Cemaat parti kuruyor

hassan123

Üye
Katılım
23 Eki 2014
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Batının/Amerikanın verdiği ağır silahları kullanmayı, Peşmerge biliyormuş. Pyd vs. kullanamıyormuş. Haber doğruysa tabii.. Peşmergenin Kobaniye geçmesi dengeleri değiştirebilir.

Diğer yandan, böyle bir ihtimal de var: Kobani'ye gelen Peşmerge hezimete uğrar, Işid Kobani'yi ele geçirirse, seyreyle gümbürtüyü... :blink:
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
MERKEZ SAĞ’DA OLACAK AMA MERKEZ SOLU KUCAKLAYACAK
Kurulacak parti, kendisini merkez sağda görmekle beraber merkez soldan ve marjinaller dışında toplumun tüm kesimlerinden oy almayı hedefliyor. Menderes ve Özal tarzında bir siyaset benimseyecek. Farklı eğilimleri bir araya getirecek. Milli değerleri öncelemekle beraber şeffaflık, hesap verebilirlik, yargı bağımsızlığı, katılımcılık, inanç hürriyeti, medya özgürlüğü gibi evrensel değerleri ön planda tutacak. Yeni parti, özellikle 17 Aralık sonrası askıya alınan demokrasi ve hukuku tekrar ayağa kaldırmayı, toplumun mağdur olan, olmayan tüm kesimlerini kucaklamayı, kutuplaşmayı sona erdirmeyi, herkesi demokrasi ve hukuk flaması altında toplama iddiasında.
BÜYÜK MUTABAKAT BEKLENTİSİ
2015 seçimlerini “uçurumdan önceki son çıkış” olarak gören Bal, AKPnin 2015 seçimlerinde de tek başına iktidar olması durumunda otoriter ve totaliter bir rejimin kurumsallaşacağını ve Türkiye’nin sıradan birOrtadoğu ülkesi haline geleceğini ifade ediyor. Kurulacak partinin baraj sorunu yaşamayacağını düşünen Bal şu anda ‘kararsızlar’ın oranının yüzde 26 olduğunu, bunun üzerine CHP ve MHP’den gelecek emanetoylar ve AKP’den kaçacak oylarla yeni oluşumun sandıktan birinci parti çıkabileceğini hesaplıyor.:glgl:glgl:glgl

