Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan ikinci “Papa Hazretleri” vakası

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan ikinci “Papa Hazretleri” vakası

549-590x286.jpg


Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan ikinci “Papa Hazretleri” vakası


İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Papa ile görüştü. “Dinler arası diyalog” mesajı veren İhsanoğlu ikinci “papa hazretleri” gafına imza attı.

Habere geçmeden önce bir ayrıntıyı sizlere aktarmak istiyoruz. Papa, kendi halkının güvenliğinden bahsedip, hıristiyan ülkelerde Mslümanların haklarının korunduğunu söylemiş. Avrupa’daki ezan, minare ve peçe skandallarını görmeyen Papa, daha geçen gün yaşanan Angola’daki olayı unutmuş gibi gözüküyor. Büyük bir çoğunluğu hıristiyan olan Angola’da İslam geçersiz sayılmış ve camilerin yıkılmasına karar verilmişti. Papa, çocuk mu kandırıyor acaba!
Papa’ın başlattığı diyalog oyununun bir hıristyianlaştırma projesi olduğunu göremeyenlere Allah hidayet versin dedikten sonra haberi sizlere aktarıyoruz..
‘PAPA HAZRETLERİYLE İLK GÖRÜŞME ÇOK ÖNEMLİ’

Papa Franciscus’a yaptığı ziyaretin detaylarına ilişkin bilgi veren İhsanoğlu, “İlk defa teşkilatımızın tarihinde bir genel sekreter Papa’yla görüşüyor. Görüşme çok samimi, çok verimli, çok ufuk açıcıydı. Her şeyden önce bir Papa hazretleriyle ilk görüşme olduğu için önem teşkil ediyor” dedi.
‘İSLAM DÜNYASINA KARŞI DOSTANE MESAJLAR’

Papa’nın, göreve geldikten sonra İslam dünyasına karşı çok müspet mesajlar verdiğini ifade eden İhsanoğlu, “Bu mesajlarında tavrının çok dostane olduğunu ifade ettiler, İslam dünyasıyla münasebetleri geliştirmek istediklerini, diyaloğun ehemmiyetini vurguladı. Ben, bugünkü görüşmemde bunun ötesinde bir tavır gördüm. Yani konuşmasında diyaloğun ehemmiyetinden değil, mecburiyetinden bahsettiler. Tabii bizim için önemli bu” diye konuştu.
‘TARİHİ UZLAŞMA ZAMANI GELMİŞTİR’

“Diyoruz ki diyalog, diyalog için değil, bunun bir hedefi olmalı, neticeye varmalı”diyen İhsanoğlu,1960′lı yıllardan bu yana değişik seviyelerde diyalog olduğunu ancak istenilen neticeye ulaşılamadığını aktardı.
Müslümanlar ve Hristiyanların müşterek ve farklı noktaları olduğuna değinen İhsanoğlu,“Biz ikimiz İbrahimi din ailesine mensubuz ve müşterek anlayışlar var. Artı kültür mirası vardır. Fakat her şeyden önce inanç, inançtır. Sizin inancınız neyse odur, benim inancım neyse odur. Bu konuda ne siz vereceksiniz taviz. Herkes karşılıklı saygı içerisinde. Bu böyleyken bunun ötesine gitmek lazım. Nedir bu, tarih boyunca yaşanan sıkıntılar var iki din mensupları arasında, iki din dünyası arasında. Bu tarihi sıkıntıları, problemleri aşmak lazım” ifadesini kullandı.
İhsanoğlu, 1960′lı yıllarda Hristiyanlıkla Yahudilik arasında tarihi bir uzlaşma olduğuna dikkati çekerek, ”Ben de diyorum ki artık zaman gelmiştir. Bizim Müslümanlarla Hristiyanlar arasında tarihi bir uzlaşma. Bu teklifimi, Papa hazretlerine anlatınca bunu memnuniyetle karşıladı. Önemini idrak ettiler ve bu hususta nelerin yapılacağına ilişkin birtakım noktalar üzerinde anlaşmamız oldu”değerlendirmesinde bulundu.
Tarihi uzlaşma için ne tür adımlar atılabileceği yönündeki soruya İİT Genel Sekreteri,“Tabii çok şey yapılacak, fakat muhatap bulmak lazım. Bugün bu iş muhatabını bulmuştur. Kendileri yakından ilgilendiler ve bunu, kültürlerarası bir çalışma olarak görüyorlar, biz de aynı kanaatteyiz” yanıtını verdi.
‘SIKINTI DİNLERARASI DEĞİL SİYASİ’

