Arınç'ın nurculardan olduğunu cümle alem bilir.
Nurculardanmı? Gülen cemaatini kastediyorsan onların nurculukla bir alakası yok kiArınç'ın nurculardan olduğunu cümle alem bilir.
Bülent Arınç, Abdullah Gül ve birkaç basiretsiz tipoloji bir araya gelip selden kütük devşirme işine soyunacaklardır. Şu koltuk hastalığı öyle gizlidir öyle gizlidir ki..
Erdoğan'ın çok eksikleri vardır bu doğru, lakin Erdoğan'ın SP'den ayrılmasıyla bunların Ak partiden ayrılması aynı şey değildir. Kaybedecekler. Ayrılmakla yok olacaklar. Niye derseniz? Erdoğan'da RP zirvedeyken ayrılsaydı o da yok olurdu.. Bunları hep söylüyorum:. Nüansları görmeyenler çıkarım yapamazlar. Düz mantıkla gidip duvara tosluyorlar hep.. Abdüllatif Şener ne olduysa bunlarda aynısı olacaklar. Hatta biri daha vardı bir zamanlar. Hani Ak partide bayağı bi popüler olmuştu, Erdoğan'dan sonra o geliyordu. Ayrıldı ANAP'ın başına geçti.. Noldu? İsmi bile unutuldu değil mi? İnsanoğlu işte, hiç ibret almaz.. Çünkü hırs, gözü kör eder. Nüansları hiç göremezsiniz..
Bu tiplerin bir araya gelip sanki basrietlilermiş gibi görüşmeler yapıp sonunda ''haydi bismillah, hele bi adım atalım, Allah bereketlendirir'' deyüp yerlerinden kalkıp dağılmaları falan yok mu? Gül gül ölüyorum bu zavallı hallerine.. Kör kütük düz mantık.. Takım elbiseli olmalarına, yaldızlı konuşmalarına bakarak aldanmayın.. Nitelikler üzerinden düşünün. O vakit görürsünüz..
Nurculardanmı? Gülen cemaatini kastediyorsan onların nurculukla bir alakası yok ki
Kusura bakma iyi bilmiyorsun kardeş gerçek nurcular hiçbir zaman fethullahın gölgesine girmedilerCemaatleri iyi bilirim. Bunları çook tartıştım, tartıştık buralarda. Neyi demişsen onu kastetmişimdir. Nurcular daha düne kadar gülencilerin gölgesinde kabarırdı biraz, bugün bazıları söylem değiştirdi 180 derece. Çoğu nurcunun ailesinden gülencilere teslim ettiği insanlar vardır. Arınç'ın da vardır. Ama o fethullahçı değil klasik nurcudur.
Hükümeti eleştirdiğim çok yönler var, bunu bu sitede sık sık yazmışımdır. Eğitim sistemine ve müfredata dokunmamaları canımı çok sıkıyor. Kendimce hükümete 2023 yılına kadar mühlet tanıyorum. Zannımca gizli anlaşmalar var Lozan'da... Lakin 2023'den sonra da aynı devam ederlerse Ak parti benim için biter..Bu görüşünde feci derecede yanılıyorsun muhterem, hakkı teslim etmiyorsun.
Belki direkt olarak uç adamları sayamasak da iktidar sarhoşluğu ile güç budalasına dönenleri, sevmediği adama "Rahmetimizle yaşıyorsun lan" diyebilecek kadar ileri giden yalakaları, bu gücü ellerindeki iktidar gücü ile
var zannettiklerini, ve dahi bir çok vukuatın gösterdiklerini görmezden geliyorsun, gelmeyenler var,
Bülent Arınıç onlardan biri, benden onlardan biriyim, bu yancı yeni yetme İslamcı, yeşil sermaye parazitlerini ele alırsak, bunların vatan millet edebiyatlarını bir köşeye bırakalım,
varlığa ilişkin bakış açıları çok sığ, ve son derece cahil cühela takımından oluşuyorlar, güce tapıyorlar, güç bunlar için gerçek manada bir put denilebilir, örnek Yiğit B.
gibi bir fırıldak bile ne halden ne hale geldi, şimdi hangi görevlere geldi, kimlere neden, ne kumpaslar kurmaya çalıştı gördük.
Bu tayfanın neler yaptığını ne işler çevirdiğini mesleğim gereği ben canlı canlı izliyorum, şahid oluyorum, zulm abad olmaz efendi, tıkanır kalır.
Siz bunları okuyamıyorsanız, sadece yol,hastane edebiyatı ile onyıllar boyu da gitmeyeceğini görmeniz gerek, sallantı oldu, nedeni az çok dimağlara kazındı.
