hanne_hüma
Yeni
- Katılım
- 10 Ara 2009
- Mesajlar
- 93
- Tepkime puanı
- 11
- Puanları
- 0
...Sonra o zâlim, dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: "Sen, yirmi senedir bir tek defa takkemizi (yani şapkamızı) başına koymadın. Eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın, eski kıyafetinle bulundun. Halbuki on yedi milyon bu kıyafete girdi."
Ben de dedim: On yedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense, azîmet-i şer'iye ve takva cihetiyle, yedi milyar zatların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim. (12.şua)
..................................................
Görüldüğü gibi Bediüzaman hazretleri buyurmuş oluyorlar :
"Bu yeni kıyafetleri giyen on yedi milyondur (o zamanki türkiye nüfusu) belki ama içtenlikle kabullenip bunları seve seve giyen ancak yedi bin çıkar.. sonra hükümetin kanun çıkarıp avrupai kıyafetleri giymeye zorladığı bir zamanda Şer'en yani dinen bunları giymeye ruhsat vardır... ancak ben asla bu ruhsatı alıp bu tarz avrupaperest sarhoşların yani aklı örtülü sefihlerin kıyafetlerini giymem ve azîmetle amel edip takva cihetiyle yedi milyar enbiya evliya asfiya şüheda ve sulehanın kıyafetini giymeyi tercih ederim."
'kıyafetin islamisi omaz bu işler örfe göre değişir' diyenlere duyrulur. Bu Veli'nin izinden gittiği halde bu sözleri sarf etmek asla yakışık almaz ...
Şimdilerde maalesef bu avrupa keferesinin uğursuz asbabını içtenlikle kuşananlar ve hatta islamî kıyafeti yadırgayıp ecnebi görmüş gibi mesafe koyanlar o kadar çoğaldıki.. İslama yabancılaştırıldı müslümanlar vesselam.
Son söz: inandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanırsın.
Sünneti terkeden bir adam terketmekle beraber mağlup olmuştur. Hem kendi şahsında hemde ümmete örnek olma noktasında terkettiği kadar mağluptur, nerdeki zafer sayılsın!..
Sebebi, sonuç üzerinden değerlendirmek ve nelerin yapılabileceğine neticeye bakarak karar vermek de zamanın başka bir fitnesidir. Şu hadisi şerifi unutma-ma-mız gerekir:
Şüphesiz Allah bu dini, bir facirin elindende kuvvetlendirir.
Nitekim Üstad Bediüzzaman hazretleri bu hadisi devamlı nazara vermiş ve şakirtlerinin sünnetten asla sapmamalarını tembih etmiştir
(bak:mektubatı nuriyede sünnetle ilgili mektup).
Ben de dedim: On yedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense, azîmet-i şer'iye ve takva cihetiyle, yedi milyar zatların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim. (12.şua)
..................................................
Görüldüğü gibi Bediüzaman hazretleri buyurmuş oluyorlar :
"Bu yeni kıyafetleri giyen on yedi milyondur (o zamanki türkiye nüfusu) belki ama içtenlikle kabullenip bunları seve seve giyen ancak yedi bin çıkar.. sonra hükümetin kanun çıkarıp avrupai kıyafetleri giymeye zorladığı bir zamanda Şer'en yani dinen bunları giymeye ruhsat vardır... ancak ben asla bu ruhsatı alıp bu tarz avrupaperest sarhoşların yani aklı örtülü sefihlerin kıyafetlerini giymem ve azîmetle amel edip takva cihetiyle yedi milyar enbiya evliya asfiya şüheda ve sulehanın kıyafetini giymeyi tercih ederim."
'kıyafetin islamisi omaz bu işler örfe göre değişir' diyenlere duyrulur. Bu Veli'nin izinden gittiği halde bu sözleri sarf etmek asla yakışık almaz ...
Şimdilerde maalesef bu avrupa keferesinin uğursuz asbabını içtenlikle kuşananlar ve hatta islamî kıyafeti yadırgayıp ecnebi görmüş gibi mesafe koyanlar o kadar çoğaldıki.. İslama yabancılaştırıldı müslümanlar vesselam.
Son söz: inandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanırsın.
Sünneti terkeden bir adam terketmekle beraber mağlup olmuştur. Hem kendi şahsında hemde ümmete örnek olma noktasında terkettiği kadar mağluptur, nerdeki zafer sayılsın!..
Sebebi, sonuç üzerinden değerlendirmek ve nelerin yapılabileceğine neticeye bakarak karar vermek de zamanın başka bir fitnesidir. Şu hadisi şerifi unutma-ma-mız gerekir:
Şüphesiz Allah bu dini, bir facirin elindende kuvvetlendirir.
Nitekim Üstad Bediüzzaman hazretleri bu hadisi devamlı nazara vermiş ve şakirtlerinin sünnetten asla sapmamalarını tembih etmiştir
(bak:mektubatı nuriyede sünnetle ilgili mektup).