MERKEZ SAĞ’DA OLACAK AMA MERKEZ SOLU KUCAKLAYACAK

MHP taktiği...
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Parti kurarlarsa en zengin parti olmuş olur.Yani tuzukuruların partisi olur..
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,398
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Tuzluk Partisi (TUZPAR) kurulsun!...'Erdoğan'ı indirip ülkeyi Pensilvanya'dan yönetmeye talipseniz, kurun partinizi, görelim bakalım siyaseten kaç okka çekiyorsunuz?!...' dediğimizde, 'yok öyle şey' diyorlardı...
Varmış öyle şey işte!...
Hem de 2 yıldır üzerinde çalışıyorlarmış...
AK Parti'ye mebzul miktarda tuzluk sızdıramayınca, Hakan Fidan'a düzenlenen operasyon da tutmayınca parti kurmaya karar vermişler demek ki...
'İşimiz gücümüz; himmet, saffet, gayret...' martavalını da iyi yedirdiler hani...
(Genel seçimlerde kapı kapı dolaşıp CHP'ye oy isteyen ablaların da siyasetle bir alakası yoktu zaten!... Kılıçdaroğlu'nun dershane vizyonu Erdoğan'da yoktu herhalde!...)
'Cebrail (Aleyhisselam) parti kursa.., bana gelse.., desteklemem!..' diyordu Pensilvanya imamı... (Artık kim geldiyse, ikna etmiş olmalı!...)
Her neyse, bence gayet isabetli bir karar.., Kurun partiyi...
Pensilvanya merkezli, himmet eksenli!...
Aday sorunu yok... Tuzluğu bile aday gösterseniz, seçiliyor yahu... Bu büyük bir avantaj!...
Seçim vaatleri de hazır...
'Her eve ananas girecek!...'
'Maklûbe milli yiyeceğimiz olacak!...'
'Her mahalleye bir dershane gelecek!...'
'Maaşlar 2'ye katlanacak!...'
'Gazeteye abonelik sigortası getirilecek!...'
'Dik değil, paralel durulacak!...'
'Herkes dana hissesine girecek!...'
'Himmet Bakanlığı kurulacak!...'
'Vatandaşın güvenliği için her eve Mobese kameraları yerleştirilecek!...'
'Aşüfteler tespit edilecek, böylece komploların önüne geçilecek!...'
Vesaire, vesaire..,
Ayrıca halkın sesine de kulak vermek lazım... Hani vatandaş hep; 'Sesimizi duyuramıyoruz, bizi dinleyin!..' diye şikayet eder ya...
İşte bu, tam da iddialı olduğunuz konu... 'Ey millet, merak etmeyin hepinizi dinleyeceğiz!...' dersiniz... (Vaadinizi tutacağınızdan eminiz...)
Bir de diğer partilerin önünü kesecek beddua gücünüz var tabii... 'Genel Kurulunuza ateşler salsın..., miting meydanlarınız boşalsın..., seçim otobüsünüz yansın..., vekilliğiniz düşsün..., partiniz kapansın!...' şeklinde beddualar edersiniz... (Hoş, 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde tutmadı ama yine de denemekte fayda var...)
İçeride neler yapabileceğinizi vaatler bölümünde yazdık zaten...
Dış politikada ise zorluk çekmezsiniz... Merkezi ABD'de olan bir partinin dışarıda sıkıntısı mı olur yahu?!...
Ayrıca sizin parti iktidarda olsa (Maazallah), İsrail, yani otorite ile gül gibi geçinip gideriz...
İsimde de sıkıntı yok...
Paralel Parti (PP)
Veya,
Tuzluk Partisi (TP ya da TUZPAR) olabilir...
Gerçi 30 Mart ve 10 Ağustos'ta Türkiye'de ne kadar itibarınız var gördük ama, bu halk 2015'te sizin tuzluklara oy verir mi peki?...
Bekleyin bakalım...
Bakarsın Pensilvanya'dan bir seçim rüyası sadır olur!...
Aman gözünüzü seveyim, parti kurun ama 'Cebrail Aleyhisselam'ı karıştırmayın bu işlere!...
Gayretullah'a dokunur...



HİKMET GENÇ
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
tuzluk partisi

Destekliyorum... “Tuzluk Partisi kuruluyor” diye sarakaya alınsalar da, Fethullah Gülen yandaşlarının “açık siyaseti” benimseyip siyasi parti kurmalarını destekliyorum.
Darbeyle iktidara gelmek gibi yollar tükendi artık.
CHP çok denedi bu işi...
Olmuyor...
Zaman zaman iştah kabartsalar da, halk korkusu ağır basıyor. Ayrıca, “darbe”yle gelen iktidarın kalıcı olmadığını birkaç kez tecrübe ettiler. Olmayacağını biliyorlar. Olmaz da...
Bürokrasiye sızıp, devleti ele geçirmek ve “içeriden dönüştürmek” fikri de artık demodede.
Bu yol da iflas etti...
MİT Müsteşarını tutuklamak, Başbakan’a kelepçe takmak, hasım cemaatleri ve organizasyonları “İran’a çalışıyorlar” diye itibarsızlaştırmaya çalışmak çocukça ve naif bir düşünce.
Olmaz...
Ülke yönetmek iddiasında olanların başvuracakları en “dolaysız” ve “kestirme” yol, siyasi parti kurup halkı ikna etmek... Yani meşru siyaseti benimsemek...
Fethullah Gülen yandaşları da bu yolu deniyor.
Doğrusunu yapıyorlar bence.
Partiyi, bir süre önce AK Parti’den ayrılan Kütahya milletvekili İdris Bal kuracak.
İdris Bey, “Genel başkan olmak gibi bir derdim yok. Bu konu bizde sorun olmaz” diyor.
İki yıl önce karar vermişler bu işe.


