Bilgisayar korsanlığı konusunda bilmediklerimiz

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45



• İngilizcede hacker sözcüğü gerçekte “baltayla budayıp yontan kişi, ya da marangoz” anlamına geliyor. Bu işin doğasından olsa gerek, sözcük zamanla teknolojik engellere sıradışı çözümler getirmekten zevk alan kişileri betimlemek için kullanılmaya başlandı.




• Bilgisayar korsanlığı 1950’lerin sonlarında, elektrik düğmelerine tutkun MIT Tech Maket Demiryolu Kulübü üyelerinin bir IBM 704 merkezi bilgisayar sistemini denetlemek üzere delikli kartlar üretmeye başlamalarıyla birlikte ortaya çıktı.


• Bu örgütün ilk programlarından biri ana bilgisayar konsolunun üzerinde ışıkların yanmasını sağlayarak, bir düğmeye basıldığında konsolun soldan sağa ardından sağdan sola zıplayan bir topu andırmasına neden olan bir kodlamaydı. Bilgisayar Ping-Pong’u işte böyle ortaya çıktı!




• 1970’lerin başlarına gelindiğinde, bilgisayar korsanlarının babası sayılan John Draper, “Cap’n Crunch” marka bir mısır gevreği paketinden çıkan oyuncak düdüğün çıkardığı sesin AT&T şirketinin uzak mesafe görüşme sistemine erişim için kullandığı 2600 hertzlik sinyale eşit frekansta olduğunu fark etti. Böylelikle, telefon hatlarına girip ücretsiz görüşme yapmanın ve de kısa süreliğine kodesi boylamanın yolu açılmış oldu.




• Apple şirketinin kurucuları Steve Wozniak ile Steve Jobs, bir anda köşeyi dönmeden önce, Draper’in düdüğünün elektronik türdeşi olan “mavi kutuları” üretip satıyorlardı.




• Wozniak, bu mavi kutulardan birini kullanarak, Papa’yı Vatikan’daki konutundan aradı ve onunla Henry Kissinger’miş gibi konuştu.




• Bilgisayar korsanlığı 1983 yılında “WarGames” adlı filmle Hollywood’a konu oldu. Filmde Savunma Bakanlığı’nın bilgisayar sistemine giren ve meşrubat kutusunun açma halkasıyla ankesörlü bir telefonu ele geçiren yetenekli bir gencin öyküsü anlatılmaktaydı.




• Aynı yıl, ABD’nin Milwaukee eyaletinden altı genç nükleer silah üreten Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nın sistemine girdi.


• Ancak solucan kendisini fazlasıyla yeniledi ve milyonlarca dolarlık zarara yol açtı. Morris ağır suçtan hüküm giyerek, Bilgisayar Sahtekârlığı ve Kötüye Kullanımı Yasası gereğince ilk hüküm giyenlerden biri oldu.


• Morris şimdilerde MIT’de bilgisayar mühendisliği konusunda araştırmalar yapıyor.





• Gary McKinnon adlı Britanyalı bilgisayar korsanı 2001 ve 2002 yıllarında ABD Deniz Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Pentagon ve NASA’ya ait 97 bilgisayar sisteminin şifresini kırdı.
• McKinnon savunmasında askeri sırların peşinde olmadığını, yalnızca devletin baskısıyla gizli tutulan UFO’larla ilgili dosyaları ele geçirmeye çalıştığını öne sürüyordu.





• Söylentilere göre, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na bağlı ajanlar A.B.D’nin enerji nakil hatları şebekesinin bilgisayar sistemine girmeye çalışarak, 2003 yılında Kuzey Amerika’da yaşanan büyük elektrik kesintisini tetiklemiş oldular.




• Bir nükleer santralın bilgisayar ağına girmek, IBM şirketi araştırmacılarından Scott Lunsford’un topu topu bir gününü aldı. Lunsford daha sonra verdiği demeçte, “Aman Tanrım! Burada çok ciddi bir sorun var,” diyordu.




• Mac’inizin hack’lenemeyeceğini mi sanıyorsunuz? CanSecWest konferansında güvenlik araştırmacısı Charlie Miller, Apple şirketinin geliştirdiği Safari adlı ağ tarayıcısındaki bir yanlışlıktan yola çıkarak, 10 saniyeden kısa bir sürede bir MacBook’un sistemine girmeyi başardı.




• Siborglar (kimi fizyolojik işlevleri mekanik ya da elektronik araçlar yardımıyla sürdüren canlılar; takma bacaklı ya da kalp pili olanlar da siborg sayılırlar) dikkat! Washington Üniversitesi’nden Tadayoshi Kohno bir süre önce kablosuz bir defibrilatörün sistemine girerek ölümcül güce sahip elektrik darbelerinin üretilmesine neden oldu.
• Bu durum kendilerine derin beyin uyarıcıları uygulanan hastalar açısından hiç de hoş değil.




• Arizona Üniversitesi’nden Roger Angel, gezegenimizin iklimini denetim altına almak amacıyla uzaya dev bir güneş filtresi yapılmasını önermişti.

Kaynak: Discover - Çeviri:Rita Urgan
 
Üst