2 dakikalık videoyla bu mantık mukayesisine girişebilen,2 cümlelik manşetlerden destan yazan bu kafa yapısı bizde olduğu sürece ne eğitim sistemi düzelir, ne de terör belası biter.Obama ile Binali Yıldırım ın konuşmasının mukayesesi akla zarar.Birisinin konuşması tam metin imaj çalışması, diğerinin konuşması başı ,sonu belli olmayan aradan cımbızla çekilen 40 sn ye.Neyse alıştık artık!!!!!Bir de sonuna kadar izleyelim .özete bak arkadaş
İnsansız hava araçlarının bizde yapılışını bilseydin böyle konuşmazdın. O sıra öfkemi anlardın.
Tübitak, Erdoğan'ın emriyle 10 yıl uğraşıyor ve bu teknolojiyi çıkartamıyor. Anadolu'da sıradan bir çiftçi başbakan'a mail yazıyor. Diyor ki: Sayın Başbakanım, ben oğlumla birlikte bu uçak teknlojisine çok meraklıyız. Oğlum yazılımcı. Kendi imkanlarımızda bir insansız hava aracı yaptık. Eğer bize daha geniş imkanlar sağlarsanız bunu geliştirebiliriz.
Bu mail üzerine Sayın Erdoğan harekete geçiyor ve ansızın korumaları ile birlikte bu elemanı gecenin yarısında evinde ziyaret ediyor. Bu kendi çapında üretilen aracı yerinde görüyor. İkna oluyor ve sınırsız imkan sağlıyor.. Elimizde ki teknoloji böyle oluşmuştur. Sonunda ne olsa beğenirsiniz. Bu çiftçinin oğlu cinayete kurban gidiyor..
Biz, tesadüfe teknoloji üretiyoruz. Bu iş böyle olmaz. Geniş sahaya yayacağın imkanlarla, oluşturacağın imajla bu alana merak uyandıracaksın. Böylece 1 kişi değil 1000 kişi çıkartacaksın. Bu böyle olursa dış güçler gelişmeleri kontrol edemez. Eğer sen devlet olarak bütün resti tek kağıda basarsan kumarda kaybedersin.
Bu videoyu eklememin sebebi Obama'nın ABD'li gençlere sunduğu teşfiktir. Canlı yayında gençlere sesleniyor, üretin diyor, gelecek bu teknolojide diyor. Bu ABD'de başlatılan ''kendi yazılımını kendin yap'' programının açılışıdır.. Yurt genelinde broşürler dağıtılıyor, medyada reklamlar yapılıyor.. Kardeşim bu iş böyle olur. Tesadüfe, kumar oynar gibi, armut piş ağzıma düş'e sırtını yaslayamazsın. Tek kişi çıkacakta bir şeyler yapacak!!!! O tek kişiyi bulur, imha ederler o vakit.. Bu açık seçik ortada değil midir?
Eğer hedefin ülkeyi kalkındırmaksa ilk önce müfredatı değiştirip farklı farklı ilgi alanları açacaksın. Genele yayacağın imkanla 1 değil 1000, hatta 100 binler çıkartacaksın. O vakit dış güçler bu gelişmeyi durduramaz, kontrol edemezler.. Biz, ülke olarak hep bu hatayı yapıyoruz. Bir ekibe araba üretme işini emanet ediyoruz. Zorluyoruz. Zorlamaya gidiyoruz. O ekibin manipüle edilmesi de böylece kolay oluyor. Vecihi Hürkuş mevzusu bile böyle, kendi çapında tek kişinin yaptığı bir iştir.. Nedir bu kardeşim, nedir bu rezillik. İlla her alanda bir kurtarıcının gelmesini mi bekleyeceksin yahu? Sen ekin ek, çalış, didin; o vakit ekin bitmezse bana gel.. 1'e 10, 1'e 100 olmalıdır hedefin.. İlkel insanlar gibi dağda biten yaban arpaya talip olmayacaksın.. Akıl ekeceksin, üretim biçeceksin.. Sistemini kuracaksın karrrdeşim..
Çok mu zor bunu anlamak?
