kebîkec
İhvan Forum Üye
- Katılım
- 21 Eyl 2007
- Mesajlar
- 8,085
- Tepkime puanı
- 1,924
- Puanları
- 113
Yarın 24.05.2020 Pazar. Ramazan bayramının ilk günü. Paramız olsa da alışveriş yapamadığımız, cezaevinde olmasak da özgürce hareket edemediğimiz, sağlıklı olmamıza rağmen camiye alışverişe gidemediğimiz günlerin ardından bayrama ulaşıyoruz. Coronanın aramızdan alıp götürdüğü doktor, emniyet mensubu, öğretmen vb mesleklerden yakınlarımız olmasına; bütün bir dünyayı kısıtlamasına rağmen elbette karantina günlerinin faydalarını da gördük. Farklı il ve ilçelere dağılmış aile fertlerimizle yeniden evimizde buluştuk. Koşturmacasız olarak sakin bir hayata geçtik. Birbirimizin yeniden farkına vardık. Aynı sofra etrafında iftar ve sahur yaptık. Mukabele okuduk ve ailecek vakit namazlarımızı ve dahi gürül gürül teravih namazımızı kıldık. Yarın sabah namazımızı ve inşallah bayram namazımızı da ailecek kılacağız. İlk defa sadece telefonla bayramlaşıp bayramın 3 gününü de evde geçireceğiz. Öyle tatildeydik uğrayamadık, trafiğe takıldık, memlekete kaçtık türü eylemler olmayacak. Zengin - fakir, köylü - kentli herkes evinde olacak...Çocuklarımız bu günleri hafızalarına kazımış olacaklar ve kendi çocukları ve dahi torunlarına ilginç işler bahsinde anlatacaklar.
Ülkemizin gündeminde de hareketlenmeler seziliyor. Ramazana rağmen teröristler mola vermiyor. Dolara yeniden İngiltere üzerinden oprasyon çekildi. Çinin doları kaldırıp altına geçme söylemi altın fiyatlarına tavan yaptırdı. Akaryakıt fiyatları ciddi düşüşler yaşadı ama araçlar zaten kapı önünde yattığı için çok fazla faydası hissedilemedi.
Son günlere has dikkat çeken şeyler olarak Bülent ARINÇ'ın sela çıkışı, ardından İzmirde cami hoparlöründen çav bella şarkıları ve ardından Alpaslan KUYTUL'un sokak namazları geliyor aklıma. Karşı cenahın ( namaza,oruca,milli manevi değerlere karşı olanlar) söylemi ise polise kafa tutma vefa grubuna saldırma, saldırıken seni de devletini de sevmiyorum yüzde elliye yüzde elli olduk ya biz sizi ya siz bizi öldürün mantığını seslendirmeleri. Darbe kaşıyıcılığı eskiye dönüleceği, sokak isimlerini yeniden düzenlemeye kadar planlar yaptıkları, yeniden başbakanlık sistemine dönüleceği fiskosları kulağa geliyor. Kendi içlerinden bazıları ise pkk nın silahlı kanadı gibi etkili olmak gerektiğini, ona karşı başka birileri ise yüzde ellinin sadece yarısının ana muhalefet partisine oy verenlerden oluştuğunu yarın herkesin kendi yuvasına dönebileceğini söylüyor.
Dünya yine karışık. İnteraktif te olsa herkes kendi ülküsünün peşinde koşuyor. Bu arada emekli devlet memuru görünümlü Hafter Paşa ağır yenilgiler alıyor. İsrail Akdeniz nimetleri adına Türkiyeye sırmaşmaya çalışıyor. Suriye ve Irak cephelerinde mücadelemiz devam ediyor...
Su uyur mu bilmiyorum ama düşmanın uyumadığından çok eminim. Pandemi sürecinde okuduğum kitapların penceresinden baktığım hayat Hazirandan itibaren tüm renklerini gösterecek diye umuyorum. Bu düşüncelerle bayrama girerken,
“Büyüklerin ellerinden
Küçüklerin gözlerinden
Suriye’nin toprağından
Bosna’nın bayrağından
Ebu Zer in yalnızlığından
Bilal-i Habeşi’nin ilk ezanından
Tarık bin Ziyad’ın kılıcından
Filistinli Cafer’in haykırışından
Gazze’nin gözyaşından öpüyoruz…
İyi bayramlar meleklerin şehri Gazze.
