Armagedon - Melhame-i Kübra (Savaşı) - Ahir Zaman Alametleri - dosyası

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,164
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
3 aylık Suriye ile bir savaş başlamak üzere. İnşaallah bu savaştan galip çıkacağız ricalulahın desteği ile. ABD ve Rusya birbirini vurur, Türkiye bir güç olarak ortaya çıkar. Temmuz 2022 de de İsrail yıkılmaya başlar. Bizler de bir nefer olabilirsek, ne mutlu...
Suriye de sona gelindi kanımca
Bir sene içinde seçimler var muhtemelen
Felaket senaryonuza katılmıyorum
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Suriye de sona gelindi kanımca
Bir sene içinde seçimler var muhtemelen
Felaket senaryonuza katılmıyorum

Suriye'deki savaşın biteceğini yazmış idik zaten önceki mesajlarda. Bu mesaja eklememişiz sadece. Allahu Teâlâ Suriye'den üçbin şehit edinmedikçe bu savaş bitmez demiştik, Bu da 7 yılda tamamlanır, olmazsa 9 yılda biter diye yazmıştık. 7-9 yıl arası yani. Bunu geçen sene yazmıştık.

Sonra birden Yunanistan savaşı başlar. Ve devamını yazdık...
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
bir ahir zaman alameti daha...

35075.jpg


Paris'te 'liberal cami' açılıyor: Kadınlar da imamlık yapabilecek

Fransa'nın başkenti Paris'te kadın ve erkeklerin kullanabileceği, her ikisinin de imamlık yapabileceği "liberal cami"nin açılması için hazırlıklara başlandığı bildirildi.

Paris'te kadın ve erkekler için ibadete açık 'liberal' cami için hazırlıklar başladı. Camide kadınlar ve erkekler birlikte namaz kılabilecek ve her ikisi de imam olabilecek.

Mevcut dini atmosferden hoşnut olmadığını dile getiren iki Müslüman entelektüelin öncülüğünde hayata geçirilecek 'liberal cami' projesi için Paris'te uygun cami arayışları sürüyor.

Fransa'da bir ilke imza atacak olan proje kadınlar ve erkeklerin aynı camide namaz kılma, vaaz etme ve imam olma imkanını sağlayacak bir cami anlayışı yaratmak için başlatıldı.

Projenin öncülerinden Kahina Bahloul Müslümanlar için kutsal ibadet mekanları olan camilerde dini ritüellerden "kadınların dışlanıyor oluşunu" eleştiriyor. Fransız Le Monde gazetesine konuşan Bahloul, dışlanan kadınlardan birinin de kendisi olduğunu belirterek çok sayıda kadının camideki ruhsal deneyimi yaşamaktan alıkonulduğunu ifade ediyor. Katolik bir baba ve Yahudi bir annenin kızı olan Kahina Bahloul, ilahiyat bölümünde doktora yapıyor.

Projeyi yöneten diğer isim Faker Korchane de herkesin yerini bulabileceği kutsal mekanlar yaratmak gerektiğini düşünüyor.

Dinde reformu gerekli görüyorlar

Dinin çağa göre yeniden yorumlanması gerektiğini savunan söz konusu entelektüeller dini mekanlarda ele alınan söylemin çok fazla muhafazakarlaştığından şikayet ediyor. İnsanların İslam'ı yaşamada ve Kuran'ı anlamada yeni bakış açısı geliştirmelerinin şart olduğuna inanıyorlar.

Yeni projeyle kurulacak camiyi 'liberal' olarak tanımlayan da yine projenin öncüleri. Kendileri için 'ılımlı Müslüman' sıfatını reddeden Bahloul ve Korchane, öz Müslüman olduklarını savunuyor.

