En hayırlılar

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Abdullah bin Abbâs hazretleri buyurdu ki:
“Günlerin en hayırlısı Cum’a günüdür. Çünkü Cum’a, günlerin efendisidir. Allahü teâlâ Cum’a gününü Muhammed aleyhisselâmın ümmetine ihsân eyledi.
Ayların en hayırlısı Ramazân-ı şerîf ayıdır. Çünkü Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmi bu ayda indirdi. Kadir gecesi Ramazân-ı şerîf ayındadır. Bu ayda, farz olan oruç tutulur. Bu ayda yapılan nafilelerin sevâbı, farz sevâbı gibidir.
Amellerin en hayırlısı, vaktinde kılınan beş vakit namazdır. Beş vakit namaz, diğer amellere açılan kapı mesabesindedir. Beş vakit namaz kılındığı zaman, diğer sâlih amelleri de yapmak nasîb olur. Beş vakit namaz kılınmazsa, diğer sâlih amelleri yapmak nasîb olmaz.”
Hazreti Ali bin Ebî Tâlib buyurdu ki: “Üç şey vardır ki, hıfzı kuvvetlendirir ve balgamı giderir: 1- Misvak kulanmak, 2- Oruç tutmak, 3- Kur’ân-ı kerîm okumak.”
Ka’b-ül-Ahbâr buyurdu ki: “Üç şey vardır ki, mü’minler için şeytana karşı kal’adır: 1- Mescid: Burası Allahü teâlâyı ananların ve meleklerin bulunduğu yerdir. 2- Allahü teâlâyı
zikretmek. Bilhassa “La havle velâ kuvvete illâ billâh” demek. Zîrâ şeytan, Allahü teâlânın zikredildiğini, anıldığını işitince, gizlenir ve duraklar. 3- Kur’ân-ı kerîm okumak. Bilhassa Âyet-el Kürsî’yi okumak. Bu tecrübe edilmiştir.”
“Üç şey, Allahü teâlânın hazînesindendir. 1- Fakirlik, 2- Hastalık, 3- Sabır: Belâ ve musibetin acısını, ne Allahü teâlâdan başkasına ne de Allahü teâlâya şikâyette bulunmamaktır. Kazaya tam olarak rızâ göstermelidir. Çünkü kölenin, efendisinin hükmüne râzı olması gerekir.”
Abdullah bin Mes’ûd buyurdu ki: “Allahü teâlânın farz kıldıklarını tam olarak yap. İnsanların en âbidi olursun. Allahü teâlânın haram kıldığı şeylerden sakın, insanların en zahidi olursun. Allahü teâlânın sana verdiği rızka rızâ göster, insanların en zengini olursun.”
Hazreti Ali buyurdu ki: “Bir kimseye iyilikte bulunsan, sen onun âmiri olursun. Eğer bir kimseden muhtaç olduğun bir şeyi istersen, onun esîri durumuna düşersin. Çünkü nefsler, iyilik yapanı sevme tabiatı üzere yaratılmıştır. “

