abdullah birisi
Kıdemli Üye
IRAK’ta BOP oldu… Suriye’de BOP oldu… Libya’da BOP oldu… Daha nice İslam ülkesi BOP’landı…
Yemenden de BOP BOP BOP top sesleri geliyor.
Sırada belli başlı bütün İslam ülkeleri vardır… BOP’ların haritaları bile yayınlandı.
Türkiye’de BOP var mı, BOP’laşma var mı? Hiç olmaz olur mu? Şu manzaraya bakınız.
Mısır’daki meşru seçilmiş iktidara karşı yapılan askerî darbe bir BOP değil de nedir?
Günün birinde İran da BOP’lanacak, BOP’lanmaya en müsait ülke odur.
Demokrasiye din gibi inanan Batı, İslam ülkelerinde demokrasi olsun, iktidarlar serbest seçimle gelsin,
gideceklerse yine serbest seçimlerle gitsin istemiyor.
Onlar bırakın gerçek İslam’ı, İslam’ın sulandırılmışını bile istemiyor.
Evet, istedikleri bir ılımlı light İslam var ama o sadece adıyla İslam’dır.
BOP bir tuzaktır ve maalesef buna bütün Müslümanlar düşüyor.
Vaktiyle Amerikalı bir general, en iyi Kızılderili ölü bir Kızılderili’dir demişti.
BOP’çular da en iyi Müslümanlar din kardeşleriyle boğuşan, birbirini gırtlaklayan Müslümanlardır diyor.
İslam dünyası, hiç olmazsa yüzde sekseni oluşturan Ehl-i Sünnet Müslümanları, tek bir Ümmet çatısı altında, tek bir
İmam’a biat ve itaat ederek birleşmezlerse BOP tuzaklarından, zilletten rezillikten yenilgiden esaretten kurtulamazlar.
Selefî ve Vehhabî törörizmi BOP’a karşı çare ve çözüm değildir.
Müslümanlar, 19’uncu asırda Kafkasya’da Şeyh Şamil’in yaptığı gibi davranmalıdır.
Şamil, Nakşî ve Kadirî tarikatlarını askeri bir disipline sokmuş, Müridizm cihad hareketini başlatmıştı.
Müslümanlar, tasavvufa karşı olan aktivist hareketlerle kurtulamaz.
İşin içinde tasavvuf olmazsa cihadın başarılı olması çok zordur.
Önce büyük cihad, sonra küçük cihad.
Nasıl bir tasavvuf? Şeriata yüzde yüz mutabık gerçek tasavvuf ve tarikat.
Bırakın şu tasavvuf düşmanlarını, dindar Müslümanlara müşrik kâfir münafık diyen beyinsizleri.
Tasavvufta ve tarikatta cihad yokmuş… Asıl iki cihad da tasavvuftadır, tarikattadır.
İmam Şamil’in birkaç tarikattan hilafeti vardı. Zamanın kutbu Halid-i Bağdadî hazretlerinden icazetliydi.
İslam dünyasında salkım saçak İslamcılık fırkası var. Ne yapıyorlar?
Biz İslam devleti kuracağız, Asr-ı Saadet’i geri getireceğiz diyenlerin haline bakınız.
Türkiye’de de bir ara, mangalda kül bırakmayan ateşli mücahidler vardı. Sonra ellerine imkân ve fırsat geçince
müteahhit oldular, dün bozuktur, sapıktır, kâfirdir dedikleri düzenin haram rantlarına saldırdılar.
Şeyh Şamillerin, Emir Abdülkadirlerin ayağına hiçbir sahte mücahid su dökemez.
İslam dünyasını kurtaracak, bayrağı yükseklerde dalgalandıracak kimselerin hafifülhaz olması gerekir. Haram rant
yiyenden mücahid olmaz, fasık ve facir olur.
Başkanlık maaşının onda dokuzunu fakirler fonuna yatıran, sarayda kalmayıp iki gözlü kulübesinde yatan, lüks makam
arabasına binmeyip 1987 model külüstür VW’si ile gezen Mujica’dan bin kat faziletli kimselerle kurtulur İslam dünyası.
