El Kaide Türkiye'yi Yakacaktı

Sayha

Asistan
Katılım
19 May 2007
Mesajlar
306
Tepkime puanı
1
Puanları
0
EL KAiDE

Bu olay, El Kaide’nin buradaki varlığının devlet güçleriyle silahlı bir çatışmaya girecek noktaya geldiğini de gösteriyor.

Gaziantep, Suriye üstünden Irak’a geçip El Kaide benzeri teröre bulaşmak isteyenlerin bir geçiş istasyonu gibi... Bu kentteki El Kaide faaliyetlerinin epeyce eskiye dayanmakta olduğu da söylenmekte...

Yapılan operasyonların kısa tarihçesi de bunu belgeliyor. Çatışma, kentin sosyo-ekonomik yapısının da daha derin bir analize tabii tutulmasını gerektirmekte...

Hep sorduğum bir soru var: İslam álemi nasıl oldu da Şeyh Galip’ten Taliban’a, terör örgütü El Kaide’ye geriledi?

Bunun sosyolojik analizini ve öz eleştirisini yapmıyoruz.

MEHMET ALTAN
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
El Kaide'ye talimat Irak'tan gelmiş

Gaziantep'teki 'Selefiler grubu'nun hazırlık yaptığını tespit eden güvenlik güçleri de alarma geçti. 'Dil öğrenmek' gerekçesiyle gittikleri Irak, Afganistan ve Pakistan'da silahlı eğitim gören militanlar yakın takibe alındı.

Teröristleri bombayla birlikte yakalamak isteyen polis, eylem emrini getirecek kuryeyi beklemeye başladı. Bir hafta önce Gaziantep'e ulaşan kurye, militanlara 'sabredin, bekleyin' mesajını iletince operasyon ertelendi.

Gergin bekleyiş önceki gün sona erdi. "Irak'tan gelen kurye, nokta hedefleri militanlara iletti" bilgisine ulaşan polis, baskın için düğmeye bastı. Bomba malzemeleri ve silahların depolandığı 3 hücre evi ile örgüt mensuplarının kaldığı 15 yere eşzamanlı operasyon düzenlendi. Gece yarısı baskınında ağır çatışmalar yaşandı. Özel Harekatçılara silahla karşılık veren militanlar, belge ve dokümanları sobada yakmaya çalıştı.

Örgütün Gaziantep sorumlusu Mehmet Polat da, eşi ve 3 kızını kalkan olarak kullanınca operasyon uzadı.

Büyük şehirlerde sansasyonel eylem hazırlığındaki örgütün, bomba yapımında kullanacağı malzemeleri, Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Dayıoğlu köyündeki örgüt üyesi Mehmet Abdi Kartal'ın evinde sakladığı belirlendi

zaman
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
El Kadie, İncirlik'i havaya uçuracaktı

Geçtiğimiz ay düzenlenen Gaziantep’teki El Kaide operasyonu sonrasında önemli bilgilere ulaşıldı. Örgütün İncirlik Üssü, Rotary ile Lions kulüplerine saldırı planladığı öğrenildi.

El Kaide örgütünün Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Dayıdağı Köyü’nde silah eğitimi aldığı, 24 Ocak’taki operasyondan birkaç gün sonra da eylem için harekete geçme planlarının yapıldığı ortaya çıktı.

Örgütün hedefinde Rotary ve Lions kulüplerinin olduğu, bu kulüplerle ilgili liste ve toplandı dönemlerine ait belgelerin bulunduğu bildirildi.İncirlik üssüne silahlı saldırı da örgütün hedeflerinden biri olduğu kaydedildi.

Bu arada, ele geçirilen dokümanlardan örgütün ‘asit gecikmeli bomba’ yapımı konusunda da çalışmalar yaptığı da belirlendi. Örgütün Gaziantep’i merkez olarak gördüğü ve çok sayıda mensubu bulunduğu vurgulandı.

Gaziantep’te 24 Ocak’ta El Kaide’ye yönelik düzenlenen operasyonda 1 polis şehit olmuş; 4 örgüt üyesi de öldürülmüştü.

NTV

 
Katılım
22 Eyl 2007
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Müslümanların katledilmesinde çok büyük rolü olan işkencehane üssünün şehid kanları üzerine kurulması çok manidardır. Zulüm elbet bir gün bitecek. Zalimler elbet bir gün hesap verecekler. Onlara hizmet edenlerin o gün korkudan gözleri dışarı fırlayacak.

Allahu Ekber.
 

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
El Kaide her ne hikmetse, islam düşmanı rejimlerin müslümanların üzerine gitmesini sağlayacak eylemleriyle meşhur.

Ladin dediler Afganistan ,Irak islam coğrafyasında binlerce müslümanın kanını döktüler
Terör örgütlerinin arkasında sözde teröre karşı olduğunu söyleyen küresel emperyalist ülkeler vardır....
onlar o terörist dediklerine zamanla yardım ederler ,kendi çıkarları doğrultusunda
kullanır miadı doluncada yok ederler...
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Polisten Büyük El Kaide Operasyonu

İstanbul'da uluslararası terör örgütü El Kaide'ye yönelik büyük bir operasyon düzenlendi. Operasyonda 45 kişi gözaltına alındı.


Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, terör örgütü El Kaide'ye yönelik, Bağcılar, Bahçelievler, Ümraniye, Fatih, Beyoğlu, Üsküdar, Gaziosmanpaşa ve Avcılar'da eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi.

Operasyonda, örgüt üyesi oldukları ve eylem yapmayı planladıkları ileri
sürülen 45 kişi gözaltına alındı.

Şüphelilerin sorgusu ve polisin konuya ilişkin soruşturması sürüyor.


AKTİFHABER


 

rota

Doçent
Katılım
15 Nis 2007
Mesajlar
551
Tepkime puanı
9
Puanları
0
El Kaide'nin kanlı eylem planına darbe

Gaziantep'te polisten ağır bir darbe yiyen El Kaide terör örgütünün ünlü işadamlarına karşı başlatacakları kanlı eylemler serisi son anda önlendi. 45 militanı yakalanan kanlı terör örgütünün hedef listesi polisin eline geçti. Liste sır gibi gizleniyor.

