Ay vakti Dergisi

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
7572.jpg

115.jpg
115.jpg



İNSAN İÇİNDE KARMAŞA, KARGAŞA İÇİNDE İNSAN
/Deneme Ay Vakti

İKİNDİ GÜNEŞİ/Şiir Nurettin DURMAN

BİZİM SOKAK/Öykü Necmettin EVCİ

SANA TAŞINIYORUM/Deneme Şeref AKBABA

MAHİYETİNİ UNUTAN İNSAN/Deneme M. MUHSİN KALKIŞIM

FUZULİ''NİN BERCESTE MISRALARI-II/Şiir-Yorum M. Nur DOĞAN

MUHTAÇ AĞLATIR/Gezi Bahattin YILDIZ

ÇAĞI AŞMAK/Deneme Üzeyir SÜĞÜMLÜ

MUŞTU PINARI/Şiir Alaaddin SOYKAN

GENÇ WERTHER''İN ACILARI/Deneme Taner TAŞTEKİN

ŞEYH GALİB, HÜSN-Ü AŞK ve BAHAR/Şiir-Yorum Cavit MARANCI

MESAFE/Öykü Celal TOSUN

RUHUN MUHKEM KALESİ/Deneme Emine BATAR

YAĞMUR, YAĞMAKTADIR ŞEHRE/Deneme İsmail BİNGÖL

CEMRE.../Deneme Ömer ÖZDEN

YILDIRIM/Öykü Mehmet ERİKLİ

ÖMÜR KUŞU/Öykü Muhammet ERDEVİR

MÜNZEVİ ISLIKLAR/Şiir Muhammet ESİROĞLU

SÖYLENEMEYEN/Deneme Zülâl SAHRA

KELİMELERİN FARKI/Kitap Tanıtımı Uğur MANTU

SHERLOCK HOLMES/Sinema Abdullah Ömer YAVUZ

SAKLI MEKTUPLAR-LVI/Mektup Şiraze

DÜŞÜNCE GÜNEŞİ

Alâaddin SOYKAN / MUŞTU PINARI ... Nurettin DURMAN / İKİNDİ GÜNEŞİ ... Muhammet Nur DOĞAN / AŞKIN ŞAH BEYİTLERİ .. Şeref AKBABA / SANA TAŞINIYORUM ... Bahattin YILDIZ / AFGANİSTAN-PAKİSTAN: MUHTAÇ AĞLATIR ... Abdullah Ömer YAVUZ / SHERLOCK HOLMES
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
117.jpg
117.jpg
ayvakti1.jpg


İÇİNDEKİLER


BİR DERT, BİR ACI, BİR FERYAT.../Deneme Ay Vakti

DAĞLARA/Günlük Şeref AKBABA

ŞEHİD/Şiir Fatih PALA

BAHATTİN YILDIZ/Deneme Musa KIRCA

CİHADDAN SONRA/Hatıra Bahattin YILDIZ

CEZADA ELİF DURAĞI/Öykü Naz FERNİBA

DÜŞÜNCE ve BENLİK/Deneme Necmettin EVCİ

ÜSTAD NECİP FAZIL/İnceleme Mustafa MİYASOĞLU

MÜCAHİD/Şiir Taner TAŞTEKİN

ASLINA EN YAKIN YOLDAN/İnceleme Nargiza DOSBAYEVA

ÖPÜLEN BEBEKLERİN YANAĞINDAKİ İZ/Şiir Selami ŞİMŞEK

KONUŞMA/Şiir Yavuz ERTÜRK

BAKIŞ AÇIMIZ ve KİMLİĞİMİZ/Deneme Üzeyir SÜĞÜMLÜ

SABA İDİ SON TÜRKÜ/Öykü Deniz Dengiz ŞİMŞEK

AYAKLARINDAN VESİKALI ADAM/Öykü Bülent GÜNDOĞAN

BİR BAHAR MERCEĞİNDEN.../Deneme Gürsel ÇOPUR

ANAHTAR/Deneme Zehra Betül BULUT

VAHDET-İ VÜCUD ÜZERİNE/İnceleme Salih UÇAK

SEVGİYİ ÖĞRENMEK.../Deneme Mustafa İBAKORKMAZ

GOGOL''UN KAPUT''U SİHİRLİ MİYDİ?/İnceleme Ahmet SIVACI

BİR GÖLGENİN KARANLIĞINDAN KURTULMAK MI?/Deneme Muhsin İlyas SUBAŞI

HOLLYWOOD''DA MUHALİF BİR YÖNETMEN: BRİAN DE PALMA/Sinema Abdullah Ömer YAVUZ

METİN TENKİDİ/Kitap Tanıtımı Uğur MANTU

SAKLI MEKTUPLAR LVIII/Mektup Şiraze

PALANDÖKEN DAĞLARINDAN KUNDUZ DAĞLARINA, ORADAN DA CENNETE UÇAN KARTAL/Hatıra Mustafa AĞIRMAN
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45


YIL11.SAYI 125-126/ŞUBAT-MART2011

Değişen Dengelerle Sabit Bir İsim: Ay Vakti Geride bırakılan her gün maziye eklenir. İnsanın geçmişe özlemi bitecek gibi değildir. Ay Vakti geçmişin satır aralarında hoş bir seda bırakacak, geleceğin yeni sayfalarında ismi iştiyakla okunacak zenginlikte bir sayı ile yeniden okuyucuyla buluştu. Şubat-Mart itibariyle 126. sayısına ulaşan Ay Vakti; bu sayı da deneme, şiir, öykü, günlük, söyleşi, araştırma, inceleme, kitap, sinema ve mektup olarak farklı yazın türlerindeki çalışmalarıyla, alanında yetkin ve yeni isimleri bir arada barındırıyor. Dünya üzerinde değişen/değiştirilmesi için çaba sarf edilen dengelere dikkat çekerek söze başlayan Ay Vakti, Şiraze’den “Saklı Mektuplar”da, İstanbul’dan hareketle çıktığı öze dönüş yolculuğuna; ‘tam olamaz insan, noksanlarıyla yaşar’ diyerek okuyucuyu davet ediyor. Her yazısı beğeniyle takip edilen Necmettin EVCİ “Numaradan Yaşamak” diyerek okuru daha somut bir sorgulamaya ve farkında olmaya teşvik ediyor. Nurettin DURMAN “Şubat”, Berrin SÖNMEZ “Gönül”, Reşit Güngör KALKAN “Cinayeti Gördüm”, Musa ÖZER “Sait Yakut’a Mektup”, Faik ÖCAL “Nûn Vakti Konuşmalar”, Ömer KEMİKSİZ “Ölüm” diyerek bu sayıya katkıda bulunan kıymetli...



