Ben asli görevi
Kur'anın tebliğ etmek olan,
İnsanların icad ettikleri uydurulmuş kutsallara,
Şefaatçilere, Aracılara, Gavslara,
Allah'tan başka adı dualara karıştırılan uydurma rablere,
Allah'a izafe edilen, oğullara, kızlara, sevgililere,
Fıtrat dini olan İslam'ı süfli çıkarımlarına indirgeyen,
kavmiyetçi, kabileci, soycu yaklaşımlara
Allah adına savaş açan Allah'ın Resulunun her söylediğine iman ederim.
Ama onun adına batıllarını haklı çıkarmaya çalışanların,
uyduruk mişnalarına asla itibar etmem...
"Beni Amir heyetiyle Resulullah (sav)`ın yanına gitmiştik. "Sen bizim efendimizsin!" diye hitap ettik. "Efendi, Allah`tır!" buyurdular. Biz: "Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!" dedik. Bize: "Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi (mübalağalı medhlerde) koşturmasın buyurdular"
Senin inandığın peygamber bu değil, bırak şerhi şurhu,
kendine itiraf et, Kur'anın tanımladığı peygamber sana yetmiyor, yetmez.
Seni doğrulamaz.
Senin kalbin böyle bir İslâm peygamberini kabul edecek kadar düzeyde değil henüz.
Biz İslâm dinindeniz, siz bunu anlayamadınız henüz,
siz kavmiyetçi, milliyetçi, soycu, sopcu, seyyidçi, efendisi bir
lokal dine inanmış gibi yapıyorsunuz, din dediğiniz şeyin büyük kısmı da
elleri ile inşa ettikleri mişnalar.
Biz peygamber Japon'da olsa, Portekizli'de olsa, İspanyol'da olsa iman ederdik.
Biz O'nun değerli, önemi misyonu soyu sopu, bilmem nesi ile ilgili değil,
Allah'ın Resulu olması ile ilgili.
@
abdullah birisi kusura bakma cidden sen bunları idrak edecek zihin yapısından fersah fersah uzaksın, aynı dili konuşmamız çok zor.
Konuyu bireysel gibi algılama ama, bir kere İslâm'a, din algısına, Allah'a bakışımız çok çok farklı buralarda henüz ortak dilimiz yok ki, seninle ne konuşalım.