Cihan Aktaş, Şapka Kanunu'na muhalefet suçuyla asılan ilk kadının, Şalcı Bacı'nın ol
Cihan Aktaş, Şapka Kanunu'na muhalefet suçuyla asılan ilk kadının, Şalcı Bacı'nın ol
Cihan Aktaş, Şapka Kanunu'na muhalefet suçuyla asılan ilk kadının, Şalcı Bacı'nın ol
Kılık Kıyafet Kanunu ve İlk İdamlık Kadın
Cihan Aktaş
İskilipli Atıf hocanın yanısıra İstiklal mahkemeleri'nce idama mahkum edilen ilk kadını gün yüzüne çıkarttı
Cihan Aktaş
Şapka Kanunu'na muhalefet suçuyla asılan ilk kadının
Şalcı Bacı'nın olayına ışık tuttu
Aktaş
İstiklal Mahkemeleri'nce İskilipli Atıf Hoca ve beraberindeki 25 alimin yanısıra Erzurum'da idama mahkum edilen Şalcı Bacı'ya dikkat çekti
Aktaş
Şalcı Bacı'nın idamında rol oynayan Tatar Hasan Paşa'nın Çetin Altan'ın dedesi Tatar Hasan Paşa olduğunu da vurguladı
Bir alim
bir bohçacı ve idam/Cihan Aktaş
1987-88 yıllarında Tanzimat'tan Günümüze Kılık Kıyafet ve İktidar isimli kitabım için Beyazıt Kütüphanesi'nde araştırmalar yapmaya başladığımda
bir yerde konu İstiklal Mahkemeleri'ne geldi dayandı ve orada da karşıma dönemsel şiddetin rüzgârının darağacına sürüklediği iki isim çıktı: İskilipli Atıf Efendi ve Şalcı Bacı
Bu iki isim
biri ulemadan ünlü bir kişi
diğeri ise Erzurum çevresinde bohçacılık yaparak hayatını kazanan Şalcı Bacı
arka arkaya çıkartılan devrimlerin kabulü yönünde psikolojik bir ortam hazırlanmasının kurbanı olmuşlardır
Öyle ki âhlarını işitmek hâlâ mümkün
yazılı tarihin sunduğu kısıtlı satırların aralarında
İlki
bütün ömrünü ilim yoluna adamış ve ölüme de ilmiyle bütünleşen bir sebatla giden 1876 doğumlu bir âlim
ikincisi idamına götüren suçu nasıl işlediğine dair yeterince bilgiye sahip olamadığımız
ekmeğini kapı kapı dolaşarak çarşaf
havlu
yatak örtüsü
puşu
şal satışıyla kazanan bir Anadolu kadını
Bir medeniyetin birikimini taşıyan ilmi hükümsüz kılınmak istenen âlimle
geçimini şal satışına bağlamış kadın
aynı gerekçeyle idam sehpasına çekiliyorlar: Şapka Kanunu'na muhalefeti etkilemek
Atıf Efendi Şapka Kanunu çıkmadan önce başörtüsü konulu bir risale yazıyor ve bu risale İstanbul Maarif Müdürlüğü'yle Matbuat Umum Müdürlüğü'nün resmi neşir müsadesinin ardından
1924'te basılılıyor
Şalcı Bacı ise
isminin gösterdiği gibi bohçası içinde herhalde şal
yani bir tür baş örtüsü de bulunduruyor
Bohçasıyla girdiği evlerde
avlularda şallarını sergilerken Şapka Kanunu hakkında ileri geri laflar etmiş olabilir mi
emin olamıyoruz
Şalcı Bacı'nın idamını
Nimet Arzık'ın bir kitabında okudum önce
Arzık bu hadiseyi duyduğunda çok etkilendiğini ve "Şalcı Bacı Asılmaya Gidiyordu" başlığını taşıyan bir hikaye yazdığını anlatır
Şapka Kanunu'na muhalefet suçuyla jandarmalar tarafından ite kaka götürülen kadıncağızın hali
yol üzerinde bu duruma tanık olan "donuklaşmış insanların içlerini kabartmıştır"
Giresun havalisindeki Şapka Kanunu'na muhalefet iddiasıyla suçlanan tutukluların yargılanmasının ardından 22 Aralık 1925'te Karadeniz Vapuru'yla İstanbul'a gelen İstiklal Mahkemesi
İskilipli Atıf Efendi ve yanı sıra ulemadan 27 kişiyi (25 Kasım 1925'te çıkartılmış olan) Şapka Kanunu'na karşı gelenler üzerinde etkili oldukları gibi bir gerekçeyle tutukluyor ve yargılamaları başlatıyor
Savcı Necip Ali'nin Şapka Kanunu çıkarılmadan bir yılı aşkın bir süre önce yazdığı "Frenk mukallitliği ve Şapka" isimli risale nedeniyle üç seneden az olmamak üzere hapis ve küreğe koşulmasını talep etmesine karşılık
Atıf Efendi 4 Şubat 1926 tarihinde "şapka kanununa muhalefet' gibi bir suçlamayla idam ediliyor ve Mamak Mezarlığı'ndaki "kimsesizler" bölümüne defnediliyor