http://www.ayvakti.net/
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45

Ay Vakti'nde Savaş ve Deprem
Taşlar yerinden oynatıldı. Şimdi bir nisan yağmuruyla arınma vaktidir.
Cemreler baharın habercisi… Nevruzla gelen gölgelenmiş şenlik… Japonya, imtihanın beşiği… Ortadoğu; Mısır, Libya, Tunus, Filistin… Dünyanın dört bir yanından yükselen seslerin her biri çığlık gibi.
Ay Vakti Nisan 127. sayısı ile tüm okurlarını, sarsılan temellerin yeniden inşası için dikkatleri diri tutmaya çağırıyor. Bu bağlamda, “Savaş ve Deprem” diyerek söze başlıyor ve
Savaş, işgal, deprem ve tsunami…
Gidiş nereye diye sormuyoruz.
Bazen bağban…
Bozar bağ-ı gülistanı…
Diyerek; Ay Vakti yayın yönetmeni Şeref AKBABA, “Nisan Müzakeresi” ile dünyada olup bitenleri bahar ve diriliş ekseninden yansıtarak deneme türünün ilk eserini okura sunuyor. “Tuvaldeki Su Tanesi” ile Nuray ALPER, “Hoş Eser-sin Ömrüme” ile Fâtma Zehra MERİNOS, “Ömrümüzün Sebebidir Bir Fotoğraf” ile Reşit Güngör KALKAN ve “Leyla ile Hasb-i Hâl” ile Özlem DOĞAN bu sayıda deneme türünün diğer isimleri.
Mehmet BAŞ, “Tabirsiz Rüyalar Atlası” ile şiire ilk adımı atıyor. M. Ragıp KARCI, “Yalnız Sana Yazılmış”, “Gölge, Orkestra, Mekke, Kırağı” ile Rasim DEMİRTAŞ, “İki Göz İki Çeşme” ile Selami ŞİMŞEK, “Âdem ile Havva Olmak” ile Yavuz ERTÜRK, “Mırıl Mırıl Yağmur” ile Erol ERDOĞAN, “Eksik” ile Ayşenur MUCAN şiir zemininde okuru buluşturan diğer kıymetli isimler.
“D. Ali Taşçı İle Uygarlığa Aşkla Direnmek Üzerine…” keyifli bir söyleşi gerçekleştirilmiş bu sayı için. Uygarlığa Aşkla Direnmek ve Fıtraftın Çağrısı kitaplarıyla medeniyet-uygarlık-batı-aşk çizgisinde beslediği fikirlerini okura sunan D. Ali Taşçı’yı bu söyleşi ile yakından tanıma imkânı bulunmaktadır.
Ali Şîr Nevâî/Semerkand Devlet Üniversitesi (Özbekistan), Filoloji Fakültesi, Özbek Filolojisi Bölümü, Şimdiki Zaman Özbek Edebiyatı Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi Husen AŞUROV, “Aman Muhtar’ın Romancılığı Üzerine” diyerek Aman Muhtar’ın “Bin Bir Görünüş” adlı romanından hareketle Özbek edebiyatı, Doğu ve Batı romancılığı, modernizm ve realizm sentezi ile Aman Muhtar romanlarını ele alan bir araştırma ile mühim bir çalışma sunuyor. Prof. Dr. H. Ömer ÖZDEN, “Erzurum ve Sayılı Günler” isimli incelemesiyle, Erzurum’u aynı dilde farklı mana vererek okumaya ve Erzurum’a farklı bir kapıdan girerek gizli güzelliklerinden haberdar olmaya çağırıyor.
Bu sayıda Ay Vakti, okuyucusun iki yeni kitapla tanıştırıyor. Ahmet Mahmut ŞEN, “Tefekkür Gibi İbadet Yoktur” diyerek Osman Nuri Topbaş Hoca efendi’nin nezih kalemiyle hazırladığı, her daim el altında bulundurulacak “Kâinat, İnsan ve Kur’an’da Tefekkür” isimli eserini; Kibar AYAYDIN ise “Bahar Sürgünü” Üzerine diyerek Murat Soyak imzalı Bahar Sürgünü eserini incelemiş.
Ay Vakti klasiği haline gelmiş Şiraze, “gidenler gitti, bilmem ki nasıl geçtiler köprüden” diyerek söze başlıyor ve okuru Saklı Mektuplar’ıyla bir kez daha satır aralarına konuk ediyor.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
UYGARLIK-MEDENİYET FARKI
25858.jpg

Taşçı: Uygarlık uyutur aşk diriltir
Dursun Ali Taşçı, Ay Vakti’nde “Aşk”a ve “Uygarlık”a dair önemli şeyler söyledi


Batı medeniyetinin eşyayı ve maddiyatı birinci plana alıp ruhu ve maneviyatın üzerini beton-demir karışımıyla örten düzenine karşı bir çıkış yolu aramak günümüz insanının en temel ve çözülmesi zor görülen problemlerinden elbet. Uygarlık ve inanç buhranında kıvranan insan çareyi ehil olmayan ellerden çıkan yanlış reçetelerde ya da aşılması uçuruma düşmeye sebep olan çizgilerin ucunda gezinip “kafayı dağıtmak”ta arıyor çoğu zaman.
Batı’nın kendi düşünce ikliminde doğup büyüyen filozoflar, belli bir aşamadan sonra nihayetinde maddenin duvarına toslarken modern zamanlarda gönlündeki pası silip zihnini bulanık sularda dolaştırmaktansa asıl olanı bulma yolunda kullananlar hem akıl sağlıklarını hem de kalp ülkelerini kurtarıyorlar uygarlığın elinden.

25859.jpg


Dursun Ali Taşçı
da Ay Vakti’ne “Uygarlığa Aşkla Direnmek” isimli kitabıyla alakalı olarak verdiği mülakatta hem bizim geleneğimizin ışıltısı kelimelerimize bulduğumuz sözümona Türkçe karşılıkları sorguluyor hem de karanlık ve bunalımdan çıkış yolunu aydınlatıyor.
Uygarlık ile medeniyet aynı şey mi?
Dursun Ali Taşçı, röportaj boyunca birbirinin aynısı olarak addedilen uygarlıkla medeniyet kelimelerinin birbirinden farklı olduğunun altını çiziyor. Uygarlığın kimlik bozucu, vahyi öncelemeyen, ötelerden habersiz, dünyayı beka yurdu olarak algılayan şehvetperestlerin kurduğu bir aldanışlar diyarı olarak gören yazar, medeniyeti ise tüm peygamberlerin vahiyle getirip kurdukları bir dünya olarak tarif ediyor.
Ay Vakti sayfalarında okudukça okuyanı dirilten kelimelere göz gezdirirken yazarın kelime gruplandırmaları da oldukça dikkat çekiyor. “Uygarlık ve Deli” ile “Medeniyet ve Doktor” ikilileri karşılaştırılıp bıçağın delinin elinde öldüren, doktorun elindeyse hayata döndüren işlevi uygarlık ve medeniyet karşılaştırmasında daha da anlamlı kılınıyor.
Hikmet, akıl ve vahyin evliliğinden doğar
Dursun Ali Taşçı akıl ile vahyin evliliğinden hikmetin doğduğunun ve hikmetin de medeniyet dediğimiz ilim ve aşk yurdunu kurduğunun altını çizerek devam ediyor dergideki sözlerine. Hikmetin bilgiyi kullanma sanatı olduğunu ve hikmete sahip olanın en hakir ve değersiz olarak görülen nesnelerden dahi insanlığa fayda sağlayan ürünler yaratabileceğini ısrarla vurgulayan yazar, medeniyetin tanrısının tek, uygarlığın tanrılarınınsa sınırsız olduğunu da reklam bahsinde açık şekilde ifade ediyor.
“Uygarlığın tanrıları doyumsuzdur ve onlar insanların zaaflarıyla beslenirler.” diyerek uygarlığın ne menem bir şey olduğunu da ortaya koyan yazarımız kadın erkek ilişkisi hakkında da Doğu ile Batı’yı karşılaştırmaya tabi tutarak mühim şeyler söylüyor.

Ya nur ya ateş ortaya çıkar

Dursun Ali Taşçı medeniyetle uygarlık arasında, her alanda olduğu gibi, kadın erkek ilişkileri arasında da temel farklılıklar olduğunu ifade ederken kadının erkeğin gurbeti erkeğinse kadının vatanı olduğunu belirtip, bunların birleşmesinin medeni toplumlarda nura, uygar toplumlarda ise ateşe sebebiyet verdiğinin altını çiziyor. Kadını bir şehvet ve tüketim metaı olarak addeden uygarlık sitelerinde kadın erkek birleşmeleri ateşi doğururken vahyi akılla birleştiren medeniyet sitelerinde nurun ortaya çıkması yazarca iki temel yaşam şekli arasındaki farklardan biri olarak ortaya konuyor.
Her şeyi yitirmeden O’na varmak mümkün mü?
Röportajın sonunda ayağına iğne bile batsa kendisini öldü zanneden yahut cüzdanındaki putlarından birini kaybetse kendi iç denizinde karamsarlıkla boğulan insanlara ümit kavramının varlığını ve hikmete giden yoldaki rehberliğini hatırlatan Dursun Ali Taşçı, her şeyimizi kaybetmeden Allah’a ulaşmanın da mümkün olmadığını vurguluyor.
Medeniyetimizin parolasının Kelime-i Tevhid olduğunun altını çizen yazar, “Allah’a sahip olan neden mahrumdur, Allah’tan mahrum olan neye sahiptir?” diyerek her kelimesi zihnimizi açıp ruhumuzu dirilten röportajına son veriyor.


