Askıda Ekmek Uygulaması

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
kardeşim lafın banaysa

Efendimizin hayatını okumaz mısın?

Efendimizin kapısına ihtiyacım var şuna deyip de geri çevrilen mi var:D
çok şükür yok.
bu açık sadaka değil midir?
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Hz. Ömer'in
gece yarısı bir kadının ihtiyaç duyduğu un'u, çuvalı sırtlayarak evine teslim etmesi ve helallik istemesi

gece sadakasına örnek değil midir?
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
örnek teşkil etmesi yönünden açıktan sadaka verilmesi güzel bişeydir ama Allah rızası için yapılan,fakiri hor görmeden yapılanı..
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
işin efdaline birşey diyen yok
uygulamalar ortada
yazdığınız yazı da ortada:D
kendi kendinizle çelişmek için gayretiniz garip:D

ülkemizin en zenginlerinin sadakalarını sadece gizli babında verdiklerini varsayalım.

ülkemizin fakirleri bunu bilemiyecekleri için onun hakkında kötü düşüncelere kapılmazlar mı?

ayrıca hangi zenginin sadaka verip vermediğini nasıl bilicez...
bir fakirin sadaka vermemekte inat eden bir zenginin kapısını çalıp yalvarması mı hoş
yoksa sadaka ları meşhur birine gidip ihtiyacının hemen giderilmesi mi daha iyi.

ayet belli:D
ayet-i inkar etmeyin.
ve susun:D
hayrınıza
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
kardeşim lafın banaysa

Efendimizin hayatını okumaz mısın?

Efendimizin kapısına ihtiyacım var şuna deyip de geri çevrilen mi var:D
çok şükür yok.
bu açık sadaka değil midir?

Yazdıklarımdan lafın kime olduğu belli değilmi.. :)
Ama ben kimseye laf söylemem, kimsenin düşüncesini değiştirme gibi bir çabaya girmem çünkü bilirimki fikirlerdeki ayrılıklar zail olmaz... :)
Yazdıklarımı şöyle dikkatlice okumuşsanız ikinizinde yazdıklarını onaylar niteliktedir...Aslında her ikinizin söyledikleride doğru ama sizler güzelce münazara edip fikir teatisinde bulunmak yerine sert bir şekilde tartışmayı tercih ediyorsunuz... :)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
işin efdaline birşey diyen yok
uygulamalar ortada
yazdığınız yazı da ortada:D
kendi kendinizle çelişmek için gayretiniz garip:D

ülkemizin en zenginlerinin sadakalarını sadece gizli babında verdiklerini varsayalım.

ülkemizin fakirleri bunu bilemiyecekleri için onun hakkında kötü düşüncelere kapılmazlar mı?

ayrıca hangi zenginin sadaka verip vermediğini nasıl bilicez...
bir fakirin sadaka vermemekte inat eden bir zenginin kapısını çalıp yalvarması mı hoş
yoksa sadaka ları meşhur birine gidip ihtiyacının hemen giderilmesi mi daha iyi.

ayet belli:D
ayet-i inkar etmeyin.
ve susun:D
hayrınıza

Sadakayı açık verirseniz güzel olur, gizli verirseniz, sizin için daha hayırlıdır. [Bekara 271]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Kıyamette, başka himaye bulunmayan günde Allahü teâlânın himayesindeki 7 kişiden birisi, verdiği sadakayı gizleyen, sağ elinin verdiğinden sol eli haberi olmayan kimsedir.) [Buhari]

(Gizli
[sadaka, hayır hasenat ve ibadetler] aşikâreden efdaldir. Ancak, iyi örnek teşkil edecekse, aşikârelik gizliden efdaldir.) [Deylemi]

(Sadakayı gizli vermek Cennet hazinesindendir.)
[Hatib]

(Gece kılınan namazın gündüz kılınan namaza göre üstünlüğü, gizli verilen sadakanın, aşikâr verilen sadakaya olan üstünlüğü gibidir.)
[Taberani]

(Kur'anı aşikâre okuyan, aşikâre sadaka veren gibi, gizli okuyan da gizli sadaka veren gibidir.)
[Tirmizi]

(Gizli sadaka Rabbin gadabını söndürür.)
[Beyheki, Taberani, İbni Asakir]

Gösterişe kaçmak
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(İyi bir amel yapanın amel defterine gizli yapılmış salih amel olarak yazılır ve sevabı 70 kat artırılır. Kişi bu ameli açıklarsa, aşikâre amel sevabı yazılır. Artırılan sevapları silinir. Bu amelini tekrar herkese söyler, adının anılmasından ve övülmekten hoşlanırsa, aşikâre amel sevabı da silinir, gösteriş, riya olarak yazılır.) [Beyheki]

İstemeyi meslek haline getirenler hariç, bir fakire herkesin gözü önünde yardımda bulunmak, sadaka vermek onun haysiyetine dokunabilir. Muhtaçların gönül rahatlığıyla yapılan yardımı alabilmeleri için hayırlar gizli verilmelidir. Bir müddet önce, Bursa’da bir öğrencinin açıktan yapılan bir yardım sebebiyle intihar ettiğini gazetelerden okumuşsunuzdur.

