ağırmı...en hafif tabiri kullandım....bunu söylemek hoş değil ama,, madem,birbirimize Allah rızası için, hakkı tavsiye edeceğiz, o vakit, şunu söylemeden durmamam lazım,,, oda şudurki, bu, Peygamberlik makamını bilmemektir,,,ve daha üst manada, Efendimiz aleyhisselamıın, Hak katındaki yerini,hani kşmse yakınen bilemezde, en azından, biz müslümanların, bikmesi gerektiği kadarı bile bilmemektir...
Peygamber sevgisi, imani bir konudur,,nasıl olmalı konusu, geniş bir konudur, lakin, İsmi şerifi anıldığı vakit, yüreğiniz titriyorsa, O ndan bahseldiği vakit, gözyaşlarınıza hakim olmaya çalılıyorsanız, ne tarafa baksanız, acaba görebilirniyim, özlemi taşıyorsanız, emin olun seviyorsunuzdur....
Teblğ ettiğine uymakmı, tabiki, sünnetine ittibamı, hemde son derece,, emre uymanın ve sevginin tezahürüdür bunlar...,,
Allah Rasulundan bahsediyoruz,,,
Abdullah b. Hişâm, Hz.Ömer (r.a)'ın bir gün Peygamber (s.a.v)'e şöyle dediğini rivayet etmiştir:
“Ey Allah'ın Rasülü sen bana, nefsim hâriç her şeyden daha fazla sevimlisin”.
Hz. Peygamber (s.a.v) ise O'na “Hayır ey Ömer, nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki; sen beni nefsinden de daha fazla sevmedikçe gerçek iman etmiş olamazsın” demiştir.
Hz. Ömer (r.a)'da O'na; “vallâhi şimdi sen bana nefsimden de daha fazla sevimlisin” dediğinde, Hz. Peygamber (s.a.v); “şimdi imanının kemâle ermiştir ey Ömer” demiştir.(2)