Paris'te 'liberal cami' açılıyor: Kadınlar da imamlık yapabilecek
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Her zaman demişimdir. Ümmetin sorunu AŞAĞILIK KOMPLEKSİ.. Özgüvenini yitirmiş bir ümmetten bahsediyoruz. Dinini modernizme uydurmaya çalışıyor. Çünkü dininden utanıyor. İslam, bu kişilerin algısında özne değil nesnedir. Küffarın kurduğu modern çağ ise özne. Bunların alayı Stockholm Sendromu hastası olduklarının farkında değil malesef. Nasıl farkında olsun ki, kimse anlatmıyor, bunları konuşmuyor alimler hocalar. Neden? Çünkü bu çağı tanımıyorlar. İçinde yaşadığın çağı tanımazsan bu çağ tarafından işte böyle tanımlanırsın. :mad: Neymiş efendim, felsefe caiz değil. Madem öyle al bunları münasip bir yerinize yerleştirin. Ümmetin bu halde oluşunun ana sorumluları alimlerdir. Saidi Nursi'ye de kızıyorum! Hiç öyle göklere falan çıkarmayın. Okudum eserlerini. Öyle bu çağı anlamış birisi değil. Sosyolojik okumaları oldukça yetersiz. Yaptığı şey, Hristiyanların Materyalizme ve Komünizme karşı geliştirdiği dili İslâm'a taşımak. Allah razı olsun gene bu da bir şey ama kopya! O da gerçek sorunları fark edememiş. Adnan Oktar'ın Darwinizme karşı geliştirilen dili Türkçeye taşıyarak meşhur olması gibi! Bunların hepisi bir noktada göz boyamaktan öteye geçmiyor işte. Dalâletten çıkartıcı nitelik taşımıyor malesef. Zaten bu yüzden bir şekilde Batı bunlara yol vermiş. Kendi kopyasından korkmuyor çünkü!!! Tavuk kendisi olunca suyundan niye korksun ki? Neticede o oluşumlardan kendine, gene kendi mayasından olduğu için insan devşirebiliyor. Demem o ki hayran olmaya gerek yok. Biz yapacağız, bunun başka çaresi kalmadı.
 
Son düzenleme:

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
KABE ÇEKİRGE İSTİLASI BAŞLANGIÇTI. UZAYLILAR TAYYİP ERDOĞAN TOPLANTISINDA ALARM VERDİ

 