İslam büyükleri, sadakayı gizlice bir a’manın eline bırakır veya fakir uyurken cebine koyar veya bir çocuk vasıtasıyle fakire gönderirlerdi. Fakiri şükran borcu altına sokmamak için gizli verirlerdi.
Maksat riya ve minnetten sakınmaktır. Fakir vereni görürse, riya ve minnet karışabilir. (Gösterişe ve minnete sebep olan hayır kabul olmaz) buyurulmuştur. Farz olan zekatın aleni olarak verilmesi efdaldir. Bunda riya olamaz. Zekatın böyle alenen verilmesi, zekatını vermemiş olmak töhmetinden kurtarır, başkalarına da örnek teşkil etmiş olur. İbni Abbas hazretleri, gizlice verilen nafile sadakanın sevabı, alenen verilenden 70 kat fazladır buyurdu. Zekatın sevabı ise gizlice verilenlerine göre 25 kat fazladır.

Gizli sadakanın üç faydası:
1- Halk; fakirin sadakayı ihtiyaçsız aldığını sanarak suizanna düşebilir. Fakir kötülenir, halk da gıybet edebilir.

2-
Hadis-i şerifte, (Veren el, alan elden üstündür) buyuruluyor. Sadaka açıktan verilince fakir zillete düşebilir. Müslümanı zillete düşürmemelidir.

3-
Sadaka bir cins hediyedir. Hadis-i şerifte, (Birine gelen hediyeye, yanında bulunanlar ortaktır) buyurulmuştur. (Hakim)

Fakir yanında bulunanlara ondan bir şey vermezse hoş olmaz. Buna sebep olmak da hoş değildir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
lafınızı bana mı söylediniz:D
arada gülücük atıyorum:D

tartışma dediğiniz biraz can sıkıntısını gidermek adına. oyun oynamak

:D
internet hastasıyız kabullendik:D naapcaz çaresi de yokmuş
hasta olduğunu farketmeyenler de var:D
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
lafınızı bana mı söylediniz:D
arada gülücük atıyorum:D

tartışma dediğiniz biraz can sıkıntısını gidermek adına. oyun oynamak

:D
internet hastasıyız kabullendik:D naapcaz çaresi de yokmuş
hasta olduğunu farketmeyenler de var:D

Sen önümüze bir ayet getirdin , o ayet dahi gizliliği işaret ediyor. Biz ise sana, bu gizlilik konusunda konuda kitaplar dolusu eser verebilriz.
Şu halde kimin susması gerektiğine millet karar versin !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
ah alıntılar hayatımı kahredicek
okumaktan gözlük numaralarım büyüyor
kardeşim
aynı şeyleri söylemeye başladık.
niye alıntı yapıp duruyorsun:D
he de geç
bak bilmidiğin birşey öğrenmiş oldun.
eeee sence aynı dinde imiyiz:D
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
arkadaşım herkes senin kadar alim mi?
pardon ya alimin burda ne işi var...

alim olan zaten öyle yazdığın gibi cümle de kurmazlar.


orda belirttiğin davul zurna zaten mü'minler için çalmıyor.

artı...
sadaka 4 şekilde verilir.

gece...
gündüz...
açık...
gizli...

bu dördü de kullanılmazsa sadaka konusunda fitne çıkabilir.

bak bu konudaki mesajım

en alta gizli diyor... muşum:D
sıralama hatalı olabilir
alim diye ortaya atlamıyoruz.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
ah alıntılar hayatımı kahredicek
okumaktan gözlük numaralarım büyüyor
kardeşim
aynı şeyleri söylemeye başladık.
niye alıntı yapıp duruyorsun:D
he de geç
bak bilmidiğin birşey öğrenmiş oldun.
eeee sence aynı dinde imiyiz:D
Yok yok ! Asıl sen çok şey öğrendin azizim ! Dikakt edersen senin bir ayetine karşılık tarafımızdan ayet ve bir sürü de hadisi-i şerif nakledildi. Bu durumda öğrenen kim belli !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
öğrettiğini sanıyorsan Allah razı olsun diyeyim bari:D

söylediğin hadis-ler ezberimizde
hocamızın
sonsuz nur
isimli rehberini edinmeni tavsiye ederim.
orda daha nice infak kahramanları var.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
So nokta !