Yazının devamı için tıklayın >>
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,398
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Destekliyorum... “Tuzluk Partisi kuruluyor” diye sarakaya alınsalar da, Fethullah Gülen yandaşlarının “açık siyaseti” benimseyip siyasi parti kurmalarını destekliyorum.
Darbeyle iktidara gelmek gibi yollar tükendi artık.
CHP çok denedi bu işi...
Olmuyor...
Zaman zaman iştah kabartsalar da, halk korkusu ağır basıyor. Ayrıca, “darbe”yle gelen iktidarın kalıcı olmadığını birkaç kez tecrübe ettiler. Olmayacağını biliyorlar. Olmaz da...
Bürokrasiye sızıp, devleti ele geçirmek ve “içeriden dönüştürmek” fikri de artık demodede.
Bu yol da iflas etti...
MİT Müsteşarını tutuklamak, Başbakan’a kelepçe takmak, hasım cemaatleri ve organizasyonları “İran’a çalışıyorlar” diye itibarsızlaştırmaya çalışmak çocukça ve naif bir düşünce.
Olmaz...
Ülke yönetmek iddiasında olanların başvuracakları en “dolaysız” ve “kestirme” yol, siyasi parti kurup halkı ikna etmek... Yani meşru siyaseti benimsemek...
Fethullah Gülen yandaşları da bu yolu deniyor.
Doğrusunu yapıyorlar bence.
Partiyi, bir süre önce AK Parti’den ayrılan Kütahya milletvekili İdris Bal kuracak.
İdris Bey, “Genel başkan olmak gibi bir derdim yok. Bu konu bizde sorun olmaz” diyor.
İki yıl önce karar vermişler bu işe.
Nasıl yani?
İki yıldır konu üzerinde “arkadaşlar olarak” teati yapıyorlarmış.
Bu arkadaşlar arasında, Hakan Şükür var mı?
Olmalı...
Ertuğrul Günay da olmalı...
İlhan İşbilen mutlaka olmalı.
Hakan Şükür kardeşimiz, son ana kadar partisine (yani AK Parti’ye) bağlıydı. Sırası geldiğinde, “Beyefendi istedi, kıramadım, milletvekili oldum” diyordu. İki yıl önce başlamış parti kurma çalışmalarında Hakan Şükür de var mıydı? Varsa, bu durumunu nasıl izah ediyor?
Bu durumu (kendi durumunu), yine son ana kadar partisine bağlı olduğunu zannettiğimiz İdris Bal nasıl izah ediyor?
Demek ki iki yıl önce gözden çıkarmışlar “Beyefendi”yi.
Hazır konu açılmışken, İdris Bey’e bir sitemimi aktarmak istiyorum:
Bu beyefendi, bir basın toplantısı düzenleyip, Star gazetesini yırtmıştı, hatırlayacaksınız... Star’ın bir haberine çok bozulmuş... “Ben hiçbir zaman böyle şeyler söylemedim, yalan yazıyorlar, müfteriler” diye saydırmıştı.
İdris Bey’i öfkelendiren haber, tam da bugünkü “hallerini”, yani AK Parti aleyhindeki faaliyetlerini deşifre ediyordu.
Sinirlendiniz filan ama demek ki Star’ın yazdıkları doğruymuş İdris Bey.
İki yıldır parti kurma çalışmaları yapıyormuşsunuz.
Bunu kendi ağzınızla teyit ettiniz.
Peki, “Beyefendi”nin tarassut altına alındığını, telefonlarının dinlendiğini, yargı darbesiyle alaşağı edilmek istendiğini de biliyor muydunuz?
Hayır, “sitem”im buna değil...
Basın toplantısı düzenleyip törenle Star gazetesini yırttıktan sonra, telefonla bir televizyon kanalına bağlandınız ve nasıl nezih, nasıl dürüst, nasıl beyefendi bir insan olduğunuzu anlattınız...
İkide bir “Benim üslubum” dediniz...
Sizin üslubunuz başı şeyleri kaldırmazmış. Birilerini karalamak, incitici sözler söylemek, lakap ve sıfat takmak asla kitabınızda yazmazmış... “Benim üslubumu bilenler bilir, ölçüyü ve nezaketi elden bırakmam” diye eklediniz sonra da.
Peki, sizin o dillere destan rikkatli üslubunuz, “havuz medyası” yakıştırmasını nasıl kaldırdı?
Beğendiniz mi söylediklerinizi?
Hoşunuza gitti mi gazete yırtmak gibi “çocukça” bile sayılmayacak çirkin bir eylemin faili olmak?
Sitemimi aktardıktan sonra, naçizane bir de tavsiyede bulunmak istiyorum.
Parti kurmak fikri, iyi, hoş... Destekliyorum.
Fakat nafile bir uğraş içindesiniz.
Hazır sıcak temas halindeyken, CHP’ye katılın siz. Güç bölünmesi olmasın. Gönüldaşlarınız kapı kapı dolaşıp CHP’ye oy istemişlerdi. Bu konuda şerbetliler.
Bu fırsatı kaçırmayın.
HAMİŞ:
İdris Bal gibi üslubuyla övünen biri olsaydım, kurulacak partiye “Tuzluk Partisi” derdim. Demiyorum. Benim üslubum bozuk... Başlıktaki ibareyi bu nedenle tırnak içine aldım...