Lasiyyema

İhvan Forum Üye
Katılım
30 Ocak 2019
Mesajlar
37
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Her zaman demişimdir. Ümmetin sorunu AŞAĞILIK KOMPLEKSİ.. Özgüvenini yitirmiş bir ümmetten bahsediyoruz. Dinini modernizme uydurmaya çalışıyor. Çünkü dininden utanıyor. İslam, bu kişilerin algısında özne değil nesnedir. Küffarın kurduğu modern çağ ise özne. Bunların alayı Stockholm Sendromu hastası olduklarının farkında değil malesef. Nasıl farkında olsun ki, kimse anlatmıyor, bunları konuşmuyor alimler hocalar. Neden? Çünkü bu çağı tanımıyorlar. İçinde yaşadığın çağı tanımazsan bu çağ tarafından işte böyle tanımlanırsın. :mad: Neymiş efendim, felsefe caiz değil. Madem öyle al bunları münasip bir yerinize yerleştirin. Ümmetin bu halde oluşunun ana sorumluları alimlerdir. Saidi Nursi'ye de kızıyorum! Hiç öyle göklere falan çıkarmayın. Okudum eserlerini. Öyle bu çağı anlamış birisi değil. Sosyolojik okumaları oldukça yetersiz. Yaptığı şey, Hristiyanların Materyalizme ve Komünizme karşı geliştirdiği dili İslâm'a taşımak. Allah razı olsun gene bu da bir şey ama kopya! O da gerçek sorunları fark edememiş. Adnan Oktar'ın Darwinizme karşı geliştirilen dili Türkçeye taşıyarak meşhur olması gibi! Bunların hepisi bir noktada göz boyamaktan öteye geçmiyor işte. Dalâletten çıkartıcı nitelik taşımıyor malesef. Zaten bu yüzden bir şekilde Batı bunlara yol vermiş. Kendi kopyasından korkmuyor çünkü!!! Tavuk kendisi olunca suyundan niye korksun ki? Neticede o oluşumlardan kendine, gene kendi mayasından olduğu için insan devşirebiliyor. Demem o ki hayran olmaya gerek yok. Biz yapacağız, bunun başka çaresi kalmadı.
Risale-i Nur'un şiddetle tokat vurduğu ve hücum ettiği felsefe ise mutlak değildir, belki muzır kısmınadır. Çünki felsefenin hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye ve ahlâk ve kemalât-ı insaniyeye ve san'atın terakkiyatına hizmet eden felsefe ve hikmet kısmı ise, Kur'an ile barışıktır. Belki Kur'anın hikmetine hâdimdir, muaraza edemez. Bu kısma Risale-i Nur ilişmiyor.
İkinci kısım felsefe ise, dalalete ve ilhada ve tabiat bataklığına düşürmeye vesile olduğu gibi, sefahet ve lehviyat ile gaflet ve dalaleti netice verdiğinden ve sihir gibi hârikalarıyla Kur'anın mu'cizekâr hakikatlarıyla muaraza ettiği için, Risale-i Nur ekser eczalarında mizanlarla ve kuvvetli ve bürhanlı muvazenelerle felsefenin yoldan çıkmış bu kısmına ilişiyor, tokatlıyor; müstakim, menfaatdar felsefeye ilişmiyor. Onun için mektebliler, Risale-i Nur'a itirazsız, çekinmeyerek giriyorlar ve girmelidirler.
Asa-yı Musa - 6
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Risale-i Nur'un şiddetle tokat vurduğu ve hücum ettiği felsefe ise mutlak değildir, belki muzır kısmınadır. Çünki felsefenin hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye ve ahlâk ve kemalât-ı insaniyeye ve san'atın terakkiyatına hizmet eden felsefe ve hikmet kısmı ise, Kur'an ile barışıktır. Belki Kur'anın hikmetine hâdimdir, muaraza edemez. Bu kısma Risale-i Nur ilişmiyor.
İkinci kısım felsefe ise, dalalete ve ilhada ve tabiat bataklığına düşürmeye vesile olduğu gibi, sefahet ve lehviyat ile gaflet ve dalaleti netice verdiğinden ve sihir gibi hârikalarıyla Kur'anın mu'cizekâr hakikatlarıyla muaraza ettiği için, Risale-i Nur ekser eczalarında mizanlarla ve kuvvetli ve bürhanlı muvazenelerle felsefenin yoldan çıkmış bu kısmına ilişiyor, tokatlıyor; müstakim, menfaatdar felsefeye ilişmiyor. Onun için mektebliler, Risale-i Nur'a itirazsız, çekinmeyerek giriyorlar ve girmelidirler.
Asa-yı Musa - 6
“Menfi felsefe insanın nefis ve hevasını serbest bırakırken, yani bunları tatmin için çabalarken, insandaki kalp, ruh, vicdan gibi ulvi hissiyatları mahkum ve mahpus ediyor. Kur’an ise, tam tersi nefis ve hevaya gem vurup ulvi olan kalp, ruh ve vicdan gibi hissiyatları tatmin eder.” Said Nursi