İyi bayramlar utancımız,açlığımız Afrika.
İyi bayramlar Ömer Muhtar’ın soylu çocukları.
İyi bayramlar acının, ölümün başkenti Hama.
İyi bayramlar Recep onbaşı,Salih uzman,er Mehmet.
İyi bayramlar kırılganlıklar,üzüntüler
İyi bayramlar ey Hüzün…”
BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN. SAĞLIK VE SIHHAT İÇİNDE NİCE BAYRAMLARA ULAŞMANIZI DİLERİM...
Ülkemizin gündeminde de hareketlenmeler seziliyor. Ramazana rağmen teröristler mola vermiyor. Dolara yeniden İngiltere üzerinden oprasyon çekildi. Çinin doları kaldırıp altına geçme söylemi altın fiyatlarına tavan yaptırdı. Akaryakıt fiyatları ciddi düşüşler yaşadı ama araçlar zaten kapı önünde yattığı için çok fazla faydası hissedilemedi.
Son günlere has dikkat çeken şeyler olarak Bülent ARINÇ'ın sela çıkışı, ardından İzmirde cami hoparlöründen çav bella şarkıları ve ardından Alpaslan KUYTUL'un sokak namazları geliyor aklıma. Karşı cenahın ( namaza,oruca,milli manevi değerlere karşı olanlar) söylemi ise polise kafa tutma vefa grubuna saldırma, saldırıken seni de devletini de sevmiyorum yüzde elliye yüzde elli olduk ya biz sizi ya siz bizi öldürün mantığını seslendirmeleri. Darbe kaşıyıcılığı eskiye dönüleceği, sokak isimlerini yeniden düzenlemeye kadar planlar yaptıkları, yeniden başbakanlık sistemine dönüleceği fiskosları kulağa geliyor. Kendi içlerinden bazıları ise pkk nın silahlı kanadı gibi etkili olmak gerektiğini, ona karşı başka birileri ise yüzde ellinin sadece yarısının ana muhalefet partisine oy verenlerden oluştuğunu yarın herkesin kendi yuvasına dönebileceğini söylüyor.
Dünya yine karışık. İnteraktif te olsa herkes kendi ülküsünün peşinde koşuyor. Bu arada emekli devlet memuru görünümlü Hafter Paşa ağır yenilgiler alıyor. İsrail Akdeniz nimetleri adına Türkiyeye sırmaşmaya çalışıyor. Suriye ve Irak cephelerinde mücadelemiz devam ediyor...
Su uyur mu bilmiyorum ama düşmanın uyumadığından çok eminim. Pandemi sürecinde okuduğum kitapların penceresinden baktığım hayat Hazirandan itibaren tüm renklerini gösterecek diye umuyorum. Bu düşüncelerle bayrama girerken,
“Büyüklerin ellerinden
Küçüklerin gözlerinden
Suriye’nin toprağından
Bosna’nın bayrağından
Ebu Zer in yalnızlığından
Bilal-i Habeşi’nin ilk ezanından
Tarık bin Ziyad’ın kılıcından
Filistinli Cafer’in haykırışından
Gazze’nin gözyaşından öpüyoruz…
İyi bayramlar meleklerin şehri Gazze.
İyi bayramlar utancımız,açlığımız Afrika.
İyi bayramlar Ömer Muhtar’ın soylu çocukları.
İyi bayramlar acının, ölümün başkenti Hama.
İyi bayramlar Recep onbaşı,Salih uzman,er Mehmet.
İyi bayramlar kırılganlıklar,üzüntüler
İyi bayramlar ey Hüzün…”
BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN. SAĞLIK VE SIHHAT İÇİNDE NİCE BAYRAMLARA ULAŞMANIZI DİLERİM...
Son düzenleme: