BAYKAL ın Siy.Tuzağına düşüp MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNİ TENKİT edenlere düşünmeleri için.
Aşağıdaki yazıyı okuyunca mutlak akılları siyasi tarafgirlikle dolmuş kişiler bir şey anlamayacak.
BAYKAL akıllıdır , İyi bir Örgütçüdür ve de siyasi teknisyendir.
ABD Samimiyeti diye öyle bir laf attıki ortaya Ne O malum kaset nede Baykal ın istifsını gündeme getirdi.
Müslümanlar arasında HİZİPLEŞME ve CEPHELER oluşturdu.
İşte biz buyuz varmı ötesi
F.Gülen in üzüntü duyduğunu TENKİT EDEN zihniyet Kendi Partisinin Üzüntü duduğu BEYANLARINI GÖRMEMEZLİKTEN geliyor.
Biz HAKEDİYORUZ özeti bu.
Baykal TV TV dolaştı![/B]
CHP Genel Başkanlğı'ndan istifa eden Deniz Baykal dün sessizliğini akşam saatlerinde bozdu. Baykal, dün Star TV'ye, Kanal D'ye, NTV'ye ve Show TV'ye telefonla bağlandı. Deniz Baykal, şu mesajları verdi:
Baykal, "İstifamla partiyi bir arayışa davet ettim. Bir arkadaşımız gelsin partiyi yenilesin ben destek olmaya hazırım" ifadelerini kullandı.
"Kimseyi caydırmak istemediğini" söyleyen Baykal, "Ancak ne halleri varsa görsünler de diyemem" dedi.
Baykal, "Net olan bir şey var. Ben genel başkanlıktan istifa ettim. İstifam partiyi yeni bir arayışa davet etmektir. Ben bunun gereğinin yapılmasını, örgütün partinin harekete geçmesini bekliyorum.
Yeni bir genel başkan seçimi yapılacak. Birileri çıksın, bir arkadaşımız gelsin, partiyi yenilesin, ben destek olmaya hazırım. Bu partinin bir mensubu olarak onunla omuz omuza, el ele referandum meydanlarına, seçim meydanlarına çıkmaya hazırım" dedi.
"TABLODAN ETKİLENDİM"İstifa sonrası gelen tepkilerin kendisini şaşırttığını belirten Baykal, bu tablodan etkilendiğini söyledi:
"Ancak şu anda, hepimizin tahminlerini, değerlendirmesini aşan bir manzara var. Şaşırtıcı bir tablo var. Duygusallıktan kaynaklanan, tahminleri aşan, hepimizi şaşırtan bir duyarlılık sergileniyor.
Ne bekliyorduk, evet üzülenler olur, ama siyasetin bir gerçeğidir diyerek kabullenirler. Yeni isimler çıkar. Ama öyle olmadı. Ve her türlü tahmini aşan, yeni bir süreç başladı. 'Geri dön' çağrıları başladı ve giderek tırmandı. Ortaya çıkan duygusal tepkiler beni şaşırttı. Elbette bu tablodan etkilendim."
"TORUNUM ÇIK DEDİ; ÇIKAMADIM"
Deniz Baykal, bu süreçte kendisini duygusal olarak en çok zorlayanın ise evinin önünde açlık grevine başlayanlar olduğunu söyledi:
"Evimin önünde bir grev çadırı var. Çok acı bir manzara, içim parçalandı. İnsanlar çadırda şekerli su içerek 'inadına Baykal, inadına sol' diye bağırıyorlar.
Bana telefon edip bunu yapacaklarını söylediler. 'Lütfen yapmayın, eyleme dökmeyin' dedim, engellemeye çalıştım. Cevap , 'Biz bu eylemi sizin için yapıyoruz ve ilk kez talimatınızı dinlemeyeceğiz' oldu. Şaşırtıcı bir meydan okuma kültürü, bir dayatma kültürü gelişti.
Sonra site korumasını aşıp her nasılsa içeri girmişler, evin önüne yerleşmişler. Gece yarısı 'inadına Baykal' diye bağırıyorlar. Torunum 'dede bir çık selam ver' dedi. Çıkmadım ama yüreğim onlarla..."
