Dinimiz orta yolu emretmektedir

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
“Ölüm ve ötesi için hazırlanın”

Hazret-i Ebu Bekir şu nasihatlerde bulundu: “Size her işte, her durumda Allahü teâlâdan korkmanızı nasihat ederim. Hoşunuza giden işler kadar, size zor gelen durumlarda da hakikate sarılın. Şunu bilin ki, doğru söz dışında hiçbir kelam hayır ve yarar getirmez. Yalan söyleyen, yaratılış hikmetini saptırmış, bunu yapan ise, helâk olmuştur. Büyüklenmekten sakının. Topraktan yaratılıp, yine toprağa dönecek olan bir varlığın kibirlenmesi de ne demek oluyor? Bugün var, yarın yok olan bir varlığın kendini beğenmesi ne kadar anlamsız!..
Çalışın ve nefislerinizi, içinde yer alacakları ölüm ötesi için hazırlayın. Önünüzde çözümü zorlaşan şeyleri Allah’ın ilmine havale edin. Öbür âleme geçmeden önce bir şey hazırlayın ki, oraya vardığınızda karşınıza çıksın. Çünkü: Mahşer gününde herkes, dünyada hayır ve kötülük olarak yaptığı her şeyi hazır bulacak ve isteyecek ki, kötülüklerle arasında uzak bir mesafe bulunsun. Allah size kendinden korkmanızı emreder. Allah kullarını çok esirgeyendir.
O halde, Allah’tan korkun, O’nun emir ve yasaklarına iyice kulak verin. Sizden önce gelip geçenlerden de ibret alın. Ve unutmayın ki, Rabbinizin huzuruna mutlaka çıkarılacak ve küçük-büyük bütün davranışlarınızın karşılığını bulacaksınız. Bununla beraber Allah dilediğini bağışlayabilir. O bağışlayıcı ve affedicidir. Kendinizi iyi tanıyın, sadece kendi noksanlarınızla meşgul olun.
Allah’ım! Bizleri de o âlemlerin Efendisine salât ve selâm etmekle şereflendir, bizleri onun havzından su içen bahtiyarlardan kıl! Allahım, sana boyun eğmemiz hususunda bize yardımcı ol! Bizleri düşmanlarımız karşısında muzaffer kıl!..
Ömrünü faydasız, boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum ekme vaktini kaçırmış olur. Vaktinde tohum ekmeyen ise, hasat zamanı pişman olur.
Allah’tan af ve afiyet isteyiniz. Çünkü, mümine İslamdan sonra af ve afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Allahü teâlâ size dünyayı fethettirecek, açacaktır. Siz, ihtiyacınızdan fazlasını almayınız!”



 

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Değerli insanlar...

İslam büyüklerinden Abdullah bin Mübarek hazretlerine; “Size göre değerli insanlar kimlerdir?” diye sordular. O şu cevabı verdi: “Bilgisi ile amel eden ihlâslı âlimlerdir.” Yine kendisine: “Sizce kimler sultandır?” diye sordular. Onun cevabı şu oldu: “Dünyaya düşkün olmayan kimseler.” Ayrıca: “Sefil olan kimlerdir?” diye sorduklarında; “İlmini, amelini ve dinini, dünya geçimi için vasıta yapanlardır” buyurdu.
Ömer bin Hâris hazretleri buyurdu ki: “Eskiden iyilik yaparlar, söylemezlerdi. Sonra yaptıkları iyilikleri söylemeye başladılar. Şimdi ise iyilik yapmadan söylüyorlar. “
Süfyan-ı Sevrî hazretlerine hadîs okutmayı niçin bıraktığı sorulduğunda şu cevabı vermiştir: “Yemin ederim ki ben, bir kimsenin Allah rızası için ilim tahsil ettiğini bilmiş olsam, onun buraya kadar gelmesi için zahmete katlanmasına lüzum bırakmadan kalkıp ayağına giderdim.”
Süfyan bin Uyeyne de kendisine: “Ne olur, bize ilm-i hadîs okutunuz” diye müracaat edenlere şu karşılığı vermiştir: “Ben, ne kendimi, ne de sizi buna ehil bulmuyorum. Sizin ve benim durumuma, birinin söylediği şu söz uygun düşmektedir: “Önce tevazu sahibi olup çeşitli sıkıntılara katlanın ki, ilimde ilerliyebilesiniz.”
İlimde büyük bir paye ve ihtisas sahibi olan Abdullah bin Abbas dersi bitirdikten sonra; “Dersimizin sonunu istiğfar ile bağlayınız” buyururdu.
Şeddad bin Hakîm de şöyle derdi:
“Kimde şu üç haslet varsa ders versin. Yoksa bıraksın:
1- Şükretsinler diye Allah’ın nimetlerini hatırlatmak, 2- Tövbe etmeleri için kusurlarını hatırlatmak, 3- Sakınıp korunmaları için düşmanları olan şeytanı hatırlatmak.”
İmam-ı Mâlik hazretlerine, “İlimde râsih olanlar kimlerdir?” diye sorduklarında şu cevabı verdi: “İlmin gereğini yaşıyanlardır! İlimden daha tatlı bir şey yoktur. İlim sahibi, hükümdarlara da hükmedebilir.”



 
Üst