Dua'lar!!...

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Ey Yüceler Yücesi Rab, Sen’den başka her şeyden ümidimizi kes!

di-TXIV.jpg
Ey her şeyin perçemini elinde tutan ve bütün kapıların anahtarları sadece Kendi nezdinde bulunan Yüceler Yücesi Rab! Senden, bizi masivanın bütün kayıtlarından azat etmeni ve en hayırlı kapıları biz muhtaç kullarına açmanı diliyoruz. Bu pürkusur bendelerini sadece Sana, hem de en mükemmel bir şekilde kullukta bulunmakla serfiraz kıl.. Rahmet ve inayet tecellilerinle ihtiyaçlarımızı gidererek Sen’den başka her şeyden ümidimizi kes. Kes ki, aradıklarımızı sadece Sen’in kapında arayalım.

M. Fethullah Gülen
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Allah’ım, Bizi affet!..

di-BV44.png

Duayı kabul eden, dilekleri veren, vermeyi murad edince el açtıran, ancak sevdiği kuluna dua ettiren, sevmediklerinin elini ve dilini bağlayan ve kendisine yönelmekten alıkoyan Allahım!..

Bizi affet!..

Biz, Sevgilinin nuruna lâyık olmaktan düştüğümüz için bu hale geldik.

O’na lâyık olabilmek kimsenin haddi değil… Fakat lâyık olunamayacağını bilmenin liyakati herkesin vazifesi… İşte bu son inceliğe lâyık olamadığımız için bu hale geldik.

O nur öyle bir nur ki, lâyık olmakta, topyekûn zaman ve mekâna, bu dünyaya ve ötekilere malik olmak var… Bu liyakatten düşmekte de, her türlü mahrumluk ve mahkûmluk…

Her türlü mahrum ve mahkûm olduk.

Bizi affet!..

O Nur’un vecd ve aşkı üzerimizdeyken, denizlere, yelkenleri ipekten ve çıpaları altundan kalyonlar indirdik; karalara da, yolunu viraneye çevirmek yerine mamureye döndüren ordular saldık. Padişahlara “Ayağa kalk, kanun huzurundasın” diye ihtar eden hâkimler yetiştirdik. Müspet bilgiler, medenî aletler, keşifler ve buluşlar, hep o Nur’un kendi fert ve cemiyet aynalarımızda tecellisinden… O Nur’u körleştirince de Şark’ın son 5 asırlık macerası içinde bir zamanlar yaban domuzu hayatı süren Garplının sürü hayvanı olduk.

Son yüz yıl içinde bizi bu halden kurtarmak isteyen hiçbir davranış şifa getiremedi. Zira o Nur’a yeniden liyakat ve bu liyakati yeni zaman ve mekâna tatbik etmek Şuurlaştırılmadı. Ters yollara sapıldı. Bu ilerinin ilerisi şuurun sahiplerine “mürteci” dediler; ve onları, asıl din gözünde suçlu, O Nur’a liyakati sıfıra indirici, vecd ve aşk mahrumu, din ve hikmet cahili kara yobazdan ayıramadılar.

Onları, bize böyle muamele ettikleri için değil, bizi, bu muamelenin altından kalkamadığımız için affet!..

Bizi, boynumuza geçirdikleri asırlık idam ipini kravat diye taktığımız için affet!.. Tek kelimeyle, “Müslüman” yaftası altında müslüman olamadığımız için affet!..

Ve bize; kendi öz yurdumuzda asırlardır lütfen iskâna tâbi muhacirlere benzeyen gerçek müslümanlara, O Nur’a liyakatin en ileri derecesini bahşet; ve ebediyet bestesinden şarkımızı ateşten ahenk helezonlariyle gönüllere nakşet!..

Duamıza öyle bir tesir ver ki, kezzabın mermeri yediği gibi nefsimizin bütün oyuncak mabutlarını yakıp erittiğini, senin mücerret ve münezzeh birliğin etrafında hiçbir inanış pürüzü bırakmadığını görelim; ve sun’î teneffüsle açılan bir baygın şeklinde bu milletin yavaş yavaş doğrulduğuna şahit olalım!..

Allah ım!.. Bizi hem af, hem adam et!..

Necip Fazıl Kısakürek
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Beni bende bırakıp Senden etme…
di-1Q7M.jpg


“Benimdir” diye bildiklerim Senindir
Beni bende olanlara bende etme
“Ben” diye bildiğim de Senin emrindir
Beni bende bırakıp Senden etme
Rabbim, yüzümü Sana döndüm
Gönlümü de Sana çevir
Rabbim, bir Seni bir bildim
Sevdalarımı Sende bitir

Semine & Senai Demirci
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Allah’ım

di-53RU.jpg


Allah’ım!
Ey alemlerin Rabbi!
Ey sevgiyi sevgiyle yaratan!
Ey seven, sevdiren ve sevindiren!
Ey rahmetin sonsuz kaynağı!
Ey merhametlilerin en merhametlisi!
Ey gönüllerin mutlak hakimi!

Ey zâtını hamd ile azîz olduğum!
Ey zâtını hamdden âciz olduğum!
Ben, layıkıyla övemem Seni!
Sen, övdüğün gibisin kendini!
Seni, layıkıyla ancak Sen tanırsın!
Seni, layıkıyla ancak Sen översin!
Hamd’im Sana mahsustur, senâm Sanadır!
Umudum, korkum ve sevdam Sanadır
Özümü Sana çevirdim, Sana tutundum!
Elimi Sana açtım, gönlümü Sana sundum!

Beni kovmaz diye kapına geldim
Affı boldur diye affına geldim
Tuttum günahımdan yüzüme perde
Kulluk edemedim, lütfuna geldim!

Allah’ım!
Kanadı kırık bir kuş gibiyim.
Uçsam uçamıyor, göçsem göçemiyorum.
Yarım bırakılmış bir düş gibiyim.
Yardan da serden de geçemiyorum.
Menzile erememe korkusu sardı benliğimi
Kolum kanadım kırık, gönlüm bin pare!
Ey kalpleri evirip çeviren, ey gönüller sahibi!
Yaraları saran, dağılanı toplayan Sensin!
Varlığım Senin varlığının şahidi
Varlığım Senin rahmetinin şahidi!

Allah’ım!
Ey Vedud olan!
Hem seven, hem de sevilmeyi dileyensin.
Ey varlığı sevgi olan, ey sevginin sonsuz kaynağı!
Biz var ettiğini severiz, Sen sevince var edersin.
O sonsuz hazinenden bizim için de bir sevgi var et!
O sonsuz sevgi selinin içine bizi de kat; sev bizi!
Sen seversen sevdirirsin; sevdir bizi!
Sevdiğini cennetinle sevindirirsin; sevindir bizi!

Allah’ım!
Varsın, bütün kainat varlığının aynası.
Birsin, bütün mevcudat birliğinin şahidi.
İnanmışız her ne ki tek, o Yaratan’dır
Biliriz ki her ne ki çift, o yaratılandır.
Her şey Sana muhtaç, hiçbir şeye muhtaç değilsin Sen.
Ehad’sin, Vahid’sin, Samed’sin Sen!

Allah’ım!
Maddedeki her atomun tesbih ettiği Sensin.
Nefes alan her canlının zikrettiği Sensin
Akıl emanet ettiğin her varlığın aklettiği Sen
Duyan ve duyuran her duyunun hissettiği Sensin.
Kadr ü kıymet bilenlerin şükrettiği Sen
Varlığı nimet bilenlerin hamd ettiği Sensin!

Allah’ım!
Yalnız Senden yardım diler yalnız Sana kulluk ederiz.
Seni sığınak, barınak, tutamak bilir Ya Allah deriz.
Şeytandan Sana sığınır e’uzü billah deriz
Her işe Seninle başlar bismillah deriz.
Nimet verdiğinde gönülden şükrederiz.
Versen de alsan da elhamdülillah deriz
Hayran kaldığımızda maşallah,
Pişman olduğumuzda estağfirullah deriz.
Sevindiğimizde Allahüekber,
Üzüldüğümüzde inna lillah deriz.
Canımız sıkıldığında fe-sübhanallah,
İlendiğimizde katelehumullah deriz
Zafer kazandığımızda nasrun minallah,
Rızık kazandığımızda er-rızku ala’llah deriz
Bir işi arzu ettiğimizde inşallah
Bir işi başardığımızda bi-izni’llah deriz
Güçlük karşısında la-havle ve la-kuvvete illa billah
Söz verdiğimizde vallah ve billah deriz.

Allah’ım!
Ben kulum, Sen Allah’sın.
Ben isteyenim, Sen verensin
Ben susayanım, Sen su verensin
Ben muhtacım, Sen ihtiyaç giderensin
Ben kendine yetmeyen, Sen her şeye yetensin
Ben beni bilmeyen, Sen beni benden iyi bilensin.
Ben bende olmayan, Sen şahdamarımdan yakın olansın.
Kul kulca ister, Sen Allah’ça verirsin
Halim arzuhalimdir, duruşum duam
Sensizken neyim var, Senleyken ne gam?

Allah’ım!
İmanı olanın imkanı tükenmez
İmandan ve Kur’an’dan ayırma!
Kur’an’dan mahrum kalana ışık erişmez
Kitaba uyanlardan kıl, kitabına uyduranlardan kılma!
Kur’an’ı bizden razı, bizi Kur’an’dan razı kıl!
Hesap gününde Kur’an’ı şahit kıl, şekvacı kılma!
Kur’an’ı bize aç, bize Kur’an’ı aç
Susuz yüreklere vahyi ellerimizle saç!
İnsanlık zaman çölünde bu suya muhtaç Ya Rabbi!