"KİMSEYİ ENGELLEMEK İSTEMİYORUM"
'Geri dön' çağrıları için 'ne halleri varsa görsünler' diyemeyeceğini söyleyen Baykal, "Ama şu anda bir adayın çıkma ihtimalini de ortadan kaldıramam" diye konuştu:
"Benim elbette partiye karşı bir sorumluluğum var. Sahipsiz kalmasını, ayrışmasını istemem. Onun için birilerinin çıkıp aday olmasını, partiyi toparlamasını bekliyorum. Bunu beklerken, buna inanırken, yeniden aday olmayı değerlendirme noktasında olamam. Partimden bir yetkilendirme bekliyor durumunda da olamam.
Partide yeni genel başkan adaylarının önünü açmışken, bunun olamayacağını varsayarak bir açıklama yapamam. Kimseyi engellemek, caydırmak istemiyorum. Yeni bir aday çıkma ihtimalini en azından şimdi ortadan kaldırmak istemiyorum. Ama ne halleri varsa görsünler de diyemem."
‘Sanki genel başkanmışım gibi üzerime düşeni yine yapacağım'
BİRLİKTE ÇALIŞIRIZ: Bir karar aldım. Net bir şey var; istifa ettim ve partimin yeni ve taze bir başlangıç yapmasını istiyorum. CHP'den istifa etmedim sadece genel başkanlık koltuğundan ayrıldım. Geri dönme gibi bir planım bir talebim kesinlikle yok. Böyle bir taze başlangıcın gerçekleşmesi halinde bundan büyük mutluluk duyacağım. Buna en büyük desteği ben vereceğim. Burada benim dikkat edeceğim nokta partinin çizgisi ve yapısının ve ilkelerinin korunmasıdır. Örgütümüz bu noktada bir taze başlangıç şekillendirmelidir. Katkı vermeye hazırım. Arkadaşlarımız bunun için inisiyatif almalıdır, bir durum değerlendirmesi yapmalıdır ve aday olmak isteyenler çıkmalıdır. Benim devreden çıkmam anlamına gelmez. Ben bütün gücümle referandum kampanyası başta olmak üzere parti sorumluklarım konusunda üzerine düşeni, sanki ben genel başkanmışım gibi yaparım. Yapacağım, konuşacağım, çalışacağım... Hiç şüphe yok. Parti yeni taze bir başlangıç yaparsa bir sorumlu kadroyu iş başına çıkarırsa bundan seviç duyarım ve onlara her türlü katkıyı desteği veririm. Onlarla el ele veririm. Birlikte çalışırız. Bunu tercih ederim.
TEK ADAY MI?: Bu benim bileceğim iş değil. O ya da bu olsun, tepeden inme kararlarla olmaz bu. Örgüt, parti bu konuda iddia sahibi insanlar çıkar. Benim ilgileneceğim parti bütünlüğünün korunması, partinin birbirine düşmemesi, partinin yapısı, çizgisi ve doğrultusunun tehlikeye girmemesi olur.
TEK ADAY OLMALI?: İdeali odur. Böyle bir bütünleşme olursa en güzeli tek aday çıkmasıdır. Ama bir yarış da olabilir, bir demokratik yarış da olabilir. Her biri değerli insanlar. İki tane aday çıkar onlar da yarışabilir. Partinin perişan, sahipsiz, darmadağınık olmasına göz yummam ama istiyorum ki benim dışımda da tatmin edici bir noktaya varalım. Toplumda partimize yönelik müthiş bir ilgi var. Bakın bana Ocak ayına kadar AKP İlçe Başkanlığı yapmış insanlardan, AKP'ye oy vermiş, MHP'li, Demokrat Partili seçmenden destek mesajları geliyor. Bunları toparlamamız lazım. Toparlarken illa bana endeksli olması şart değil. Mümkünse ben bir başka isme endeksli olarak bunu yapalım. Ben de devrede olayım.
TOPLUMUN TALEBİ VAR: Ben artık siyaseti görev olarak yapmıyorum. İlkelerim inançlarım dolayısıyla yapıyorum. Bunun için benim mutlaka bir göreve ihtiyacım yok. Toplumun benden bir talebi var. Benim bir heyecanım var. Bir iddiam var. Toplumun talebi ile bunu ben genel başkanlık rütbesi, makamı, yetkisi olmadan da birleştirebilirim. Başka bir yapı koyarız. Oradan partinin resmi hiyerarşisi işler. Görevini yapar. O insanlar deneyim kazanır. Gelişir, yetişir bende burada mücadelmei götürürüm ve birbirimzie güç katar daha büyük bir oluşum sağlarız. İyi niyetle bu şansın gerçekleşmesini umut ediyorum.