AHMET KEKEÇ
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
İdris Bal'ın dün kurduğu partiden istifa ettiBağımsız Milletvekili İdris Bal'ın dün kurduğu Demokratik Gelişim Partisi bugün ilk firesini verdi.
idris_balin_dun_kurdugu_partiden_istifa_etti_1415275582_4009.jpg

DGP'nin kurucuları arasında olan Fevzi Bubilik, partide demokrasi dışı bir ortam olduğunu kaydederek istifa ettiğini açıkladı. Bubilik, DGP'de İdris Bal'ın gücünün yetmediği bir takım işlerin olduğunu da açıkladı.
Fevzi Bubilik, DGP'yi ilk toplantıdan sonra bıraktığını açıkladı. İlk etapta İdris Bal'a parti ile alakalı bazı tereddütleri olduğunu söylediğini ve partinin bir grup endeksli olmayacağına dair garanti aldığını belirten Bubilik, daha birinci toplantıda bir emrivaki ile karşılaştıklarını ifade etti.
Hakarete uğradımBaşkanlık Divanı'nı oluşturma konusunda itiraz ettiğini söyleyin Fevzi Bubilik, toplantıda yaptığı itiraz sonrasında İşadamı Kani Kudu ile tartıştıklarını ve Kudu'nun kendisine 'fitneci' diyerek hakaret ettiğini ifade etti. Parti ile ilgili bir takım kararların oldu bittiye getirilerek alındığını ve partide demokrat bir ortam olmadığını söyleyen Fevzi Bubilik, sonrasında istifa ettiğini belirtti.
Bal'ın gücünün yetmediği şeyler oluyor"Daha Kurucular Kurulu'nun tamamı oluşmadan karar alamazsınız, bu demotratik olmaz" diyen Fevzi Bubilik, parti toplantısındaki tavrın ve tutumun iyi olmadığını ve İdris Bal'ın ötesinde partiye etki eden bir gücün olduğunu iddia etti. İdris Bal'ı yakın bir zamanda tanıdığını ifade eden Fevzi Bubilik, Bal ile bir sorunu olmadığını buna rağmen Bal'ın gücünün yetmediği bir takım şeylerin olduğuna üzülerek şahit olduğunu dile getirdi.
Star
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Şamar amblemi etkisini göstermiş. :))))
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
KANİ KUDU KİMDİR ?

