Başak Hapiste Namaza Başladı

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Profesör annesi Olcay Aydıntuğ’u bıçaklayarak öldüren Hukuk Fakültesi öğrencisi Başak Aydıntuğ cezaevinde namaza başladı. Babasının verdiği bilgiler ise oldukça ilginç:

Parlak bir kariyere sahip olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Tiryaki Aydıntuğ’un hayatı, Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi kızı Başak Aydıntuğ’un bir bıçak darbesiyle son bulmuştu. Başak'ın babası daha önce bir mektup yazarak, kızının çocukluğundan beri başından geçenleri anlatmıştı. Baba şimdi 2. mektubu yazdı ve "kızım cezaevinden namaza başladı" dedi.

Habervitrini sitesine gönderdiği mektupta baba Baba Semih Aydıntuğ şunları söyledi:

BAŞAK NAMAZA BAŞLADI

Başak bana 'cezaevinde boğuluyorum' filan demedi. Tam tersine sanki aradığı yeri bulmuş gibi. Cezaevi yönetimi de koğuş arkadaşları da çok yardımcı oluyorlar. Birisi namaz kılmayı öğretmiş. 'Biliyor musun Baba, hiç de o kadar kolay değilmiş' dedi. Cezaevi ile ilgili tek bir yorumu oldu: Burada herşey oluyor, yürüyor ama biraz yavaş oluyor dedi. Tabii bunu benim kızımın hayatı boyunca isteklerinin 5 dakika içinde yerine getirilmesi alışkanlığına sahip olduğu parentezi içinde yorumlamanızı diliyorum.

"KIZIMIN PARASININ PEŞİNDELER"

Baba Aydıntuğ'un okurlardan bir de ricası var. Kızının, parası peşinde olan bir organizasyonun içine düştüğünden kuşkulanan baba Başak'la ilgili bilgisi olanların kendisine ulaşmasını istiyor...

Bugün
 

krpnr

Paylaşımcı
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
180
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Osmaniye
Allah yardım etsin. Belkide hiç dışardan göründüğü gibi değildir ama her ne olursa olsun çok kötü bir durum
 

hiba_nur

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
774
Tepkime puanı
6
Puanları
0
ne güzel... namaza kavuşmuş olması....
Bu olayın altında neler var bilemeyiz ama....Bir evladın annesine kıyması kadar acı bir şey yoktur herhalde....
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Sevindim...