Aşağıdaki yazıyı okuyunca mutlak akılları siyasi tarafgirlikle dolmuş kişiler bir şey anlamayacak.
BAYKAL akıllıdır , İyi bir Örgütçüdür ve de siyasi teknisyendir.
ABD Samimiyeti diye öyle bir laf attıki ortaya Ne O malum kaset nede Baykal ın istifsını gündeme getirdi.
Müslümanlar arasında HİZİPLEŞME ve CEPHELER oluşturdu.
İşte biz buyuz varmı ötesi
F.Gülen in üzüntü duyduğunu TENKİT EDEN zihniyet Kendi Partisinin Üzüntü duduğu BEYANLARINI GÖRMEMEZLİKTEN geliyor.
Biz HAKEDİYORUZ özeti bu.
Baykal TV TV dolaştı![/B]
CHP Genel Başkanlğı'ndan istifa eden Deniz Baykal dün sessizliğini akşam saatlerinde bozdu. Baykal, dün Star TV'ye, Kanal D'ye, NTV'ye ve Show TV'ye telefonla bağlandı. Deniz Baykal, şu mesajları verdi:
Baykal, "İstifamla partiyi bir arayışa davet ettim. Bir arkadaşımız gelsin partiyi yenilesin ben destek olmaya hazırım" ifadelerini kullandı.
"Kimseyi caydırmak istemediğini" söyleyen Baykal, "Ancak ne halleri varsa görsünler de diyemem" dedi.
Baykal, "Net olan bir şey var. Ben genel başkanlıktan istifa ettim. İstifam partiyi yeni bir arayışa davet etmektir. Ben bunun gereğinin yapılmasını, örgütün partinin harekete geçmesini bekliyorum.
Yeni bir genel başkan seçimi yapılacak. Birileri çıksın, bir arkadaşımız gelsin, partiyi yenilesin, ben destek olmaya hazırım. Bu partinin bir mensubu olarak onunla omuz omuza, el ele referandum meydanlarına, seçim meydanlarına çıkmaya hazırım" dedi.
"TABLODAN ETKİLENDİM"İstifa sonrası gelen tepkilerin kendisini şaşırttığını belirten Baykal, bu tablodan etkilendiğini söyledi:
"Ancak şu anda, hepimizin tahminlerini, değerlendirmesini aşan bir manzara var. Şaşırtıcı bir tablo var. Duygusallıktan kaynaklanan, tahminleri aşan, hepimizi şaşırtan bir duyarlılık sergileniyor.
Ne bekliyorduk, evet üzülenler olur, ama siyasetin bir gerçeğidir diyerek kabullenirler. Yeni isimler çıkar. Ama öyle olmadı. Ve her türlü tahmini aşan, yeni bir süreç başladı. 'Geri dön' çağrıları başladı ve giderek tırmandı. Ortaya çıkan duygusal tepkiler beni şaşırttı. Elbette bu tablodan etkilendim."
"TORUNUM ÇIK DEDİ; ÇIKAMADIM"
Deniz Baykal, bu süreçte kendisini duygusal olarak en çok zorlayanın ise evinin önünde açlık grevine başlayanlar olduğunu söyledi:
"Evimin önünde bir grev çadırı var. Çok acı bir manzara, içim parçalandı. İnsanlar çadırda şekerli su içerek 'inadına Baykal, inadına sol' diye bağırıyorlar.
Bana telefon edip bunu yapacaklarını söylediler. 'Lütfen yapmayın, eyleme dökmeyin' dedim, engellemeye çalıştım. Cevap , 'Biz bu eylemi sizin için yapıyoruz ve ilk kez talimatınızı dinlemeyeceğiz' oldu. Şaşırtıcı bir meydan okuma kültürü, bir dayatma kültürü gelişti.
Sonra site korumasını aşıp her nasılsa içeri girmişler, evin önüne yerleşmişler. Gece yarısı 'inadına Baykal' diye bağırıyorlar. Torunum 'dede bir çık selam ver' dedi. Çıkmadım ama yüreğim onlarla..."