Son nokta:

Vâcib Tealâ sadakanın edaya mukarin olmasını ve malın halâlinden verilmesini beyan ettiği gibi aleni veya hafi surette verilmesi dahi caiz olduğunu beyan etmek üzere : Bakara Sûresi :271. Ayet
إِن تُبۡدُواْ ٱلصَّدَقَـٰتِ فَنِعِمَّا هِىَ*ۖ وَإِن تُخۡفُوهَا وَتُؤۡتُوهَا ٱلۡفُقَرَآءَ فَهُوَ خَيۡرٌ۬ لَّڪُمۡ*ۚ وَيُكَفِّرُ عَنڪُم مِّن سَيِّـَٔاتِڪُمۡ*ۗ وَاللهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٌ۬ (٢٧١) buyuruyor.
[Eğer sadakalarınızı izhar ederseniz ne güzel sadakadır izhar olunan sadaka ve eğer sadakalarınızı gizler ve gizli olarak fukaraya verirseniz sizin için gizlemek daha hayırlıdır. Ve Allah-u Tealâ sadakanız sebebiyle bazı günahınızı kefaret eder. Zira; Allah-u Tealâ gizli ve aşikâr amelinizin cümlesini bilir.] Binaenaleyh; amelinizin makbul olan kısımlarını günahınıza kefaret kılar.
Sadakayı gizli vermek; riyâdan hâli ve fukaraya ezadan berî olduğu için gizli verilmesi hayırlıdır. Çünkü; alenî vermekte fukaranın fakrini izhar olduğu gibi, fakire âr ve utanmak lâhik olur. Ve fakiri zelil addetmek ve taaffüf suretinden çıkarmak da vardır. Binaenaleyh; bu gibi şeylere sebep olmamak için gizli vermek efdaldir. Amma sadakayı veren kimse servet ve hüsn-ü hal cihetinden herkesin iktida edeceği bir kimse olursa, o kimse de herkes görsün ve kendine iktida etsin gibi bir maksad-ı sahihe binaen sadakasını alenî olarak verirse zararı yoktur ve belki farz olan sadakasını töhmetten kurtulmak için alenî vermek evlâdır. Zira; zekâtını verdiğini görmediklerinde feraizini eda etmiyor diyerek nâsın ta'nına ve sû-i zannma hedef olacağından bu sû-i zannı kaldırmak ve herkesi gıybetten kurtarmak için farz olan sadakati alenî olarak vermek efdal olduğu Fahr-i Razi'nin cümle-i beyanatındandır.
Sadaka; günahların bazısına kefaret olup cümlesine kefaret olamadığına ve abdin her zaman günahının azabından endişe üzere olması lâzım olduğuna işaret için günahın bazısının kefaret olmasına delâlet eden (مَن) lâfzı varid olmuştur.
Bu âyetin sebeb-i nüzulü; huzur-u Risalette bulunan eshabın sadakayı gizli vermek mi veyahut alenî vermek mi? efdal olduğunu sual etmeleridir. Şu halde âyetin hulâsası; sadakayı gizli vermek hayırlı ve efdal ise de alenî vermek de caiz ve bazı günahlara 504 sadakanın kefaret olduğu ve Ailah-ü Tealâ'nın insanların her amellerinden haberdar bulunduğu bu âyetten müstefad olan fevaid cümlesindendir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
ne noktası mesainin bitmesine daha çok var ne güzel muhabbet ediyorduk.

alıntıların güzel de.
yeterli değil.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
ne noktası mesainin bitmesine daha çok var ne güzel muhabbet ediyorduk.
alıntıların güzel de.
yeterli değil.

Elbetteki sana yeterli olmaz ! Çünkü, alıntı bir büyük tefsirdi... Sana ne laf ve ne de kütüphane yetmez.
Cahillerle bir ortak yanın olmasın !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Elbetteki sana yeterli olmaz ! Çünkü, alıntı bir büyük tefsirdi... Sana ne laf ve ne de kütüphane yetmez.
Cahillerle bir ortak yanın olmasın !
sen az önce kendinin cahil olduğunu söylemiyor muydun:D
Bu soruyu soracağına hanig ayeti kasdettiğini yazsaydın ya ! Yaz da bir bakalım, araştıralım nokdsanımız varsa itiraf edelim ! Ama yoksa, sen bu foruma en az 1 hafta ara vermelisin haberin olsun !


sana dedim ki yeterli değil.
sadaka kültür dür.

gece sadakası nedir?
gündüz sadakası nedir?
açık sadaka nedir?
gizli sadaka nedir?
bunların örnekleri
sonsuz nur rehber kitabında mevcuttur.
bi oku diyorum.
infak kahramanlarının hayatını oku...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
sen az önce kendinin cahil olduğunu söylemiyor muydun:D



sana dedim ki yeterli değil.
sadaka kültür dür.

gece sadakası nedir?
gündüz sadakası nedir?
açık sadaka nedir?
gizli sadaka nedir?
bunların örnekleri
sonsuz nur rehber kitabında mevcuttur.
bi oku diyorum.
infak kahramanlarının hayatını oku...

