Aşk üzerine

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
Aşk şiddetli sevgidir. Allahü teâlâyı ve O'nun sevdiklerini çok sevmek. Buna hakîkî aşk denir.

Şiddetli ve her müslüman da olması gereken bir hal'dir. Önce ALLAH-U TEALA ya ve O'nun sevdiklerini sevmektir. Seveceğin kişiyi de sadece O'nun rızası için sevmektir. Hakiki Aşk budur. Bu hal bazen öyle hal alır ki sevdiğini faniyatla paylaşamaz hale gelir, ailesi arkadaşları sevdikleri dünyaya ait her olgudan sıyrılma haline gelir. Artık o halde sadece ALLAH-U TEALA ve sevdiği kalır. Göz gönül başka birşey görmez dünyaya ait bir istek olmaz.

Önemli bir husus vardır ki bu sevgiyi Aşk-ı İlahi'nin önüne geçirmemek gerekir. Sevdiğiniz kişi Din-i İslama bağlı olması gerekir. Nitekim Hads-i Şerif de

"Kadınlarla dört hasletleri için evlenilir: Malı için, asaleti için, güzelliği için ve dini için. Sen dindar olanı tercih et, mesut olursun."
İbni Mâce, Nikâh: 6.

buyrulmuştur. Sevgili Peygamberimiz başka bir hadisde

"Peygamberimiz, Hz. Ömer'in "İhtiyacımızı gidermek için ne gibi mal elde edelim?" diye sorması üzerine şu tavsiyede bulunurlar: "Malın en faziletlisi zikreden bir dil, şükreden bir kalb ve âhireti ile ilgili [İslâmî> hizmetlerde ona yardım eden imanlı bir hanım."
Tirmizî, Tefsirü'l-Kur'ân.- 48, IbnİMâce, Nikâh: 5.

Kocasına İslâmî hizmetlerde destek olan hanımı, Peygamberimiz, dünya servetinin en mühimlerinden birisi saymıştır. Şu yaşadığımız zamanda en önemli kurum aile kurumudur. Aile kurumunun en önemli bireyleri eş ve Kocadır. Eş ve Kocanında arasındaki en güçlü bağ'da birbirlerini ALLAH için sevmektir. Günümüz şartları ve şu menfaat dünyasında en zor bulunan imanlı eş veya kocadır, en önemliside birbirlerini nefsani değil HAK'kın rızası için sevmektir. Yukarıda zikrettiğimiz gibi bu sevgi eş ve kocayı faniyatdan soyutlar göz ve gönül başka birşey görmez. Her türlü zorluğa tebessüm ederek katlanırlar ve çocuklarınıda bu yönde yetiştirirler. Tabi ki ufak tefek tartışmalar olabilir, ama bunları kolaylıkla aşıp geride bırakırlar.
 
Üst