Cahit Saçak haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
128nkapak.jpg

ay-vakti-mayis.jpg


YIL11. SAYI 128 / MAYIS 2011




AY VAKTİ DERGİSİ ÜSTAD NECİP FAZIL’I ANLATIYOR


Nisan yağmurları yağdı.
Toprak berekete kavuştu.
Kardelenler toprağı yarıp boy verdi.
Baharın erguvanları kokularını etrafına saçtı.
Ay Vakti’nin toprağı Nisan yağmurlarıyla bereketlendi.
Ay Vakti 128. Sayısı ile okurun karşısına “Bahar Ey” diyerek giriş yapıyor. Üstad Necip Fazıl ağırlıklı olan sayıda usta kalemler bir araya gelerek Necip Fazıl’ı anlatıyor. A. Vahap Akbaş, “Necip Fazıl’ın Özlediği Nesil” diyerek Üstadın tasavvur ettiği gençliği, aksiyonu, aşkı, özlemi dile getiriyor.” Bir Tavır İnsanı Olarak Necip Fazıl” diyen Mustafa Özçelik, aksiyon ve sanatçı insanının nasıl bir tavır ve tutum sergilediğini kaleme alıyor.” Necip Fazıl’ı Anlarken” Recep Garip, üstadı yeniden anlamaya çağırıyor, onu düşünce, sanat ve aksiyon dünyamızda yeniden anlamamız gerektiğini vurguluyor. “Şiirimizin Vazgeçilmez Şairi: Necip Fazıl Kısakürek” Nurettin Durman, “Şair ne yaptığının yanı sıra, niçin ve nasıl yaptığının ilmine muhtaç ve üstün marifetinin sırrına müştak, bir tılsım ustasıdır.” diyen üstadın şairliğine vurgu yapan bir yazı kaleme alıyor.
Muzaffer Doğan’la yapılmış dolu dolu bir söyleşi yer alıyor Ay Vaktinde. “Üstad hayatın her alanına yön vermenin sancılarını çekti” diyerek üstadın dünyadaki, ülkemizdeki, edebiyatımızdaki mücadelesini anlatan söyleşiyi okurken Necip Fazıl’ı yeniden keşfe çıkıyorsunuz.
“Dulda'da Bir Adam” diyerek Şeref Akbaba, Ali Haydar Haksal’ın kitap ve mekanla olan bağını ve Erzurum’da yaşadıkları hatıralardan bahsediyor.
“Şehir ve Fetih” Enver Çakmak, şehirlerin gözdesi İstanbul’u, Fethi ve Fatihi anlatıyor.“Bilgi ve Ahlak İlişkisi” Prof Dr. Ömer Özden’in kaleme aldığı bir yazı. İnsanın bilgiyle ve ahlakla olan bağını derinlemesine anlatıyor. “Sinemanın Ozanı ve Yeni Dünya” Hüseyin Özdemir’in sinemayla ilgili seyredilmeye değer bir filmin ruha nasıl seslendiğinden dem vuruyor.
Şiirde; M.Ragıp Karcı ve Muhsin İlyas Subaşı naatlarıyla, Yavuz Ertürk, Okan Aksoy ve Nurten Can şiirleriyle yer alıyor.
Öyküde; Naz Ferniba ve Mehmet Erikli yazılarından bize bir buket sunuyor.
Deneme; Necmettin Evci, Reşit Güngör Kalkan ve Berrin Sönmez ruhundan yansıyanları bizimle paylaşıyor.
Ve son olarak Şiraze gönül fırtınasından kopan nameleriyle bizi baş başa bırakıyor.

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45

Ay Vakti seçimini yaptı

Şeref Akbaba'nın yönetiminde istikrarlı yürüyüşünü sürdüren Ay Vakti Haziran sayısından güzel bir seçim yapmış

Ay Vakti 129. sayısında seçim diyerek başlıyor. Gündemde olan seçimi kendi bahçesinde yorumluyor.
“Kendi irademizi ortaya koyacağız.
İrade beyanı.
Telkinler, tebliğler, propagandalar, planlar ve projeler.
Seçme ve seçilme hakkına sahip olmak.
İrade ortaya koymak.”

Şeref Akbaba Seçenek yazısıyla insanın seçenek hakkını doğru kullanması gerektiğini söylüyor.
“Asırları kucaklayan ve direnerek elde edilen haklar ve hürriyetler, yasala¬rın ya da devletlerin bağışı olmak¬tan çıkıp, bireyin ve toplumun hakkı olduğu anlayışıyla düzenlenmelidir. Zor olan Süleyman ve Sinan olmaktır .“

Masal kaybolan değerimiz ve kültürümüz. İnsanlar birbirini dinlemiyor ve anlamıyor artık. İnsan kendisini televizyon, internet ve teknolojinin ablukasından kurtaramıyor. Necmettin Evci bu denemesinde masal kültürünü kaleme alan güzel bir yazı sunuyor.

Usta şairler yine Ay Vakti’nin sayfalarında. Alaaddin Soykan Konuş Gönlüm, Sedat Umran Hayat ve Ölüm şiirleriyle yerini alıyor.

Türkiye’nin çok yönlü ve suskun sanatçısıdır Nuri Pakdil. Aslında yazılarıyla, kalemiyle her dem konuşan biridir o. Ama insanların çoğu ondan habersizdir. Diyerek Musa Özer Nuri Pakdil’i anlatıyor.

Osmanlı Türkçesinde Muamma Şiirleri, Elips ve Anti-Elipsa incelemeriyle Celaleddin Cürayev ve Fazilat İbragimova farklı bakış açılarıyla çalışmalarını ortaya koyuyor.

Denemede; Zülal Sahra Araftaki, Ceyhun Emre Teoman Üç Solucan Bir Sazan Nazlı Nur Yılmaz Yüzü Ölüme Dönmüş Gecenin Kevser Terzioğlu Denizin Rengi çalışmalarıyla okurun karşısına çıkıyor.

Ay Vakti; bu sayısını öyküyle zenginleştirmiş. Naz Ferniba Cezada Elif-i İklim, Üzeyir Süğümlü Bir Ruh Hikayesi, Ayla Ceren Coşkun Kırmızı M.A. N ve Babam, Duran Çetin Suçlu Kim, Fatih Külahçı Yolun Hafızası, Ercan Köksal Vasiyet, Muhammet Erdevir Müstesna Bir Ekim, Lekeli Bir Göz öyküleriyle buket sunuyor.

Hasan Tiyek Şair, Müjdat Er Ruh şiirleriyle hissiyatlarından geçenleri bizimle paylaşıyor.
Şair ve Gölge başlığıyla Necati Topçu Alim Yıldız’ın Şiirin Gölgesinde kitabını tanıtıyor.

Şiraze Saklı Mektuplardan gizemli bir mektup sunarak; Ay Vakti sayfalarına son veriyor.

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İnsan, güzellikte doğadan etkilenir
ay-vakti-ekim.jpg



Düşünce - kültür ve edebiyat dergisi Ay Vakti, 12. yılında muhteşem bir sayıyla okurlarına merhaba diyor.