Allah’ım!
Sorunlarımızın elinde imanımızı kar gibi eritme!
İmanımızın elinde sorunlarımızı kar gibi erit.
Bizi dünyalıklarımızın altında at etme.
Dünyalıklarımızı altımızda Burak et!
Sahip olduklarımızın bize sahip olmasına izin verme!
Aklımızı ak, aşkımızı ak, yüzümüzü ak eyle!
İmtihan potasında bizi cevher et, cüruf etme!
Bize götüreceğimiz yükü yüklet!
Götüremeyeceklerimi yükletme!
Kahrından lütfuna sığınırız Allah’ım!
Celalinden cemaline sığınırız Allah’ım!
Senden Sana sığınırız Allah’ım!
Yalnız Sana sığınırız Allah’ım!

Allah’ım!
Beni Allah’la aldatanlardan etme!
Allah’la aldatanlara aldananlardan etme
Şeytanın eylemlerimizi süslemesine izin verme!
Şeytanın süslediği emellerimize izin verme!
Bana Hz Adem’in tevbesini, Hz Nuh’un direncini ver.
Hz İbrahim’in imanını, Hz İsmail’in teslimiyetini ver.
Hz Yakup’un dirayetini, Hz Yusuf’un iffetini ver
Hz Musa’nın celadetini, Hz Harun’un sadakatini ver.
Hz Davud’un sadasını, Hz Süleyman’ın gayretini ver.
Hz Eyyub’un sabrını, Hz Lokman’ın hikmetini ver.
Hz Zekeriyya’nın hizmetini, Hz Yahya’nın şahadetini ver.
Hz Meryem’in adanmışlığını, Hz İsa’nın safiyetini ver.
Ve Hz Muhammed’in muhabbetini ver Ya Rab!

Allah’ım!
Bana eşyanın hakikatini göster.
Bana hakikate itaat, batıla isyan liyakati lütfet.
Dininin derdini derdim kıl, özel dertlerimi satın al.
Öyle aziz dertlere mübtela kıl ki, dermana bakmayayım.
Bana, tadına doyum olmayan kerim acılar yaşat
İrademi inayetsiz, bilgimi hikmetsiz bırakma Allah’ım!
İmanımı gayretsiz, sadakatimi mesnetsiz bırakma Allah’ım!
Mizacımı fıtratsız, ahlakımı nezaketsiz bırakma Allah’ım!
Hayatımı muhabbetsiz, ahretimi cennetsiz bırakma Allah’ım!
İmanımı aklımın elinde esir etme!
Aklımı hissiyatımın elinde rezil etme!
Hissiyatımı şehvetimin elinde zelil etme!

Allah’ım!
Ağlamayan gözden, sızlamayan özden, kızarmayan yüzden Sana sığınırım.
Şirkten, küfürden, müşrikten,
Cahilden, gafilden, kafirden Sana sığınırım.
Harama dayalı servetten,
Hak edilmemiş şöhretten Sana sığınırım.
Korkaklıktan, pısırıklıktan, kıskançlıktan Sana sığınırım.
Hasetten, fesattan, kesattan, nifaktan,
Fısktan, fücurdan Sana sığınırım.
İftiradan, ihanetten, cimrilikten, kincilikten
Sana sığınırım.

Allah’ım!
Bir lahza dahi bana bırakma beni!
Sen bana yetersin, yetmem ben bana
Bilmediğimi bildir, görmediğimi göster!
Sen bildirmezsen bilemem, göremem göstermezsen.
Gönlüme huzur, gözlerime nur, dizime derman ver!
Sen “Ol!” deyince olur, olmaz “Ol!” demezsen.
Canana can, cana canan, kalbe ferman ver!
Al işte ellerim, uzattım Sana
Ne olur, ne olur bırakma beni bana!
Sen bana yetersin, yetmem ben bana
Allah’ım, ellerimi bırakma!

Allah’ım
Bırakma bizi..
Tut elimizi!..

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Ey anların, günlerin, ayların, yılların Rabbi!

di-O9LD.jpg


Ey anların, günlerin, ayların, yılların Rabbi!
Ey zamanın, mekanın, ölümün ve hayatın Rabbi!
Ey arzın ve semavatın Rabbi!
Ey kelamın sahibi ve Ramazan’ın Rabbi!
Ey bizim Rabbimiz, insanın ve insanlığın Rabbi!
Ey sonsuz rahmetin kaynağı sınırsız merhametin menbaı!
Bizleri Kur’an ayı Ramazan’a yetiştirdiğin için hamdolsun!
Bizleri vahyinle tenezzül buyurduğun için hamdolsun!
Bizleri başıboş bırakmadığın için hamdolsun!
İlahi ; Anlarımızı, günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı bize mübarek eyle!
Vahyin doğum ayı olan Ramazan’ı bize mübarek eyle!
Bir Ramazan’la gelen vahyi bize mübarek eyle!
Akleden kalbimizi Kur’an’la münevver ve müzeyyen eyle!
Hoş gelen Ramazan’ın hoş bulduklarından eyle!
Ramazan’ı bizden, bizi Ramazan’dan hoşnut ve razı eyle!
Kur’an’ı bizden, bizi Kur’an’dan hoşnut ve arzı eyle!
Vahyi bize aç, bizi vahye aç !
İlahi Kelamın ışığını susuz gönüllere elimizle saç !
Çünkü insanlık bu suya muhtaç ya Rabbi !
Rab! Bizi orucun başını dik tutanlardan,
Başını oruçla dik tutanlardan kıl!
Kendini kaybedenlerden, kendini unutanlardan değil,
Kendini oruçla tutanlardan kıl!
Ramazanı ruhumuza gıda gönlümüze ferman,
Gözümüze fer dizimize derman kıl!
İmanımızı sorunlarımızın elinde kar gibi eritme,
Sorunlarımızı imanımızın elinde kar gibi erit!
Bizi bir lahza kendimizle başbaşa bırakma!
Ellerimizi bırakma,
Allah’ım!
Âmin.

M. Engin Noyan
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Hafızlık duası…

di-5WT3.jpg

Kimseler hatırımızı bilmezken, hatırımızı bilip bizi yokluktan varlığa çıkaran Hâlıkımız, hatırımızı saydığın için hatırlayabilen zihnimizi kelâmının hıfzı için kullandık. Bizi hatırladığımız kutlu kelâmının her harfi hatırına burada da orada da iyiler arasında hatırlananlardan eyle.

Kimselerin bizi anmaya değer bulmadığı, unutulduğumuz o devirlerden bizi rahmetinle çekip çıkardın, insan eyledin, anılmaya değer kıldın ey Rahman. Bize andığımız, anladığımız her Kur’ân ayetinin anlamını giydir, bizi kelâmının diriltici gücüyle ayağa kaldır. Adımızı hep Kur’ân’la andır.

Başkalarının bizi sevmeye değer bulmadığı, arayıp sormadığı, kapılarda beklemediği, bir yere çağırmadığı zilletli haller içinden çekip de kelâmının muhatabı eyledin. İşitir, konuşur ve anlar eyledin. Kelamını dilimize şeker gibi tatlı eyle, ayetlerinin tilavetiyle dudağımıza suların dokunuşu gibi serinlikler bahşet. Kur’ân’la geçirdiğimiz anları, ayetlerini anlamaya ayırdığımız geceleri ve gündüzleri en sevimli anlarımız eyle.

Kelamını nefesimizde meltemler gibi taşıyoruz ey Rabbimiz. Nefeslerimizi hidayet rüzgârları eyle. Kur’ân’ını zihinlerimizde ırmaklar gibi akıtıyoruz ey Rabbimiz. Zihinlerimizi Seni tanımanın sonsuz denizine vasıl eyle. Ayetlerini kalbimizde rahmet yüklü bulutlar gibi gezdiriyoruz ey Rabbimiz. Kalbimizden çorak gönüllere yağmurlar hasıl eyle.

Lafzının hafızı olduğumuz Kur’ân’ın manasına da muhafız eyle bizi.

Halimizi Kur’ân’ca eyle. Sözümüzü Kur’ân’dan eyle. Özümüzü Kur’ân’la süsle. Yolumuzu Kur’ân’lı eyle. Yüzümüzü Kur’ân’a dönük eyle. Ahlakımızı Kur’ân’ın ahlakı eyle…

Senai Demirci
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahına serenlere…