GAZETEPORT
 

inkişaf_

Doçent
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
1,124
Tepkime puanı
3
Puanları
0
El-Kaide’nin K.Irak komutanı özeleştiri yaptı. “La ilahe illallah” diyen ve mücahidlere karşı savaşmayanları öldürmenin caiz olmadığını söyleyen el-Cezairi “Savaşın belirli kuralları vardır.” diyor.

Katar Gazetesi olan El-Arab'da yayınlanan bir röportajda El Kaide'nin Kuzey Irak Komutanı Ebu Turab el-Cezairî önemli açıklamalarda bulundu. Röportaj esnasında Cezairi, el-Kaide'nin Irak'ta içinde bulunduğu durumu, örgütün yaptığı hataları, sivillere yönelik saldırıları, Cezayir'deki el-Kaide Örgütü'nün durumunu ve Irak halkının örgüte bakışını çarpıcı bir şekilde, özeleştiri yaparak değerlendirdi.

gazeteoku
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türkiye'deki El Kaide'nin inanılmaz yapılanması

İstanbul Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün ortak gerçekleştirdiği operasyon ile eylem hazırlığı içerisinde olan terör örgütü El Kaide mensubu 35 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınan zanlıların Gaziantep'te meydana gelen çatışmada ölü ele geçirilen ve gözaltına alınan kişilerle irtibat halinde oldukları öğrenildi. Örgütün sansasyonel eylemler için sempatizan toplayıp eğitim verdikleri, başarılı öğrencilerini ödüllendirdikleri, siyasi ve askeri eğitim için Ortadoğu ülkelerine gönderdikleri belirlendi.

Örgütün uyuşmazlıkları çözmek için resmi merciler yerine kendi oluşturdukları şer'i mahkemeler kurdukları öğrenildi. Yakalanan örgütün üst düzey yöneticisi Halis Bayancık'ın Hizbullah-İlim örgütünün 2001 yılında yakalanan üst düzey sorumlu Hacı Bayancık'ın akrabası olduğu belirlendi.

3 ilde yapılan operasyonda ele geçirilen malzemeler ise şöyle: 2 kurusıkı tabanca, 29 adet kurusıkı tabanca fişeği, 1 sevk fişeği, 16 MG3 fişeği, 5 bilgisayar, 6 laptop, 11 harddisk, 2 flash disk, 4 fotoğraf makinesi, 4 hafıza kartı, 2 görüntü ve ses kayıt cihazı, 7 adet örgütün hazırladığı öğrenci karnesi, 2 adet örgütün hazırladığı öğrenci takdirnamesi, 10 adet örgütün hazırladığı öğrenci teşekkür namesi, 10 adet örgütün hazırladığı öğrenci başarı belgesi, bol miktarda örgütsel doküman, bağış makbuzu, yayınlar, ajandalar elde edilmiştir.

ÖRGÜTÜN İÇ TÜZÜĞÜ DEŞİFRE EDİLDİ

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yapılan soruşturma neticesinde örgütün ideolojik yapısını ve iç tüzüğünü de deşifre etti: Buna göre örgüt sempatizanlarını sıkı bir dini telkin ve eğitimden geçiriyor.

RESMİ MAHKEME VE OKULLARI TANIMIYORLAR

Mevcut hiç bir kurumu tanımayan örgüt üyelerinin, aralarındaki hukuki çekişmeleri çözmek amacıyla kendi yargı sistemlerini oluşturdukları belirlendi.. Devlet okulları yerine çocuklarını kendi eğitim sınıflarında eğiten örgüt üyelerinin askerliğe karşı tespit edildi.

EYLEM PLANLARI

Örgütün özellikle Afganistan'da Taliban rejiminin güçlenmesinin ardından harekete geçtiği ve örgüt sempatizanlarına propaganda olarak bu başarıları gösterdiği iddia edildi. Bazı örgüt elemanlarının Afganistan başta olmak üzere Suriye ve Irak'ta askeri ve siyasi eğitim aldıkları ileri sürüldü. Amerika'nın Afganistan için asker takviyesi taleplerinin Türkiye tarafından kabul edilmesi halinde eylemlerin hız kazanacağı da gelen istihbarati bilgiler arasında.

YAKALANAN ZANLILAR ARASINDA HALİS BAYANCIK DA BULUNUYOR

Yakalanan zanlıların isimleri öğrenilenler ise şöyle: Halis Bayancık, Muhammet Hayrullah Söke, Salih Gökçegöz, Ömer Güçlü, Sinan Akkaya, Mücahit Yaylacı, Nihat Karakaş, Talip Tekin, Safa Aldemir, İshak Levent Ertek, Mehmet Akif Sofu, Salih Balcı, Ali İbrahim Başaran, Nevzat Kılınç, Ömer Faruk Tüzüner.