Bunları çok zarar vermden dile getirmeye çalışması bu adamın erdemini gösterir, cahilliğini değil,
Siz cahilliği yalaklığı dediğim tiplerde, 700 Bin TL lik saati hediye olarak alan bakanı yargılatmayan, hatta özel savcı ataması şunla bunla halı altına süpüren tiplere
,devletin kendi parasından ödenek çıkarılarak Tmsf'ye kayıtlı ne varsa özel mülküne geçiren yancı tayfaya, yakıştırın.
Bu adamların amacı darbe vurmak olsaydı, seçimden önce bir girişim yapıp ayrılsalardı cümbüşü görürdün sen , Anapmıymış, Abdüllatif ŞENER'miymiş,
olanları çok yanlış okumuşsunsen Etrafında vicdanlı, akleden, erdemli adam sayısı az olsa gerek, çünkü böyle bir oluşum olsa, ne kadar iyi eğitim almış,
erdemli, düzeyli müslüman varsa teveccüh edeceğini gördüm. Ayrıca RP'den ayrılma sürecini de iyi takip etmemişsin sanırım, Tayyip Erdoğan'ın hernekadar
İBB karizması kamuoyunda en çok konuşulan şey olsa da, tabana ve Erbakan'a en cesur çıkışları Gül ve Arınç yapmıştı...
Birazdaha derinlere dal derim, sen böyle sığ bakmazdın olaylara aslında,
Selametle...
Güzel yazı...Hükümeti eleştirdiğim çok yönler var, bunu bu sitede sık sık yazmışımdır. Eğitim sistemine ve müfredata dokunmamaları canımı çok sıkıyor. Kendimce hükümete 2023 yılına kadar mühlet tanıyorum. Zannımca gizli anlaşmalar var Lozan'da... Lakin 2023'den sonra da aynı devam ederlerse Ak parti benim için biter..
Şu an ki bütün işleri, zamanı mümkün olduğunca ehven geçirme hamleleri olarak değerlendiriyorum.. Niye dersen, çünkü karşı taraf algı operasyonları yaparak halkı kandırıyor. Böyle bir metoda karşı doğrularla mücadele edemezsiniz. Toplum kitle psikolojisiyle yönetiliyor. Ve kitle psikolojisi algı ile yönetilir. Algıya karşı algı oluşturmak zorundasın. Bunu örneklendirmek istiyorum:
Örneğin biri size bir iftira attı ve sesli sesli SAHTEKAAR, HIRZIIIIZ diye bağırdı.. Toplum buna inanır. Siz buna karşı hırsız olmadığınızı ıspatlamak için belgeler gösterseniz kitle buna bakmaz bile. Çünkü çok komplikedir. İzah uzadıkça kafalar almaz olur. Siz edepli edepli ÇALMADIM derken kitle içinden birisi SÖYLETMEYİN diye haykırır ve kitle bu kendi içinden gelen sese inanır. Çünkü bu ses, o kitlenin içine gizlendiği için kitle onu sahiplenir. Kitle psikolojisini iyi anlayın inşallah. Kitlenin aklı yoktur. Aklı yoktur çünkü kimliği yoktur. Kimlik yoksa akıl olmaz. Yürüyüşlerde linçler olması, şiddet olması, etrafın yakılıp yıkılmasının sebebi hep bu kimliksizlikten doğar. Tek kişi bunu yapamaz, yapmaz. Tek kişi sorgular. Lakin kitle sorgulamaz. O çocuk gibidir. Galeyana gelir, sesi çok çıkana inanır. Bu böyledir.. Ve güzel kardeşim, bu böyle iken kitlenin anladığı dilden konuşmak zorundasınız.. Yoksa kaybedersiniz.. Halid Bin Velid müslüman olduğunda Hz. Peygamber ona ''vallahi senin hilelerinden çok korkardım. Artık bundan böyle hilelerini İslamın menfaatina kullan'' demiştir.. Hilekâr olmak ayıp değildir. Ayıp olan bu hilekârlığı nefsine kullanmaktır. Bu ümmetin menfaatine işletilirse sorun yok..
Edit: İslam ulemâsı, sosyolojinin kitle psikolojisi dediği raliteye AVAM demişler. Aslında kastedilen şey aynıdır. ''Avamın dini yoktur'' kaidesi kanımca akıl olmamasındandır. Çünkü akıl yoksa dinde olmaz.. Sosyologlar bunu bilimsel olarak inceliyorlar. Gerçektende kitlenin aklı yoktur. Çocuk ve Kadın benzetmeleri yaparlar. Kitleye hitab ederken bir çocuğua, bir kadına hitab eder gibi edeceksin derler. Dikkat edersen siyasilerin miting konuşmaları çocuğa veya kadına konuşur gibi yazılmıştır.. Vaadler yaparlar, çikolata şeker sunar gibi... Dedikodulara cevap verir tarzda, ''o şöyle demiş, sen önce kendine bak'' tarzındadır..