di-5ZYG.jpg

Gecelerden sabahlara, karanlıklardan güneşlere doğru açılan yüreklerimizin perde aralıklarından süzülen nur katreleriyle geldim kapına!
Biliyorum, güllerden geçer sana giden yolları Yakarışlarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.
Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren, Sana kalbimi getirdim.
Ey kalpleri nuruyla sarıp okşayan! Onulmaz yaralarla kan-revan kalbim avuçlarımda, kapına geldim.
‘Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahına serenlere’ diyebilmeyi ne çok isterdim, ama biliyorum ne yüzüm var nede hakkim.
Öğrendim ki dua, aşığın maşuğuna bir haber salmasıdır; gözyaşlarıyla yazılmış bir mektubu. Ve bir bekleyiştir, iştiyakla, korkuyla, ümitle bekleyiş.
İste, zaman her saniyesini balyozlamaktayken ömrün, verilmemiş hesapların korkusuyla, titreyen yüreklerimizin bir lahza umut adına geldik kapına Ah gelebildik mi, bir haber var mi affına dair?
Acziyetimi alarak koynuma, bir derviş hırkasıyla, sevgili Eyyüb’ unun sabrını yüklenerek gelebilmek isterdim kapına!
Meryem örtülerimle örtünebilseydim Tur Dağındaki o ses bir yankı bulabilseydi ruhumda insanlığım adına. Önünde bütün ruhumla secde edebilseydim.
Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen!
Rahmetini serp, taşlaşan gönüllere Ey Rabbim!
Sanadır münacatım, yalnız Sana olsun aşkım lütfeyle!
Bir avuç ateş böceği uçuver ne olur zifiri yüreklerimize. Kararan günlerimize, gecelerimize Ve ne olursan ol gel diyen aşıkların hürmetine, ne olur affeyle!
Seni aradım durdum gönüllerin yalnızlığında çöllerinin, menzilsiz yollarında ve bir katre rahmetine muhtaç toprağında. Ah perde, ah şah damarım! Sefkâtinin gölgesine sığınıyorum Ya Rabbim!
Hiçliğin zerresinden kavrulmaya can attığım demdir. Vedutsun! iltifatına muhtacız Ya Rabbim! Tenezzül buyur kulununu münacatına.
Dua dua açılırmış Sana giden kapılar. Hüzünlü bir sonbahar günü kapında yalvarmaya geldim. Senden korkum nar değil, kaybetme korkusudur. Dostu, en sevgiliyi, sıla-yı rahimi, cananı, canda kaybetme korkusu! Umudumsa rızan: ilahi ente maksudi..
Yüreklerimiz ezik Ya Rabbim! Yüzümüz yerde. Kaldırıp başımızı sonsuzluğa bakmaya yüzümüz yok! Layık olamadık. Pişmanlığın dehlizlerinde boğuluyorken ağlayamadık, derinden sessizce Zayıf irademizle, alaca karanlık yüreklerimizle bir damla gözyaşı getirebilseydik yürekten, ihlas adına. Biliyorum pişmanlıklara delil kabul ederdin
Yüreğin zayıf noktalarında mahkum oldum nefsimize. Ya Rabbim! Çıkar kelepçelerini o aleyhillanenin çıkar ne olur, dostlarının hatırına.
Âzad et Ya Rabbim! Şüphelerin oyuncağı olmuş aklin nezarethanesinden. Kutlu sevdanın gül kokusundan doya doya içir sinelerimize diri meyyitler gibi değil, sırat-i müstakim üzerinde günahlardan nurunla yıkanmış olarak yürümeyi nasip eyle.
Şehirler, evler mezar oldu Ya Rabbim! Her evden ceset kokuları yükseliyor semaya. Bedenler değil ruhlar ölü. Bizi nurunla dirilmeyi nasip eyle.
Biz sanemler inşa ettik yüreklerimizde gökdelenler boyu. Biz yeryüzü tanrılarının eteğini öptük. Diz boyu battık çirkefine alemin. Sahte dostları, riyakar aşkları çarparak yüzüne insanlığın, Sana koşmasını nasip eyle.
Tövbe kapılarının ardına değin açıldığı ve meleklerin kanatlarıyla yeryüzüne kapandığı günlerin rahmetinde yüzmekteyken edeb aşkını gönüllerimize nakşet.
İste can pazarında canımızı satmaktayız, bir iltifatın uğruna.
Gülistanında renksiz, kokusuz bir yaprak olmayı çok görme.
Yüce kapında kıtmir olanlardan eyle.
Elimizden, yüreklerimizden katran rengi günahlar dökülüyor.
Duaları semadan çevrilmeyenler hatırına, geceleri nurlarıyla sabahlara çevirenler adına, samimiyeti nakış nakış ömür gergefine isleyenler adına, tövbe ediyor, af diliyoruz dualarımızla.
Ya Rabbim! .. Ben pişmanım! .. Ben pişmanım! ..

A. Refik
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ…

Ey Rabbim! Nice yüzlerin beyaz, nice yüzlerin kara olacağı günde yüzümü nurunla beyaz kıl, nurlandır.

Allâh’ım, Sana sonsuz hamd ü senâlar; Habîbin Efendimiz Muhammed Mustafa -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e O’nun âl ve ashâbına gönülden salât ve selâmlar…

Allâh’ım, benim Rabbim Sensin, Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın, ben Sen’in kulunum. Elimden geldiğince Sana verdiğim kulluk sözü üzerindeyim; işlediğim hata, günah ve kötülüklerden Sana sığınırım. Bana olan nimetlerini ve bu nimetlere karşı benim günah ve kusurlarımı itiraf ediyor, beni bağışlamanı diliyorum. Sen’den başka günahları bağışlayacak yoktur.

Allâh’ım, dînim, dünyam, çoluk çocuğum ve malım içinde sağlık ve âfiyetle yaşamamı nasib eyle. Allâh’ım, vücuduma sağlık ver, Sen’in yolunda hizmet edeyim, kulağıma sağlık ver, hakikati işiteyim, gözüme sağlık ver, hakikati göreyim. Sen’den başka ilah yoktur.

Allâh’ım, kusurlarımı ört, beni korktuklarımdan emin eyle. Allâh’ım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üstümden ve altımdan gelecek tüm kötülüklerden sana sığınırım.

Allâh’ım, dinimi düzelt, evimi genişlet, bana verdiğin rızkı bereketli kıl.

Allâh’ım, ömrün en kötü dönemine düşmekten, hayırdan uzak bir ömür yaşamaktan sana sığınırım. Allâh’ım, beni en güzel amellere kavuştur, en güzel ahlak sahibi olmaya ilet, senden başka güzel ahlâka götürecek yoktur. Beni kötü amel ve kötü ahlâktan uzaklaştır, senden başka kötü ahlaktan uzaklaştıracak yoktur.

Allâh’ım, kalb katılığından, gafletten, zillet ve meskenetten sana sığınırım. Küfürden, fısktan, nifak ve gösterişten sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, cüzzamdan, tedavisi mümkün olmayacak kötü hastalıklara düşmekten sana sığınırım. Bana iki dünyada da âfiyet ve huzur ihsan eyle!..

Allâh’ım, küfürden, fakirlikten, kabir azabından sana sığınırım, senden başka ilah yoktur. Allâh’ım, kederden, tasadan, âcizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç altında ezilmekten, düşmanlara yenilmekten sana sığınırım.

Zararlıların, kendisi sapmış, insanları da saptırmaya çalışan kimselerin, beni senin nimetlerinden mahrum bırakmalarından önce, sana kavuşmamı nasib eyle. Haksızlık etmekten, haksızlık edilmekten, saldırmaktan, saldırılmaktan, hatâ işlemekten, bağışlamayacağın bir günaha düşmekten sana sığınırım.

Allâh’ım, nefsime takva ver. Onu temizle, nefsi en iyi temizleyen Sen’sin, nefsimin velîsi ve Mevlâsı Sen’sin.

Allâh’ım, faydasız ilimden, huşuu olmayan gönülden, doymayan nefisten, kabul edilmeyen duâdan sana sığınırım. Allâh’ım, yaptığım ve yapmadığım şeylerin şerrinden sana sığınırım. Allâh’ım, üzerimde bulunan nimetinin gitmesinden, sağlığımın ters dönmesinden, ansızın bastıracak öfkenden ve her türlü gazabından sana sığınırım. Kalbin mühürlenmesine sebep olacak tamahtan sana sığınırım. Allâh’ım, bana kazâya rıza, öldükten sonra rahat hayat, kerîm vechine bakma lezzeti lûtfeyle.

Allâh’ım, bugünün önünü salâh, ortasını felâh, sonunu hayırlı kıl. Bize dünya ve âhiret iyiliği ver, ey merhametlilerin merhametlisi!

Allâh’ım, yıkıntı altında kalmaktan, boğulmaktan, yanmaktan, ihtiyarlıktan Sana sığınırım. Ölüm sırasında şeytanın beni şaşırtmasından Sana sığınırım.

Allâh’ım, beni, Sana şükreden, Sana itaat eden ve Seni zikreden bir kul eyle. Rabbim, tevbemi kabul buyur, beni günahlarımda arındır, duâmı kabul et, hüccetimi sağlam yap, kalbimi Sana yönelt, dilimi düzelt, gönlümü nûrunla aydınlat.

Allâh’ım, bana işimde sebat, doğru yolda olduğum zaman kararlılık ve azim ver. Nimetine şükür ve sana güzel kulluk etmeyi nasib eyle. Bana selim kalb, doğru konuşan dil ver. Bana, ancak Sen’in bildiğin tüm iyilikleri ver; ve ancak Sen’in layıkıyla bildiğin tüm kötülüklerden beni koru! Senden gizli kalmayan bilerek veya bilmeyerek işlediğim bütün günahlardan beni bağışla! Günahlarımı setret, beni bu dünyada ve âhirette günahlarım sebebiyle insanlar önünde mahcub ve rezil etme! Hatalarımızı, sevaplarla değiştir.

Allâh’ım, kötü huy ve amellerden, heveslerden ve hastalıklardan sana sığınırım. Borç altında kalmaktan, düşman kahrından, düşmanlar karşısında hakir ve gülünç duruma düşmekten Sana sığınırım.

Allâh’ım, her işimin koruyucusu olan dinimi düzelt, geçim yerim olan dünyamı düzelt, gideceğim yer olan âhiretimi düzelt, hayatta iken pek çok hayırlı işler yapmamı nasib eyle, ölümümde her kötülükten beni rahata kavuştur.

Allâh’ım, bana düşüncede kemâl, hareket ve ahlakımda kemâl ver! Beni azgın nefsimin şerrinden koru. Allâh’ım, bana iyilikler yapmak, kötülükleri bırakmak, yoksul ve zavallıları sevmek nasib eyle. Beni bağışla, bana acı. Kullarını imtihan etmeyi dilediğin zaman, beni dinin üzere sâbit-kadem eyle! Kulluk üzereyken beni olarak huzuruna al. Rabbim bana yardım et, bize zafer ver, bizi yenilgiye uğratma. Bana doğru yolu göster, doğru yolda yürümemi kolaylaştır.

Yüce Allâh’ım, bana Sen’i sevmeyi, Sen’i sevenleri sevmeyi ve beni sana yaklaştıracak işleri sevmeyi nasib eyle.

Allâh’ım, bana en iyi işleri istemeyi, duâların en hayırlısını, başarıların en üstününü, sevapların en mükemmelini ihsan buyur. Ayaklarımı doğru yolda sağlamlaştır, sevap tartılarımı ağırlaştır, hatalarımı bağışla, cennetin en yüce derecelerine ermemi nasib eyle.

Allâh’ım, ey kalpleri çeviren Rabbim, kalbimi senin dinin üzerinde sağlam tut.

