Dünyadaki Cennet Huzurlu Âile Yuvası
Dünyadaki Cennet Huzurlu Âile YuvasıCenâb-ı Hak buyuruyor:
“Onun varlığının ve birliğinin delillerinden biri de kendilerine meyledip ülfet edesiniz diye kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda bir muhabbet ve şefkat kılmasıdır. Şüphesiz ki, bunda tefekkür eden bir topluluk için nice deliller vardır.” (Rum, 21)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kadın dört şeyi, yani malı, güzelliği, soy-sopu ve dindeki kemâli için nikâhlanır. Siz dindâr olanını tercih ediniz ki, elleriniz hayır görsün!..” (Buhârî, Nikâh, VI. 123; Müslim, Radâ, 53)
Yuvayı yapanın dişi kuş olduğu gerçeğinden hareketle evlenilecek bir hanımda aranması gereken hususu işaret eden bu hadîs-i şerîf, evlenilecek bir erkekte aranması îcap eden hususu da içinde barındırmaktadır. Çünkü her mü’min için takvâdan sonra en kıymetli nasip, evlendiği kimsenin amel-i sâlih/güzel amel sahibi olmasıdır. Sâlih erkek, huzur sarayının sarsılmaz direği; sâliha kadın da, saâdet bahçelerinin en kıymetli tezyînâtıdır. Bu hakîkat hadîs-i şerîfte şöyle ifade buyurulur:
“Kişinin yüceliği dîninde, mürüvvet ve şerefi aklında, soy-sop güzelliği de (nikâhla korunan) ahlâkında gizlidir.” (Osman Nûri Topbaş, Huzurlu Aile Yuvası, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Melik: Bütün kâinatın, görülen ve görülemeyen bütün âlemlerin tek sahibi ve mutlak sûrette tek hükümdarı demektir.
Lügatçe
“Onun varlığının ve birliğinin delillerinden biri de kendilerine meyledip ülfet edesiniz diye kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda bir muhabbet ve şefkat kılmasıdır. Şüphesiz ki, bunda tefekkür eden bir topluluk için nice deliller vardır.” (Rum, 21)
“Kadın dört şeyi, yani malı, güzelliği, soy-sopu ve dindeki kemâli için nikâhlanır. Siz dindâr olanını tercih ediniz ki, elleriniz hayır görsün!..” (Buhârî, Nikâh, VI. 123; Müslim, Radâ, 53)
“Kişinin yüceliği dîninde, mürüvvet ve şerefi aklında, soy-sop güzelliği de (nikâhla korunan) ahlâkında gizlidir.” (Osman Nûri Topbaş, Huzurlu Aile Yuvası, Erkam Yay.)
el-Melik: Bütün kâinatın, görülen ve görülemeyen bütün âlemlerin tek sahibi ve mutlak sûrette tek hükümdarı demektir.
meyletmek: Eğilim göstermek, eğilmek.
ülfet: Alışma, kaynaşma.
tefekkür: Düşünme, zihin yorma; düşünülme.
tezyînât: Süslemeler, süsler.
ülfet: Alışma, kaynaşma.
tefekkür: Düşünme, zihin yorma; düşünülme.
tezyînât: Süslemeler, süsler.