1954'te bu mezarlıktaki kabirler Asri Mezarlık'a taşınırken
onun korkudan kimsenin sahip çıkmadığı kabri bulunduğu yerde kalıyor
Atıf Efendi'nin mezarı
idamına tanık olan bir zabıt katibinin oğluna vasiyetinin ışığında
yedi yıllık bir araştırmadan sonra yenilerde tespit edilebildi
Adaletin rafa kaldırıldığı mahkemelerin açacağı mezar
ya topludur ya da kayıp
İstiklal Mahkamesi istatistiklerine göre
Şapka Kanunu'nun yürürlüğe sokulduğu iki buçuk ay içinde tam 57 kişi idam edilmiş
yüzlerce kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılmışlardır
Darağacı yolunda şaşkınlık içinde
"Kadın şapka giye ki asıla!" diye soran bir bohçacının idamının
kadınlara şapka giyme yolunun hazırlanmasında fayda sağladığından söz edenler olur
Erzurum'da Vali ve Kumandan Paşa biraraya gelmiş
Şapka Kanunu'nun muhayyelelere dehşet salmak suretiyle kabulü için bir kadını asma gibi bir karara varmışlardır
Asılacak kadın
iki metre boyuyla
"izli" yüzüyle
yılan yılan incelmiş örgüleriyle
siyah puşusuyla ve bütün sabır felsefesiyle
Şalcı Bacı'dır
Ağzı laf yapan
bazen "bir kitaplık" laf eden bohçacı kadın
bir ihbarın kurbanı olmuştur
Şalcı Bacı'nın idamında rol oynayan Kumandan Paşa
Çetin Altan'ın dedesi Tatar Hasan Paşa'dır
Çetin Altan bu konuyu anlatırken
söz konusu kadının tarihimizde siyasal suçtan asılan ilk kadın olduğunun altını çiziyor
Şalcı Bacı'nın sehpaya çıkmadan önce "Ben bir hatun kişiyim
Şapka ile ne derdim ola ki!" dediğini aktaran Altan
"Ben o tarihte doğmamıştım
Çok ama çok sonradan öğrendim bunları
Ve inanın ince sızı gibi tatsız bir burukluk kaldı içimde"
diyor
Yukarıda sözünü ettiğim kitabımı hazırladıktan sonra İskilipli Atıf Efendi'ye ve onunla aynı anlam dünyasını paylaşmanın mücadelesini veren başörtülü öğrencilere ithaf etmiştim
Şalcı Bacı hakkında ise bir roman yazmayı umuyordum
Geçen yıllar içinde Şalcı Bacı üzerine araştırmalar yapmayı
bunun için de öncelikle Erzurum'a giderek
idamının gerçekleştiği dönemin tanığı olan insanlarla konuşmayı hep istedim
Geçtiğimiz günlerde Atıf Efendi'nin kimsesizler mezarlığında unutulmaya terkedilen kabrinin bulunduğunu öğrendik
Şalcı Bacı'yı ve aynı şiddet fırtınasının kimsesiz kıldığı kabir sahiplerini aramak için bir fırsat olabilir bu
Tarihimizde siyasi suçtan asılan
hem de çok tuhaf bir suçlamayla
"Şapka Kanunu'na muhalefet suçuyla asılan ilk kadının
Şalcı Bacı'nın mezarı da ola ki bir kuytudan hatırlatır kendini
dunyabulteni
Cihan Aktaş
Cihan Aktaş
Aktaş
Aktaş
Bir alim
1987-88 yıllarında Tanzimat'tan Günümüze Kılık Kıyafet ve İktidar isimli kitabım için Beyazıt Kütüphanesi'nde araştırmalar yapmaya başladığımda
İlki
Atıf Efendi Şapka Kanunu çıkmadan önce başörtüsü konulu bir risale yazıyor ve bu risale İstanbul Maarif Müdürlüğü'yle Matbuat Umum Müdürlüğü'nün resmi neşir müsadesinin ardından
Şalcı Bacı'nın idamını
Giresun havalisindeki Şapka Kanunu'na muhalefet iddiasıyla suçlanan tutukluların yargılanmasının ardından 22 Aralık 1925'te Karadeniz Vapuru'yla İstanbul'a gelen İstiklal Mahkemesi
Atıf Efendi'nin mezarı
İstiklal Mahkamesi istatistiklerine göre
Şalcı Bacı'nın idamında rol oynayan Kumandan Paşa
Yukarıda sözünü ettiğim kitabımı hazırladıktan sonra İskilipli Atıf Efendi'ye ve onunla aynı anlam dünyasını paylaşmanın mücadelesini veren başörtülü öğrencilere ithaf etmiştim
Geçtiğimiz günlerde Atıf Efendi'nin kimsesizler mezarlığında unutulmaya terkedilen kabrinin bulunduğunu öğrendik
dunyabulteni