İçten ve samimi bir mektup
M. Şükrü AKKOCA’nın kaleme aldığı mektup bir anlamda yazarın bamtelinden Ay Vakti ile olan bağının yansımalarına şahit oluyoruz. “…Ben Isparta’dayım şu an. Her ay şehrimize gelirsin bir tanecik, koşarak gelirim yanına, sarılırım sana. Sonra beni içine almadığını görünce canım acır, dikenlerin batar. Şikâyet etmem, dertlenmem hiç. Zaten dikenlerin geceleri susayan gönlümü emziren bir gıdaya inkılap eder. Önce acır içim, sonra diner yalnızlığım ve kana kana içerim seni. Dedim ya şikayetçi değilim. Yıllar geçse de olmam, olamam.”
Prof. Dr. Durali Yılmaz röportajı
Günümüz Türk aydınının derin buhranını ve edebiyatımızdaki birçok hastalığa teşhis koyuyor. Durali Yılmaz, “Tanzimatla birlikte başla*yan aydınımızın kendine güvensizliği ve Batı karşı*sında ezilmişliği bir türlü bitmedi. Bitmek ne keli*me; daha da derinleşiyor. Bu aydın kendi halkının değerlerine düşman. Böyle bir aydın kimin romanı*nı, nasıl yazacak?”
Sanatın Amentü’sü
Sanat kelimesinin köküne inen AZLAL, “ İnsan, güzellik ölçülerini yalnız doğadan çıkarır. Her sanatçı*nın başka şey yapmak ve daha iyi yapmak, taklide, kopyaya yanaşmamak istemesini, öze gitmek, ilkel ve temel uyumları bulmak istemesini anlarım. Ama bunlar, ne kadar şaşırtıcı olurlarsa olsunlar, sanatçı gene de doğanın en son tutumlu*luğunu, tükenmez derinliklerini yaydıklarını umar. Gelenek ve görenek de güzelliğin ölçülerini belirlemede tabiatta ki kadar olmasa da bu ölçüleri belirlemede etkilidir.”
Şeref Akbaba yönetiminde hazırlanan derginin ekim ayı sayısında: On İki / Hilal / Ay Vakti /Giriş, Teklif / Şeref AKBABA /Deneme. Bir Mısrada Meçhul/Bir İsimde Bin Ses Bir Başkasının Şiirine Zeyl / M. Ragıp KARCI /Şiir. Prof. Dr. Durali Yılmaz İle Söyleşi / Şeref AKBABA & Öznur ERTEKİN /Söyleşi. Yalnızlığın İblis Gözlü Nazarı / Mehmet BAŞ /Şiir. Aydınlanmanın Karanlığı / Necmettin EVCİ /İnceleme.Sanat ve İnsan / Ömer ÖZDEN /Deneme.Sanatın Amentüsü / Eyüp AZLAL /İnceleme.Türk Edebiyatı Üzerine / Muammer YALÇIN /Deneme.Fıratın Çağrısı: Sanat / Mustafa UĞURLU /Deneme.Sıradan Bir Cumartesi / Mehmet ERİKLİ /Öykü. Sessiz Ölüm / Ercan KÖKSAL /Öykü. Kentte Bir Yürüyüşten Çıkarımlar... / İsmail BİNGÖL /Deneme. Yanmayı Göze Al(a)mayan İbrahim Olamaz / M. Nihat MALKOÇ /Deneme. Yol Düşünceleri / Sanrılar / Mehmet Sait CELAYİR /Hatıra. Ayna Kırılınca / Necip Fazıl AKKOÇ /Şiir. Yansıma / Nurten CAN /Şiir.Gazel / Yusuf ŞAHİN /Şiir.Randevu / Fahri AYHAN /Öykü. Devrik Cümlelerde Bir Kahve Falı / M. Şükrü AKKOCA /Öykü. Saklı Mektuplar LXIX / Şiraze /Mektup, yer alıyor.

Yüsra Dal haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45

Sana kelimeler getireceğim

Teşekkürler Ay Vakti…
Ekim 2000’de yayın hayatına başlayan Ay Vakti, Kasım 2011 sayısıyla 134. sayıya ulaştı. On iki yıldır, sabırla, umutla, aşkla, heyecanla yürüyüşünü devam ettiriyor Ay Vakti. Şiirin yalnızca şiir, yazının yalnızca yazı, edebiyatın yalnızca edebiyat olmadığının altını çiziyor her sayısıyla. Sanat yapma adına ahlâka, inançlarımıza sırt çevirenlerin esamesi okunmuyor Dergi’de. Tüm olumsuzlukları bir yana bırakıp Edebiyatımıza yeni ve yetkin isimler kazandırmaya devam ediyor ayrıca.
Ay Vakti, Kasım sayısında Panorama başlıklı sunuş yazısıyla karşılıyor okuyucuyu. Van depremi, şehitlerimiz, ortadoğuda yaşanan kırılma ve çözülmeler, yeni anayasa gibi konulara kısaca değiniliyor yazıda.
Şiraze, bu sayının ilk yazı olmuş. Sonrasında Nevmettin Evci’nin Bütüncül Düşünce ve Sanat başlıklı denemesini görüyoruz. Derginin diğer bir deneme yazısı Fatma Zehra Merinos’a ait.
Her sayıda olduğu gibi, zengin araştırma ve inceleme metinleri sunulmuş Dergi’de. İbrahim Biricik “Tarık Buğra’nın

10_Kasim_2011_08_37_51_1222040058.jpg


‘Yalnızlar’ Romanında Birey Yalnızlığı”, Salime Kaman “Kaygı Nesneleri”, Tojibovoya Mahbuba Rahimovna “İlk Divan’da Arapça Kelime Grupları” başlıklı yazılarıyla dergiye katkı sunan isimler.
Ay Vakti’nin direnişe davet eden şiirleri, yaşamaya çağıran öyküleri bu sayıda da kendini gösteriyor. Burhan Barak “Gizlenmek”, Züleyha Eker “Ayin” isimli öyküleriyle dergideki ilk öykülerini yayımlamışlar. Diğer öykülerse “Yirmi Dört Numaralı Koltuk” (Ercan Köksal), “Bir Babanın Çöküşü” (Musa Özer), “Grammar –R- Okunmayacak” (Yener Özen), “Yine ‘Gel’ Diye Çağıran Bir Ses Var II” (Ömer Eski) isimlerini taşıyor. Mehmet Baş, Şeref Akbaba, Yavuz Ertürk, Mehmet ışık ve Muhsin İlyas Subaşı bu sayının şairleri. Sadelik, samimiyet ve yoğunluk, Ay Vakti’nde yayınlanan eserlerin öne çıkan özellikleri. Bu durum Ay Vakti’ni günümüz edebiyat ve şiir ortamında ayrıcalıklı bir konuma yerleştiriyor.
“Kitap” bölümünde Süleyman Arif Onan “İnsanlar Sizi Nasıl Dinler?” isimli yazısında ile Prof. Dr. “Abdülhakim Yüce’nin Hitabet ve Konuşma Sanatı” adlı kitabını, M. Ragıp Karcı ise İsmail Bingöl’ün Ay Düşleri kitabını tanıtıyor. Sinema köşesinde ise Abdullah Ömer Yavuz, Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmini kaleme almış.
Bize bu güzel dergiyi armağan eden Ay Vakti ekibine teşekkürü bir borç biliyor, yazımızı derginin bu sayıda yer alan şiirlerinden, Mehmet Işık’ın Ketaki şiirinden bir bölümle bitiriyoruz:
denize nazır beklemek
en çok Mihrimah Sultan'la güzeldir
bekle,
çünkü sana kelimeler getireceğim
ne cildi örselenmiş kitaplardan
ne de biteviye bestelenen şarkılardan
belki de Sadun Aksüt aşinadır:
"gitme ne olur, ne olur gitme”
(…)
Mehmet Bıyıklı
HaberKültür.Net

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
'Ay Vakti' edebiyat, kültür, sanat





Üşüyen Şehir Bir Kaç Dakika Uyuyan Şair, diyerek açılıyor 135. sayısında Ay Vakti Dergisi ve ışığıyla dimağımızı ve ufkumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Tüm Ay Vakti okurlarına Aralık ayının soğuk günlerinde sımsıcak okumalar diliyoruz.


DENEME
Van: Yaşama ve Ölüme Bir Dakika Kala / Berivan Pervin AYBEK 40

ŞİİR
Hazret-i Pîrin Divânında / Mehmet Ragıp KARCI 26
Yarın Kuşlanmak / Alâaddin SOYKAN 27
Çerçi ve Peri / Yavuz ERTÜRK 28
Acıyor Sözlüğüm / Necip Fazıl AKKOÇ 28
Akrebin İğnesi Gibi / Mehmed BAŞ 29
Kör Testere / Şeref AKBABA 34
Gurbet Elde Hasret / Müjdat ER 45


ÖYKÜ
Cezada Elif Cümlesi / Naz FERNİBA 18
Aşk Sevdiğine Hırka Dokumaktır / Nurşah KARACA 20
Yüzleşme / Zeynep Sati YALÇIN 23
Siyah Çanta / Turan YILDIRIM 42
Açılmayan Kapı / Fahri AYHAN 44

İNCELEME
Mevlâna ve Şems Münasebeti / Şadi AYDIN 3
Âkif’te Tek Çare Neydi? / Muhsin İlyas SUBAŞI 9
Mehmed Âkif ve Vahdet-i Vücûd / Selami ŞİMŞEK 15
Diriliş Neslinin Manifestosu: Amentü / Salih UÇAK 30
Üç Beş Kişi / İbrahim BİRİCİK 32

ARAŞTIRMA
Akif’i Şiirlerle Anmak / Mustafa ÖZÇELİK GÜNLÜK 5

GÜNLÜK
Mevsim Van / Selim AKDEMİR 36
Van’da Bir Gün / Öznur ERTEKİN 39




İrtibat:

Selami Ali Efendi Cd. No: 27/5 Üsküdar-İSTANBUL
[email protected]
(216) 341 11 66
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
503125687bb7f880b3f48bef23c96a1d.jpg