Allâh’ım, ey kalpleri ve gözleri döndüren, kalplerimizi sana itâate döndür. Allâh’ım, sevâbımızı arttır, eksiltme… Bizi yücelt, ulvîliklere yaklaştır, alçaltma; bize ver yoksun bırakma. Rabbim, kardeşlerimizle aramıza ünsiyet, birlik, vefâ ve muhabbet ihsan et; aramızdaki soğukluğu, ayrılık ve nefreti kaldır.

Allâh’ım, her bakımdan sonumuzu güzel eyle, bizi dünya ve âhiret perişanlığından kurtar. Allâh’ım, zâtından korku ver ki, günah işlememize engel olsun. Bizi senin cennetine ulaştıracak işler yapmamızı nasib eyle. Bizi, dünya üzüntülerini unutturacak bir yakîn derecesine erdir.

Bize haksızlık edenden öcümüzü al, düşmanlık edene karşı bize zafer ver. Bizi dünyanın ardında koşturma; dünyayı, en çok düşündüğümüz, tasasını çektiğimiz bir varlık haline getirme, dinimiz hususunda eksiklerimizden ötürü bizi belâlara düşürme. Günahlarımız yüzünden Senden korkmayan, bize acımayan kimseleri üstümüze salma.

Allâh’ım, Senden mağfiretini, bağış ve lutfunu, her türlü şer ve günahtan selâmeti, her türlü iyiliğe ermeyi, cennete ulaşıp cehennemden kurtulmayı dilerim.

Allâh’ım, kalbimi hidâyete yönelt, dağınık işlerimi topla, perişanlığımı düzelt, rahmetinle âhiretimi koru, dünyamı yükselt, rahmetinle yüzümü ağart, işlerimi temizle, bana doğru düşünce ve olgunluk ilham eyle, fitne ve belaları benden sav, rahmetinle beni her türlü kötülüklerden koru.

Allâh’ım cümle müslümanların akıbetini hayır eyle son nefesimizde imanlı can vermek nasip et.

Allâh’ım, âhiret gününde yüz akıyla sağ tarafımızdan kitabımızı almayı, şehitlerin makamına ermeyi ve Peygamberlere arkadaş olmayı nasib eyle.

Allâh’ım, nefsimin kötülüklerinden, her canlının şerrinden sana sığınırız. Allâh’ım, Sen sözümü duyarsın, yerimi görürsün, gizlimi ve açığımı bilirsin, hiçbir işim senden gizli kalmaz. Ben, yardım ve kurtuluş dileyen, huzurunda korkudan titreyerek günahlarını itiraf eden zavallı bir yoksulum. Bir zavallı kulun olarak Sana yalvarıyor, boynu bükük bir âciz olarak sana iltica ediyor, huzurunda zilletle eğilmiş bir biçare olarak Sana duâ ediyorum. Duâmı kabul eyle…

Âmin

alıntı....
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Ya Rabbi, sana ve Resûlüne itaat etmemizi ve bildirdiklerinle amel etmemizi nasip eyle!

Ya Rabbi, faydasız ilimden, makbul olmıyan ibâdetten ve kabul edilmiyen duâdan, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten ve her çeşit hastalıktan, gece ve gündüz gelecek kötülüklerden, sıkıntılardan kötü arkadaştan ve kötü komşudan sana sığınırım!

Bildiğimiz-bilmediğimiz bütün iyilikleri ver, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden muhafaza et, her işimizin sonunu güzel eyle, dünya sıkıntılarından ve ahıret azabından bizi koru!

Bizi dostlarına dost, düşmanlarına düşman olanlardan ve sabreden ve şükredenlerden eyle!

İşinde sebat eden, nimetine şükreden, ibâdetini güzel yapan, doğru konuşanlardan eyle! Sıhhat, afiyet ve güzel ahlâk ver! Kaza ve kaderine rıza gösterenlerden eyle!

Kulağıma, gözüme sıhhat ver! Küfürden, fakirlik ve kabir azabından, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.

Kusurlarımızı ört, korkulardan emin kıl ve borçlarımızı ödememizi nasip eyle!

Ölünceye kadar ibâdet etmemizi, ömrümüzün hayırlı amellerle sona ermesini nasıp et ve Cennetini ihsan eyle!

Ya Rabbi, bize dünya ve ahırette güzellik ver ve Cehennem azabından bizi koru!

Amin

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Ya Hû!

Allah’ım Sen Ehadsin; beni nazarında biricik eylemişsin, yakarışım Sanadır, yalnız Sana kulluk ederim…

Allah’ım sen Samedsin. Ellerimden tutan sensin,ihtiyacım yalnız sanadır, yalnız Senden yardım dilerim…

Allah’ım sen doğurmadın doğrulmadın, kimseye benzemezsin sade Sana güvenirim.

Allah’ım denginde yok benzerinde, munezzehsin, mukaddessin… sade Seni İlah bilirim.

Bana beni Sen verdin, beni bende bırakma… Beni Senden uzak eyleme, kendine dost eyle.

Beni Sen benden eyledin, bendimi huzurundan ayırma… Beni bana bend eyleme, kendine bend eyle.. Beni benden iyi bilirsin, bana benden yakınsın.. Beni bana bırakma, kendine kul eyle.

Beni bana bırakma!

Ya İlahe İlla Hû…

Amin

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Nihayetsiz rahmet ve şefkatin sahibi, âlemlerin Rabbi Allah’a, O’nun kainatın simasında cilvelenip duran merhamet tecellileri adedince hamd ü sena; kainata rahmet ve şefkat peygamberi olarak özel bir donanımla gönderdiği Peygamber Efendimiz’e, hane-i saadetinin seçkin fertlerine ve mümtaz yol arkadaşlarına da sonsuz salât ü selam olsun!

Ey güç ve kuvvetin yegane sahibi olan Yüce Allah’ımız! Sen Kavî’sin, biz ise Sen’in zayıf, aciz ve muhtaç kapıkullarınız. Zayıf ve acizleri Sen’den başka kim koruyup kollayabilir ve ihtiyaçlarını is’af edebilir! Ne olur, salih kullarını sevindirdiğin gibi bizi de sürpriz lütuflarınla sevindir ve üzerimizdeki nimetlerini tamamla!

Ey her şeye gücü yeten Rabbimiz! Bize ve yeryüzünün değişik yerlerindeki bütün inananlara, özellikle de gadre, zulme ve haksızlığa uğratılmış mazlumlara dünyada ve ukbada tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini berteraf et!

Servetine ve şefkatine hudut olmayan Ganiy-yi Mutlak Yüce Mevlâmız! Şayet Sen bizi sevip de muhabbetini gönüllerimize atmasaydın, biz Sen’i asla sevemezdik. –İnşaAllah, yüce Zâtını ve hikmetli icrâatını sevilmesi gerektiği ölçüde sevebiliyoruzdur.- Sen’den işte o, kalblerimize vaz’ettiğin ilk sevgi hürmetine mukaddes muhabbetini ve muazzez sevgini şiarımız haline getirmeni ve bir daha da o sevginin gönüllerimizden kayıp gitmesine izin vermemeni diliyoruz. Duamıza icabet buyur, merhametini sinelerimize duyur; servetinin ve şefkatinin tatlı tecellîleriyle de gönüllerimizi doyur!.

Allah’ım! Dünyada iman ve marifetle, ötede Cennet ve Cemalullah’la tüllenen âlemlerin sırlı anahtarı, kapısı, o kapı ötesindeki bütün mazhariyetlerin ışıktan vesilesi, hidayet rehberimiz, Efendimiz’e, ehl-i beytine ve bütün ashabına salât ü selam ediyor ve dualarımıza icabet etmeni diliyoruz. Lütfen ve keremen bizi dergahının kapısından eli boş, haybet ve hüsran içinde geri çevirme!

Amin

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ


Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a kâinâtın zerreleri adedince hamd ü senâ, kulları içinden seçip zirve pâyelerle şereflendirdiği en doğru sözlü ve en güvenilir elçisi Hazreti Muhammed’e, tertemiz, pırıl pırıl hâne halkına, mükerrem ashâbına ve kıyamete kadar gelip geçecek insanlar içerisinde iyilik ve ihsan yolunda onlara ittiba edenlere sonsuz salât ü selam olsun!

Ey âcizlerin güç kaynağı, kimsesizlerin yegâne sığınağı Rabbimiz! Bize ihsan buyurduğun imkan, istidat ve kabiliyetleri, maddî-manevî nimetleri Din-i Mübîn’i hayatımıza hayat kılma ve onu herkese duyurma istikametinde kullanabilmemiz için yardımcımız ol. Nezd-i Uluhiyetinden mahz-ı fazl olarak bize inayet buyur ve şu aciz kullarını ölüm ötesinin sıkıntılarından kurtararak ahiret saadetine kavuştur. Âdât-ı sübhaniyenin ıttıradı üstünde ekstra bir lütufla biz biçare kullarına da Cemâl-i Bâkemâlini müşahede ufkunu tuttur.

Ey ihsanı hem dünyayı hem de ahireti doldurup donatan Rabbimiz, gönüllerimizi Zat’ına karşı aşk u iştiyakla, saygı ve haşyet hisleriyle doldur; bizi dur durak bilmeden ihlas peşinde koşan ve kalbi her zaman huşu ile meşbu olan kullarından eyle.

Ey, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen cezalandırmayan, haddini bilmezlere manevî kirlerinden arınma fırsatları veren Merhametliler Merhametlisi! Rahmâniyetine has bir teveccüh ve nazarla bizim dua ve yakarışlarımıza da icabet buyur. Şüphesiz hepimiz boynu tasmalı, ayağı prangalı ve elleri kelepçeli kullarınız, Senin dergahının köleleriyiz. Senden sıdk, emanet ve ismet gibi mü’min sıfatlarını hayatımız boyunca bize yâr etmeni istiyoruz. İnsî ve cinnî bütün şeytanların şerlerinden, fitlerinden, dürtülerinden ve sürekli kötülüğü dayatan, hep çirkinliklere çağıran nefsin desiselerinden, vesveselerinden, tuzaklarından hepimizi korumanı dileniyoruz.

