Cihadî hareketler ve islam medeniyetinin kadim ışığı

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Cihadî hareketler ve islam medeniyetinin kadim ışığı


İ s*lam Dün*ya*sı*‘n*da Ba*tı*lı*lar ta*ra*fın*dan ger*çek*leş*ti*ri*len sö*mü*rü ve iş*gal po*li*ti*ka*la*rı/uy*gu*la*ma*la*rı, Müs*lü*man*la*rın sa*de*ce top*rak*la*rı*nı ve ye*ral*tı-ye*rüs*tü zen*gin*lik*le*ri*ni de*ğil, ay*nı za*man*da ha*fı*za*la*rı*nı ve ref*leks*le*ri*ni de tah*rip et*ti. Bir*kaç asır*dır eş*ya*ya ve olay*la*ra Müs*lü*man*ca na*zar ede*mi*yor; özel*lik*le “mo*der*n” pa*ten*ti ta*şı*yan sis*tem, fi*kir, ge*liş*me ve du*rum*la*ra kar*şı na*sıl ta*vır ala*ca*ğı*mı*zı bir tür*lü kes*ti*re*mi*yo*ruz.

Hem “ha*fı*za*sı*“ hem de “ref*leks*le*ri*” tah*rip edil*miş olan bir üm*me*tin, Ba*tı*‘nın sö*mü*rü ve iş*gal po*li*ti*ka*la*rı*na/uy*gu*la*ma*la*rı*na bi*linç*li ve so*nuç ge*ti*ri*ci tep*ki*ler gös*ter*me*si*ni bek*le*mek el*bet*te faz*la*sıy*la iyim*ser*lik olur*du. İs*lam coğ*raf*ya*sı*nın bil*has*sa fii*lî/ka*lı*cı iş*gal*le*re ma*ruz ka*lan ke*sim*le*rin*de or*ta*ya çı*kan “di*re*ni*ş“ ha*re*ket*le*ri*nin - bir*kaç is*tis*na dı*şın*da *- ta*ma*mı*nın or*tak vas*fı, üm*me*tin o mu*az*zam tec*rü*be*sin*den kop*muş bir zi*hin ve ruh ha*li*nin spon*tan dı*şa vu*rum*la*rı ola*rak or*ta*ya çık*mış ol*ma*la*rı*dır. Ge*le*nek*le*ri yok, ta*ri*hî mük*te*se*ba*tı sağ*lık*lı bi*çim*de oku*ya*cak me*ka*niz*ma*la*rı yok, sağ*lık*lı ve din*gin bir zi*hin ya*pı*sı*nın üre*tim*le*rin*den mah*rum*lar; acûl, tep*ki*sel ve “ka*ba*”la*r…


Şu bir ger*çek ki, Müs*lü*man*la*rı in*san*lı*ğın ha*fı*za*sı*na “bo*ğaz ke*sen, adam ya*kan has*ta ruh*lu adam*la*r” ola*rak ka*zı*yan in*san*la*rın İs*lam al*gı*sı*nın, üm*me*tin Or*ta As*ya*’dan Hin*dis*ta*n’*a, Uzak As*ya*’dan En*dü*lü*s’*e uza*nan ge*niş bir coğ*raf*ya*ya yüz*yıl*lar bo*yun*ca yay*dı*ğı yüz akı me*de*ni*ye*tin ışı*ğın*dan bes*len*di*ği*ni söy*le*mek müm*kün de*ğil*dir. Müs*lü*man*la*rın uzun ta*ri*hin*de on*la*rın ayak*la*rı*nı bas*tı*ğı nok*ta, “me*de*ni*ye*t”*i de*ğil “be*de*vi*ye*t”*i ter*cih et*miş olan zi*hin ata*la*rı*nın dur*du*ğu nok*ta*dır. As*ley*n’*in ve Ta*sav*vu*f’*un po*ta*sın*da Me*di*ne*’den Me*de*ni*yet üret*me*si*ni bil*miş “a*ri*f” ve “za*ri*f” in*sa*nın on*la*rın dün*ya*sın*da ye*ri yok*tur.


Bu arı*za*lı ya*pı sa*de*ce dı*şa*rı*ya Müs*lü*man*la*rı “bar*bar*lı*ğın di*lin*den baş*ka*sı*nı bil*me*ye*n” be*de*vi*ler ola*rak gös*ter*mek*le kal*mı*yor, ay*nı za*man*da içe*ri*de de tam an*la*mıy*la “züc*ca*ci*ye dük*kâ*nı*na gir*miş fi*l” gi*bi ha*re*ket edi*yor. Müs*lü*man*la*rın ta*ri*hî tec*rü*be adı*na, ilim ve me*de*ni*yet adı*na, be*di*i zevk ve es*te*tik adı*na bu*gü*ne kı*rık-dö*kük ak*ta*ra*bil*di*ği ne var*sa ta*ma*mı*nı -hem zi*hin*ler*de hem de dış dün*ya*da*- bü*yü bir ay*maz*lık*la tah*rip edi*yor.