iyibilgi
 

halidali

Asistan
Katılım
9 Nis 2007
Mesajlar
487
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Antep Olayları ve İçyüzü 17/02/2008 Mustafa Seyfullah Kılıç Antep’in yiğit insanları geçtiğimiz haftalarda tarihe geçecek bir destan daha yazdılar, emperyalizmin gönüllü uşağı olmuş bir hükümetin yönetiminde, polis ve özel birlikler bölgede bir operasyon gerçekleştirerek sırf Afganistan ve Irakta savaştıkları için , Müslümanların evlerini basarak ve dördünüde şehid ederek ciğerlerindeki kara lekeyi bir kez daha sergilediler halk nazarında. Operasyon , tıpkı bir nevi turnusol görevi gördü , kahramanlarla işbirlikçi hainlerin gerçek yüzlerini ortaya koydu. Tam 13 saat boyunca bir baba –oğul direniş destanı yazdılar tarihe. Operasyon gece yarısı başladı, Şehitkamil ilçesinde bulunan ve genelde düz damlı karışık yapıların bulunduğu mahallelerde başladı çatışmalar. Polis ilk girdiği evde mukavemetle karşılaşınca artık eskisi gibi armut toplama keyfiyetiyle evlerinden bu insanları alamayacağını anlayınca bölgeye ek ekipler intikal ettirildi. Gece karanlığının henüz sona ermediği üç yada dört saatlik zaman biriminde iki müslüman direnirken şehid edildi. Bu süre içinde operasyonlar şehrin tamamına yayıldı, Şehitkamil bölgesinde 20 kadar ev basıldı bunlardan dördünde karşı mukavemet görüldü, Şahinbey ve diğer ilçelerdede operasyonlar sürerken çatışma bölgelerinde sokağa çıkma yasağı getirildi. Özellikle Şehitkamil bölgesinde basılan evlerin bulunduğu mahalleler de yaşayan halk islami hassasiyet taşıyan bir halktı, bu nedenle polis birlikleri buralardan gelebilecek genel bir mukavemeti önlemeye yönelik olarak megafonlardan Pkk’ya karşı operasyon yaptıklarını ve insanların evlerinden çıkmamaları gerektiğini anons etmey başladılar. Halk ancak sabahleyin hangi evlerin basıldığını ve operasyonlarda kimlerin hedef alındığını anlamıştı. Ayrıca operasyon yapılacak olan evlerin etraflarında yaşayan insanlarda Pkk operasyonu yapılacağı gerekçesiyle boşaltılmış ve akabinde çatışmalar başlamıştı. Şafak sökmesine rağmen silah sesleri susmayan kentte Şehitkamil bölgesinde bulunan Karşıyaka semtinde üç müslüman direnmeye devam ettiler , öğlene doğru bulundukları ev bomba roketatar ve ağır silahlarla dövülmeye başlandı, harabe halindeki evde direniş devam edince bu sefer özel birlikler evin çatısına çıkıp delik açarak içeriye bomba yağdırdılar . Baba-oğul burada şehid düştü alt katta direnişe devam eden diğer bir müslümanda yaralı olarak teslim alındı. Peki bugüne kadar polis sorunsuz olarak girip gözaltı yaparken şimdi neden şiddetli bir direniş gösterildi . Bunun cevabıda son zamanlarda hükümetin Abd yanlısı poltikalarında, evvelki hükümetleride geçmiş olmasıdır. Örneğin Abdulhadi El Iraki olayıda buna bir misal teşkil ediyor. Abdulhadi El Irak’i , Irak direnişinin ünlü komutanlarından biridir, bulunduğu bölgelerde işgal vuku bulunca ailesi ile beraber Türkiye’ye sığınır, mülteci sıfatınıda kazanır. Resmi prosedürlere göre mülteciler hukukundan yararlanması gerekirken Abd’nin isteği üzerine bu ülkeye teslim edilir yani bir nevi kendi hukuklarının ırzına geçerler. Bununlada yetinilmez ve Iraki’nin hanımı ve dört çocuğuda Amerikalı ajanlara teslim edilir . Abdulhadi El Iraki’de tevafuktur ki Antep bölgesinde alınıp teslim edilmiştir. Yani bu hükümet kendisine sığınan bir müslümanı hanımıyla beraber gayri muslim işgalci Abd’ye teslim etmiştir. Bu hukuki manada bir suç en önemlisi bir insanlık sucudur . Daha evvel CIA Türkiye operasyonları hakkında röportaj yaptığımız sayın Osman Karahan ile görüşmemizde Abd’ye teslim edilen kişilerin Iraki ile kalmadığını bir çok kişininde ya dolaylı operasyonlarla yada bizzat hükümetin eliyle Abd’lilere teslim edildiği ortaya çıkmıştı. Avrupada bilindiği üzere CIA bu tür operasyonlar yapmış ve akabinde operasyon yapılan ev sahibi ülke tarafından bu durum protesto edilmiş hatta bununla kalınmayıp sorumlu CIA ajanları hakkında kırmızı bültenle yakalama emri çıkarılmıştır. Yani Avrupa ülkeleri Abd’ye tepki koymuşlar ve bu durumun ülkenin haysiyeti ile oynamak olduğu anlamına geldiğini fiilleriyle ortaya koymuşlardı. Ama Türkiye maalesef bu tavrı gösterememiş tam bir parya mantığıyla hareket ederek hem kel hem fodul bir görüntü ortaya sermiştir. Ayrıca daha evvel El Kaide adına yapıldığı söylenen operasyonlarda gözaltına alınan Müslümanların sorgusunda CIA ajanlarınında bulunması durumu ortaya çıkınca , daha evvel Türkiye dışındaki cephelerde emperyalist düşmana karşı savaşan tüm Türk vatandaşı Müslümanlar artık kendilerini guvende hissetmemeye başlamışlardır. Dolayısıyla teslim olmak yerine direnmeyi tercih ettiler. Tayip Erdoğan’ın olaydan bir gün önce ivedi olarak Amerikan büyükelçisi ile görüşmesi daha sonrada Davos gezisini iptal etmesi bir hareketliliğe yorulmuştu, hemen sonrada bu telaşenin sebebi operasyonla ortaya çıktı. Hedef Antep’ti ve CIA ajanlarının gösterdiği yerlerde Müslümanlar katledildi. Operasyon devam ederken şakşakçı medya teröristlerin kıskaçta olduğunu, ballandıra ballandıra ekranlarından verirken İslamcı medyada süt dökmüş kedi gibi susup ete süte dokunmayan haberlerle günü geçiştirmeye çalıştılar. Oysa orada şehid edilen dört müslüman ve gözaltına alınan 19 müslüman bu İslamcı medyanın okuyucu kitlesini oluşturan unsurlarından biriydiler. Baran dergisi Müslümanlara sahip çıkan haberler yaptı , Hakka Yürüyüş dergiside süren operasyonun emperyalizmle işbirliği olduğunu açıklayan bir basın açıklaması yaptı. Bunların dışında en radikalinden en ılımlısına kadar diger tüm İslamcı medya şehid edilen Müslümanların terörist olduğunu açık açık yazdılar utanmadan.. Şehid edilen Müslümanların kimliklerine bakıldığında bu kişilerin Türkiyeye yönelik bir eylemlerinin olmadığı aksine her fırsatta Türkiyenin dibini oymaya çalışan , askerinin başına çuval geçiren ve kanlı çizmeleriyle İslam dunyasını çiğneyen Abd ‘ye karşı Afganistan ve Irak’ta savaştıkları ortaya çıktı. Şehid olan baba oğlunda daha evvel Afganistana gidip geldikleri , yine Antep bölgesinde Afganistan konusunda yardım topladıkları çeşitli kanallarla bölgeye yardım yaptıkları dile getirildi. Bu kişiler bu bağlamda kimin için terörist olurlar düşünelim. Hiçbir eylem yapmadıkları Türkiye topraklarında bu kişiler bu ülke yönetimi ve halkı için bir tehdit teşkil etmiyorlar asla , tehdit olarak bu kişileri algılayabilecek tek ülkede Amerika olduguna göre , bu ülkede Amerika ile savaşmak bu hükümet döneminde artık suç olarak sayılmaya başlamıştır. Kendi askerinin başına çuval geçirilirken uluslar arası poltikaya halel getirmemek adına tecavüzcüsüne aşık olan genç kızın psikolojisi ile yaklaşan bu ince siyaset budalaları , söz konusu efendileri Amerikanın güvenliği olunca Müslümanları katletmekten asla çekinmediler. Birde tv ekranlarından çıkıp terörizme karşı tutumlarını devam ettireceklerine dair yayvan tavırlarla mülakat verdiler, tabi teröristden kasdettikleride efendileri Abd’yi İslam coğrafyasında diz çökmeye zorlayan bu İslam mücahidleri idi, evet açık açık söylüyorumki orada toprağa düşen baba-oğul ve diğer insanlar hem şehid hemde kahramandırlar. Bunuda takiyye kültürü saçmalığına sığınıp söyleyemeyen ahmak köşe yazarlarına ve Filistin davasının acıları üzerine şurda burada prim yapıp kendi ülkesinde ırzına geçilen Müslümanları görmezden gelen ahmak İslamcı takımınının gözüne soka soka yazıyorum. Ne Tayip Erdoğan bunun hesabını Allah’a verebilir, nede tuttukları köşelerinden halka gazetecilik oynayan bu tipler .. Artık anlaşılmıştırki yukarıda bahsettiğimiz gibi bu ülkede Amerikan karşıtı tavır almak suç olarak gösterilmektedir. Amerikaya karşı savaşmışsanız yada tavır almışsanız bu hükümet nazarında suçlu sayılmaktasınız. Bu da ancak bir sömürge valisinin ve yönetiminin tavrını andırmaktadır dolayısıyla bağımsız Türkiye masallarına da artık sokaktaki sıradan vatandaş bile inanmamaktadır. Anlaşılan o ki , ergenekon , el kaide falan derken asıl mevzunun antiamerikan tarafın bu ülkeden tasfiye edilmeye çalışıldığıdır. Mevzu, hangi kanattan olursa olsun gerçek vatanseverlerin birleşmesinin zaruretini ortaya koymaktadır. Tarafların belli belirsiz görünmeye başladığı bu dönemde Müslümanlara düşen ise dik durmaktır. Büyük mütefekkirin dediği gibi ; ‘’Dik durun karşınızda leşler var’’ Antep yiğitlerine selam ..
cecen.org
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Halidali , El kaide zanlılarının; mevcut rejimin yasama, yürütme ve yargı erklerini tanımadıkları,