Eşref-i Mahlûk | Ay Vakti

Kitap/Yar | Şeref AKBABA

Şuurdan Şiire | Nurettin DURMAN

Cepheden Selam | M. Ragıp KARCI

Ben Meseli - 1 | Özcan ÜNLÜ

İki Dünya Arasında Sanatçı | Necmettin EVCİ

Cezada Elif Çıkmazı | Naz FERNîBA

Gülüşün Sarkar Pencerelerden | Selami ŞİMŞEK

Bir Ses | Ercan KÖKSAL

Şair Ne Anlatıyor? | Şadi AYDIN

Uçurtma Kalemi | Yunus Emre TOZAL

Mecnun’un Ay Gazeli | Ahmet DOĞRU

Gece Yarısı Günceleri | İsa KARAASLAN

Kışa ‘Kış Kış’ Demeyelim | Ömer ÖZDEN

Dağılırken Sevdanın Sesi Zamanda | İsmail BİNGÖL

Göç | Fahri AYHAN

Bir Korsan Gösteridir Hayat | Mehmet BAŞ

Pierloti’de Seher Vakti | Bilal KEMİKLİ

Konuşmayı Unutup Görmeyi Öğrendiler | Ömer ESKİ

Sözün Bittiği Yer | Nurşah KARACA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45


Ve Vakit Ay Vaktidir

Ay vakti dergisi 137. sayısında…
Ay vakti dergisi 137. Sayısıyla ve dopdolu içeriğiyle yine karşınızda. Uzun soluklu bir yayın periyodu izleyen dergimiz kalıcı yazılarıyla tam bir edebiyat arşivi. Ay vakti durmadan yoluna revan olanların, aşk ile sabır ile kanatlanıp pervaz edenlerin dergisi.
Baharı karşılayan bir kapakla okuyucunun karşısına çıkan dergimiz sanal âlemin edebiyat üzerinde ki olumsuz etkilerini eleştirerek başlıyor. İnternet üzerinden yapılan edebi faaliyetlerin bir disipline ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Şiraze “saklı mektuplarda” edebiyat bahçesinden derlediği gümüş kanatlı kelimelerle sesleniyor bize. Onun kalemi hüznün heykelini yontuyor sevincin bahçesinde.
Nurullah Genç “iktidar türküleri “isimli şiiriyle vefanın ve unutulmayanların şirini haykırıyor dünyaya. Samimiyetin solmayan çiçeklerini derleyip getiriyor şu kış gününde.
Özcan Ünlü “özgür ceset” isimli şiirinde bir çocuğun gözlerine yansıyan ölümü ve yansımalarını anlatan mısralarla sesleniyor bize.
Recep Garip” Ruhun Dirilişi'nden Gün Saati'ne “isimli incelemesinde Üstat Sezai Karakoç'un diriliş isimli bestesinin notalarını okuyucuya aktararak, ruhumuzun saatini bir diriliş gününün saatine kuruyor.
Necmettin Evci ” hiç yoktan trajedi” isimli öyküsüyle hayatın içinden tam kalbimizin içinden derlediği kelimeleri sunuyor.
Reşit Güngör Kalkan “icat çıkarma” isimli denemesiyle ve kendi nev-i şahsına münhasır bir dille düşünmeye ve düşündürmeye devam ediyor.
Ahmet Kaya”münacaat” isimli şiirinde bizi sahte gündemlerin koynundan asıl gündeme zamanlar ve mekânlar üstünün kapısına götürüyor.
Şeref Akbaba” yumoş” isimli şiirinde bize merhamet ırmağından çağlayan bir çağlayanı getiriyor. Bir sokak kedisinin ıslanmış kirli tüylerinden bize hayatı sorgulatıyor.
Mehmet Baş” bilimsel iktidar ve aydınlar üzerine “isimli denemesinde bilimin ve aydınların masum olmayan yüzünü anlatıyor.
Ayla Coşkun Ceren”şimşir kaşık”isimli öyküsüyle bizi emeğin ve ekmeğin meydanına ve yanımızda olduğu halde fark etmediğimiz hayatlara götürüyor.
Onur Akbaş ”ve bir bahar günü doğdun sen” isimli denemesiyle bizi baharın kalbine giden bir yolculuğa çıkarıyor.
Senem Gezeroğlu “Vakit geç/tir,Düş/erk” isimli denemesinde; iğneyle kuyu kazan bir madenci titizliğiyle sesleniyor. Ve bir kelimenin kaç anlama gelebileceğini öğreniyoruz.
Yavuz Ertürk “buluşma” isimli şiirinde bir iç hesaplaşmanın masasından sesleniyor okuyucuya. Kendi kendimizle oturup konuşmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz.
Berrin Sönmez “hamsin günleri “isimli denemesiyle bizi haksızlıklara karşı çıkmaya ve zorluklar karşısında yılmamaya çağırıyor. Bize hesap gününü hatırlatıyor.

Salih Uçak” bir roman kuramcısı olarak Orhan Pamuk” isimli incelemesinde bir roman yazarı olan Orhan Pamuk’u farklı bir yönüyle ele alarak roman kuramcısı Orhan Pamuk’u inceliyor.
Ömer Noyan “baharı beklemek” isimli denemede şiir tadında ve hüzün dolu bir yazıyla karşımızda.
Nurşah Karaca “elif gibi değil ,vav gibi” isimli öyküsüyle gariban rızanın doğumundan ölününe Allaha vasıl oluşunu anlatıyor.
Esra Ekinci “yağmur yürekli”isimli denemesiyle hüzünlü bir ikindiden sesleniyor.
İsa Karaaslan “kışbahar hüzün” isimli denemesinde duygu yüklü bulutlar gibi yağıyor şehrin üstüne.
Necip Fazıl Akkoç “gün gülü” isimli şiiriyle kelimeleri bir kılıç gibi çekip kalbin hisarlarını kuşatıyor.
Ayça Engin “mısra için” isimli şiirinde can mısrasını yazan kalemin şiirini yazıyor. Bir mısra için çöllere düşen şairleri çağırıyor soframıza.
Yavuz Ertürk” güzün son konuğunu karşılama “isimli kitap tanıtımında Reşit Güngör Kalkan'ın son kitabını tanıtıyor.
Dr.Ersoy Kutluk “muahhire ve müellifi “isimli kitap tanıtım yazısında “Mukaddime’den Muahhire’ye: Modern Dünya’nın, Ulus-Devlet’in, Din’in ve Milliyetçiliklerin Ekonomi, Kültür ve Siyaset Atlası” adlı eseri tanıtıyor.
Hayırlı okumalar.
Mehmet Baş
HaberKültür.Net


 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45

Ay Vakti kaçmaz!

Ay Vakti Meşalesi Yanmaya Devam Ediyor...