Hikmetler
Mehmet Oruç


----------

Sevdirilen üç şey

Bir sohbet esnasında Resûlullah efendimiz, “Bana dünyâda üç şey sevdirildi: Güzel koku, zevcelerim ve gözümün nûru olan namaz” buyurdu.
Söz alıp Hazreti Ebû Bekr Sıddîk şöyle dedi: “Yâ Resûlallah! Bana da dünyâda üç şey sevdirildi: 1- Resûlullahın mübârek yüzüne bakmak. 2- Malımı, Resûlullahın yolunda infâk etmek, vermek. 3- Kızımın, Resûlullahın nikâhı altında bulunması.”
Hazreti Ömer bin Hattâb da şöyle dedi: “Doğru söyledin yâ Ebâ Bekr! Bana da dünyâda üç şey sevdirildi: 1- İyiliği emretmek, 2- Kötülükten men etmek, 3- Bir elbiseyi eskitene kadar giymek.”
Hazreti Osman bin Affân da şöyle dedi: “Bana da dünyâda üç şey sevdirildi: 1- Açları doyurmak, 2- Elbisesizleri giydirmek, 3- Kur’ân-ı kerîm okumak.”
Hazreti Ali bin Ebî Tâlib de; “Doğru söyledin yâ Osman! Bana da dünyâda üç şey sevdirildi; 1- Misâfire hizmet, 2- Yazın şiddetli sıcağında oruç tutmak, 3- Düşmanla savaşmak” buyurdu.
Onlar bu hâlde iken, Cebrâil aleyhisselam Resûlullaha geldi ve; “Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ sizin sözlerinizi duyunca, beni size gönderdi. Bana, eğer dünyâ ehlinden olsam neyi sevdiğimi sormanı emretti” dedi. Bunun üzerine Resûl-i ekrem; “Neyi seversin yâ Cebrâil?” diye suâl buyurdu.
Cebrâil aleyhisselam, “Dalâlette olanlara, yoldan çıkmış olanlara doğru yolu göstermeyi, Allahü teâlâya itaat eden ve O’ndan korkanlara yakınlık göstermeyi ve fakirlere yardım etmeyi severim” buyurdu.
Yine Cebrâil aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Allahü teâlâ, kullarında üç şeyi sever: 1- Başkasının, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmasına imkân vermeyi, 2- İşlediği günahlara pişman olduğu zaman ağlamayı, 3- İhtiyâç hâlindeyken sabretmeyi.”
Lokman Hakîm buyurdu ki: “Söz gümüş ise, sükût altındır.” Bunun ma’nası şudur Hayırlı bir şeye dâir konuşmak gümüş gibi ve güzel olunca, şer ve kötülüğe dâir sükût edip konuşmamak, güzellik ve kıymet husûsunda altın gibidir. Buyuruldu ki: “Hakkı söylemek husûsunda suskun olup konuşmayan, bâtılı konuşan ve anlatan gibidir.”



 

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Amellerin hayırlısı

Hazreti Ali buyurdu ki: “Amellerin en hayırlısı, Allahü teâlânın kabûl ettiğidir. Ayların en hayırlısı, Allahü teâlâya tövbe-i nasûh ile tövbenin yapıldığı aydır. En hayırlı gün, îmânla ölerek dünyâdan ayrıldığımız gündür. Allahü teâlâ bir kul hakkında hayır murâd ettiği zaman, onu dinde fakîh yapar, dünyâ sevgisini ve hırsını kalbinden çıkarır. Ona kendi ayıplarını görmeyi nasîb eder.”
Kim işlerinde aklına güvenip ona sarılır ve Allahü teâlâya güvenmezse, doğruya ulaşamaz. Malı sebebiyle kendisini ihtiyaçsız gören, kendini başkasına ihtiyâcı yok kabûl edene malı kâfi gelmez. Gücünü mahlûktan alan, mahlûka güvenerek kendisini kuvvetli sayan, zelîl olur.
Allahü teâlâyı tanıyan, O’ndan başkasını sevmez. Dünyânın fânî olduğunu bilen, dünyâya rağbet etmez. Âhireti dünyâya tercih eder ve Allah rızâsı için amel yapar.
Zünnûn-i Mısrî buyurdu ki: “Bir şeyden korkan, ondan kaçar. Bir şeye rağbet eden, onu taleb eder, ister.” Yanî Cenneti istiyen, ona yaklaştıran amel yapar. Cehennemden korkan, ondan muhafaza edecek amelleri yapar.
Mâlik bin Dinar buyurdu ki: “Üç şeye, üç şeyle mâni ol. Tevâzu ile kibre, kanâat ile hırsa, nasihat ile hasede mâni ol.” Hadîs-i şerîfte: “Kadere îmân ile hased, bir kulun kalbinde birleşmez” buyuruldu.
Resûl-i ekrem efendimiz, Hazreti Ebû Zer‘e buyurdu ki: “Ey Ebû Zer! Gemiyi yenile. Çünkü deniz derindir. Azığını kâmil olarak al. Çünkü âhiret yolculuğu uzundur. Dünyâda yükünü hafiflet. Çünkü yokuşu çıkmak zordur. Ameli, sırf Allahü teâlâ için yap. Çünkü Allahü teâlâ bütün hâlleri bilicidir.”
Hazreti Osman bin Affân buyurdu ki: “İbâdetin tadını şu dört şeyde buldum: 1- Allahü teâlânın farz kıldığı emirlerini yerine getirmek, 2- Allahü teâlânın haram kıldıklarından sakınmak, 3- Emr-i ma’rûf yapmak, 4- Kötülükten nehyetmek ve Allahü teâlânın gazâbından korkmak.”
Hazreti Ali bin Ebî Tâlib buyurdu ki: “Cenneti isteyen, hayır işlere koşar. Cehennem ateşinden korkar. Nefsin arzu ve isteklerine tâbi olmaktan sakınır. Dünyânın mihnet, sıkıntı yeri olduğunu bilene, musibetler hafif gelir.”