aralarındaki hukuki çekişmeleri çözmek amacıyla kendi yargı sistemlerini oluşturmaya çalıştıkları,

mevcut resmi okullara devam etmek ya da çocuklarını bu okullara göndermek yerine kendi eğitim sınıflarını oluşturarak öğretim belgeleri tanzim ettikleri belirtilerek,

askere gitmeyi istemedikleri,

örgütün lideri konumundaki H.B.'nin emir komuta zinciri içinde bulunulması gerektiği,

kendi fikirlerini tasvip etmeyenleri korkutmak için yapılan eylemlerin terör olmayacağı şeklinde telkinlerinin bulunduğunu yetkilier tesbit etmiş.

İyi o zaman herkes böyle yapsın ve Türkiye devlet olmaktan çıksın.

Her şeye günah diyorlar ama lüks villarda oturmayı ve altını mezar ev yapmayı günah saymıyor nedense; onların söylediklerinin dışındaki her şey kafirlik, millet ceghennemlik onlar cennetlik.
 

akesga

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
205
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Halidali , El kaide zanlılarının; mevcut rejimin yasama, yürütme ve yargı erklerini tanımadıkları,

aralarındaki hukuki çekişmeleri çözmek amacıyla kendi yargı sistemlerini oluşturmaya çalıştıkları,

mevcut resmi okullara devam etmek ya da çocuklarını bu okullara göndermek yerine kendi eğitim sınıflarını oluşturarak öğretim belgeleri tanzim ettikleri belirtilerek,

askere gitmeyi istemedikleri,

örgütün lideri konumundaki H.B.'nin emir komuta zinciri içinde bulunulması gerektiği,

kendi fikirlerini tasvip etmeyenleri korkutmak için yapılan eylemlerin terör olmayacağı şeklinde telkinlerinin bulunduğunu yetkilier tesbit etmiş.

İyi o zaman herkes böyle yapsın ve Türkiye devlet olmaktan çıksın.

Her şeye günah diyorlar ama lüks villarda oturmayı ve altını mezar ev yapmayı günah saymıyor nedense; onların söylediklerinin dışındaki her şey kafirlik, millet ceghennemlik onlar cennetlik.

hem askere gitmek istemezler hemde askercidirler.
 

halidali

Asistan
Katılım
9 Nis 2007
Mesajlar
487
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Bakın efendiler !

Milletin beynini burda iğfal ediyorsunuz...Müslüman kardeşlerimize amerikancı güçlerin komplolarına sahip çıkıyorsunuz..."Yetkililer tesbit etmiş" kim bu yetkililer, Pensilvanya emir erleri mi ? Kim ?