Rab olarak Senden razı olanların ve Senin kendisinden razı olduğun kullarının en mükemmeli, Nebiy-yi zîşan Efendimiz’e, kadr u kıymetleri pek yüce aile fertlerine ve Ashâb-ı kiramına niyazımızın sonunda bir kere daha salât ü selam ediyoruz; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..

Amin

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ


Yüce Rabbimiz! Ey kullarının günahlarını görmezden gelen ve yeniden dönüp sırat-ı müstakimi bulmaları için fırsat üstüne fırsat veren yüce Mevlâmız! Bizler çok günahlar işledik Şimdi “Tevbeler tevbesi!” diyor, yüce huzurunda boyun büküyoruz. Amellerimizdeki eksikliklere ve sözlerimizdeki kırık-döküklüğe değil, hakkındaki hüsn-ü zannımıza ve rahmetine bağladığımız recâmıza göre muamele et ve bizi haybet ve hüsrana uğratma!

Üzerimizdeki lütuflarını saymakla tüketemeyeceğimiz, ihsanı, keremi bol, rahmeti, şefkati ve merhameti sonsuz Rabbimiz!

Bize dünya adına verdiğin bütün nimetleri din-i mübin-i İslam’a hizmet etme istikametinde kullanmayı nasip eyle! Bizi, kardeşlerimizi, hepimizi bütün mevcûdâtı kuşatan ve her şeye şâmil olan engin rahmetinden mahrum etme!

Allah’ım! Her halimizi ıslah buyur ve bizi göz açıp kapayıncaya kadar nefsimizle baş başa bırakma!

Ya Rabbi! Nezd-i ulûhiyetinden göndereceğin fevkalade ve sürpriz tecellilerle ölmeye yüz tutmuş kalblerimizi ihya buyur..

Maddî-manevî hastalıklarımıza şifa ihsan et.. sinelerimizi paklaştır, gönüllerimizi pür nur eyle.. halimizi salâha erdir; hem öyle erdir ki, ey biricik Mevlamız ve biricik Seyyidimiz, içimizde sadece sâlih düşünceler kalsın ve kalblerimiz fâsit bütün mülahazalardan, hatta onların kırıntılarından bile sıyrılsın!

Amin

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Varlığı canlarımızın cânı, nûru gözlerimizin ziyası Yüce Rabbimiz’e, üzerimizdeki lütufları adedince hamd ve şükür, gönüllerimize aşk u heyecan salan, gözlerimize ışıklar çalan, bizleri ebedler ülkesine hazırlayan Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa’ya da hasenâtı sayısınca salât ü selam ediyor, küfrün ve küfranın başını alıp yürüdüğü, her yanda zalimlerin hay-huyunun duyulduğu, ar damarı çatlamış, utanma hissini yitirmiş din, diyanet ve insanlık düşmanlarının ellerini, kollarını sallayarak sokaklarda dolaştığı şu ifritten dönemde, aczimizi vesile yapıp bir kere daha ‘Lâ havle vela kuvvete illâ billâhi’l-azîm’ hazinesinin sahibi Rabbimiz’in sonsuz merhametine iltica ediyoruz:

Ey celâl ve ikram sahibi Yüce Rabbimiz! İhsan ve keremine sığınarak bize dünyada da, ukbâda da afv u afiyet vermeni diliyoruz. Hiçbir şeyi gerçekleştirmek Sen’in için zor değildir; ne olur, başka gidecek kapıları olmayan zayıf ve âciz kullarının bu taleplerini kabul buyur!

Rabbimiz! Allah tanımaz, Peygamber bilmez, Din’e, diyanete saygı duymaz nâdanların yapıp ettikleri kötülükler ve zulümler tahammül edilmez bir hal aldı. Senin bu masum kulların hakkında kötülük düşünüp onlara zarar vermek isteyenlerin emellerini gerçekleştirmelerine müsaade etme.. tuzak kuranların tuzaklarını başlarına çevir.. komplo peşinde olanları maksatlarının aksiyle tokatla.. haklarımıza tecavüz eden ya da etmeyi düşünen ne kadar haddini bilmez varsa, onların hepsini Sana havale ediyoruz; haklarından gel!

Mallarını ve canlarını Rabbilerinin yoluna adayan muhabbet fedailerini hiçbir zaman yalnız bırakmayan Kudreti Sonsuz Rabbimiz! Hayatını Din’e hizmete vakfetmiş masum insanlara karşı kinle, nefretle, hasetle, adavetle diş bileyen amansız zalimlerin yapmak istedikleri şerlere karşı Sen’in inayetine sığınıyoruz. Ehl-i iman hakkında kötülük düşünen ne kadar şerîr insan varsa, Sen bizi onların şerlerinden ve tuzaklarından koru.. zararları bize ulaşabilecek tahrip temsilcilerinin oyunlarını boz ve emellerini gerçekleştirmelerine fırsat verme.. sağlamlardan daha sağlam himayene bizi de al ve bütün şerîrlerin şerlerinden, komplo kuranların komplolarından sıyanet buyur.. kâfirlerin, fâcirlerin ve zâlimlerin entrikalarını başlarına geçir ve bütün inananları ebedlere kadar devam edecek ve başka hiçbir korumaya muhtaç bırakmayacak olan hıfzınla muhafaza et!

Rabbimiz! Münacaatımızın nihayetinde Efendimiz Hazreti Muhammed’e, kardeşleri olan enbiya ve mürselîne, Sen’in mukarreb kulların olan meleklere, insanlardan ve rûhânîlerden salih kullara salât ve selam ederek dileklerimizi gerçekleştirmeni istirham ediyoruz. Bize re’fetinle, rahmetinle, merhametinle, şefkatinle muamele eyle ve bizi haybet ve hüsrana dûçar bırakmak suretiyle imtihan etme!.

Amin

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Ey Allahımız! Bize düşmanlık yapanlara karşı Sen bizim muînimiz ol.. Haddini aşıp hukukumuza saldıran mütecavizlerin şerlerini üzerimizden def et.. Aleyhimizde fitne ateşini körükleyenlerin ocaklarını söndür..

Ey şefkati ve merhameti varlığı bütünüyle kucaklamış Rabb’imiz! Hakkında beslediğimiz hüsn ü zanda bizi tasdik et.. et de, biz çaresiz kullarını her türlü endişe, gam, üzüntü, keder ve sıkıntıdan halâs eyle!

Amin…

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Kainatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükür; bütün resullerin seyyidi, enbiyanın imamı, asfiyanın serveri, mahlukatın ekmeli ve mürşidlerin sultanı Hazreti Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına da nihayetsiz salât ü selam ediyor, şu kutlu zaman diliminde yeryüzünün en bereketli ve en mukaddes beldelerini ziyaret için fevc fevc akın eden yüzbinlerce misafirinin dualarına icabette bulunduğu gibi Rabbimizin biz nâçâr kullarının niyazlarını da kabul buyuracağı ümidiyle ellerimizi bir kere daha kaldırıyoruz:

Ey her zaman kullarına rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahımız! Sen’den bu düşkün kullarına da merhamet edip bizi de iman-ı kâmil ve marifet-i tâmme ile donatmanı dileniyoruz. Sinelerimizde, Sen’in azamet ve ululuğunun hakkı olan hürmete kaynak teşkil edebilecek mehâbet, mehâfet ve vuslata karşı şevk ü iştiyak hislerini uyaracak yegane Zat Sen’sin! Ne olur, bu lütuflarından bizi mahrum bırakma! Bizleri razı ve hoşnut olacağın amellere muvaffak kıl.. taklide takılmayarak kendi iman binasını kendi cehd ü gayretiyle ikame eden, bu imanın tabiî bir neticesi olarak da yaptıklarını hep arızasız ve kusursuz olarak yerine getiren ve haklarında yerde-gökte ‘vüdd’/sevgi vaz’ettiğin kullarından eyle.. sadakatı, ihlası, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki büklüm olup mütevazi davranmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı haline getir!

Ya Rab! Sen hak kelâmında ifade buyuruyorsun ki: “(Kullarım!) Bana dua edin, ben de o dualarınıza cevap vereyim!” İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve Sana teveccüh ediyor, hakkımızda vereceğin hükmünü bekliyoruz. Ne olur, bahtına düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi haybete dûçar kalan zavallılardan eyleme; eyleme ve Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi dualarımıza icabet eyle!..

Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârın da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ı güzîne salât ü selam ederek bunları Sen’den dileniyoruz. Dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Dua edenlere cevap veren, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren, devrilenleri kaldırıp doğrultan, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayan Rahmân ü Rahîm’e kâinatın zerratı adedince hamd ü sena ediyor; insanlığın şeref kaynağı, nübüvvet hakikatinin merkez noktası, Peygamberler ordusunun seraskeri, ins ü cinnin yanıltmayan rehberi Rasûl-ü Ekrem Efendimiz’e salat ü selamda bulunuyor ve bir kere daha Rahmet Peygamberi’ni şefaatçi yaparak Rahmeti Sonsuz’a el açıyorum:

Ey her zaman güzellikler izhar edip çirkinlikleri örten ve en çirkin görünen şeyleri dahi izâfî güzelliklerle bezeyen Güzeller Güzeli! Basar ve basiretimin önündeki günah ve isyan perdelerini kaldır; doğruları görmeme ve eşyanın hakikatını bilmeme mani olan bütün engelleri defet.. şu dünya hayatında, gönlümü güzellik duygularıyla mamur kıl; bana her zaman güzel kalmanın yollarını göster.. ve beni yeniden diriltileceğim mahşer gününde rezil rüsvâ eyleme!