Ay vakti uzun soluklu yürüyüşünü 138. sayısında da sürdürüyor. Uzun yıllardır kalitesini ve istikrarını bozmadan yayın hayatına devam eden dergimiz bu sayısında da dopdolu bir gündemle okuyucusunu selamlamaktadır. Gündemin nabzını tutan giriş yazısıyla başlayan dergimiz Şeref Akbaba’nın “Kafdağı” isimli denemesiyle sayfalarını aralamaktadır. Naz Ferniba’nın “Cezada Elif Firarı”isimli öyküsünün ardından Recep Garip’in “Kitaplarla Baharı Yaşamak-I” isimli denemesiyle devam etmektedir. “Şehri Bekleyen Dağ “şiiriyle A.Vahap Akbaş “Görülmüyor Yıldızlar” şiiriyle Nurettin Durman bize şiir ziyafeti sunmaktadırlar.
Asuman Güzelce'nin Medine-i Münevverenin hat yazılarını yazan Hattatlardan Ali Hüsrevoğlu ile yapılan söyleşisi bizi hat sanatının inceliklerine ve milletimizin bu alanda ki büyüklüğüne götürürken medeniyetimizin sanat alanında şahikası olan hüsn-ü hat sanatını bize sevdirmektedir. Sayın Hüsrevoğlu’nun hatıralarının ve derinlikli bakışının eşliğinde bizi yepyeni bir dünyaya götürmektedir. Kalbimizi açan bu söyleşi ruhumuza inşirah vermekte ve bize manen başka âlemlerin kapısını açmaktadır.
“Sen Gel Ve Çoğalt Bu Acıyı” diyen İsmail Bingöl’ün ardından “Vakitsiz Savruluşlar Atlasıyla “Mehmet Baş seslenmektedir. Necmettin Evci’nin “Bir Yürüyüşü Taçlandıran Kitaplar” isimli incelemesi ay vakti kitaplığından çıkan nadide kitapları tanıtmakta bizi güzel bir davetle bu güzel kitaplara davet etmektedir. Ardından “Yaşamak Öldürür Beni” isimli yazısıyla Mehmet Baş, Necmettin Evci’nin düşünce yazılarından oluşan kitabını incelemektedir. “Yed-i Beyza” isimli öyküsüyle Ebubekir Koçak’ı “Özlemişim” isimli denemesiyle Faik Öcal takip etmektedir. “Virüslü Hayat” isimli öyküsü ile Duran Çetin “Hikâye Derler” isimli öyküsüyle Semra Saraç dergimizin sayfalarını süslemektedirler.” Eğitim Ve Düşünce “isimli denemesiyle Necmi Kılıç’ı ,” Gecenin Birinde” isimli öyküsüyle Samet Kara takip etmektedir. Fahri Tuna “Sait Faik Sadece İstanbul’u Yazdı “isimli denemesiyle, Burhan Barak “Hayat Fragmanı” isimli öyküsüyle dergimizde yer almaktadır. Rasim Demirtaş” Tutanak-Erik Dalları-Mutlaka-İlkyaz Gelince-Nisan Bir” isimli şiirleriyle seslenirken Nurten Can” İblisin Bastonu “isimli şiiriyle okuyuculara seslenmektedir. Abdullah Ömer Yavuz “Fetih 2012-Osmanlı Tarihinin Sinema İle İmtihanı” isimli sinema yazısıyla karşımızdadır.
Ay vakti yine dopdolu yine heyecanlı bir sayı ile karşımızdadır. Hayırlı okumalar.
Mehmet Baş
HaberKültür.Net

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
'Ay Vakti' dergisinin 139. sayısı




Temmuz-Ağustos 2012


Dergimizin Temmuz-Ağustos sayısı için hemen her yıl, yeni isimlere daha çok yer ayıralım diye niyet eder, o istikamette de dergiyi hazırlamaya başlarız. Sonrasında olduğu kadarıyla yetinir,diğer aylardan daha çok yeni imzaya yer veririz.Dergi okurunun ve yazı gönderenlerin bilmesi gereken husus şudur.Yeni imzalar, teşvik amaçlı dergiye alınmış çalışmalar var.Eleştirilsek de, genç kalemlere yer vermeye devam edeceğiz.Ay Vakti’nde yazmaya başlamış, hangi alanda yazıyorsa özgün bir şekilde çalışmasını sürdüren ve uzun soluklu dergide yer alan arkadaşlarımızın Ay Vakti’nden kitapları çıkıyor.Bizim kendilerinden farklı konularda çalışmalar talep ettiğimiz yazarlar, şairler, akademisyenler olmakla beraber, dergi ailesinden olan kalem erbabı, kardeşlerimiz, büyüklerimiz de var. Dergi halkasında yer almaları hasebiyle onlar besleyici, yol gösterici de olurlar zaman zaman.Yeni isimler önemli.

Ancak, çalakalem yazılmış her çalışma da dergilere gönderilmemeli.Şiir ya da farklı alanda çalışmalar gönderenler yayınlanmadı diye sitem edip, darılıp, hatta yazmayı terk edip bir köşeye çekilmemeliler.Dergilere; şiir, öykü, deneme yayınlamak için çalışmalarımızı gönderelim elbette, ama yetenek alanımızda gelişmeler kaydetmek için de bir dergi halkasında uzun soluklu yer almaktan imtina etmemeliyiz.Yersiz mukayeselerden de kaçınmalıyız.Teşvik amaçlı dergiye alınmış çalışmalardan hareketle değerlendirmeler yapmak hakkaniyetten uzaklaşmaktır.Eserimiz bir kıymet arz ediyorsa, bir dergi görmese diğeri görecek, dergiler göremese de zaman içinde o yerini bulacaktır.İşte benim yazdıklarım bu kategoriden demeyin hemen… Bu da kendimizi aldatmak olur. Her yazdığımızı yayına sunmamız da gerekmiyor. Sanat mahreçli çalışmalar yaparken, yayınlatmak için gönderirken iki defa düşünmeli, tekrar tekrar gözden geçirmeliyiz. İşimize bakalım. Nitelikli çalışmalar yapalım.

Yeni imzalara imkân tanıyan atölye dergilerine de sahip çıkalım. Dergi kapağına bakarak, tanıdık kimse yok diye almadığımız, abone olmadığımız dergilerin kapısını çalıyoruz. Zihni ferahlık olsun diye kimi hususları aydınlatmak istedik.

Hüsn-ü niyet sahibi olmak mümin tavrıdır. Her eylem, her söz, her iddia, fi iliyata dönüşen her şeyin hesabı var. Rabbim bizi gereksiz amelden uzak tutsun.

Hareketlenelim biraz. Ay Vakti için her birimizin yapacağı çok şey var. Yürüyüşe devam.

İrtibat:
P.K. 160 Kadıköy/İSTANBUL
0216 341 11 66
[email protected]
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
12 yıl önce nasıl çıkmışlardı yola?!

man-1.jpg



Nurettin Durman, tam 12 yıldır yürüyüşünü sürdüren Ay Vakti dergisinin yola nasıl çıktığını hatırlatıp güzel bir uygulamasından bahsediyor..


Serin bir yaz gecesinde, Ayasofya’nın alt taraflarında Cankurtaran’da bir araya geldiğimiz ve finalinde bir Mevlevi ayini ile yıldızlar arasında bir neşve bularak ayrıldığımız zamanın üzerinden on iki yıl geçmiş oluyor demek ki.
Zaman geçiyor. Zamanın varlığı ve yokluğu, ancak, zamanın bir türlü geçmiyor sanısı ile zor kabullenilmiş bir âlemin yaşandığı ortamda sorgulanır oluyor ancak. Evet, zaman geçiyor, hayat devri daim ederek bütün cazibesiyle yoluna devam ediyor.
Bir dergi projesi, birkaç gayretli insanın o geceki muhabbetinin ardından aleniyete dökülüyor ve böylece edebiyat dünyamıza bir dergi daha katılmış oluyor.
Her Temmuz-Ağustos sayısında uygulanan gelenek
Sözü Ay Vakti dergisinin, on ikinci yılını geride bırakacağı Eylül-Ekim sayısıyla idrak edecek bir olgunluğa erişmesi vesilesiyle söylemiş oluyoruz. Elimizdeki Ay Vakti dergisi Temmuz – Ağustos 2012 tarihli 139. sayı. Bu sayı, kapağında dikkatli ve göreve hazır bir Hüd Hüd kuşu ile bize kadar gelince şöyle bir düşünür olduk tabii. Derginin bu sayıya ve tabii ki bu yıla ulaşması, takdir edilecek bir gayreti işaret ettiği gibi, Şeref Akbaba’nın bir edebiyat sevdalısı oluşunu da bize gösteriyor. Sabır, sebat ve gayret… Takdiri hak ediyor böylesi çalışmalar elbette.
Bunca sayı ile edebiyat âleminde kendine önemli bir yer edinmiş olan Ay Vakti dergisinin bir güzel yaklaşımından söz etmek istiyorum. Şahsen takdir ettiğim bir uygulama. Derginin editörü Şeref Akbaba, her yılın Temmuz-Ağustos sayısında çoğunlukla yazmaya yeni başlayan gençlerin ilk ürünlerine yer veriyor. Kendisine, “bu sayıda hangi imzaların ilk ürünlerini yayınladınız? Ay Vakti dergisinde ilk defa yer alan isimler kimler” diye sorduğumda şöyle bir isim listesi çıktı karşıma: Süheyla Hanoğlu, Adnan Sayım, Mehmet Aksu, Ömer Hatunoğlu, Talip Çukurlu, Muhammet Yahya Karataş, Murat Arslan, Mehmet Sümer, Sedat Yılmaz, İsmail Çolak, Yahya İncik.
Ay Vakti yürüyüşe devam ediyor
Bir dergide görünmek, orada ürününü yayınlanmış görmek müthiş bir güzellik oluyor yıllar sonrasında hatıra geldiğinde. Zevki, keyfi başka oluyor elbet. Hayata daha bir ümitle sarılıyor insan, ismini bir derginin kapağında görünce. Bunun böyle bir incelikli tarafı oluyor yazar olmak isteyen insanın hayatında.
Bu isimlerden ayrı olarak da ikişer defa ürünü yayınlanmış Selma Özeşer, Tülay Güryılmaz, Ferhat Demir, Semra Saraç isimlerini de belirtmek gerekiyor elbet. Demek ki bu isimlerde yola çıkmışlar artık ve ileriye doğru yürüyüşlerini devam ettirecekler. Tabii yazmak işi devamlılık istiyor. Sabır istiyor. İyi bir okuma süreci istiyor.
Ay Vakti editörü Şeref Akbaba dostumun bu tavrını takdir ediyor, kendisinin de derginin giriş yazısında belirttiği gibi, “Yürüyüşe devam” diyorum.