 

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Amellerin en zoru!

Hazreti Ali bin Ebî Tâlib buyurdu ki: “Amellerin en zoru, şu dört haslettir: 1- Gadab zamanında affetmek. 2- İhtiyâç vaktinde cömertlik yapmak. 3- Yalnız başına ve yanında kimse yok iken haramlardan sakınmak. 4- Zulmünden korktuğu veya affını ve ihsânını umduğu sultânın yanında hakkı söylemek.”
Resûlullah efendimiz bir hadîs-i şerîfte buyurdu ki: “İnsanlardan beş kişiyi aşağı tutan, beş şeyde zarar eder. Âlimleri aşağı tutan, dînini öldürmüş olur. Sultanları aşağı tutan, dünyâ işlerini bozmuş olur. Komşularını aşağı tutan, (onlardan gelen) faydaları yok eder. Akrabalarını aşağı tutan, onların sevgisini kaybeder. Zevcesini aşağı tutan, geçim güzelliğini kaybeder.”
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ümmetime öyle bir zaman gelecek ki; beş şeyi sevecekler, beş şeyi unutacaklar: Dünyâyı sevecekler, âhireti unutacaklar. Evlerini sevecekler (Onun zîneti ile, süsü ile meşgûl olacaklar), kabirlerini unutacaklar (Onları aydınlatacak sâlih amel yapmayı terk edecekler). Malı sevecekler (onu yığmak için çalışacaklar), fakat onun hesabını unutacaklar. Çoluk çocuklarını severler, Cennetteki hûrîleri unuturlar. Nefslerini severler, Allahü teâlâyı unuturlar. Onlar benden uzaktırlar, ben onlardan uzağım.”
Hazreti Osman bin Affân buyurdu ki: “Beş şey muttekîlerin alâmetlerindendir:
1- Dindar kimselerle beraber olup, diline sahip olmak. 2- Pekçok dünyalığa kavuşunca, bunu akıbeti için iyi görmemek. 3- Dünyâdan az bir şeye kavuşunca, onu fırsat ganimet bilmemek. 4- Haram yeme korkusu ile, karnını helâl ile de fazla doldurmamak. 5- Herkesi helak olmaktan kurtulmuş, sâdece kendisinin günahları sebebiyle helak olduğunu sanmak.”
Resûl-i ekrem efendimiz buyurdu ki: “Asıllar dört şeydir: 1- İlâçların aslı, az yemektir. 2- Edeblerin aslı az konuşmaktır. 3- İbâdetlerin aslı günah azlığıdır. 4- Maksâd ve murâdların aslı sabırdır.”



 
Üst