Bir Hikaye...

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Bir Hikaye...

Hz. Ebuzer’e bir mektup geldi, açıp okudu. Uzak yoldan gelmişti. Bir şahıs ondan, kendisine mükemmel bir öğüt yazmasını rica ediyordu. O öğüt isteyen şahıs, Hz. Ebuzer’in, Resül-i Ekrem (s.a.v) kendisine ne kadar teveccühü olduğunu, Resul-i Ekrem (s.a.v)’in ona ne kadar lütuf ettiğini yüksek ve manalı sözlerle ona hikmet öğrettiğini bilenlerden biriydi.
Hz. Ebuzer cevapta kısa bir cümle yazdı: “Halktan en çok sevdiğin kimseye karşı herhangi bir kötülük veya düşmanlık yapma.” Mektubu kapatıp gönderdi.
O şahıs, Hz. Ebuzer’in mektubunu açtı ve okudu. Fakat ondan hiç bir şey anlıyamadı. Kendi kendine “Maksat nedir acaba? 'Halktan en çok sevdiğin kimseye karşı herhangi bir kötülük veya düşmanlık yapma' ne demek acaba? Bu açık bir açıklama mıdır, bir adamın sevdiği kimseler olsun da onların en azizine kötülük mü yapsın? Kötülük yapmayacağı gibi malını, canını ve varlığını bile ayakları altına döküp feda eder ona” dedi.
Diğer taraftan kendi kendine: "Bu cümleyi söyleyen kişinin, önemli bir kimse olduğunu unutmamak gerekir," dedi. Bu cümleyi söyleyen Hz. Ebu Zer’dir. Hz. Ebu Zer ümmetin Lokman’ıdır. Hekimce bir aklı vardır. Başka çare yok, kendisinden açıklamasını istemen lazım." diye düşündü.
Tekrar Hz. Ebuzer’e bir mektup yazdı ve açıklama istedi.
Ebuzer cevabında şöyle yazdı: Kişilerin en sevgilisi ve en azizinden maksadım, kendi nezrinde, “sensin” başka birisi değil. Sen kendini halktan daha çok seviyorsun. Öyleyse, sana aziz olanların en sevgilisine düşmanlık yapma. Yani kendine düşmanca davranma, acaba insanı, suçlu bir duruma düşüren, her hata ve günahtan dolayı, zararın doğrudan doğruya kendisine döneceğini ve kendi eteğine yapışacağını bilmiyor musun? (*)

(*) İrşad-ı Deylemi.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Kafkas Kartalı diye anılan İmam Şâmil, çarlık Rusya'sının düzenli ordularına karşı Kafkasya'nın bağımsızlığı için bir avuç fedakar ve sadık, yiğit mücahid kardeşi ile uzun yıllar mücadele vermiş bir lider ve kahramandı. Çarlık Rusya'sının her imkana sahip orduları karşısında, insan da dahil eksilen hiç bir şeyi yerine koyamadığı için sonunda mağlup olmuş ve esir düşmüştü.
Fakat Rus çarı onu, cesaret ve kahramanlığına hayranlığından dolayı bir esir gibi değil bir misafir gibi karşılamıştı. Üstelik sarayında Şeyh Şâmil için bir de ziyafet düzenledi. Yemek devam ederken, Çar kaba bir tarzda İmam Şâmil'in iştahlılığını iğnelemeye kalkıştı ve "Yahu bu adam beni de yiyecek" dedi.
Şeyh Şamil, bu sözün altında kalmadı. Misafirini, iğnelemekten çekinmeyen bu kaba Rus'a tereddütsüz şu sözü söyledi: "Elhamdülillah biz Müslümanız, domuz eti yemeyiz"
 
Üst