Nurettin Durman, hür tefekkürün kalesi olan dergileri takdir ediyor
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
'Ay Vakti' dergisi 12. yılında




Uzun soluklu yayın periyoduyla 140. sayısına erişen dergimiz edebiyatımızın ve fikir dünyamızın önemli bir misyonunu yerine getirmenin ve milli kültürümüze hizmet etmenin kıvancıyla 12. yılını kutluyor.


Değişik ve çarpıcı kapak tasarımlarıyla her zaman dikkatleri üzerine çeken Ay Vakti bu sayısında bu zamana kadar eserlerine yer verdiği tüm yazarların isimlerini kapağına taşıyarak dostluğunun gelip geçici bir dostluk olmadığını göstermiştir.


Yine zengin ve dopdolu içeriğiyle okuyucunu selamlayan dergimiz dünyanın değişik yerlerinde ve Arakanda Müslümanlara yapılan zulümleri lanetlerken Müslümanları bir olmaya ve birbirlerine sımsıkı kenetlenmeye çağırmaktadır.


Edebiyatın her alanından seçtiği seçkin eserlerle 140. sayısında da yine dopdolu olan dergimizin bu sayısında yer alan eserler ve yazarlar şu isimlerden oluşmaktadır.


Denemeleriyle;
“Kırbaçlanan Ağıtlar Gibi’’ Şeref AKBABA-"Kalemlerin Rengi "Faik ÖCAL-"Selahaddin’in Kitabı" S. Ahmet KAYA-"Şehir "Berrin SÖNMEZ-“Denemeler”in Yazarına Göre Şüphe... “ İsmail BİNGÖL-"Eylül ve Ramazan "Esma BUDAK yer alırken


Şiirleriyle;
"Dağ Gazeli"Mustafa ÖZÇELİK-"Cinayetler Konvoyu"-Nurettin DURMAN-"Annesi Ölen Kızın Saçlarını Kim Tarar "Selami ŞİMŞEK-"Bir Yanım Hep Arakan "Selma ÖZEŞER-"Kanar Coğrafyası Vicdanın "Mehmet BAŞ-"Yalnız Şiiri Vardır Şiiri Olanın" İsa KARAASLAN-"Dokunursa Ağlarım "Mustafa KÜÇÜKTEPE-"Anne, Babamı Bir Daha Görebilecek miyim? "Selim AKDEMİR-"Kulbe-i Ahzan "Taner TAŞTEKİN-"Sağanak" Hilal BUĞAN-"İkinci Kez" Semra SARAÇ yer almaktadır.


"Orta Asya’dan Tuna’ya " isimli gezi yazısıyla Abdullah Ömer YAVUZ okuyucularımızı seyahat ikliminin büyülü atmosferine taşımaktadır.


Öyküleriyle yer alan yazarlarımız ise;
"Cezada Elif Direnci "Naz FERNİBA-"Çilek, İpek Böceği Ve... "Ömer ESKİ-"Elif Uzunca "
Fatma PEKŞEN-"Mavi Bir Kuşun Kanadında Yitip Giden Özgürlük "Nurşah KARACA-
"K. Durağında” isimli öyküsüyle "Ahmet DURMUŞ'dur.


İncelemeleriyle;
"Sanat ve Estetik Üzerine" Necmettin EVCİ-"Şiirselliğin Hüküm Sürdüğü Öyküler; Zemheri" Ercan KÖKSAL yer almaktadır.


Kitap tanıtımlarıyla;
"Herşey ‘‘Birdenbire’’ Oldu "Senem GEZEROĞLU ve “Türk Şiirinin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç” Mehmet BAŞ okuyucularını selamlamaktadır.


Yepyeni sayılarda görüşmek dileğiyle..


Hayırlı okumalar...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45

'Ay Vakti' dergisinin 141. sayısı






Gelincikler açan bir kapakla bize kışın ortasında baharı müjdeleyen dergimiz , 141 sayısı ile karşımızda.

Mevlana"nın Aşkımı Bizim Aşklarımız mı incelemesiyle Yrd. Doç. Dr. Sezai Küçük , Aşkın Yüceliği isimli denemesiyle Prof. Dr. Ömer Özden bu sayımızda aşkın ön plana geçtiği bir muhtevayla gönüllerimize misafir oluyorlar. Ayrıca tanzimat döneminin büyük yazarı Ahmet Mithat Efendi ve büyük şairi Abdulhak Hamit Tarhan bu sayımızda iki inceleme yazısıyla yad ediliyor.
Dergilerin aydın yetiştirmekte ki önemine dikkat çeken editör yazısında sanat ve kültürün uzun soluklu bir yol olduğunu emek gayret ve sabır istediğini söylüyor.
Gündemimize ait konulara değinerek bütün sorunların çözümünün islam kardeşliğinde yattığını belirtiyor. Dergimiz meselesi olan bir yüreğin derdi olan bir müminin şuur ufkundan sesleniyor okuyucusuna.
Ve her zaman ki gibi yine dopdolu bir içerikle karşımızda.. Dergimizin içeriği şu yazılardan oluşuyor:
Deneme:

Aşk’ın Yüceliği- Ömer Özden
Şiirin Yedi Tepesinden İstanbul’a Bakmak- Onur Akbaş
Üşüyorum, Ama Anlatacaklarım Var - Şeref Akbaba



Şiir:
Gül Kokan Gülüşler Bitti - Selami Şimşek
Endülüste Bir Nehir - Sertaç Gereç
Kayboluş - Mehmet Baş
Kardeşçe- Selma Özeşer
İlam - Müjdat Er
Üşen-geç- Necip Fazıl Akkoç



Öykü:
Leyla ve Mecnun -Burhan Barak
Muhabbet Çeşmesi - Bülent Gündoğan
Gönül Muhasebesi- Ercan Köksal
Gocuk - Fatma Pekşen
Aşkın Kayıp Kitabı..Lâ - Yahya İncik
Mülteci - Ayla Coşkun Ceren



İnceleme:
Estetik’in Anlamı - Necmettin Evci
Mevlânânın Aşkı mı? Bizim Aşklarımız mı?- Yrd. Doç. Dr. Sezai Küçük
Ölümünün 100. Yıldönümünde Ahmet Mithat Efendi'nin Kültür Mirası - Mustafa Miyasoğlu
Abdülhak Hâmid Tarhan’ın Büyüklüğü- Doç.Dr İhsan Sâfi
Ali Haydar Haksal’ın Hikâyeciliğine Dair- Recep Garip



Sinema:
Siyaset ve Sanatın Ortasında Festivaller- Abdullah Ömer Yavuz



Kitap:
Çağların Küreselinde Kaybolmaya Karşı Direnen Adam Olmak- Fatih Pala
İnsan, Deniz ve Hayat - Zeynep Kavcı
İslam Dünyasında Kitabın Tarihi - Şeyma Betül Akbaba



Mektup :
Şirâze- Saklı Mektuplar



Hayırlı okumalar..


Rıfat Cantekin
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Ay Vakti’nin Ocak-Şubat vakti geldi


ayvakti142.jpg



Ay Vakti propagandaların ve reklâmın her türlü algı yanılgısının tohumunu ektiği bir çağda en sade ve vakur haliyle karşımızda.