Dünyada günümüzde yaşanan pek çok sıkıntının dinlerarasıymış gibi göründüğünü ama aslında böyle olmadığını dile getiren Ekmeleddin İhsanoğlu, “Eğer, Hristiyan dünyasının en büyük temsilcisi, Vatikan Kilisesi’nin başı ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın başı, bu gördüğünüz kavgaların dinlerarası değil siyasi olduğunu ifade ediyorlarsa bu müşterek kanaat çok önemlidir. Bence bu temeller üzerinde bizim bu problemlerle uğraşmamız gerektiğine inanıyorum. Yani din adına yapılan çatışmaların ötesindeki siyasi sebepleri iyi kavramak ve bunun üzerine gitmek ve böylece dini değerleri yine olduğu gibi yüce değerler olarak korumak lazım geldiğine inanıyoruz” ifadesini kullandı.
İhsanoğlu, Vatikan’daki temaslarında münasebetlerinin kurumsal olarak başlatılması ve geliştirilmesinin önemi üzerinde de durduklarını söyledi.
‘KUDÜS VE SURİYE SORUNUNU DA KONUŞTUK’

Papa ile Doğu Kudüs’teki mabetlerin durumu, Filistin ve Suriye meselesini de konuştuklarını ifade eden İhsanoğlu, “Bu hususta bir mutabakat var. Uluslararası teamüllere saygılı, Filistin halkının davasına destek veren ve işgali tanımayan bir durum olduğu açıktır. Suriye’yle ilgili de savaşın durdurulması, siyasi müzakerelerin yapılması, siyasi çözümün olması ve dış müdahale yapılmaması konusunda mutabakata vardık” dedi.
MÜSLÜMAN ÜLKELERDEKİ HRİSTİYANLAR

Papa’nın kısa bir zaman önce yaptığı “Müslüman ülkelerinde Hristiyan toplumunun güvenliğinin sağlanması gerektiği, Hristiyan ülkelerinde yaşayan Müslümanların sağlandığı gibi” sözlerini içeren açıklaması anımsatılan İhsanoğlu, ”Bunu gayet normal karşılıyoruz. Çünkü bizim dini anlayışımız da budur. Yani İslamiyet’in doğuşundan bugüne kadar, bütün topraklarımızda sadece Türkiye’de değil bütün İslam dünyasında kiliseler, havralar, camilerin yanında olur” diye konuştu.
hsanoğlu, Papa’ya bu konuda örnekler içeren bir kitabını da sunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu, İslamiyet’in başlangıcından Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar gayrimüslimlerin, bilhassa ehl-i kitap denilen Hristiyanlarla Musevilerin, İslam aleminde nasıl yaşadıklarını, dini hükümlerin ve onlara gösterilen saygının ne olduğunu, sonra Osmanlı döneminde millet sisteminin nasıl geliştiğini anlatan bir örnek. İşte bugün de yaşadığımız gibi kiliseler, havralar, camiler bir arada. İslamiyet’in anlayışı bu. Bunun dışında gördüğümüz bazı hadiseler, mesela Suriye’de, Irak’ta Hristiyanlara karşı yapılan kötü muamele… Bunların hepsini bizler de görüyoruz. Ben Genel Sekreter olarak bunları kınayan açıklamalar yaptım. Bunlar bizim misafirlerimiz değil, bunlar ev sahibi. Yani Suriye’deki Hristiyan o ülkede, Hz. İsa zamanından beri yaşıyor. Irak’taki Hristiyan orada 19. asırdan beri yaşıyor. Kimse onlara ‘siz buralı değilsiniz, kalkın gidin’ diyemez. Onların hakkıdır ve bu, İslam adına hiç yapılamaz. Biz, tamamen bunu reddediyoruz. Bu, İslamiyete aykırı bir davranıştır.”
PAPA’YI SAMİMİ BULDUNUZ MU?