Rabbim tövbesinde samimiyet nasip eylesin, o büyük cürmünü affetsin inşallah.
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
spacer.gif
Son yıllarda çocukları tarafından öldürülen kariyerli kadınları okuyoruz. En son profesör annesini katleden genç kızı. Anne canını dişine takıp, çalışıp, mücadele edip, okumuş, mesleğinde başarıyı yakalamıştır. Ne ki evliliği hiç de iyi gitmiyordur. Cerrah olan eşi ile sert tartışmalar yaşanmaktadır evlerinde.
Kumarda kazanan aşkta kaybeder hesabı, kariyerli kadınların diğer kadınlara göre eşlerinden daha fazla dayak yedikleri sonucunu Amerika ve Avrupa’da yapılan araştırmalar her gün yayınlanmakta. Ülkemizde de değişen fazla bir şey olmuyor, iyi eğitim alan çiftler birbirlerine tahammül etmek için önemli bir neden göremediklerinden midir, ayrılığı seçmekteler.
Kariyer, bir karaçalı gibi aşkları bitirip son sevgi kırıntısını da yok eden bir baş belası olup çıkmakta. Önüne önlük bağlayıp yemek yapmaya mı yasak koymaktadır.
Ya da ele iğne alıp sökük dikmeye mi?
Ütülenmeyen koca gömleği, yıkanmayan çocuk çorabı mı sorun olmuştur.
Ya da eş ile çocuk çok da önemsenmediklerini mi hissetmişlerdir.
Hâlbuki nasıl bunalmaktadır kariyer kadını.
Bilimsel kongrelere katılması gerekmektedir.
Son bilimsel yayınları, kitapları okuması behemehal elzemdir.
Öğrencilere ders hazırlayacaktır.
Chicago’da ya da Erzurum’daki konferansta konuşma yapacaktır. Son yıllarda kimi meslektaşları rekabet çıtasını, kendisi ile aralarında bayağı açmıştır. Gergindir.
Eve dolmuş olarak gelmektedir.
Acımasız iş ortamından sonra, evde de sevgi ve şefkat bulamamaktadır.
Eşinin de işleri sıkıntılıdır.
Herkes sevgiyi, fedakârlığı, saygıyı karşısındakinden bekleyecek kadar bencilleşmiştir.
En küçük olayda dolu bardak taşmaktadır.
Hakaretler, kırıcı sözler havada uçmaktadır.
Kariyer denen karaçalı; küçük bir çocuğun bu tartışmaların şahidi olacağını ve silinemeyecek izler bırakacağını tahmin edip, akıl erdiremez. Gergin aile ayrılır. Çocuğa, gelinini kendisine rakip gören babaanne sarılır. O okumamıştır ama mutlu ve huzurludur, torununa bakarken fazlası ile abartır, ne isterse verir. Torununun saçlarını tararken bir düşman motifi de eker kafasına; annesini. Hayalleri gerçek olmuştur babaannenin, o okumuş kadın ne anlar çocuk yetiştirmekten, onlar karı koca kuş sütü eksik olmayan sofralarla büyütürler torunlarını.
Eksik bir şeyler olduğu akıllarına gelmeden, anne ve baba sevgisine doyamadan büyüyen çocukların incinen yüreklerindeki hayata öfkeyi hiç duyamadan. Kapatırlar kulaklarını küçük kızın kırık kalbinin sesine. Başka çocuklar baba dediğinde gıpta ile bakan, annesi ile kol kola gezen genç kızları hayranlıkla izleyen üniversiteli kız, sonunda depresyona girer. İlaçlara başlar.
Neden onların hayatları da normal insanların ki gibi değildir. Oysa annesi çocukları mali sıkıntı çekmesin diye de kariyer yapmıştır ama parasızlıktan bin beter acılar yaşamıştır.
Paranın alamayacağı mutluluğun fakirliğini çekmiştir. Babaannesinin, “bir yerlerde gezeceğine gel de kızına annelik yap” diye suçladığı bir kadın, Kızına, “bugün eve gelme, gelirsen elimden bir kaza çıkacak” diyen bir anne.
Başaramadığı dersleri için Tarot merkezlerini kurtarıcı bilip, büyü yaptıracak kadar dini boşlukta kalmış bir genç kız. Baba kolayı seçmiş, almış şapkasını çıkıp gitmiş. Üç kadın sıkıntıları ile baş başa kalmış. Kendi yalnızlığına, acılarına, kızının okul başarısızlığı katıldığında iyice asabileşen anne. Yangına körükle gidip annesi aleyhine evladını dolduran babaanne.
Maneviyat gibi çok birleştirici bir mutluluk unsurunun eksik olduğu bu insanlara sonunda olan oluyor. Sevginin, saygının, merhamet ve şefkatin eksikliği bir genç kızı anne katili yapacak kadar kendisinden uzaklaştırıyor.
Bu acı olay sanırım psikoloji kitaplarında yer alacak. Sevgi kadar değerli başka bir şey olmadığını, sonunda kariyer de anlayacak.

http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=writersnews&id=17919

Yukardaki haberi okuduğumda hemen aklıma bu yazı geldi. Başaki belki de evdeki ilgisizlikten, sevgisizlikten annesinin katili olmuştu, ama unutulmamalı ki, burda Başak kadar annenin, babanın, vs herkesin suçu vardır.

Ve Başak'ın namaza başlamış olması da çok doğaldır. İçindeki sıkıntıyı giderecek tek şeyin Hazreti Allah'ın sevgisi olduğunu anlamış olmalıdır...

Başak inşa'Allah tevbesi kabul edilenlerden olmuştur...
 
Üst