Allahım! Sen beni önce taştan–topraktan yarattın, sonra da iman ve mârifet bahşederek kalbde ve ruhta yeniden dirilttin. Ben, bir zamanlar yoktum; var olma ihtiyaç ve neş’esinden de habersizdim. Sen beni cebr-i lütfîler tezgahından geçirerek, talep üstü, vücud, hayat, şuur, idrak, irade ve gönül gibi latîfelerle şereflendirip, rahmet yurdunun koridoru şu mihnet diyarına gönderdin. Verdiğin şeyleri istememiştim, isteyemezdim, isteyecek bir mahiyette de değildim. Ancak şimdilerde, bu lütuflarını anlamaya çalışıyor; anladıkça nimetlerinin artarak devam etmesine ihtiyaç duyuyor ve ıztırar çığlıklarıyla inliyorum: Ey iyilik ve ikram tahtının Sultanı Rabb-i Kerim! Mebdede benden bir istek ve talep olmadan lütf u ihsanınla bağışladığın sayısız nimetlerini, Rahmâniyetinin ve Rahîmiyetinin tecellileriyle bundan sonra da devam ettir…

Ey kesintisiz ikramlarıyla doyduğum, hep af ve mağfiretine nâil olduğum Rabbim! Ümidim odur ki, gayrı Seni hep ihsanlarınla yad edeyim ve bana her zaman rahmetinle muamele ettiğini göreyim. Allahım, hakkındaki hüsn-ü zannımda beni yanıltma, reca duygumu boş bir kuruntu olarak bırakıp kulunu hüsrana uğratma; rahmetinin güzelliğine ve merhametinin enginliğine yaraşır şekilde icâbet eyle dualarıma.

İnsanlığın İftihar Tablosu’na, hane-i saadetin güzîde efradına ve bütün Ashab-ı Kiram’a salât u selam ederek bunları Senden dileniyorum; dualarımı kabul buyur Rabbim!..

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Mevlid Kandili Duası

Eûzü Billahi Mine’ş-şeytani’r-racîm, Bismillahirrahmanirrahim

Ya ilahel alemin
İlk yarattığın nur efendimizin nuruydu.
Sen onu var etmeden evvel gündüzün geceden,
baharın da kıştan farkı yoktu.
İyilikler, kötülüklerle iç içe;
akıl nefse yenik,
ruh da bedenin esiri idi.
O güzeller güzeli
Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi
düşünceye kapılar açıp
insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı.
Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden
Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü
sana sonsuz hamd ü senalar olsun ya Rabbi!

Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh’ım!
Mahlûkatın adedince,
Zatının rızası,
Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca
Efendimiz Hz. Muhammed (sas) ve O’nun ehli
ve ashabı üzerine salât ü selam la bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi’de el açıp yakarıyoruz.

Ey her şeye hayat bahşeden Allah’ım
bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan
mübarek günleri vardır.
bir gün daha vardır ki,
o da Allah Rasûlü’nün dünyayı teşrif buyurarak
tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır.
Bizler şimdi o anı yaşıyoruz.
Rahmet-i Rahman’ın galeyana geldiğine inandığımız
bu kutlu zaman diliminde,
Mevlid Kandili’nin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle,
ümmet-i Muhammed’in hal-i pürmelali açısından
bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla, Şefkat Peygamberi’nin ruhaniyetine sığınarak,
Senden yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz ya rabbi

Ey her şeye gücü yeten Allah’ım
Efendimizi düşünmekle
hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını
ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız.
Duyarız imanın yenilmez gücünü,
Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu,
Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini,
Duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini.
N’olur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince
Bütün insanların ruhlarına duyur ya Rabbi!

Ya Rabbel alemin
Onun terbiyesi, onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin
imanları iz’ân ufkuna erişiyor,
muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor.
efendimizi bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle
her an daha da şahlanıyor
ve o kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor.
Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı
ve gül devri yaşat ya Rabbi!

Ey yüceler yücesi Allah’ım
Yüzümüz yok, hicap içindeyiz;
Efendimizin senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam.
Keşke ne seviyede olursa olsun
efendimizden hiç uzaklaşmasaydık;
ondan gelen ışıklardan
ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan
hiç mahrum kalmasaydık..
ve onu o inandırıcı çehresiyle
içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik!..
sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen
hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle ya rabbi!

Ya İlahel alemin
O güzeller güzeli Sevgiliyi, bir kere daha misafirimiz eyle..
tahtını sinelerimize kur
gönüllerimizdeki karanlıkları kov,
bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur
ve bize yeniden diriliş yollarını göster ya rabbi

İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allah’ım
her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver
herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver.
her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver
sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coşturuver
ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver
ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi!

Ey merhameti bol olan Allah’ım!
şefkati, adaletini aşkın gönüller sultanını unuttuğumuzun
ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız.
Biliyoruz ki o rahmet nebisi
incinse de küsmedi
Vefasızlık görsede alakayı kesmedi
Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı.
Katiyen lanette bulunmadı. Lanet ve bedduaya “âmin” de demedi.
Sinesini, Ebû Cehil’leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı
ve her sözünü, her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı.
Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden
ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi!

Ey ihsanları sonsuz olan Allah’ım
düşe-kalka olsa da hep Efendimizin izinde yürüme gayretindeyiz.
N’olur bizi bir kere daha sevindir.
Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla
adını âleme tam duyuracak demdeyiz.
Bu dünya ışığa hasret gidiyor.
Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle,
yolların hakkını veremesek de hep yollardayız.
Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız hep senin habibin;
N’olur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun,
ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın
ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun..

Ey yapılan dualara cevap veren Allah’ım
Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin;
Sana isyan edilir, sen bağışlar ve affedersin,
Darda kalanlara icabet edersin,
Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın
Hastalara şifa, dertlilere deva verirsin
Günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin
Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi!

Allah’ım
acizlikten, üzüntüden, tasadan, kederden,
Korkaklıktan, kabir azâbından, cehennem ateşinden sana sığınırız.
Bizleri kötülükten ve kötülerin şerrinden emin eyle ya Rabbi!

Ey Yüceler Yücesi!
bize karşı düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların kalblerini yumuşatmak murad ediyorsan,
bize ve gönüllüler hareketine karşı onların kalblerini yumuşat
ve sinelerini daimî bir sevgiyle doldur! Ya Rabbi!
Ey kalbleri evirip çeviren Sultanlar Sultanı!
Bizim kalblerimizi de, onların kalblerini de sevdiğin
ve hoşnut olduğun güzelliklere çevir! Ya Rabbi!

Allah’ım
Sen bizlere bizi aşan istidat ve kabiliyetler ver
ve lutfedeceğin bu kabiliyetleri
senin rızan yolunda kullanmayı
bizlere nasip eyle ya Rabbi!

Allah’ım
Sen bizlere peygamberleri donattığın sıfatları lutfet
lakin biz lutfedeceğin bu sıfatları tefahur vesilesi yapmayalım
ve hep kendimizi sıfır görelim ya Rabbi!

Allah’ım
Cümlemize vicdan genişliği lutfet
Kalplerimize inşirah bahşet
Bizleri kollektif şuura sahip kullarından kıl
Ve bizleri müttakilere rehber eyle ya Rabbi!

Ey yüceler yücesi olan Allah’ım
Biz ümmeti Muhammedin dağınıklığını gider
Bize ve ülkemize birlik ve dirlik ver
Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle..
Kalplerimizi birbirene ısındır ve
Bizleri birbirimize sevdir
Dünyanın dört bir tarafında hizmet eden kardeşlerimizi
Bizlerle beraber ihlas-ı etemme muvaffak kıl ya Rabbi!

Allah’ım!
Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in Sen’den istediği
her türlü hayrı Sen’den istiyor,
yine Peygamber Efendimizin sana sığındığı
her türlü şerden de
sana sığınıyoruz.

Yâ Erhamerrâhimîn ve Yâ Ekremelekremîn!
Bizim, anne-baba ve ecdadımızın
Bize rehberlik ve kılavuzluk yapan büyüklerimizin,
Bir harf bile olsa kendilerinden istifade ettiğimiz hocalarımızın,
Sevdiklerimizin, sevenlerimizin,
Içinde neş’et ettiğimiz beldedeki insanların,
Milletimiz fertlerinin,
Kadın-erkek inanan bütün arkadaşlarımızın,
Dostlarımızın, kardeşlerimizin..
Bize karşı hep civanmertçe davrananların..
Hayır dualarında unutmayıp
Her zaman bizi de yâd edenlerin..
Üzerimizde hakkı bulunan kimselerin..
Kıymetli nasihatleriyle
Bize bekâ desenli sâlihatın yollarını gösterenlerin…
Ve bütün ümmet-i Muhammed’in
Günahlarını bağışla! Ya Rabbi!

Allahım!
Duamızın sonunda Sana olan minnet ve şükran hislerimizi
Bir kere daha tekrarlıyor,
Resûl-ü zîşânı, âlini, ashabını
Bir kez daha salavâtlarla anıyor
Ve dualarımızı kabul buyurmanı istirham ediyoruz.
Ne olur, bizlerin dualarına icabet buyur ya Rabbi!

amin ve selamün alel murselin
vel hamdü lillahi Rabbi’l-alemin…

Amin!

(Ömer Faruk Şentürk)
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

Sevgili Muhâfızım! Beni, ilgilendirmeyen işe karışmaktan… Değiştirmeye güç yetiremeyeceğim meseleye kafa yormaktan… Kendi kapım pisken, başkalarının kapısının pisliğine takılmaktan… Bünyesi nice mikropla hasta ve dertliyken, doktorluk iddiâsında bulunmaktan… “Sadece işittiği” hususlar için “biliyorum” demekten… Sağdan soldan duydukları ile fetvâ vermekten… İlmi ve hilmi israf etmekten… Boyumu aşan mevzûlarda, gevezelik yapmaktan beni koru… Edebe yol olmayan yaşmaktan… Nefsim dururken, başka bir düşmanla savaşmaktan… Ve şerlilerin şer tuzağına düşmekten Sana sığınırım… Dışı içine kaçmaktan, içi dışına çıkmaktan, haktan sapıp hataya koşmaktan koru beni….