Zamanın Selahaddin’i mi? Kimdir o, nerededir şimdi?
Mehmed Şevket Eygi
Yemenden de BOP BOP BOP top sesleri geliyor.
Sırada belli başlı bütün İslam ülkeleri vardır… BOP’ların haritaları bile yayınlandı.
Türkiye’de BOP var mı, BOP’laşma var mı? Hiç olmaz olur mu? Şu manzaraya bakınız.
Mısır’daki meşru seçilmiş iktidara karşı yapılan askerî darbe bir BOP değil de nedir?
Günün birinde İran da BOP’lanacak, BOP’lanmaya en müsait ülke odur.
Demokrasiye din gibi inanan Batı, İslam ülkelerinde demokrasi olsun, iktidarlar serbest seçimle gelsin,
gideceklerse yine serbest seçimlerle gitsin istemiyor.
Onlar bırakın gerçek İslam’ı, İslam’ın sulandırılmışını bile istemiyor.
Evet, istedikleri bir ılımlı light İslam var ama o sadece adıyla İslam’dır.
BOP bir tuzaktır ve maalesef buna bütün Müslümanlar düşüyor.
Vaktiyle Amerikalı bir general, en iyi Kızılderili ölü bir Kızılderili’dir demişti.
BOP’çular da en iyi Müslümanlar din kardeşleriyle boğuşan, birbirini gırtlaklayan Müslümanlardır diyor.
İslam dünyası, hiç olmazsa yüzde sekseni oluşturan Ehl-i Sünnet Müslümanları, tek bir Ümmet çatısı altında, tek bir
İmam’a biat ve itaat ederek birleşmezlerse BOP tuzaklarından, zilletten rezillikten yenilgiden esaretten kurtulamazlar.
Selefî ve Vehhabî törörizmi BOP’a karşı çare ve çözüm değildir.
Müslümanlar, 19’uncu asırda Kafkasya’da Şeyh Şamil’in yaptığı gibi davranmalıdır.
Şamil, Nakşî ve Kadirî tarikatlarını askeri bir disipline sokmuş, Müridizm cihad hareketini başlatmıştı.
Müslümanlar, tasavvufa karşı olan aktivist hareketlerle kurtulamaz.
İşin içinde tasavvuf olmazsa cihadın başarılı olması çok zordur.
Önce büyük cihad, sonra küçük cihad.
Nasıl bir tasavvuf? Şeriata yüzde yüz mutabık gerçek tasavvuf ve tarikat.
Bırakın şu tasavvuf düşmanlarını, dindar Müslümanlara müşrik kâfir münafık diyen beyinsizleri.
Tasavvufta ve tarikatta cihad yokmuş… Asıl iki cihad da tasavvuftadır, tarikattadır.
İmam Şamil’in birkaç tarikattan hilafeti vardı. Zamanın kutbu Halid-i Bağdadî hazretlerinden icazetliydi.
İslam dünyasında salkım saçak İslamcılık fırkası var. Ne yapıyorlar?
Biz İslam devleti kuracağız, Asr-ı Saadet’i geri getireceğiz diyenlerin haline bakınız.
Türkiye’de de bir ara, mangalda kül bırakmayan ateşli mücahidler vardı. Sonra ellerine imkân ve fırsat geçince
müteahhit oldular, dün bozuktur, sapıktır, kâfirdir dedikleri düzenin haram rantlarına saldırdılar.
Şeyh Şamillerin, Emir Abdülkadirlerin ayağına hiçbir sahte mücahid su dökemez.
İslam dünyasını kurtaracak, bayrağı yükseklerde dalgalandıracak kimselerin hafifülhaz olması gerekir. Haram rant
yiyenden mücahid olmaz, fasık ve facir olur.
Başkanlık maaşının onda dokuzunu fakirler fonuna yatıran, sarayda kalmayıp iki gözlü kulübesinde yatan, lüks makam
arabasına binmeyip 1987 model külüstür VW’si ile gezen Mujica’dan bin kat faziletli kimselerle kurtulur İslam dünyası.
Zamanın Selahaddin’i mi? Kimdir o, nerededir şimdi?
Mehmed Şevket Eygi