AK Parti-Cemaat savaşı Lahey'e taşındıİşadamı Kani Kudu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ismin Lahey'de yargılanması için başvuruda bulundu.
47227.jpg





stats.php

AK Parti hükümetiyle Gülen Cemaati arasında yaşanan savaş Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşındı.
İşadamı Kani Kudu ve avukatı İsmail Yanar tarafından Lahey’e gönderilen 25 sayfalık şikayet dilekçesinde yaşananlar 13 madde altında anlatıldı. Bunların insanlığa karşı işlenen suçlar olarak değerlendirildiği dilekçede, “Savaşların ve ayrımcılıkların olmadığı, insanların farklılıkları ile yaşayabildiği bir dünyaya özlemimiz olsa da idare edenlerin despotça ve keyfi kararlar aldığı dünyada yaşıyoruz ve mahkemenize büyük gereksinme var” denildi.
SOYKIRIM DENİLDİ
‘Soykırım suçları’ ve ‘İnsanlık karşıtı suçlar’ başlığı altında özetlenen dilekçede, hayatında hiçbir şiddete başvurmamış sivil toplum kuruluşuna ve manevi liderine ağır hakaretlerde bulunulduğu vurgulandı ve bunlar şöyle aktarıldı:
“Virüs, ur, sülük, maşa, haşhaşiler, paralel yapı, vaiz lobisi, ipi dışarıda, vatan hainleri, sinsi yapı, ihanet şebekesi, ananas cumhuriyeti, çete, örgüt, paralel devlet, kirli odak, efsunlanmış, dost modern darbeci, karanlık örgüt, inlerine gireceğiz, takiyyeci, kokuşmuş, çürümüş, sinsi virüs, gözü dönmüş, gizli örgüt, bunlara su bile yok, imanlarından şüpheliyim, terör örgütü, montajcı, telekulak çetesi, haraç çetesi, yalancı, yanar döner, ilkokul mezunu, evlatsız, içi boş, kalbi boş, zihni boş, alim müsveddesi, Pensilvanya örgütü, karşı taraf, piyon, CHP’nin hocası, patron, kan emici, kandan beslenenler, itikadi sapıklık, darbeci, kasetçi, paralel din kuruyorlar.”
Zaman gazetesinin haberine göre, belirli bir toplum kesiminin nefret ve hakaret söylemleri ile ayrıştırıldığı, toplumdan tecrit edildiği, ‘onlara su bile yok’ denilerek bu kesime yaşam hakkı dahi tanınmadığı vurgulanan başvuruda, Hizmet Hareketi’nin dünya genelinde gördüğü ilgiye de dikkat çekildi.
Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Meclis’e verdiği soru önergesiyle deşifre olan Hizmet’i bitirme planının Anayasa ve kanunlara aykırı şekilde uygulamaya konulduğunun da anlatıldığı başvuruda, Ankara Anayasal Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun’un, Emniyet’e skandal fişleme talimatları verdiği iddia edildi.
11 Haziran 2014 tarihli yazıya atıfta bulunularak davanın açılma sebebi özetle şöyle aktarıldı:
“Yurtiçinde tüm il ve ilçelere kadar araştırma talep edilmiş MİT, MASAK, TİB gibi devlet kurumlarının hepsi 76 milyon vatandaşı fişlemek için harekete geçirilmiştir. Talimatta Hizmet Hareketi ‘Fethullah Gülen Cemaati’ olarak isimlendirilerek grubun silahlı bir terör örgütü niteliği bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gibi hiçbir delile dayanmayan, sivil ve mütedeyyin insanları hedefe koyan hukuksuz talepler yer almış, medyadan sivil toplum kuruluşlarına, akademi, okul, yurt, ev, dershane, şirket, vakıf ve derneklere ilişkin her türlü bilginin elde edilmesi talimatı ile eski başbakanın yargı eli ile cadı avı başlattığı ortaya çıkmıştır.
YAPILAN SOYKIRIM SUÇUDUR, YARGILANMALIDIR
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Sözleşmesi’nin 6. maddesi, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan soykırım suçunu yargılama yetkisini Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne vermiştir.