Askere gitmiyorlarmış...Nerde gitmemişler ? Çoğu Şarkta askerlik yapmıştır...Bilip bilmeden konuşmayın...

Biz amerikan karşıtıyız...Amerikanın çıkarlarına kim ket vuruyorsa beraberiz.Bu asker de olur, milliyetçi de olur, islamcı da olur, marksist de olur...

Amerikayı ve getirdiği "demokrasi" dinini yücelten ve memleketi Yahudi/Hristiyan açık pazarı haline getirmek isteyen kim olursa olsun ister miiliyetçi ister asker, ister marksist karşısında da bizleri bulur...

Antep olayları yukarda anlatıldı iyi okuyun.
 
Katılım
22 Eyl 2007
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İstanbul Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün ortak gerçekleştirdiği operasyon ile eylem hazırlığı içerisinde olan terör örgütü El Kaide mensubu 35 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınan zanlıların Gaziantep'te meydana gelen çatışmada ölü ele geçirilen ve gözaltına alınan kişilerle irtibat halinde oldukları öğrenildi. Örgütün sansasyonel eylemler için sempatizan toplayıp eğitim verdikleri, başarılı öğrencilerini ödüllendirdikleri, siyasi ve askeri eğitim için Ortadoğu ülkelerine gönderdikleri belirlendi.

Örgütün uyuşmazlıkları çözmek için resmi merciler yerine kendi oluşturdukları şer'i mahkemeler kurdukları öğrenildi. Yakalanan örgütün üst düzey yöneticisi Halis Bayancık'ın Hizbullah-İlim örgütünün 2001 yılında yakalanan üst düzey sorumlu Hacı Bayancık'ın akrabası olduğu belirlendi.

3 ilde yapılan operasyonda ele geçirilen malzemeler ise şöyle: 2 kurusıkı tabanca, 29 adet kurusıkı tabanca fişeği, 1 sevk fişeği, 16 MG3 fişeği, 5 bilgisayar, 6 laptop, 11 harddisk, 2 flash disk, 4 fotoğraf makinesi, 4 hafıza kartı, 2 görüntü ve ses kayıt cihazı, 7 adet örgütün hazırladığı öğrenci karnesi, 2 adet örgütün hazırladığı öğrenci takdirnamesi, 10 adet örgütün hazırladığı öğrenci teşekkür namesi, 10 adet örgütün hazırladığı öğrenci başarı belgesi, bol miktarda örgütsel doküman, bağış makbuzu, yayınlar, ajandalar elde edilmiştir.

ÖRGÜTÜN İÇ TÜZÜĞÜ DEŞİFRE EDİLDİ

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yapılan soruşturma neticesinde örgütün ideolojik yapısını ve iç tüzüğünü de deşifre etti: Buna göre örgüt sempatizanlarını sıkı bir dini telkin ve eğitimden geçiriyor.

RESMİ MAHKEME VE OKULLARI TANIMIYORLAR

Mevcut hiç bir kurumu tanımayan örgüt üyelerinin, aralarındaki hukuki çekişmeleri çözmek amacıyla kendi yargı sistemlerini oluşturdukları belirlendi.. Devlet okulları yerine çocuklarını kendi eğitim sınıflarında eğiten örgüt üyelerinin askerliğe karşı tespit edildi.

EYLEM PLANLARI

Örgütün özellikle Afganistan'da Taliban rejiminin güçlenmesinin ardından harekete geçtiği ve örgüt sempatizanlarına propaganda olarak bu başarıları gösterdiği iddia edildi. Bazı örgüt elemanlarının Afganistan başta olmak üzere Suriye ve Irak'ta askeri ve siyasi eğitim aldıkları ileri sürüldü. Amerika'nın Afganistan için asker takviyesi taleplerinin Türkiye tarafından kabul edilmesi halinde eylemlerin hız kazanacağı da gelen istihbarati bilgiler arasında.

YAKALANAN ZANLILAR ARASINDA HALİS BAYANCIK DA BULUNUYOR

Yakalanan zanlıların isimleri öğrenilenler ise şöyle: Halis Bayancık, Muhammet Hayrullah Söke, Salih Gökçegöz, Ömer Güçlü, Sinan Akkaya, Mücahit Yaylacı, Nihat Karakaş, Talip Tekin, Safa Aldemir, İshak Levent Ertek, Mehmet Akif Sofu, Salih Balcı, Ali İbrahim Başaran, Nevzat Kılınç, Ömer Faruk Tüzüner.

iyibilgi


Yalanla ve iftiralarla masum insanların üzerine ancak bu kadar gidilir. Bu insanlar hayatlarında İslamı ikamet etmek için çaba sarfeden kardeşlerimizdirler. Ancak Gayri İslami Laik düzen halkın özgürce dinlerini öğrenmelerine ve yaşamalarına hiç bir zaman müsaade etmemiştir. Bundan sonrada müsade etmeyecektir. Çünkü bunların düşmanlıkları İslam'adır. Hiç bir zaman duydunuz mu Hristiyan ya da Yahudi ailelerin evleri basılmış evdeki dini kitaplar, bilgisayarlar örgütsel döküman sayılmış. Hangi aile evi örgütsel hücre evi diye tanıtılmıştır? Yok. Yok . Yok. Hiç olmadı, olması da mümkün gibi gözükmüyor. Kimse demesin ki gayri müslimleri hedef gösteriyorsun diye. Asla. Onlar dinlerini yaşasınlar bu onların hakkı. Ancak bu hakk Müslümanlar için de olsun.

Benim kardeşim dini bir vecibe ve sünnet olarak sakal bırakır, küçük kızlarının başlarını örtürür, hanımına çarşaf giydirir, çocuklarını takke taktırır ve camiye, kur'an kurslarına gönderir. Aynı kendisi gibi yaşayan ya da yaşamak isteyenlerle birlikte olup sohbet ederler. Neymiş efendim suçmuş bunlar. Terörmüş. Terörün adı Müslüman olmuş, dindar olmuş.

