Bir törenin ardından,

durmuş göktekin

Paylaşımcı
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
185
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
88
Bir törenin ardından,

Satılmışla, iki gün çok mutlu bir zaman geçirdim. 24 Mayıs 2015 Pazar günü, Tekirdağ’a gittik. Kızına harçlık gönderdiği arkadaşının evinde misafir kaldık. 25 Mayıs 2015 Pazartesi, sabah, saat 0530’da ev sahibinin arabasıyla İstanbul’a hareket ettik. Haliç Kongre Merkezinde, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerinin mezuniyet törenine iştirak ettik. Satılmışın harçlık gönderdiği kız da mezunlar arısındaydı. Sabahın erken saatinde yaptığımız yolculuk latif bir hava içinde geçti. İstanbul trafiğini çok bilmediğimiz halde Allah’ın yardımıyla bir aksaklığa uğramadan gideceğimiz adresi bulduk. Öğrenci yakınları da gruplar halinde gelmeye devam ediyordu. Saat 0900 sıralarında öğrenciler de geldi. Salon hıncahınç doldu. 2500 konuk, 421 öğrencinin katılımıyla mezuniyet törenine geçildi. Öğrenciler sahnede yerlerini aldılar. Bunlardan 71’i İngilizce geri kalan 350’si Türkçe tıp okumuşlardı. Heyecan doruktaydı. Saygı duruşu ve istiklal marşı okunduktan sonra Hipokrat yemini yapıldı ve tören başladı.
Sunucunun anonsuyla, Türkçe okuyan ve dönemin birincisi olan kız öğrenci açılış konuşmasını yapmak üzere davet edildi. Çiçeği burnundaki doktor kız, doktor olmanın sorumluluklarını anlattı. Meslektaşlarının özveri ile çalıştıkları halde, son zamanlarda sağlık camiasına gösterilen şiddeti hak etmediklerini, hasta ve yakınlarıyla daha yakın ilişkilerde bulunmanın hastaya şifa kazandıracağını söyledi. Arkasından İngilizce bölümünü okuyan ve ikinci gelen öğrenci de bir önceki arkadaşını destekler mahiyette konuştu. Sırasıyla Rektör yardımcısı, Tıp Fakültesi dekanı ve kürsü başkanları, meslekleri ve meslektaşları lehinde konuşmalar yaptıktan sonra birinciden yirminciye kadar derece alan öğrencilere ödülleri verildi. Bu arada yüksek tonda açılan fon müziği eşliğinde heyecan doruk noktaya ulaştı. Derece alan yirmi mezundan on yedisi kızdı. Bu hesaba göre yüzde seksen beş kızlar başarı çıtasını atlamışlardı. Erkeklerin bir defa daha geride kaldıklarına şahit oldum.
Şahsi kanaatimce; Kader, bu günün erkeklerinden, geçmiş dönem erkeklerinin intikamını alıyor. Bir zamanlar kızları diri, diri toprağa gömen, ailenin yüz karası olarak kabul eden, onları horlayan, öteleyen o günkü erkeklerin cezasını bugünkü erkeklere çektiriyor. Bugün erkek evlatlar ebeveynlerinden uzakken kızlar daha yakın. Tarlada erkek, çapayı bir vururken kadın iki vuruyor. Bankada çalışan erkek bir kişinin işini bitirinceye kadar çalışan bayan iki kişinin işini bitiriyor. Pek çok sektörde kadınlar daha çok ve dikkatli çalışıyorlar. Eğitim ve öğretimde kız öğrenciler erkeklerden daha başarılı. Yuvayı dişi kuş yapıyor. Evin idaresini kadın daha iyi yapıyor. Müsrif bir kadın, değil yuva yapmak yapılmış yuvayı yıkabiliyor. Erkeğin zulmünü gören kadın başarının yolunu tutuyor. Kadın, çarpık anlayışların kurbanı oluyor. Bazı şeyleri erkek yapınca kaza deniyor, kadın yapınca ceza alıyor. Her haliyle eşit haklara sahip olan kadın, hep erkeğin gölgesinde yürüyor. O kadar çok erkek var ki erkekliğini unutmuş. Yine o kadar çok kadın da var ki onlar da kadınlığını unutmuştur. Maksadım hümanizmi savunmak değil. Hakkı ve hakikati dile getirmektir. Gördüklerimi, yaşadıklarımı, şahit olduklarımı yazıyorum. Herkes benim gibi bu hayatın içinde yaşıyor. Gözleri var görüyor. Akılları var anlıyor. Size birisi bir gül hediye etse, onu fırlatır çöpe mi atarsınız, yoksa ihtimamla tutar, koklar, sever, okşar, ölünceye kadar muhafaza mı edersiniz? Allah, erkeğe emaneten hediye ettiği bir kadını nasıl muhafaza edeceğini, iki cinsin birbiri üzerindeki haklarını belirlemiştir. Her iki cins o emirlere uyduğu takdirde haklar korunmuş olacaktır. Hak korununca erkek erkekliğini, kadın kadınlığını bilecektir. Bu günkü halde kadın kadınlığını, erkek erkekliğini unutmuş, hak ve hukuku yılanlar yutmuş, ortalık birbirine karışmıştır.
Sonuca dönersek; tören büyük bir coşku içinde devam etti. Onarlı gruplar halinde çağırılarak sertifikaları verildi. Sonra kepler havaya fırlatıldı. Tören bitti. Aileler sevindi, yeni doktorlar mutluluklar içinde sahneden indi. Törene gelenler doktorlarını alıp gitti. Alkışlandılar, alkışladılar, 6 yılın yorgunluğu bitince, yeni hayatın yoluna ilk adımlar atılmış oldu. Gönüller mutlulukla doldu.
29. 05. 2015
Durmuş Göktekin
 
Üst