Ümmetin menfaati de zararı da birdir,
Peygamber bir, din bir, iman birdir,
Harem-i Pâk, Allah ve Kur'an birdir,
Ne olurdu, Müslümanlar da olsaydı bir. Muhammed İkbal
1912 yılında, İtalyanlar Trablusgarb’a hücum ettikleri zaman, Hint Müslümanları büyük bir miting düzenleyerek bu tecavüzü tel’in etmiş ve yardım toplamışlardı.
Muhammed İkbal’in bu mitingde okuduğu Urduca şiiri son derece etkileyicidir.
“Dünyanın acı veren hallerinden bunalıp başka bir âleme dalmıştım. Melekler alıp beni Allah Rasûlü’nün huzuruna götürdüler.
Sevgili Peygamberim: “Ey Hicaz bahçesinin bülbülü! Bana o âlemden ne hediye getirdin?” diye sordu.. “Ya Rasûlallah!” dedim, “Dünyada ne huzur kaldı ne rahat! Arzu ettiğimiz hayatı ele geçirmek ne mümkün! Varlık bahçelerinde binlerce lâle ve gül var, ama hiçbirinde vefa kokusu yok. Yine de huzurunuza hediye olarak bir şişe getirdim. İçindeki öyle değerlidir ki, cennette bile bulunmaz. Bu şişede Ümmetinizin şerefi vardır. Bu şişede Trablus şehitlerinin kanları vardır.”
Bu şiirin belâgatı karşısında on binlerce Hint Müslümanı “cûş u hurûş”a gelmiş, birçokları sırtlarındaki tek gömleği bile iâne olarak vermişlerdi.
Peygamber bir, din bir, iman birdir,
Harem-i Pâk, Allah ve Kur'an birdir,
Ne olurdu, Müslümanlar da olsaydı bir. Muhammed İkbal
1912 yılında, İtalyanlar Trablusgarb’a hücum ettikleri zaman, Hint Müslümanları büyük bir miting düzenleyerek bu tecavüzü tel’in etmiş ve yardım toplamışlardı.
Muhammed İkbal’in bu mitingde okuduğu Urduca şiiri son derece etkileyicidir.
“Dünyanın acı veren hallerinden bunalıp başka bir âleme dalmıştım. Melekler alıp beni Allah Rasûlü’nün huzuruna götürdüler.
Sevgili Peygamberim: “Ey Hicaz bahçesinin bülbülü! Bana o âlemden ne hediye getirdin?” diye sordu.. “Ya Rasûlallah!” dedim, “Dünyada ne huzur kaldı ne rahat! Arzu ettiğimiz hayatı ele geçirmek ne mümkün! Varlık bahçelerinde binlerce lâle ve gül var, ama hiçbirinde vefa kokusu yok. Yine de huzurunuza hediye olarak bir şişe getirdim. İçindeki öyle değerlidir ki, cennette bile bulunmaz. Bu şişede Ümmetinizin şerefi vardır. Bu şişede Trablus şehitlerinin kanları vardır.”
Bu şiirin belâgatı karşısında on binlerce Hint Müslümanı “cûş u hurûş”a gelmiş, birçokları sırtlarındaki tek gömleği bile iâne olarak vermişlerdi.