İhsanoğlu, ”Papa’yı samimi buldunuz mu” sorusuna ise ”Görüşmemiz yarım saati aştı. Benim şahsi kanaatim Papa hakkında, çok samimi bir insan. Büyük bir ruhani lider, şüphesiz ve hakikaten çok mütevazı bir insan. Bu tevazu karşısında siz bunun gerçek bir mahviyetkar bir dini lider olduğunu, kendisini düşünmeyen, insanlığa karşı büyük bir sorumluluk içerisinde. Arjantin’den geliyor ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında oraya gelmiş olan Lübnanlıları, Suriyelileri, Mısırlıları, Müslümanları tanıdığını ve bunlarla çok iyi ilişkiler içerisinde olduğu anlaşılıyor”yanıtını verdi.
Görüşmede Papa’nın özel bir mesajı olup olmadığı sorusuna karşılık ise İhsanoğlu,“Söylediğim tespitleri, fikirleri kendisi de aynı şekilde söyledi. Ben şahsen bu kadar ahenkli bir görüşme yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Bu, tahminimizin fevkinde geçti” dedi.
Papa ile görüşmesinin nasıl gündeme geldiği sorulan İİT Genel Sekreteri, ”Aslında böyle güzel bir tevaffuk oldu. Bizim Cenevre’deki, New York’taki ofislerimiz oradaki muhataplarıyla konuşurken böyle bir fikir doğdu. Bizim resmi talebimiz olmadı. Fakat tarihlerin tespitinde resmi temaslar geçti” diye konuştu.
ARAKAN’DAKİ MÜSLÜMANLARIN DURUMU

Bir gazetecinin Arakan Müslümanları’nın durumuna ilişkin sorusu üzerine İhsanoğlu, Myanmar Cumhurbaşkanı’na mektup yazdığını ve uzun bir görüşmeleri olduğu bilgisini vererek, Arakan vilayetinde bir meslek eğitim okulu, bir hastane, bir de Budizm ve İslam arasındaki tarihi münasebetleri aktaracak yer açılması kararlarını aldıklarını ve buna cevap beklediklerini söyledi. Roma’ya, Gine’nin başkenti Konakri’de önceki gün yapılan 40. Dışişleri Bakanları Toplantısı’ndan geldiğini anımsatan İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Konakri’de çok uzun bir karar alındı. Bu kararın özü, biz bu meseleyi takip ediyoruz. Oradaki Rohingya Müslümanları’nın anayasal haklarını, vatandaşlık haklarının iade edilmesini ki insan haklarının çiğnenmemesi ve insanca yaşama imkanlarının sağlanmasını talep ettik. Bu hususta bizim Myanmar hükümetiyle angajmanımız devam edecektir.”


 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Bu EKMELETTİN İHSANOĞLU ANLAŞILAN O Kİ, DİNLERARASI DİYALOĞUN SİNSİ BİR TUZAK OLDUĞUNU HALA KAVRAYAMAMIŞ.UTANMADAN BİRDE HIRİSTİYANLIK DİNİNİ İBRAHİMİ DİNDEN SANIYOR…AŞAĞIDA Kİ AYETLER DİNLERARASI DİYALOĞU ÇÜRÜTÜYOR..
AL-İ İMRAN SURESİ-65 – Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?
67 – İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir müslümandı, müşriklerden de değildi.
68 – Doğrusu onların İbrahim’e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve iman edenlerdir. Allah da müminlerin dostudur.
69 – Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar.
70 – Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
71 – Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?
EVET İŞTE AYETLERDE Kİ HAKİKATLER...BUNLARIN HEPSİ OKUMUŞ AMA İSLAM'DA CAHİL VE GAFİL İNSANLARDIR.DİNLERARASI DİYALOG ASLA İSLAM'DA OLMADIĞI KESİNLEŞMİŞTİR.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Sizce, bazıları neden Ekmeleddin'i destekliyor ?

Şimdi daha iyi anlaşılıyor sanırım.
 
Üst