Sana daha ilgincini sötyleyim!.. İnsan birey olarak akıl sahibi ya.. Kaç kişi bir araya geldikten sonra akıl devre dışı kalıyor, ve kaç kişi bir araya geldikten sonra kitle psikolojisi devreye giriyor diye araştırmalar yapılıyor. 19 kişiden fazla birey bir araya gelince akıl çıkıyor ve kitle psikolojisi devreye giriyor. Onun içindir ki Avrupa'da eğitim verirken sınıflarda ki öğrenci sayısını düşük tutarlar.. Çünkü sınıfta 19 kişiden fazla öğrenci olursa ezberci bir eğitim olur. Sorgulatamazsınız. Akledemezler. İşi cıvıtırlar.. Öğretmen bir cephe, öğrenci ise bir başka cehpe oluverir. Bunun böyle olmaması için tek çare dayaktır. Çünkü çocuk ve kadın, yani akılsızlar şiddet dilinden anlarlar.. Korku!.. Hayvan gibi yani!.. Tasavvuf bu şiddet teorisine karşıt bir tez geliştirmiş. AŞK.. Çünkü aşk denilen dinamikle de kitleleri bir ararda tutarsınız. Muhabbet ve korku faktörleri müthiştir.. Kitle psikolojisine karşı dik durmanın tek yolu BİREYSEL AYDINLAMAdır.. Biz islamcılar bireysel aydınlanmaya karşı geliyoruz lakin aslına bakarsan bireysel aydınlanma Allah'ın müslümandan beklediği bir şeydir.. Allah, bu kitle psikolojisi denilen HAYVANI kendine namazda ve hacda seçde ettiriyor. Bunun dışında kimseye secde etmesin demektir bu.. O halde BİREYSEL AYDINLANMA mevzusu aslında İSLAMIN mevzusudur. Çünkü dikkat edersen Hz. Ömer'e karşı gelen kadın, bireysel aydınlanma sürecini tamamlamış olan kadındır. Sahabe fert fert bireysel aydınlanma sürecini tamamlamış insanlardır. Aaah yahayy kardeş, ah.. Bu ümmet felsefeyle barışsa bütün bu noktaları fark edecek ve kendi içinden taptaze bir medeniyet doğruacak ama kimseye anlatamıyoruz.. Kitle psikolojisine karşı savaş açmak islamın davalarındandır diye şimdiye kadar hangi islam aydını yazdı? Hepisi, kitle psikolojisi denilen bu hayvani duyguyu sömürdü..
Yeni tariflere muhtacız. Bu ümmet başka türlü düze çıkamaz.
İslam davası diye yola çıkan her cemaat lideri ve her önder, çobanlığa aday.. Bunu sorguladık mı hiç? Çoban nedir? Çobanın karşısında bir sürü vardır. Peki, islam bize çoban olun, bizi güdün mü diyor? Hayır, tam tersine bizi gözet diyor. Kur'an'da bu konu ile ilgili bir ayet vardır. Bizi güt demeyin, bizi gözet deyin diyor ALLAH.. Dikkat ettin mi hiç İMAM ne demektir? İmam kelimesi Üm kökünden gelir. Üm ise anne demektir. Anne ise gütmez, bilakis çocuklarını gözetir. Gözetmek başkadır gütmek başkadır. Biz, yeni kuracağımız medeniyette liderlere ANNELİK vazifesi vermemiz gerekir. Bunun felsefesini yazmamız gerekir. Çünkü sahabe böyle idi.. Hiç sorguladın mı? Hz. Ali halife iken önüne bir kase bal getirirler. Hz. Ali baldan yemez. Sahabe bunun sebebini sorar. Hz. Ali der ki: Bütün müslümanların sofrasında bu bal olmadan bana bunu yemek haramdır... Yahayy kardeş, bu duruş nedir biliyor musun? Anneliktir be, dibine kadar anneliktir. İmamlık budur işte.. Biz bunları unuttuk.. Necip Fazıl'ın tabiyle; güneşi ceketimizin astarı içinde kaybettik.. Kelime kelime, kavram kavram bütün bunları yeniden keşfetmek zorundayız..
Yükselmenin ve alçalmanın temel parametresi, kelimelere yüklenen anlamlardır. Biz kavram kargaşası içinde boğulan bir ümmetiz. İnsan kavramlarla düşünür ve bununla fikir üretir. Bu nokta hallolmadan islam adına atılacak her adım çıkmaz sokağa düşer.. Son 200 yıldır islam adına çıkan aydınların göremediği nokta tam da budur. Mayası bozulmuş kavramlarla islam adına fikir üretmeye çalışmışlar. Onun için hepisi gözümde sahte kahramanlardır.
Velhasılı tahrifat göründüğü gibi basit değil. Bu yara, öyle derinlere inmiş ki, düşünüyorum, nasıl tamir olur?