İnfak kahramanları asr-ı saddette yaşamışlardı. Diğer zamanlarda yaşayanlar ise, çok göreceli bir durum. Yani, kişiden klişye değişiyor.
Atıfta bulunduğun kahrmanları (!) senin tanıman bence yeterlidir. Çünkü, ben kahramanlıklarını görmedim, bilmiyorum. Ben kahramanlıkllarını gizliyenleri ve unutturmak isteyenleri daha çok merak ediyorum
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Örnek Olmak ve Teşvik Etmek İçin

İşte, böyle bir hayır yarışında, dost ve arkadaşların iyilik duygularını harekete geçirmek için sadaka gibi yardımların açıktan yapılması da efdaldir. Zira, insanların atâlet ve lâkaytlıkla me’yusiyet içinde kıvrandığı bir anda, cömertlik hisleriyle dolup şevk ve gayretle salih ameller işleyenler çevrelerindeki kimseleri de çalışmaya ve güzel işlere sevk etmiş olurlar. Nitekim, Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelü't-tehaya) "Sadakayı gizlice vermek, açıkça vermekten efdaldir. Ancak, başkalarının örnek almasını ve onların da amel-i salihte bulunmasını isteyen bir kimse için açıkça vermek daha faziletlidir." buyurmuştur. Evet, dost ve arkadaşlarının nazarlarını da ahiretin yamaçlarına çevirmek isteyen bir insan, açıktan bir hayır yaptığı zaman, onları da sevap kazanmaya teşvik etmekten başka bir maksat taşımaz. Farz olan zekâtı da açıkça vererek, hem ilâhî emre uyar hem de başkalarına da bu vazifeyi hatırlatır.



Kur’an-ı Kerim, "Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarf edenler var ya, onların mükâfatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler." (Bakara, 2/274) buyurmakta; herhangi bir muhtaç gördüğü vakit, hiç gecikmeksizin onun ihtiyacını gideren kimseleri takdir etmekte ve bütün müslümanları hayırlı işler peşinde koşmaya özendirmektedir.


Rivayetlere göre; Hazreti Ebu Bekir efendimiz kırkbin dinarın onbinini gece, onbinini gündüz, onbinini gizli, onbinini de açıkça olmak üzere bir günde tasadduk etmiş ve bu ayet onu takdir sadedinde nazil olmuştur. Yine, Hazreti Ali efendimizin sadece dört dirhem gümüşü varken, onun birini gündüz, birini gece, birini açıkça, birini de gizlice fakirlere dağıttığı nakledilmektedir. Ayet-i kerime özellikle bu iki sahabe efedimize işaret ediyor olsa bile, kelam-ı ilahînin hükmü umumîdir ve merhum Elmalılı Hamdi Yazır’ın da dediği gibi, buradaki infak farz, vacip ve nâfile olmak üzere her çeşit infakı içine almaktadır. Dolayısıyla, öyle bir zaman gelir ki, din ve vatan uğrunda bütün mal varlığının infakı gerekir ve öyle bir seferberlik anında herkesi teşvik için açıktan infak etmek daha iyidir. Allah yolunda canın bile feda edilmesi gereken öyle zaman dilimleri olur ki, o durumda insan bütün varlığını infak etse sezâdır. Özellikle, millete rehber olma konumunda bulunanların, yüce hakikatler uğrunda fedakarlık yapmayı avama da öğretmek için mal varlıklarının çoğunu infak etmeleri ve bunu açıktan açığa yapmaları mahza hayırdır ve hatta bir görev bile sayılabilir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
İnfak kahramanları asr-ı saddette yaşamışlardı. Diğer zamanlarda yaşayanlar ise, çok göreceli bir durum. Yani, kişiden klişye değişiyor.
Atıfta bulunduğun kahrmanları (!) senin tanıman bence yeterlidir. Çünkü, ben kahramanlıklarını görmedim, bilmiyorum. Ben kahramanlıkllarını gizliyenleri ve unutturmak isteyenleri daha çok merak ediyorum

inan bana sahabeleri kıskandıracak derecede infak sahibleri var.

dediğim gibi sonsuz nur kitabını okumanı tavsiye ederim.

http://www.sonsuznur.net/
 
Üst