. İnsanla insan arasındaki bir meseledir. Ama insanın özel hayatı Allah’la kul arasındaki bir meseledir.

Geçmiş dönemde Cemaat’e, tek taraflı yayınlarla çok büyük haksızlıklar yapılmıştır. Şimdilerde ise benzer haksızlıkları cemaat kendisi yapmaktadır.

Allah’tan korkanların daha fazla adalet duygularına sahip olmaları gerekir iken…

Cemaat’e ait medya organlarının haberlerine artık şüphe ile bakmaktayım.

Eğer Ergenekon haberlerini de bu mantık ile veriyorlarsa, onda da haksızlık ediyorlar demektir.

Umulur ki Ergenekon haberlerinde de ‘vurun abalıya’ mantığı bol bol kullanılıyor olabilir.

Ergenekon olayını şiddetle kınıyorum.

Bu ülkeye çok büyük zararlar vermişlerdir. Ülkenin kan gölüne dönmesinde büyük katkıları olmuştur. Ülkemizi düşman kamplara ayırmada büyük ‘görevler’ üstlenmiştir.

Ama düşmanımız bile olsalar insanlara adaletle yaklaşmak bizim ahlaki özelliklerimizdendir.

Onlar bize zamanında çok büyük haksızlıklar yaptılar diye, onların mantığı ile biz de onlara haksızlık yapamayız.

Çünkü biz Müslümanız.

Müslüman asla adaletten ayrılmaz, düşmanına bile haksızlık yapmaz.

Allah Teâlâ öte dünyada bize yaptığımız adaletsizliklerin ve haksızlıkların hesabını soracaktır.

Hiçbir mazeret bizim adaletten ayrılmamızı meşru kılamaz…

Cemaat’in lideri ve cemaat mensupları zamanında haksızlıklara uğramışlardır.

Ama onların bu haksızlıklara uğramaları, şimdi de kendilerinin haksızlık yapmalarına gerekçe olamaz.

Bu, tıpkı Yahudiler’in ikinci dünya savaşı sırasında uğradıklarının bedellerini şimdilerde fazlası ile çıkarmalarına benzer.

Müslüman kindar değildir, olamaz da.

Müslüman kötülüğe kötülükle cevap vermez.

Bu ölçüleri cemaat çok daha iyi bilir.

Cemaat bu mantıkla devam ederse, ileride çoklarının canlarını yakacağının sinyallerini vermektedir.

Bunun içinde AKP de olacaktır.

AKP’yi alaşağı edebilme gücüne eriştiğinde veya AKP’ye alternatif gelişmeler ortaya çıktığında bunu yapabilecektir.

Çünkü AKP’nin görüşleri de Cemaat’in çuvalına yakın gelecekte sığmayacaktır.

Geçmiş dönemlerde ‘kartel medyası’ benzer işleri yapıyordu.

Kendine ‘ uygun’ siyasal partileri destekliyor, ‘uygun’ olmayanları iktidardan indiriyordu.

Cemaat de benzer bir yola mı giriyor yoksa?

Cemaat, eski kartel medyasının görevine mi soyunuyor?

Karşıtlarına sinyaller mi gönderiyor?

Şimdiye kadar mevcut ortama uyuyordu, şimdiden sonra ortamı kendine mi uydurmaya çalışacak?

Cemaat içinden aklıselim sahiplerinin çıkıp bu gelişmelere dur demeleri lazımdır.

Yoksa yazımızın girişinde örneklerini verdiğimiz akibetten kendisini kurtaramaz.

Her şeyin başı adalet ve hakkaniyettir.

Üstün olan güç ve kuvvet değil, adalettir.

Kalıcı olacak olan da adalettir.

Öte dünyada boynuzlu keçi, boynuzsuz keçiden hakkını alacaktır.

Bu nedenle her yolu mübah göremeyiz.

Umarım, Cemaat’in önde gelenleri, bu haksızlıkları tez zamanda fark eder de yanlışlık yapanları ikaz ederler de…

Öte dünyadaki hesap gününde nasıl bir akıbetle karşılaşacaklarını benim hatırlatmama gerek kalmaz.

Onlar bunu en az benim kadar bilirler çünkü…
 
Üst