Sevgili Yaratıcım! Beni, var ettiğin o ezel yurduna, tertemiz geri döndür… Bu dünyaya gelişim pek mâceralı, büyümem pek meşakkatli olmuş… Anamı ve babamı cennet bahçende gezdir… Gidişimi kolay eyle… Akıl yaşta değil, başta diyorlar, başıma akıl nasip eyle… Hakikatte aklın ne yaşta, ne de başta olmadığını… Fakat aklın ille de yanışta olduğunu fark ettir. “Aklını yaşında sanan büyüyememiş ihtiyar” olmaktan Sana sığınırım. “Aklı, baş olmakta sanan büyükbaş” olmaktan da koru beni… Hakkımda her ne murâd etmişsen, beni ondan râzı kıl da, şikâyet edip duran bedbahtlardan olmayayım…

Sevgili Dostum! Sevdiklerim uyuduğu, en çok sevdiğim de rüyalara daldığı ve beni sevdiğini söyleyenler yorulup, kendilerine bile hayırları kalmadığı zaman, beni yine de gözleyen, koruyan ve kollayan Sen’sin!.. O herkesin bırakıp gittiği ve sadece Sen’inle baş başa kaldığım zamanlarda, “Sen’inle olmak” duygusunu bana öyle derinden hissettir ki… Ömr-ü billah, yalnızlık nedir, unutayım… Dostlarına dost olmayı, dostlarının hizmetinde bulunmayı ve dostlara yaraşır bir sevgiyle sevmeyi nasip et…

Sevgili Lûtfedicim! Özellikle ağzımın içinde, inci taneleri gibi pırıl pırıl durmakta olan, hani şu yeri; üstte, önde ve ortada olan iki dişim için, Sana şükredemezken, beni “Sana hakkıyla şükrettiğini zannetme” gafletinden uzak tut. O iki diş olmasaydı, ne insanların alaycı bakışlarından kurtulabilir, ne doğru düzgün yemek yiyebilir, ne de böyle düzgün konuşabilirdim. Ama ne olur, iki inci tanesi dişin kulu etme de beni, onlar sebebiyle kibir çamuruna batıp, deryadan ayrı kalmayayım… Karşıma, beni onlar olmadan da sevebilecek, takıntısız, yüce ruhlu insanlar çıkar… Kabuğa değil, öze âşık güzel kullarının arkadaşlığıyla, lutuflarına lutuf ekle… İkram ettiğin iki dişimle ilgili istediklerimi, yardımınla üstesinden geleceğim, herhangi iki işim için de istiyorum, lutfet…

Sevgili Sınayıcım! Karşıma çıkardığın imtihanlar hakkında, hüsn-i zan beslemeyi ve onların her birini, sadece benim hayrıma yarattığını düşünmeyi… Çirkin bakarak güzellikleri karalayanlardan değil, güzel bakarak pislikleri paklayanlardan olabilmeyi bana nasip et… Yoklukla, çoklukla, açlıkla ya da toklukla sınadığında, kanaat lutfet… Yusuf olmaya güç yetiremem belki ama… Ben farkında olmadan, ruhumda bir Yusufluk büyütmüşsen, Züleyhâ’lar karşısında serinlik, iffet ve asâlet nasip et… Kim bilir, belki Yusuf değil de, Züleyhâ olarak sınanmaktır nasibim… Eğer öyleyse, lütfen, karşıma Yusuf gibi bir Yusuf çıkar… Her ikimizi o sınamadan, alnı ak çıkar… Ve alnıma, o Yusuf ile, râzı olduğun şekilde visâli yazıver… Dedikodusunu yapanlardan olmaktansa, Züleyha olmak yeğdir… Lâkin o vakit, bana öyle bir el ver ki, gömleğe uzanmasın! Öyle bir göz ver ki, fesat bakmasın! Öyle bir dil ver ki, zora sokmasın! Öyle bir kalp ver ki, fitne dolmasın! Öyle bir ayak ver ki, icabında kendine ayak diresin! Öyle bir irade ver ki, Sen’in hükmünde erisin! Öyle bir sabır ver ki, sabrından bir zerre olsun! Öyle bir güç ver ki, içi kaynar, içi yanık, içi bitik ise de… Dışı pek serin, pek sakin ve ille kavî olsun!

Sevgili Vefâkârım! Sen, ne uğruna çekilen zerrece sıkıntıyı, ne de uğruna yapılmış zerre miktarı fedâkârlığı unutursun… Senin bu ahlâkından nasip almayı bana da bahşet… Nankör ve hayırsızlardan değil, vefâlı ve şükrân dolu olanlardan et beni… Verdiklerin içinde “kötü” olmadığını fark ettir… Şer içinde gizlediğin güzellikleri görebilecek göz lutfet… Hayırlar içinde sakladığın şerleri sezebilecek kabiliyet lutfet… Kalemde gizlediğin âlemi… Âlemde gizlediğin kendini… Kendinde gizlediğin huzuru lutfet… O huzur için şükreden, şükrünün her dâim kıt olacağını ve hiç bir zaman Sana lâyık olan şükrü edâ edemeyeceğini fark eden… Akıl sahibi bir akla kavuşmuş, ahmaklıktan kurtulmuş; fakat yine de, akıllılar (!) içinde aptal, aptallar içinde zekî… Uyanıklar (!) arasında enâyi, enâyiler arasında alabildiğine ferâsetli olmayı lutfet…

Sevgili Mahmûdum! Verdiğin nimetleri sahiplenmekten, emânetçi olduğumu unutmaktan, haddimi bilmemekten koru beni… Haddi aşanlardan olacaksam, aşk ile kendimden geçtiğim ve aklım çatladığı için olsun… Haddimi bileceksem…. Bu had bilmenin içi, riyâ ile kirlenmesin… “Bilmesi câhillik” olmaktan… İlmiyle cehâlet batağına saplanmışlar arasında bulunmaktan… İlmi sebebiyle hakka itiraza düşmekten… İlmi, put edinmekten koru… Cehli içinde ilm-i hakikî gizlenen… İcâbında hakikati çekinmeden dile getirebilen… Sen’den uzak kalmaktan başka korku taşımayan… Gerektiğinde gözünü dahî kırpmadan, rızân yolunda canını ortaya koyanlardan eyle beni…

Sevgili Kudretlim! Sadece “Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır…” diyerek gürleyenlerden değil, lâkin, çektiği bir “of!” ile, kendi içinde, güneşi görmeye maâni dağ ve tepe nâmına her ne varsa yıkılan, samimi ve ihlaslı kullarından olmayı nasip et… “Of!” nidasının içinde, tevbe, inilti, naz, duâ, yakarış ve selâm saklanan içlilerden et beni… Ayın ve güneşin ışığını yansıttığı nûra hayran, o nûra ermek adına, nâra da giryân, her derde de, her çileye de mest kullarından… Cefâ içre bin bir derman gösterdiğin nasiplilerden et beni…

Sevgili İkram Edicim! Sonu yok ki, iyiliğime iyilik kat… Gözlerimi aç da, iyiliği kendi engin deryası içinde görür olayım. Hâdiseleri daracık, küçücük aklımla değil, akıl ötesi hikmetleriyle değerlendirme gücü ver… Sadrımı genişlet… İyiliği, sadece dil ile tavsiye edenlerden değil, fedâkârlık ederek ve çilelere katlanarak, iyiliğe bizzat vesîle olanlardan et beni… Taif’lerde taşlansa da, nefsi için zerrece öfke duymayacak yürek lutfet! Genişlemişlere, darları sarma ve kollama aşkı ver… Dar kalmışlara, o genişlerin eteğine sığınma ve onlara teslim olma nimetini bağışla… Baş gözümü de kalp gözümü de körlükten muhafaza buyur… Sonra da o göz açıklığının, her dâim şükrünü nasip et… Arayıp da bulamayan… Bulduğundan gâfil, aranıp duran… Arayışlarını beyhûde zannedip ümitsizliğe kapılanlardan etme beni… Kalabalıklar içinde bir tenhâ lutfet de, o tenhâda gizli gizli, Sen’inle buluşayım… Biricik sevgili olan “kendinle” oyala ve sevindir beni…

Sevgili Esrârengizim! Herkes ağlarken bazen, pek abukça gülebilmeyi, herkes gülerken bazen, pek abukça ağlayabilmeyi… Herkes duyarken sağır, herkes görürken görmez olmayı nasip et… Başkalarının hatalarını ve zaaflarını seçip çıkarmaya ayarlı bir bakıştan Sana sığınırım. Bana, kendi hatalarını görmekten, başkalarınınkini görmeye hâli kalmayacak göz lutfet… Beni, sırdaş olabilen, sırdaş kalabilen, güvenilen ve peygamberinin «emîn»lik sıfatıyla boyanmış olan biri et. Bana nasip ettiklerini hor, hakir ve çirkin görmekten gözlerimi kurtar… Nefis perdesi yüzünden baktıklarını göremeyen, görüşü yanıltıcı ve aldatıcı olan, isabetsiz, sığ ve bön bakan biri olmaktan koru beni… Gözlerimden perdeleri dilediğince kaldır… Esirgeme ne olur, beni huzuruna aldır… Öyle bir aldır ki, her an huzurunda huzur, her dem huzurunda sürûr duyayım… Her ne çıksa karşıma Sen’den bilip, hürmet ile baş üstüne koyayım…

Sevgili Setredicim! Sen, öylesine şefkatli bir dostsun ki, kusurlarımı örtersin. Eğer böylesine setretmeseydin, hiç bakılacak hâlim kalır mıydı? Bana, o setredişinden nasip ikram et de, ben de insanların hatalarını örtebileyim. Birilerinin yanlışını dilime dolamaktan, birilerinin eksiğiyle mutluluk duymaktan, bencil ve kaba olup, nezâketten mahrum kalmaktan, Sana sığınırım… Hem, sadece beni başkalarına karşı örtmekle kalmaz, kendinle arama da perde çekersin… Bunu yapmakla, yine sadece beni korumayı murad ettiğini biliyorum… Lâkin… Perdeleri kalın etme de, hiç değilse, ardında gizlenen cemâlini seyretmeye yol bulayım…