Bu arı*za*nın ta*ri*hî kö*ke*ni, aki*de*nin tah*ki*mi an*la*mın*da Usu*lüd*dîn; kal*bî ve ru*hî ha*ya*tın ima*rı an*la*mın*da Ta*sav*vuf ve ha*ya*tın in*şa*sı an*la*mın*da Fı*kıh for*mas*yon*la*rın*dan ge*re*ği gi*bi na*sip*le*ne*me*miş, fır*sa*tı*nı bul*du*ğun*da Üm*me*t’*in ilim ve me*de*ni*yet ka*za*nım*la*rı*nı tah*rip et*me*yi “di*nî bir va*zi*fe*” bi*len ka*ba za*hir*ci be*de*vî*le*re da*ya*nır. Tıp*kı Şi*a gi*bi on*lar da Üm*me*t’*in za*yıf an*la*rın*da or*ta*ya çı*kar ve ken*di*le*ri*ne alan aç*mak için her tür*lü vah*şe*ti ser*gi*ler*ler.

Mu*ham*med b. Ab*dil*veh*hâb ha*re*ke*ti, IŞİD/Bo*ko Ha*ram tec*rü*be*sin*den ön*ce*ki son ör*nek*ti. Oy*sa da*ha ön*ce*ki yüz*yıl*lar*da Ab*ba*sî-Sel*çuk*lu-Os*man*lı tec*rü*be*le*rin*de ve En*dü*lüs ör*nek*li*ğin*de dün*ya*nın ta*nı*dı*ğı Müs*lü*man*lık bu de*ğil*di. Ana*do*lu*’da, Or*ta As*ya*’da, Bal*kan*la*r’*da, Ku*zey Af*ri*ka*’da En*dü*lü*s’*te in*san*lı*ğın önü*ne koy*du*ğu*muz pra*tik bu de*ğil*di.


Ora*dan bu*ra*ya na*sıl sav*rul*duk?


Usu*lüd*dîn, bi*zim on*to*lo*ji*mi*zi, Usul-i Fı*kıh da epis*te*mo*lo*ji*mi*zi or*ta*ya koy*muş*tu. Bun*lar bi*zim hem “in*şa edi*ci*”, hem de “mu*ha*fa*za ve mü*da*fa*a edi*ci*” sis*tem*le*ri*miz*di. İbn Ha*cer el-Hey*te*m’*nin ese*ri*ne adı*nı ve*ren ve sa*ca*yak*la*rı*nın üçün*cü*sü*nü oluş*tu*ran sis*tem Ta*sav*vu*f’*tur. Bu üm*met ta*rih için*de or*ta*ya koy*du*ğu bü*tün üre*tim*le*ri bu üç*lü sa*ca*ya*ğı üze*ri*ne bi*na et*miş*tir.


Bu*gün bu üç*lü sa*ca*ya*ğı dün*ya*mız*dan ne*re*dey*se ta*ma*men çe*kil*miş, ken*di git*miş, adı kal*mış*tır. Var olan*lar da “ü*re*ten sis*te*m” ola*rak de*ğil, mev*cu*du tü*ke*ten ya*pı*lar ola*rak var*lı*ğı*nı sür*dü*rü*yor. Ya*şa*dı*ğı*mız sav*rul*ma*la*ra iliş*kin kay*da de*ğer her*han*gi bir çö*züm/mu*ka*be*le üre*te*mi*yor du*rum*da ol*ma*la*rı, bu sis*tem*le*rin Üm*me*t’*in ha*ya*tın*da be*lir*le*yi*ci ol*mak*tan çok*tan çık*mış ol*du*ğu ger*çe*ği*nin ifa*de*sin*den baş*ka bir şey de*ğil*dir.


Ba*sit*leş*ti*re*rek söy*ler*sek, bir yer*de Mez*hep (hem iti*ka*dî, hem de fık*hî an*lam*da) ve Ta*sav*vuf can*lı sis*tem*ler ola*rak var*sa, ora*da İs*lam adı*na üre*tim var de*mek*tir. Ora*da Üm*me*t’*in ira*de*si dev*re*de de*mek*tir. Bun*la*rın ol*ma*dı*ğı yer*de Üm*me*t’*in ka*de*ri*ni arı*za*lı ya*pı*la*rın tes*lim al*ma*sı ka*çı*nıl*maz*dır. Ba*kın o ya*pı*la*ra, mez*hep ve ta*sav*vuf kar*şıt*lı*ğı hep*si*nin or*tak özel*li*ği*dir. Bu el*bet*te te*sa*düf de*ğil.


Ya*zık ki bu*gün “mez*he*p” ve “ta*sav*vu*f” de*nil*di*ğin*de genç ku*şak*la*rın ak*lı*na ge*nel*lik*le sa*de*ce çü*rü*me ve yoz*laş*ma ge*li*yor. Bu ha*liy*le bu iki ku*rum, Üm*me*t’*in kü*re*sel prob*lem*le*ri*ne çö*züm üret*mek şöy*le dur*sun, prob*lem üre*ten ve tas*fi*ye edil*me*si ge*re*ken me*ka*niz*ma*lar ola*rak genç ne*sil*le*rin ha*fı*za*sın*da yer et*me*ye baş*la*mış du*rum*da.


Zor ola*nı ter*cih*ten baş*ka şan*sı*mız yok. Bu*nu ne ka*dar er*ken an*lar*sak, çö*zü*me o ka*dar er*ken ula*şa*ca*ğız.


Ebubekir Sifil'in makalesi:http://www.gazetevahdet.com/cihadi-hareketler-ve-islam-medeniyetinin-kadim-isigi-847yy.htm …
 
Üst