Bizim saf devletçi Müslümanlar da kardeşlerimize karşı yapılan bu haksız zulümlere karşı sevinip kına yakarlar. Halimiz hiç değişmedi. Değişmesi de çok zor. Kurtuluş Savaşından sonra kurulan İslami Cumhuriyet yıllar sonra o islama müntesip insanlara kan kusturmuştu. Sarıkları için başlarını veren dedelerimiz vardı. Cüppeleri için zindanlarada çürüdüler. Dar ağaçlarına gözlerini kırpmadan çıktılar ve boyunlarını korkusuzca ilmeğe geçirdiler. Ve biliyorlardı ki arkalarında binler, milyonlar gelecek. Geldi de.

Bu zalim düzen Kur'anı yasaklamadı mı? Annem anlatır hep jandarma geldiğinde hayvanlarımı kaçırıp dağlara çıkarırdıkki gelip vergi diye almasınlar, bir de Kur'anları ve elifbaları naylonlara sarıp hayvan güblerinin içerisine gizlerdik ki gelip yakmasınlar. O Kur'anlar yanmasın ki gelecek nesillere gitsin diye. Bir dün Elazığlı bir yaşlı insanla tanışmıştım. Yolda birlikte yürürken öğlen ezanı okumaya başladı. Dediki evladım sen bu ezanın kıymetini bizim gibi bilemezsin dedi. Biz yıllarca hasret kaldık ezana. Ezanın serbest olduğu gün Elazığ Hamidye Camiinin minarelerinden Ezan sesi duyulunca çarşıdaki bütün halk yere çöküp hüngür hüngür ağladı, dedi. Evet bu zulümlerin üzerinden daha çok geçmedi. Bu zalimler Müslümanlara kılıf bulmak için pek yorulmazlar zaten.

Yıllardır sistematik şekilde sürdürülen bu zulüm bu gün de elkaide adı altında devam ettirilmete. Dün Hizbullahtı. Daha evvel Nurculuktu. Daha evvel Süleymancılık, daha evvel akıncılık, daha evvel milli görüşçülük, daha evvel tarikatçılık. Malesef sistem tarafından uyutulmuş zavallı halkımız bunları göremiyor. Medyaya ve zalimlere inanıyor da kardeşlerine terörist diyorlar.

Bu kardeşlerimiz yerlerinde oturmayan ve bazıları Ciha beldelerinde bulunup Allah Yolunda savaşanlardır elbet. Bu artık bir suç. Ancak zalim ve terörist devletler için suç değil. Irak'ta, Afganda ve Çeçende ve daha bir çok islam beldesinde kardeşlerimize karşı soykırım uygulayanlar bu sistem nazarında dosttur. Ancak biz müslümanlar bunların hepsinden beriyiz.

Rabbim zindanlarda haksız bir şekilde alkoyulan kardeşlerimize ve dışarda onları bekleyen ailelerine bol sabırlar versin.


Not: "3 ilde yapılan operasyonda ele geçirilen malzemeler ise şöyle: 2 kurusıkı tabanca, 29 adet kurusıkı tabanca fişeği, 1 sevk fişeği, 16 MG3 fişeği, 5 bilgisayar, 6 laptop, 11 harddisk, 2 flash disk, 4 fotoğraf makinesi, 4 hafıza kartı, 2 görüntü ve ses kayıt cihazı, 7 adet örgütün hazırladığı öğrenci karnesi, 2 adet örgütün hazırladığı öğrenci takdirnamesi, 10 adet örgütün hazırladığı öğrenci teşekkür namesi, 10 adet örgütün hazırladığı öğrenci başarı belgesi, bol miktarda örgütsel doküman, bağış makbuzu, yayınlar, ajandalar elde edilmiştir."

Örgütten çıkanlara bak.

 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
El Kaide Kimin Eli

Müslümanların tepesine binebilmesi için, ABD'nin eline koz veren bütün terör olaylarının arkasından EL KAİDE çıkıyor. Pakistan'daki saldırıyı da “EL KAİDE” örgütünün üslendiği deklere edildi.

Bozacı-şıracı misali birde EL CEZİRE var; EL KAİDE'nin saldırılarını savunan, yayan ve sahiplenen, haberini yapan Tv kanalı.

Peki bu “EL”ler kimin? Kimin menfaatlerine hizmet ediyor?

Bu “EL”leri kim veya kimler kullanıyor? Malumunuz, gerek El Kaide, gerekse El Cezire 11 Eylül sonrası zuhur etti. Bunların her ikisi de Yahudi-Evanjelik ittifakının Ortadoğu'yu yeniden yapılandırmak, İslam coğrafyası üzerinde operasyonlar yapabilmek için oluşturduğu taşeron kuruluşlar. BOP için “kaldıraç” görevi görüyorlar. “Coğrafyamızda hedeflenen düzenlemeler” için gerekçeler oluşturuyorlar. Bunlar, ABD'nin saldırılarına, işgallerine meşruiyet zemini oluşturabilmek, dünyayı ikna edebilmek için kullandığı global figüranlar.

Bu gün, 11 Eylül saldırılarının ancak servislerin yapabileceği kadar sofistike bir kurguyla planlandığı konusunda otoriteler hemfikir. Patlamaların ABD istihbarat servislerinin işi olduğu artık pek çok mahfilde konuşuluyor. Hatta bizzat Amerikalılar “El Kaide'nin bir CIA organizasyonu olduğuna dair” film çevirdiler. ABD bu filmi tartışıyor.

EL KAİDE ve onun, sadece El Cezire çekimlerinde görebildiğimiz esrarengiz lideri Usame Bin Ladin, ABD ve Yahudi menfaatlerine büyük hizmetler verdi. Belki de Usame Bin Ladin diye birisi yaşamıyor? Belki batılılar “sanal bir Usame” üzerinden operasyon yürütüyorlar? Arada bir onun adına, batılı yığınları tedirgin edecek, tehditler yayınlıyorlar ki, bu sanal kurgu sürdürülebilsin?