Tayyip Erdoğan'ın kendi varlığı bile dağda bulunan ekin gibidir. O gitti mi çok şey gidecek! Zaten ülke geneline yayılmış hastalıkla da bu yüzden başa çıkamıyor. Kendi tesadüfünün istisnası, genelin aymazlığıyla boğuşa boğuşa vakit kaybediyor.. Bataklığı kurutalım diye tek bir adım dahi atılmıyor. Bu mudur yani..
DEĞİŞTİR KARDEŞİM EĞİTİM MÜFREDATINI.. NEYDEN KORKUYORSUN? AKLETMEYE DAYALI, SORGULAMAYA AĞIRLIK VEREN, BİREYİ MERKEZE KOYAN BİR EĞİTİM MÜFREDATI GETİRİN ARTIK YETER YAHU ŞU ENDOKTRİNASYONDAN KURTAR ARTIK GENÇ VE KÖRPE BEYİNLERİ.. Durmadan aptal insan yetiştiriyor okullarımız, fabrika gibi üret babam ha üret.. Ne bu rezalet? Sen paralel yapıyı bitirince, terörü bastırınca kazanacağını mı sanıyorsun? PKK biter ÇPK çıkar. Okullar aptal nesiller ürettiği sürece bu krizlerin sonu gelecek mi sanıyorsun?
Millette çalışma azmi sıfır. Herkes patron olmaya, müdür olmaya odaklanmış. Sizce bunun sebebi ne? Sen işçi olmayı, amele olmayı, çöpçü olmayı aşağılık ve ucuz bir imaj haline getirirsen elbette bu ortam oluşur. İmajın felsefesini bile bilmiyorlar. İşçi olmanın, emekçi olmanın imajını düzelteceksin medya üzerinden. İş ve çalışma koşullarını düzelteceksin. Temiz ortamlara uyulmasına dikkat edeceksin. Bak o vakit herkes işçi olmaktan nasıl memnun olacaktır. Üretmeyi sevecek, alnının terini sevecektir.. Ama yok, kültüre kadar geçmiş olan, ''sıradan işçi yaa'' gibi rezil imajlara karşı mücadele başlatmazsan olacağı budur. Herkes birbirini satar, birbirinin kuyusunu kazar, müdür olmak için her haltı yer..
Yok yaa, bilmiyorlar! Aaabi dünyayı vallahi de billahi de bilmiyorlar. Bilseler yaparlar.. Zannediyorlar ki kendiliğinden düzelir! Orman gibiyiz ha.. Güçlünün güçsüzü ezdiği, egoist bir düzen. Kara düzen gidiyor.
Geçen Ahmet Davutoğlu'nu izliyorum, adam konuşurken ağlıyor. Sen başbakansın, nasıl ağlarsın yahu? Ağlamak var, ağlamak var.. Mesela Erdoğan'ın Mısır'da vurulan kıza ağlaması doğaldır. O başka.. Çünkü o, dışarıda gelişen bir olaya karşı duygusallığını belirtiyorsun. Ölen komşunun çocuğuna göz yaşı dökmek gibidir bu.. Ama sen içeride kendi evlatların arasında ki kavgada ağladığın anda bu ağlaman ''çaresizim, yardım edin'' anlamına gelir. Senin çaresiz olmaya hakkın yok Sayın Başbakan.. Yahu bu nüansları biz mi söylememiz lazım, anlamıyorum bezen ha?! Ama normaldir. Onlar da sistemin endoktrinasyonundan geçti. Endoktrinasyondan geçen her beyin nüans melekesini kaybeder.. Bu zehirli tesiri alan bireyin bundan tam kurtulması mümkün değildir. Gelecek nesillere yapacaksın yatırımını.. Bu nesilden bir şey bekleme.. Al birini vur ötekine. İkisi de aynı kafa aslında.. Biri dağda terörist olur, o biri HDP binalarını kırıp ardından İstiklal Marşı okur. Olacağı budur. Burdan bir yetenek mi çıkar? Beyinler yıkanmış, dumura uğramış. Bu niye böyle oluyor acaba, diye soran yok!