Ay Vakti dergisi sanki uzun bir maraton koşuşucu gibi. Yıllar gelip geçtikçe daha da gençleşerek koşusuna devam ediyor. Derginin kıstası belli. Ne şan ne de şöhret peşinde. Onun tek derdi insanlığa hizmet edebilmek.
Ay Vakti gündemlerin ötesinde ki bir gündemden Hak ve hakikat gündeminden seslenmekte. Propagandaların ve reklâmın her türlü algı yanılgısının tohumunu ektiği bir çağda en sade ve vakur haliyle karşımızda.
Yeni bir diriliş soluğu yeni bir bakış sayfalar arasından edebiyat soframızın başköşesine kuruluyor.
Dergi hem dış hem de iç estetik açısından yine dopdolu.
İnşirah isimli denemesinde; “Güçlükle beraber bir kolaylık olacağına inandık. Gerçekten inandık. Muhammedi olmak, bir işi bitirince diğerine başlamaktır. Ve O’na yönelmektir.” diye başladığı yazısıyla Şeref Akbaba umudun ve sorumluluğun muştusunu yakıyor.
Nice sayılara nice yıllara diyerek dergiyi selamlıyoruz…
İçindekiler:
Deneme:
İnşirah / Şeref Akbaba -Estetik ’in Anlamı -II / Necmettin Evci - Şahadetnâmedir / Onur Akbaş -Gün Olur / Ramazan Özer -Özledim... / Esra Ekinci - Hatırlanmak, Duygusunu Hatırlamak / Hasan Tiyek -Kitlenin Gücü / İsmail Bingöl
Şiir:
İstanbul / Mehmet Baş - Nasıl Söylesem Seni / Nurettin Durman -Ses / Mustafa Özçelik -Trenler Miydi Onlar? / A.Vahap Akbaş- Sır / Selma Özeşer -Tuleytula ya da Toledo / Sertaç Gereç- Firak / Taner Taştekin
Öykü:
Ruhun Çöküşü / Üzeyir Süğümlü -Rüzgâra Karşı Uçar Acemi Kuşlar / Bülent Gündoğan -
Yarım Kalan Oyun / Fahri Ayhan - Hoşça Bak İnsana / Semra Saraç -Tutsaklıktan Kurtarılmış Bir Gece Hikâyesiydi Bu / Ayşegül Tozal
İnceleme:
Nâbî’de Hikmetin Hikmeti / Eyüp Azlal
Araştırma:
Erzurumlu Unutulmuş Bir Sûfî Şâir: Müderris Muhammed Nûreddin Efendi / Selami Şimşek
Sinema:
The Matrix Gerçek mi Sanal mı? / Yunus Emre Tozal
Mektup:
Saklı Mektuplar LXXV / Şiraze

Mehmet Baş haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
“Ay Vakti” çiçeklerle açıyor






“Ay Vakti” dergisinin 143.sayısı çıktı.


Ay Vakti Mart -Nisan sayısıyla raflardaki yerini aldı. Gündemini kendi belirleyen ve emir aldığı bir patronu olmayan dergimiz “Müslüman gündemi belirleyendir gündemi belirlenen değil” çizgisinde hareket etmenin şuurunda yoluna revan oluyor.
“Her çalışmanın görünmeyen kahramanları var” diyerek derginin mutfağındakileri unutmuyor ve herkese emeklerinden dolayı teşekkür ediyor. Okuyucularından yeni dönemle ilgili fikirlerini almak isteyen dergimizin yeni önerilere kapısı açık.
Dergi edebiyatın her türünden seçkin eserlerle yine dopdolu…
İçindekiler:
Şiir
A.Vahap Akbaş-Uzaklara Bilet, Alaaddin Soykan-Sabra Dağ Duman Kaydolmak, Selami Şimşek-Yara Söylemeyin, İsa Karaarslan –Beyaz Bir Uykusuzluk, Mehmet Baş-Annem
Deneme:
Adem Turan -Kış Halleri–5, Onur Akbaş -Nisan’a Küsmek Olmazdı, Faik Öcal -Hacı Ağa’nın Çırası, Hilal Buğan –Söz, Sukuta Dokundu, Şeref Akbaba -Söz
Öykü:
Naz Ferniba-Cezada Elif Şehri, Semra Saraç -İçinde Olmadan, Senem Gezeroğlu-Görüşme, Süheyla Hanönü-Kuş Kalbi, Dilara Pınar-İnsomnia’nın Saati
İnceleme:
Ahmet Sezgin-Kavram Kargaşasının Sebep ve Sonuç İlişkileri, Mehmet Baş- Diriliş Düşüncesi Ekseninde Millet Kavramına Bir Bakış, Mustafa Uğurlu –Mehmet Akif’in Divan Şiirine Bakışı
Kitap:
Recep Garip-“Doğu’nun Yedinci Oğlu Sezai Karakoç” Üzerine
Sinema:
Engin Elman-İran Sineması Ve Memleketimden Sanat Manzaraları, Abdullah Ömer Yavuz-Tepenin Ardından Paranoyanın Sessiz Çığlığına
Mektup:
Şiraze LXXVI


Mehmet Baş

İrtibat:
[email protected]
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Ay Vakti 145. sayısında





Ay Vakti yürüyüşüne devam ediyor. Ay Vakti 145. sayısında yine dopdolu bir içerik ile karşımızda. Yıllardır uyguladığı geleneği bozmayan Ay Vakti bu Temmuz-Ağustos sayısında da sayfalarını yeni yazarlara açmış bulunuyor. Derginin gezi olaylarına değindiği giriş yazısında ki şu satırlar İslam dünyasının kanayan ve bir türlü dinmeyen yaralarını dile getirmekte...



“Ramazan ayına yine buruk giriyoruz. Irak’ta işgal sonrası, her gün onlarca insan şehit ediliyor. İki milyona yakın şehid, yetim, dul, sakatın hesabını sömüren işgalcilerden kim soracak? Suriye’de ölenlerin sayısı yüz bine, ülke dışına çıkanlar yüzbinlere ulaştı. Esad kendini kurtarmaya, ortalığı mezhepçiliği körükleyerek ateşe vermeye çalışıyor.



Gazze’de İsrail ablukası ve zulmü devam ediyor.



Doğu Türkistan’da, Arakan ’da Müslümanlara yapılan zulüm şiddetini artırarak sürüyor.




“Ağzım kurusun ey adli ilahi” mi diyelim.

Oruç kalkan, Oruç diriliş, kurtuluş olsun.

Hatırlatmadığımız zulüm görenleri, yoksulları da hatırlayalım.

Kendimize gelelim, kendimiz olalım.”




Dergimiz özgün ve zengin muhtevasıyla okuyucularını bekliyor. Hayırlı okumalar…



İçindekiler:


Deneme
Edebiyatçı Olmanın Sorumluluğu /Recep GARİP
Ahlaklı Bir İsyankâr /İlhan AYGÜL
Umut Muştucusu /Mahmut BIYIKLI
Çocukluk Fotoğraflarım /Faik ÖCAL
Ramazan Sofrası /Ayhan SAĞMAK


Şiir
Nedamet Bilmeyen Kapılar Önünde /İsmail ÇOLAK
Böyle Durdum /Yavuz ERTÜRK
Cihat ALBAYRAK /Göz Hakkı Şiirler
Hasan TİYEK /Hıçkırıklar Karışır Sesime
Ne Özgür Yalnızlar Ne de Özkör Anlar/Hicret Kübra KAÇAR
Bir Terapistin Kaygıları /Kemal Can AÇIK
Yalnızlık /Necati Atilla SOYKAN
Bonus /Rasim DEMİRTAŞ
Sesini Yitirmişlerin Ağıtı /Cemil AYDIN
Üç Failatün /Hikmet KIZIL
Peri Kızı /Ahmet ÇELEBİ
Papatya /Ali YAŞAT
Firar /Hacer YILMAZ
Bulur Kurar Gibi /Uğur YÜRÜYEN


Öykü
Düşünen Gölge /Semra SARAÇ
Hoşgeldin Beşir Fuad, Güle Güle Ben /Özlem DOĞAN
Terzi Çırağı /Nurşah KARACA
Teşi /Hamdi ÜLKER
Gül ile Bülbül /Burhan BARAK
Cevelan /İbrahim ARPACI
Temmuz /Nur MUŞKARA
Fısıltı: s /Dilara Pınar ARIÇ


İnceleme
Şairler ve Şiirler Ersin Özarslan /Mehmet Ragıp KARCI


Gezi
Şiirin Öncülüğünde Bişkek’teyiz /Şeref AKBABA


Sinema
Atları da Vururlar /Abdullah Ömer YAVUZ


Mektup

Şiraze LXXVII
 
Üst