El Kaide epeyce yıpranmasına rağmen, hala batılı dostlarımıza ekmek çıkarmaya devam ediyor. Bu kadar pörsümüş, sorgulanan bir malzemenin yerine, “yeni bir İslamcı(!) terörist örgüt” çıkarırlar diye düşünüyordum. Ama Butto cinayetinde de bunu kullandılar. Yakında dünyayı karıştırmalarına katkıda bulunacak yeni örgüt veya örgütler çıkarmalarını bekliyorum.

Bu arada El Cezire de, 11 Eylül ve Irak işgali sürecinde yararlı! hizmetlerde bulundu. Batı kamuoyunu terörün varlığı ve işgalin gerekliliği konusunda ikna için çaba gösterdi. Ladin'in ve eylemlerinin reklâmını yaparak, ABD politikalarının icrasına ciddi destek oldu.

El Cezire'yi pek çok kimse İslamcı zannetmektedir. Oysa bu kanalın İslam ülkelerindeki bürolarında bile, pek çok çalışanı gayrı müslimdir. Üst düzey yöneticileri Batı-ABD eğitimlidirler.

Çalışanlarında dinini yaşama, İslami değerleri yüceltme kaygısı yoktur. Hemen tamamı batı tarzı, seküler yaşamı seçmiş kimselerdir. El Cezire gazetecilik yapmaktan öte Neocon-Yahudi hedeflerine gerekçe hazırlamak ve onların uygulamalarına inandırıcı malzemeler sunmakla meşguldür. Arada Usame Bin Ladin'den, El Kaide'den haberler yaparak ABD'nin ürettiği korkunun gündemde kalmasına yardımcı olmaktadır.

El Cezire, El Kaide'nin ve Usame'nin gizli!, özel! görüntülerini yayınlamakta, ABD'ye tehditkar ifadeler kullanmaktadır. Bu diklenici tavır bazı Müslümanların, özellikle Arapların hoşuna gidiyorsa da; ben El Cezire'nin temel misyonunun Müslümanları ve dünya kamuoyunu manipüle etmek ve ABD politikalarına hazırlamak olduğunu düşünüyorum.

Bu gün cehalet, fakirlik içindeki İslam ülkelerinde maalesef Usame'yi bir kahraman, El Kaide'yi cihat yapan bir örgüt olarak görenler vardır. Pek çok insan El Cezire'yi ABD karşıtı, Müslümanlar lehine bir kanal sanmaya devam etmektedir.

Amerika Irak'taki askeri başarısızlığa rağmen BOP'tan, İslam coğrafyasının yapılandırılmasından vazgeçmiş değildir. İstikrarsızlaştırma, çatıştırma, parçalama çalışmalarına aynen devam etmektedir. Bunun için sürekli etnik ayrılıkları ve mezhep çatışmalarını körüklüyor. Ortadoğu'da bir güç ifade eden ülkeleri yeni parçalara bölmek için elindeki bütün karıştırma araçlarını kullanıyor. Başarısız denemelere rağmen Türkiye de, hala karıştırılacak ülkeler kategorisindedir.

Bölgemizde ABD (Batı) ve İsrail menfaatlerine tehdit potansiyelinde olan ülkelerden birisi de Pakistan'dır. Zira, nükleer güce, stratejik konuma ve kalabalık Müslüman nüfusa sahip bu büyük ülkeden batılı dostlarımız huylanmaktadırlar. ABD ile geçinebilmek için bütün taklaları atmasına rağmen Pakistan, kurban olmaktan, BOP'a malzeme olmaktan kurtulamamaktadır.

Batının müttefiki Butto'nun, hem de EL KAİDE tarafından öldürülmesi ABD-Yahudi ittifakının Pakistan'ı ameliyat masasına yatırdığının işaretidir. (Pakistan'la problemlere sahip Hindistan'da Yahudilerin çok etkin olduğu da hatırlanmalı.)

Zayıf bir ekonomiye ve kırılgan bir toplum yapısına sahip, Sünni-Şii gerginliğinin yaşandığı dost Pakistan umarız bu kaos ve kargaşadan kurtulur.

İnşallah bu insafsız zalimlerin operasyonuna vücudunu teslim etmez.

YUSUF GEZGİN
 
Katılım
22 Eyl 2007
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hep aynı zil. Hiç farklı çalmıyor. Sen bırak uzak ülkeleri. Ülkendeki gariban Müslümanlara bak. Ve iyi takip et. 9 ay sonra nasıl da salıverecekler. İyi dikkat et bunların ellerinde silah yok, Kur'an var. Çünkü geçen senelerde aynı şekilde tutuklananlar şimdi evlerindeler. Bilmeden boşa konuşma.

Yok ama ABD nin işidir. Haşa bir yaprak bile ondan izinsiz kıpırdamaz. Tövbe Tövbe.
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
dikkat et bunların ellerinde silah yok, Kur'an var

O halde poliste dahil olay tanıkları kuranı silah olarak görmüşler. Hatta pencerelerden kuranla ateş etmişler ve polis bir ton silahı merkeze götürüken onların kuran olduğunu bilmiyormuş. Bir poliste kuranı fırlatıncamı yaralanmış.
 
Katılım
22 Eyl 2007
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Provakasyon amaçlı bir olayla dalıp da gerçekler görülemez. O bahsettiğiniz olayı siz medya gözüyle görüyorsunuz. Olayda mağdur olanların seslerini ne islami medya ne de hiç bir kuruluş sahiplenmedi. Sanıkların avukatlarının yaptığı çağrıların üzeri örtüldü. Bu ülkenin resmi güçleri CIA'ya hizmet ettirildi. CIA gelip istediği kişiyi aldı, istediğini sorguladı. O zaman hiç kimse diyemedi ki ya bunlar suçlu da olsa bizim vatandaşımız, gereğini biz yaparız demedi.

Provakasyonlar biter mi bitmez kardeşim. Bak dün Antalya'daki olay. Sakallının biri elinde silah karşı tarafa kurşun gönderiyor. Üstelik de MHP sempatizanı ve alnında zülfikar dövmesi var. Şimdi burada MHP mi suçlu? Aleviler mi suçlu?

Dinine bağlı ve Müslümanlara karşı komplolar bitmemiştir. Bu ülke halkına karşı olan komplolar bitmemiştir. Ancak bizim halk zor uyanacak. Zor. Zor. Zor.
 