Bak, bir kenara yazın. Millet yakında birbirine girecek, benden söylemesi.. Harareti yavaş yavaş yükseltiyorlar. Alman başbakanı Merkel PKK'ya ''terör örgütüdür'' demeye başladı. Sanmayın ki bunu, bizi sevdiği için söylüyor!!! İstediği noktaya geldiği için, oh oh, pek alaaa pek alaa, a'yarında söylüyor bunu. Çünkü planları, durakladığı noktadan tekrar yürümeye başladı. Gayeleri iki halk kesimini karşılıklı mukatele kıvamına getirmektir. Taş oraya doğru yuvarlanıyor.
Devlet, terörle mücadele edecek, bunun başka yolu yok, artık ok yaydan çıktı. Lakin öbür taraftan hâlâ eğitim sistemini değiştirmiyorsan boyuna sivrisinek öldürmekle geçer vaktin..
Bakın ben işim icabı yurt dışında çok bulunuyorum. Her iki dünyayı yakından kıyas etme imkanım var. Öyle yukarıdan geldim gördüm, gibisinden değil. Ta alttan, ta içinden ciğerini biliyorum her iki dünyanın da! Öyle vitrinlerde gezmem. Ben dükkanın içine girerim. Makyajın altına bakarım.. Avrupa'da okullarda öğrencilerde müthiş bir özgüven var. Derslerde her zaman bu öğrencilerin fikirleri sorulur, gurup çalışmaları falan yapılır. Ekip ruhu geliştirilir. Fikir beyanları sonuna kadar dinlenir. Konuşan öğrenci mantık hatası yapmamaya özen gösterir. Çünkü dinleyen diğer öğrenciler, cümle arasında ki mantıksızlığı bulmak için dinler. Ve bulduğu zaman da anında ''öyle diyorsun ama böyle olursa şöyle olmaz mı?'' gibi kritikler yaparlar. Yani, akıl ve mantık merkezli düşünmeye alıştırıyorlar çocukları/gençleri.. Hoca diğerlerini konuşturur, konuşmayanları konuya katmak için gayret gösterir falan.. Bu tartışmalardan bir sonuç çıkartırlar. İnteraktif bir eğitim sistemi var. Öğrenci, aklıyla ve mantığıyla merkezdedir. Bunun böyle olması ne kadar önemli, bunu oturup bi düşünün bakalım!!! Buna karşın bizim eğitim sisteminde okul müdürü ve öğretmen merkezdedir. Müdür geldimi herkes ayakta onu dinlemek zorunda. Müdür elinde sigara ağzında sakız kibirli kibirli konuşur.. Öğrenci asker gibi sıraya dizilmiş kat kat aşağıdan müdüre doğru yukarı bakar.. Bu nedir biliyor musunuz? Bu resmen öğrenciye ''sen yoksun'' demektir. Sen bir hiçsin, burada benim borum öter, psikosuna göre dizayn edilmiş bir eğitim sisteminden çıkacak nesillerin merkezde olmaya, yukarıdan aşağı bakabileceği pozisyonlara rağbet etmesi doğal değil midir? Normal hayatta bu talebelerin bu pozisyonlar için savaş vermesi anlaşılır değil midir? Çünkü o pozisyonu elde etmediği sürece ona ''hiçsin'' duygusu aşılanmış.. Bakın, gözlemleyin.. Ülkemizin her köşesine bu hastalık dibine kadar hakim.. Herifin oğlu müdür olur, babası kurban keser. Bu ne lan? Müdür olmakla adam mı oldu oğlun? Önceden murdar mıydı, başı belada mıydı? Neye kurban kesiyorsun arkadaş sen? Salak.. Ahirette Allah'a hesap vereceği pozisyona geldiği için mi, ateşten gömlek giydiği için mi kurban kesiyorsun? Geri zekalı.. Oh valla, az çalışsın çok kazansın ey Allah'ım; hatta oturduğu yerden para kazansın Allah'ım; hatta hiç çalışmadan para kazansın, nolur Allah'ım nooooooluuurrrrRRR... Biz buyuz işte! 77 milyon bu.. Ve sen bununla yüzleşmiyorsun, üstelik benim gibi yüzleşenlerden de haz etmiyorsun. Ne olacaktı? Çok hoşuz böyle, devam mı diyeceğiz? Topyekün problem biziz biz. Dışarıda falan arama, dön bak. Düzelmesi gerekenler dışarıdakiler değil, biziz biz. Biz düzeleceğiz, kafa yapımızı değiştireceğiz. Bunun başka ça-re-si yok..!