Buna göre “Bir grubun yaşam koşullarının, üyelerine fiziksel zarar verilmesi amacıyla bilerek zorlaştırılması; SOYKIRIM’’ olarak nitelenmektedir. Ulusal, etnik, ırksal ya da dini bir grubun herhangi bir üyesi soykırım kurbanı olabilir. Roma Sözleşmesi sosyal ve politik gruplara karşı yöneltilen insanlık karşıtı suçların yaygın veya sistematik temelde ve bir devlet ya da örgüt politikasına uygun olarak işlenmesi halinde Mahkeme’nin yargı yetkisine gireceğini kabul etmiştir. 2004 yılı MGK kararı ile başlayan ve en son 11 Haziran 2014 tarihli Ankara Anayasal Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun’un talimatları ve Hükümet’in Hizmet’i bitirme eylem planı, yaygın ve sistematik bir şekilde hükümet politikası olarak uygulanmaktadır.”
İşte yargılanması istenen isimler:
Şikâyet dilekçesinde suçlanan isimler şöyle sıralanıyor: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, bakanlar (yeni ve eski); Efkan Ala, Nabi Avcı, Bekir Bozdağ, Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Akif Çağatay Kılıç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, milletvekili Şamil Tayyar, valiler Hüseyin Avni Mutlu, Muammer Erol, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İBB Başkanı Kadir Topbaş, AA Genel Müdürü Kemal Öztürk, BDDK Başkanı Mukim Öztekin, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Hendek Belediye Başkanı Ali İnci.
Başvuruda bazı yayın kuruluşları da adı yer aldı ve haklarında suç duyurusunda bulunuldu.Sabah, Akşam, Star, Takvim, Güneş, Yeni Akit, Yeni Şafak gazetelerinin sahipleri ve genel yayın yönetmenleri ile A Haber, Ülke TV, ATV, Kanal 7, Sky 360, Kanal 24, Beyaz TV’nin, sahipleri ve yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuluyor.
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ'NİN GÖREV ALANLARI NE?
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kuruluşu, 17 Temmuz 1998’deki Birleşmiş Milletler Roma Konferansı’nda karara bağlandı. 1 Temmuz 2002’de göreve başlayan mahkeme, bu tarihten sonra işlenen suçlarla ilgili yargı yetkisine sahip. Uluslararası nitelikteki en ağır cürümleri işlediği iddia olunan sanıkları soruşturup yargılıyor. Uluslararası hukuk tüzel kişiliği bulunuyor. Sözleşmeye taraf her üye devletin toprağı üzerinde görev ve yetkilerini kullanabiliyor. Merkezi Lahey olmasına karşın mahkeme gerek gördüğünde başka yerde de toplanabiliyor. Yargılamada Uluslararası Ceza Mahkemesi İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi’ni dikkate alıyor. Savaş suçları, barışa karşı işlenen suçlar, insanlığa karşı işlenen suçlar ve soykırım suçlarına bakmak mahkemenin görevi içinde. En ağır ceza olarak müebbet hapis uygulanıyor.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Siyonist işbirlikçisi haşhaşi örgütün pişkinliğine bak sen!
YAPILAN SOYKIRIM SUÇUDUR, YARGILANMALIDIR
Gerçek manada soykırım suçu işleyen siyonist işgalci, çocuk katili terörist israil devletini otorite olarak tanımlayıp,
soykırıma uğrayan, toprakları gün gün işgal edilen, açlıkla ilaçsızlıkla karşı karşıya bırakılan Filistinlileri ise terörist olarak tanımlayan haşhaşi örgüte lanet olsun.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
partinin ambeli tayyip erdoğanın eli galiba.ilk şamarı ondan yediler.:D
 
Üst