"KİMSEYİ ENGELLEMEK İSTEMİYORUM"
'Geri dön' çağrıları için 'ne halleri varsa görsünler' diyemeyeceğini söyleyen Baykal, "Ama şu anda bir adayın çıkma ihtimalini de ortadan kaldıramam" diye konuştu:
"Benim elbette partiye karşı bir sorumluluğum var. Sahipsiz kalmasını, ayrışmasını istemem. Onun için birilerinin çıkıp aday olmasını, partiyi toparlamasını bekliyorum. Bunu beklerken, buna inanırken, yeniden aday olmayı değerlendirme noktasında olamam. Partimden bir yetkilendirme bekliyor durumunda da olamam.
Partide yeni genel başkan adaylarının önünü açmışken, bunun olamayacağını varsayarak bir açıklama yapamam. Kimseyi engellemek, caydırmak istemiyorum. Yeni bir aday çıkma ihtimalini en azından şimdi ortadan kaldırmak istemiyorum. Ama ne halleri varsa görsünler de diyemem."
‘Sanki genel başkanmışım gibi üzerime düşeni yine yapacağım'
BİRLİKTE ÇALIŞIRIZ: Bir karar aldım. Net bir şey var; istifa ettim ve partimin yeni ve taze bir başlangıç yapmasını istiyorum. CHP'den istifa etmedim sadece genel başkanlık koltuğundan ayrıldım. Geri dönme gibi bir planım bir talebim kesinlikle yok. Böyle bir taze başlangıcın gerçekleşmesi halinde bundan büyük mutluluk duyacağım. Buna en büyük desteği ben vereceğim. Burada benim dikkat edeceğim nokta partinin çizgisi ve yapısının ve ilkelerinin korunmasıdır. Örgütümüz bu noktada bir taze başlangıç şekillendirmelidir. Katkı vermeye hazırım. Arkadaşlarımız bunun için inisiyatif almalıdır, bir durum değerlendirmesi yapmalıdır ve aday olmak isteyenler çıkmalıdır. Benim devreden çıkmam anlamına gelmez. Ben bütün gücümle referandum kampanyası başta olmak üzere parti sorumluklarım konusunda üzerine düşeni, sanki ben genel başkanmışım gibi yaparım. Yapacağım, konuşacağım, çalışacağım... Hiç şüphe yok. Parti yeni taze bir başlangıç yaparsa bir sorumlu kadroyu iş başına çıkarırsa bundan seviç duyarım ve onlara her türlü katkıyı desteği veririm. Onlarla el ele veririm. Birlikte çalışırız. Bunu tercih ederim.
TEK ADAY MI?: Bu benim bileceğim iş değil. O ya da bu olsun, tepeden inme kararlarla olmaz bu. Örgüt, parti bu konuda iddia sahibi insanlar çıkar. Benim ilgileneceğim parti bütünlüğünün korunması, partinin birbirine düşmemesi, partinin yapısı, çizgisi ve doğrultusunun tehlikeye girmemesi olur.
TEK ADAY OLMALI?: İdeali odur. Böyle bir bütünleşme olursa en güzeli tek aday çıkmasıdır. Ama bir yarış da olabilir, bir demokratik yarış da olabilir. Her biri değerli insanlar. İki tane aday çıkar onlar da yarışabilir. Partinin perişan, sahipsiz, darmadağınık olmasına göz yummam ama istiyorum ki benim dışımda da tatmin edici bir noktaya varalım. Toplumda partimize yönelik müthiş bir ilgi var. Bakın bana Ocak ayına kadar AKP İlçe Başkanlığı yapmış insanlardan, AKP'ye oy vermiş, MHP'li, Demokrat Partili seçmenden destek mesajları geliyor. Bunları toparlamamız lazım. Toparlarken illa bana endeksli olması şart değil. Mümkünse ben bir başka isme endeksli olarak bunu yapalım. Ben de devrede olayım.
TOPLUMUN TALEBİ VAR: Ben artık siyaseti görev olarak yapmıyorum. İlkelerim inançlarım dolayısıyla yapıyorum. Bunun için benim mutlaka bir göreve ihtiyacım yok. Toplumun benden bir talebi var. Benim bir heyecanım var. Bir iddiam var. Toplumun talebi ile bunu ben genel başkanlık rütbesi, makamı, yetkisi olmadan da birleştirebilirim. Başka bir yapı koyarız. Oradan partinin resmi hiyerarşisi işler. Görevini yapar. O insanlar deneyim kazanır. Gelişir, yetişir bende burada mücadelmei götürürüm ve birbirimzie güç katar daha büyük bir oluşum sağlarız. İyi niyetle bu şansın gerçekleşmesini umut ediyorum.