Bu cümleler hikmet yüklü gözüksede özünde, yanlış anlama lütfen, müslümanları düze çıkarmıyor. Çünkü bir şey önermiyor. Sadece durduğu yerden demogojik bir tespit yapmış. Demogojik olduğunu anlamanız için tersinden sağlamasını yapmanız yeterli. Mesela bir ateist, terör olaylarına bakarak Said Nursi'nin bu cümlesinin aynısını tersinden söylese tutar. Aynı ruhsuzluk ve vicdansızlığı Kur'an'a nispet edecektir. Neden? Çünkü tanımıyor, içine girmiyor. Tanısa anlasa böyle olmaz. Ayrıca hız, haz ve vicdansızlık bizimkilerde yok mu? Hem de ayet ve hadislerden gaz alarak yapanlar yok mu? Ha demek ki mesele insanın nefsi.. Yapmayın arkadaşım, ümmetin önünü açacak başka perspektiflere ihtiyaç var. Görün artık bunu. Felsefe vardır yoktur, iyidir kötüdür tartışması açmak için söylemiyorum bunu. Yeni normlar, formlar diyorum, usüller sistemler diyorum, köyümüz şehrimiz, üretimimiz tüketimimiz diyorum, bir dünya umut diyorum, o dünyayı işletmeye, kurmaya, taş taş üstüne koymaya başlamalı diyorum. Çıkın artık bu kitapların ümmeti sürüklediği dalâletten. Beni evimden sokağa çıkartacak bir lafı var mı? Pankart açıp yolda yürüyüş yapmak için demiyorum. Kurmak, inşa etmek için. Yerdeki çöpü kaldırtmak için. Bir fidan dikmek için. Ve buna benzer binlerce “için” için, Yok. Hiç birinde yok bu. O menfi ve vicdansız gördüğü felsefe okuyup çevreci olan gençler yapıyor bunları.

Dikkatlice bir bak, bizi nereye getirdi! Müslümanlardan çevre bilinci olan var mı? Bu çağ insanı ve insanlığı nereye götürüyor, tespitler yapıp alternatif aksiyonlar üreten var mı? Tamam savunma pozisonunda bu kadarı oluyor ancak, bu doğru, ama biri veya birkaçı yau. Hiç yok. Var, sesler olmuş. Ama itibar görmüş mü? Tam aksine dışlanmış. Şimdi gelinen nokta ortada. Kapitalistleşmiş Müslüman tipolojisi. Bizi erittiler. Bu çağa söyleyecek sözü olmayan, celladına aşık tuhaf hibritlere dönüştük. Ne transhumanizmi tartışabiliyoruz ne de medeniyet iddiamızı ortaya koyabiliyoruz. Yeni yeni bir şeyler başlıyor. O da bu kitaplardan başını kaldırıp felsefeye yönelenler sayesinde oluyor. İş bunlara kalsa “bu eserden başka lazım değil, okumayın” derler. Şaka gibi yau!
 
Son düzenleme:

Lasiyyema

İhvan Forum Üye
Katılım
30 Ocak 2019
Mesajlar
37
Tepkime puanı
5
Puanları
0
“Menfi felsefe insanın nefis ve hevasını serbest bırakırken, yani bunları tatmin için çabalarken, insandaki kalp, ruh, vicdan gibi ulvi hissiyatları mahkum ve mahpus ediyor. Kur’an ise, tam tersi nefis ve hevaya gem vurup ulvi olan kalp, ruh ve vicdan gibi hissiyatları tatmin eder.” Said Nursi

Bu cümleler hikmet yüklü gözüksede özünde, yanlış anlama lütfen, müslümanları düze çıkarmıyor. Çünkü bir şey önermiyor. Sadece durduğu yerden demogojik bir tespit yapmış. Demogojik olduğunu anlamanız için tersinden sağlamasını yapmanız yeterli. Mesela bir ateist, terör olaylarına bakarak Said Nursi'nin bu cümlesinin aynısını tersinden söylese tutar. Aynı ruhsuzluk ve vicdansızlığı Kur'an'a nispet edecektir. Neden? Çünkü tanımıyor, içine girmiyor. Tanısa anlasa böyle olmaz. Ayrıca hız, haz ve vicdansızlık bizimkilerde yok mu? Hem de ayet ve hadislerden gaz alarak yapanlar yok mu? Ha demek ki mesele insanın nefsi.. Yapmayın arkadaşım, ümmetin önünü açacak başka perspektiflere ihtiyaç var. Görün artık bunu. Felsefe vardır yoktur, iyidir kötüdür tartışması açmak için söylemiyorum bunu. Yeni normlar, formlar diyorum, usüller sistemler diyorum, köyümüz şehrimiz, üretimimiz tüketimimiz diyorum, bir dünya umut diyorum, o dünyayı işletmeye, kurmaya, taş taş üstüne koymaya başlamalı diyorum. Çıkın artık bu kitapların ümmeti sürüklediği dalâletten. Beni evimden sokağa çıkartacak bir lafı var mı? Pankart açıp yolda yürüyüş yapmak için demiyorum. Kurmak, inşa etmek için. Yerdeki çöpü kaldırtmak için. Bir fidan dikmek için. Ve buna benzer binlerce “için” için, Yok. Hiç birinde yok bu. O menfi ve vicdansız gördüğü felsefe okuyup çevreci olan gençler yapıyor bunları.

