mavera07
Asistan
Cemaat’in arkasında hangi güç var ve bu güç yerli mi; yoksa yabancı mıdır?
Asıl merak edilen ve sorulması gereken soru ise şudur: Cemaat’in arkasında hangi güç var ve bu güç yerli mi; yoksa yabancı mıdır?
Cemaat’in manevi lideri Fethullah Gülen Hocaefendinin 28 Şubat sürecine destek vermesinden ve sürecin tersine dönmesi nedeniyle kaçmak zorunda kaldığı ABD’de uzun yıllarıdır yaşaması yüzünden arkasında küresel güçler olduğu iddiaları inandırıcı olsa da gerçek bu değildir.
ABD ile ve oradaki Yahudi lobileri ile ilişkileri nedeniyle arkasında küresel güçler var iddiaları yöneltildiğinde bunun karşısında hiç kimse, hiçbir parti, kuruluş ve cemaat aklanamaz. AKP’nin de kuruluşu, iktidara gelişi, en önemlisi bir 28 Şubat ürünü olduğu mercek altına alınırsa Gülen Cemaatinden dış güç desteği itibariyle daha temiz çıkmadığı görülür.
Fethullah Gülen Cemaati küresel güç odaklarının uzantısı Ergenekon yapılanması karşısındaki mücadelede en ön saflarda vuruştu. Öyle ki Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ün bile karşısında net tavır göstermediği durumlarda bile Cemaat kararlı tutumunu sürdürdü.
Ergenekon ve Balyoz davalarında AKP iktidarı heterojen yapısı nedeniyle kararlı, net bir tutum sergileyemedi. Medya ve muhalefet partileri ise var güçleriyle yanında yer aldılar. Bütün bunlar kamuoyunun gözleri önünde cereyan etti.
Sonunda Balyoz ve Ergenekon davaları önemli mahkûmiyet kararları ile sonuçlandırıldı. Bunun önemli iki anlamı vardı. Birincisi; Ergenekon, Balyoz davalarını başlatıp yürüten, mahkûmiyetle sonuçlandıran gücün, iradenin devlet içindeki millî yapılanmaya ait olduğu gerçekliğiydi. Gülen Cemaati de onunla birlikte hareket ettiği için yerli ve millî nitelikte olduğunu kanıtladı.
Dolayısıyla Cemaat’in küresel güçlerin kontrolünde olduğu yolundaki iddialar temelsiz ve saptırma olduğu gibi, AKP iktidarı karşısında mağlup olmayacağını söylemek de asla yanlış olmaz.
Asıl merak edilen ve sorulması gereken soru ise şudur: Cemaat’in arkasında hangi güç var ve bu güç yerli mi; yoksa yabancı mıdır?
Cemaat’in manevi lideri Fethullah Gülen Hocaefendinin 28 Şubat sürecine destek vermesinden ve sürecin tersine dönmesi nedeniyle kaçmak zorunda kaldığı ABD’de uzun yıllarıdır yaşaması yüzünden arkasında küresel güçler olduğu iddiaları inandırıcı olsa da gerçek bu değildir.
ABD ile ve oradaki Yahudi lobileri ile ilişkileri nedeniyle arkasında küresel güçler var iddiaları yöneltildiğinde bunun karşısında hiç kimse, hiçbir parti, kuruluş ve cemaat aklanamaz. AKP’nin de kuruluşu, iktidara gelişi, en önemlisi bir 28 Şubat ürünü olduğu mercek altına alınırsa Gülen Cemaatinden dış güç desteği itibariyle daha temiz çıkmadığı görülür.
Fethullah Gülen Cemaati küresel güç odaklarının uzantısı Ergenekon yapılanması karşısındaki mücadelede en ön saflarda vuruştu. Öyle ki Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ün bile karşısında net tavır göstermediği durumlarda bile Cemaat kararlı tutumunu sürdürdü.
Ergenekon ve Balyoz davalarında AKP iktidarı heterojen yapısı nedeniyle kararlı, net bir tutum sergileyemedi. Medya ve muhalefet partileri ise var güçleriyle yanında yer aldılar. Bütün bunlar kamuoyunun gözleri önünde cereyan etti.
Sonunda Balyoz ve Ergenekon davaları önemli mahkûmiyet kararları ile sonuçlandırıldı. Bunun önemli iki anlamı vardı. Birincisi; Ergenekon, Balyoz davalarını başlatıp yürüten, mahkûmiyetle sonuçlandıran gücün, iradenin devlet içindeki millî yapılanmaya ait olduğu gerçekliğiydi. Gülen Cemaati de onunla birlikte hareket ettiği için yerli ve millî nitelikte olduğunu kanıtladı.
Dolayısıyla Cemaat’in küresel güçlerin kontrolünde olduğu yolundaki iddialar temelsiz ve saptırma olduğu gibi, AKP iktidarı karşısında mağlup olmayacağını söylemek de asla yanlış olmaz.