Sevgili Rezzâkım! Şu içtiğim çay tadında bir ömürle bereketlendir beni… Açken de, tokken de gülümseyebilmekle rızıklandır. Sıcak ekmeğe dokunduğumda duyduğum hazzın aynısını, bayat ekmeğe dokunduğumda da duymayı nasip eyle… Soframdaki lokmadan şikâyet etmekten koru da, o lokmayı kimlerle bölüşebileceğimin düşüncesine sal beni… Sadece kendi karnı doyduğunda rahatlayanlardan olmaktan, yalnızca kendi keyfini düşünenler arasına girmekten koru… Midesi biraz dolunca, doygunluk hissetmekten Sana sığınırım… Sen beni, gönül tokluğuyla nasiplendir… Başkasının hakkına göz dikmekten, hakkı olmayanın peşine düşmekten muhafaza eyle… Hani hiç olmadı ya, gün gelir de, karnım sırtıma yapışacak kadar aç kalacak olursam, o gün, bir sünneti yaşıyor olmanın mutluluğuyla güldür yüzümü…

Sevgili Biriciğim! “De ki, Allah (c.c.) birdir!” âyetini, hayatımın her ânında dolu dolu hissettir bana… Samed oluşun karşısında, Sana alabildiğine muhtaç oluşumu hissettir… Kapında bir fakir ve bir dilenci olmaktan ayırma beni… Vesîleye takılıp kalarak Sen’i unutmaktan, vesîleye teşekkürü ihmal sûretiyle, Sana şükürde kusur etmekten koru… Kul hakkıyla ve nicelerinde hakkım olduğu iddiasıyla huzuruna gelmek ihtimalinden azâd et beni…

Sevgili Âdilim! Ben nefsime çok zulmettim… Bunu, Sen’in emirlerini yaşamak hususunda lâkayt kalmakla yaptım… Doğrusu, hâlâ “nefsim nefsim!” demekle bile, kendime zulmetmekteyim… Zira, fasulye gibi nimetten sayıp zikretmekle, nefsimin kendini bir adam sanmasına sebep oluyorum… Hakkımda adaletinle değil, rahmetinle hüküm ver… Yüceler yücesi af ve merhametine öylesine muhtacım, üstelik bunu Sen’den isterken, öyle de yüzsüzüm ki… Bana kızgınlık ve kırgınlıkla âh ettirme… Kimsenin bu şekilde âhına da beni sebep etme… Fakat keşke, ne şeref ki, aşk ile âh edeyim… Ve aşk ile «âh»a vesile edileyim….

Sevgili Merhametlim! Bana bir “ben” lutfet ki, kendine hayrı olsun… Ve o “ben”e lutfet de ömrünce hayra koşsun… Yok, zerrece şüphem yok, Sen bana sevdalısın! Bunca kusuruma karşın, böylesine yüce, böylesine akıl almaz bir cömertlik ve şefkat sergileyişini, başka neyle açıklayabilirim? Kaldı ki, Sen’in tutumunu açıklamaya sanki gücüm mü var!? Nicedir vefâya dönüşemeyen tavrım için… Nicedir sevdâna karşılık vermeye güç yetirememiş gönlüm için… Ve nicedir, öyle veya böyle, biricik oluşundan gaflete düşmüş bakışım için, beni affet… İşlediği sevapları kendinden, günahları ise uydurduğu nice kılıftanmış farz edip, varlık iddia etmekten geçemeyen nefsim için beni affet…

Şimdi desen ki: A benim sevgili “Bilir Bilmez”im! Yine ne çok konuştun… Ne çok laf sıraladın… İsteklerinin kimi mâkul, kimi ise pek yersiz ve gereksiz… Bilmez misin ki, senin için en güzelini, zaten her an önüne çıkarmadayım… Bilmez misin ki, sen istemeden de sana nimet yağdırmadayım…

O zaman derim ki: A benim naz çekenim! Sen değil misin bana “Duâ et, duân da olmasa neye yararsın?!” diyen… Hani, “kul” olmuş değilim, ama hoş görüver işte, bilir bilmez ettim bir duâ, sen tashih ve tanzim ediver… İsteyeceğim diye, açgözlülük ve abes sözler etmişsem, affediver… O ki söylettin, o ki istettin, o ki yordun dilimi, yazdırdın kalemimi… Sanki hazinenden bir şey mi eksilir be canım, dilediğin kadarını lutfediver…

Ve Sen kızar da dersen ki: A benim utanmazım! Bacak kadar boyunla, şu ele avuca gelmez huyunla, iki elini beline koyup da, ukalalık ediyorsun! Neyine güvenip, böyle şımarıyorsun! Ne bu samimiyet?! Hem sadece kendin için duâ ettin, hani başkaları için istemeler?! O da yetmezmiş gibi, ne o öyle iki duâ edip de “Aman yoruldum zaten” demeye getirmeler?!

Ben de derim ki: A benim sevmelere eremediğim! Sen’in eşsiz hazinelerin karşısında, ben bir lokmacık çıkınımdakine “varlık” der, güvenirsem, ayıp olmaz mı? Hem Sana da yapamayacaksam buncacık nazı, başka kime yaparım? Kendim için isteyişimi hoş gör, bilirsin ya bu “ben”lerin şânıdır… Fakat Sen, Senin şânına yaraşırcasına, “ben”i “biz” et… Tanıdık-tanımadık her bir “ben”i, bu duâdan nasipdâr et… Üstelik, niye yorulmayacakmışım sevdiceğim… Bak, ki zaten bir nazarlık canım var… Dağılırım, yorulurum, nahifim… Şimdi! İsteyenin bir yüzü kara, lâkin, Yüzü-özü aklar hürmetine, de hadi, Sen kabul buyur şu duâyı, ben de “Âmin!” diyeyim! Âmin! Âmin! Âmin!
Bi rahmetike yâ erhamerrâhimîn!

alıntı...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duâ

“Kimsesiz kimse yok, herkesin var kimsesi,
Kimsesiz kaldım medet ey, kimsesizler kimsesi”


Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allahım!
Mahlûkatın adedince, Zatının rızası, arşının ağırlığı ve kelimelerinin mürekkebince
Hz. Muhammet (sas) ve O’nun ehli ve ashabı üzerine salat eyle.

Allahım! Senin af ve mağfiretinin dairesi, bizi bela ve musibetlerden uzak tutacak kadar geniştir.
Bize rahmetinle muamele buyur Allahım! Gazabından bizi emin kıl Rabbim.

Allahım! Sen’den dünya ve ahirette af ve afiyet diliyoruz. Her türlü semavi ve arzi afet
ve belaları üzerimizden uzaklaştırmanı istiyoruz.

Allahım! Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hatalarımızı, günahlarımızı bağışla.
Bizlere merhamet buyur. Şüphesiz Sen merhametlilerin en merhametlisisin.

Allahım! Kalp katılığından, gafletten, dalaletten, zilletten, miskinlikten, küfürden, fısktan,
nankörlükten, riyadan, sadece Sana sığınırız. Sen bizleri koru.
Güç yetiremeyeceğimiz bela, fitne ve musibetlerle bizi imtihan eyleme Allahım!

Allahım! Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doyma bilmeyen nefisten,
yaşarmayan gözden ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırız.
Bildiğimiz ve bilmediğimiz şeylerin şerrinden Sen bizleri koru Allahım!

Allahım! İhsan buyurduğun nimetlerini geri almandan, azabının ansızın gelip
çatmasından, gazabına sebep olacak şeylerden Sana sığınırız.
Bizlere yol göster Allahım!

Allahım! Sana itaat edilir, Sen karşılığını verirsin; Sana isyan edilir, Sen bağışlar ve af
edersin, darda kalanlara icabet eder, zararı, sıkıntıyı ortadan kaldırıp, hastalara şifa,
dertlilere deva verir, günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin. Sen bizlerin dualarını
kabul buyur Allahım!

Allahım! Enkaz altında kalarak, yukarıdan aşağıya yuvarlanarak, suda boğularak ve
yanarak ölmekten Sana sığınırız. Sen ölümlerin en güzeli ile bizi huzuruna al Allahım!
Ölümümüzü her türlü şerden kurtulup rahata erme vesilesi yap Ya Rabbi!

Allahım! Bizleri Sen’i çok zikreden, Sana çok şükreden, Sen’den çok korkan, Sana
çok itaat eden, Sana karşı saygı ile dopdolu olan, ahu efgan edip dua dua yalvaran
ve durmadan Sana teveccüh eden kullarından eyle.

Allahım! Acizlikten, üzüntüden, tasa ve kederden, korkaklıktan, başımıza gelenlerden
dolayı başkalarının sevinmesinden, kabir azabından, cehennem ateşinden Sana sığınırız.
Bizleri kötülüklerin ve kötülerin şerrinden emin eyle.

Allahım! Bizleri verdiğin nimetlerin bereketinden mahrum etme, vermediğin şeylerle de
imtihan etme.

Allahım! Sen’den Senin bizi sevmeni, Senin sevdiklerinin sevgisini, bizi Senin sevgine
yaklaştıracak amellerin sevgisini, tertemiz bir hayatı, dosdoğru bir ölümü, huzurunda
bizi rezil etmeyen, ayıpların sayılıp dökülmediği bir haşr ü neşr istiyoruz.

Allahım! Nimetlerini artır, eksiltme; bizi yücelt, hor ve hakir eyleme, bize lütuflarda
bulun, mahrum etme, bizden razı ol ey merhametlilerin en Merhametlisi!

Ya Rabbi! Bizleri yaşadığımız müddetçe dinin üzerine sabit kadem kıl, mizanımızı ağır
tut, imanımızı hakiki iman eyle, katındaki derecemizi yücelt, amellerimizi kabul et Allahım!

Allahım! Senin her şeye gücün yeter. Yegane güç ve kuvvet Senin elindedir. Bize acı,
bize merhamet ve yardım et Allahım!

Amin! Amin! Amin!

(Ahmet Bulut)
 
Üst