saf deha
Profesör
Bozkır hala toz duman
At kişnemelerini hala unutmuş değil
Beşikte kuzular dinlemekte tarihini
Kağnılar taşırken saman
Yüreklerde ağıtlar hala taze
Çanakkale şuracıkta dinlemiş aman
Kim nağmeler yazmamış ki
Kalemlerde kan izi
Toprakta mermi…
Düşman namert değil
Mevzisi eri siperi belli
Şehidimde din ve iman için açmış göğsünü
Ölsün ne fark eder, “ya gelecek ve namus elden giderse?”
“Ya nesiller küfürle anarsa?”
Korkmamış dünyadan kopacak
Açmış göğsünü koşmuş siperlere
Soyulmuş kurşundan deri…
Yıldızlar umman
Kara bulutlarla gölgeler asuman
O bozkır var ya özlemekte tekbiri
Her rüzgâr esişinde çalılarda sesi
Duymuyor üzerinde yürüyen
Dans ritminde ısrarlı!
Nesiller değil duyarlı
Alınmamış şu topraklar savaşlarda
Lakin sevdikçe küfrün tezenesi
Ezer turist diye ayakları
Hoşumuza gitmiş dayattıkça dayakları
Diline kurban olmuşuz çaylakları…
Halife çağrısında o Çanakkale
Irk festivaline bürünmüş bozkırda
Her şehit kan karışmış birbirine
Toprak o yüzden nurlanmış, inciler
Din birleştirmiş cennet bağında
Buluşturmuş dargınları cebel-i rahme dağında
Bu yüzden destan bilir bozkır
Asla unutmaz…
Şu nesil var ya bir o, kadir kıymet bilmez
Kardeşine, dindaşına düşman
Bozkır ağlar o kurşun çıkardıkça duman
O yüzden kurudu, yeşillik nedir bilmez
Toprakta ne bereket kaldı, ne organik saltanat!
Saffet Kuramaz
At kişnemelerini hala unutmuş değil
Beşikte kuzular dinlemekte tarihini
Kağnılar taşırken saman
Yüreklerde ağıtlar hala taze
Çanakkale şuracıkta dinlemiş aman
Kim nağmeler yazmamış ki
Kalemlerde kan izi
Toprakta mermi…
Düşman namert değil
Mevzisi eri siperi belli
Şehidimde din ve iman için açmış göğsünü
Ölsün ne fark eder, “ya gelecek ve namus elden giderse?”
“Ya nesiller küfürle anarsa?”
Korkmamış dünyadan kopacak
Açmış göğsünü koşmuş siperlere
Soyulmuş kurşundan deri…
Yıldızlar umman
Kara bulutlarla gölgeler asuman
O bozkır var ya özlemekte tekbiri
Her rüzgâr esişinde çalılarda sesi
Duymuyor üzerinde yürüyen
Dans ritminde ısrarlı!
Nesiller değil duyarlı
Alınmamış şu topraklar savaşlarda
Lakin sevdikçe küfrün tezenesi
Ezer turist diye ayakları
Hoşumuza gitmiş dayattıkça dayakları
Diline kurban olmuşuz çaylakları…
Halife çağrısında o Çanakkale
Irk festivaline bürünmüş bozkırda
Her şehit kan karışmış birbirine
Toprak o yüzden nurlanmış, inciler
Din birleştirmiş cennet bağında
Buluşturmuş dargınları cebel-i rahme dağında
Bu yüzden destan bilir bozkır
Asla unutmaz…
Şu nesil var ya bir o, kadir kıymet bilmez
Kardeşine, dindaşına düşman
Bozkır ağlar o kurşun çıkardıkça duman
O yüzden kurudu, yeşillik nedir bilmez
Toprakta ne bereket kaldı, ne organik saltanat!
Saffet Kuramaz