Katılım
22 Eyl 2007
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sanık Avukatından

http://www.ihader.com/yeni/

~ ~ ~ ihader ~ ~ ~

AMERİKAN İNFAZLARI ANTEPTEYDİ!!!
24 ocak 2008 perşembe günü Turkiye nin Antep şehrinde evleri kuşatılan müslümanlar yargısız infaza tabii tutuldu.Basına yansıtılan olay yalan ve düzmecedir olayın gerçek şekli şöyledir: Mehmet polat ve oğlu polislere teslim olmayıp 12 saat silahlı çatışmaya girdiği doğru ancak yeğen mehmet polat için komplo kurulmuştur, yeğen Mehmet olayın gerçek yönünü emniyette av. osman a anlattı; 1-Baba Mehmet Polat ve oğlu M. Zeki Polat aynı evde iken yeğen Mehmet Polat bir bina ötede evinde bulunuyordu ve AMCASI MEHMET POLAT IN SİLAHLI ÇATIŞMAYA YAPTIĞI SIRADA KENDİSİ EVİNDEN ÇIKMAK İSTEDİ ANCAK POLİSLER ONU KASITLI OLARAK TESLİM ALMADILAR VE "PENCERENİ KAPAT OTUR ORDA EVDEN ÇIKARSAN SENİ VURURUZ" DEDİLER. Saatlerce bekleyen yeğen mehmet polat amcasının evine onlarca bomba atıldığını görünce tekrar 3. kattaki evin penceresinden çatıda gezinen polislere bağırdı ve "EV ÇÖKECEK BEN DIŞARI ÇIKMAK İSİTYORUM" DEDİ, POLİSLER İSE; "EVİN BAŞINA ÇÖKSÜN YAT YERE BEKLE SEN BİZE LAZIMSIZ" DEDİLER. Gaz Bombalarının etkisiyle Mehmet Polat ve oğlu zehirlenme baygınlığı geçirdikleri için ellerinden silah düşmüş ve TAM EVLERİNİN DIŞ KAPISINDAN SİLAHSIZ OLARAK ÇIKMAK İSTERLERKEN POLİSLER YAYLIM ATEŞİNE TUTTUKLARI BABA-OĞUL U KASTEN ÖLDÜRDÜLER VE YEĞEN MEHMET POLAT IN KAPISINA VARARAK "ŞİMDİ ELLERİNİ KALDIR VE TESLİM OLUYORUM DİYE BAĞIRARAK- SES VEREREK DIŞARI ÇIK" DEDİLER, bu şekilde teslim olan yeğen mehmet polat ın kafasına uzun namlulu bir silah dayadılar ve "GİT EVİN İÇİNE GİR GEL BAKALIM" dediler mehmet korkudan titreyerek gitmek istemedi ancak "burda seni kurşunlarım" tehdidi karşısında hemen eve girdi ve tekrar dışarı çıktı, bu kez polisler "ŞİMDİ TEKRAR GİRECEKSİN VE CESETLERİ ÇEKEREK DIŞARI GETİRECEKSİN" dediler, Tehditlerle Yeğen Mehmet bubi tuzağına karşı polis tarafından kullanıldı, polis kendisi giremediği eve mehmet i kobay olarak kullanıp girdirdi, MEHMET İN ELBİSELERİ CESETLERDEN BULAŞAN KANLARA BOYANMIŞ HALDE ŞU AN ELİMİZDEDİR, OLAYIN İSPATIDA BUDUR, ÇÜNKÜ BU KANLAR BABA -OĞUL MEHMET POLATLARA AİTTİR, YEĞEN MEHMET İSE HİÇ ÇATIŞMAYA GİRMEDİ YARALANMADI VE EVİNDE SİLAH TA BULUNMADI, TÜM GECE VE GÜNDÜZ EVİNDE OLDUĞUNA TÜM AİLESİ VE MAHALLELİ ŞAHİTTİR. 2-Mehmet polat ın ve yeğeni mehmet polat ın hanımı ve çocuğunu kalkan olarak kullandıkları MEDYA -POLİS İŞBİRLİĞİ İLE HAZIRLANMIŞ BİR AJİTE-KOMPLODUR YALAN DIR. Asıl Mehmet polat ın ve hanımının saatlerce ateş altında kalmasına polis kasten sebep olmuştur. 3-oPERASYON GERÇEĞİ İSE; Amerikanın türkiye ile yaptığı anlaşma gereğince TÜRK MÜCAHİTLER NEREDE OLURSA OLSUN ÖLÜ ELE GEÇİRİLMEK ÜZERE HAKLARINDA VUR EMRİ ÇIKARILMIŞTIR. Bunun ilk örneği Irak ta Mehmet Yılmaz sonra ise Ahmet Sancar sorgulanmadan ve yakalanmadan KAsten öldürüldüler, şimdi ise bu kişilerle irtibatlı olduğunu Amerikanın istihbarat ettiği ve hedefine aldığı Mehmet Polat ve 3 arkadaşı vardı. Böylece bunlar da Türkiye içerisinde yargısız infaza tabi tutuldular. MEHMET POLAT AMERİKAYA KARŞI ÖNEMLİ BİRİSİYDİ ZİRA 2006 EYLÜL AYINDA G. ANTEP TE YAKALANAN ABDULHADİ EL IRAKİ NİN YANINDA BULUNAN 2. ŞAHIS MEHMET POLAT TI !
26.01.2008
 

halidali

Asistan
Katılım
9 Nis 2007
Mesajlar
487
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Farkındaysanız Abd ile yapılan her görüşme sonrası (5 kasımda Tayyipin yaptığı görüşme ve geçenlerde Dik Cheney'in ülkemize gelerek yaptığı görüşme) sonrası AMerikan çıkarlarına zarar veren kişi ve cemiyetlere operasyonlar düzenleniyor...Müslümanlar gariban olduklarından onlara düzenlenen operasyonlar kanlı oluyor.Ergenekon adı verilen kişilere biraz sıkıyor, öldüremiyorlar.
 
Üst