Dikkatlice bir bak, bizi nereye getirdi! Müslümanlardan çevre bilinci olan var mı? Bu çağ insanı ve insanlığı nereye götürüyor, tespitler yapıp alternatif aksiyonlar üreten var mı? Tamam savunma pozisonunda bu kadarı oluyor ancak, bu doğru, ama biri veya birkaçı yau. Hiç yok. Var, sesler olmuş. Ama itibar görmüş mü? Tam aksine dışlanmış. Şimdi gelinen nokta ortada. Kapitalistleşmiş Müslüman tipolojisi. Bizi erittiler. Bu çağa söyleyecek sözü olmayan, celladına aşık tuhaf hibritlere dönüştük. Ne transhumanizmi tartışabiliyoruz ne de medeniyet iddiamızı ortaya koyabiliyoruz. Yeni yeni bir şeyler başlıyor. O da bu kitaplardan başını kaldırıp felsefeye yönelenler sayesinde oluyor. İş bunlara kalsa “bu eserden başka lazım değil, okumayın” derler. Şaka gibi yau!

Ateistin neyin aynısını tersten söylemeye hakkı var ki ? Bir müslüman yukarıda ki parçaya mana verememiş Google dan bulmuşken bir ateist in söz söyleme yetkisi veya söylediği sözün kıymeti ne ifade edebilir.. söylediği takdirde pekala mantıklı izahını da alacaktır.. kusura bakmayın yukarıda Bediüzzaman in bütün eserlerini okuduğunuzu söylemişsiniz.. ben inanmıyorum. Siz sadece aradığınızı bulamamışsınız belli bir zaviyede takılıp kalmışsınız.. aksiyon istiyorsunuz biraz Necip Fazıl birazcık Malcolm x birazcık Seyyid Kutup takılıyorsunuz anlıyorum.. fakat bunu yaparken sizden ricam hakkımda malumat sahibi olmadığınız kişiler hakkında biraz daha dikkatli davranmanız .. Fethullah Gulen hareketi tamda sizin aradığınız bir hareket tarzı ile gitti yıllarca.. Sonuç nedir kendiniz gördünüz..

Münazarat ı okumadığınız ortada.. asar-ı bediiyye den habersizsiniz.. hal böyle iken bir eseri bir müellifi bir dava adamını eksiklerini dostane dahi olsa eleştirirken ölçüyü korumak lazim. kendi eksikliğimiz i o esere muellife yüklemek terbiyesizlik olur.. ben herşeyi herkesten daha iyi biliyorum zihniyeti yere batsın mide bulandırıcı birşey bu..

Kur'an'ın keşfedilmemiş yüzlerce mucizesi var, zihninde iman noktasında şüpheler olan milyonlarca Müslüman var, ateist e kendinizin söylediniz anlatılması gereken binlerce mesele var . Siz dünya namına herşeye bakarken ahireti ikinci plana koyduğunuz için zannederim size bu eserler lezzet vermeyecektir.. zira siz tarım birliği üretim reformu kalkınma zımpırtısına vs gibi hadiseler e bakara suresi filan ayette ki i'caz dan daha fazla ehemmiyet veriyorsunuz.. tamamen dünyevileşmiş bir bakış açısı oluşturmuş sunuz ve deist bir mantık ile hareket ediyorsunuz .. istediğinizi yapmakta serbestsiniz fakat hakkında malumat sahibi olmadığınız eserler hakkında fazla konuşmayın bence..
 
Son düzenleme:

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Ateistin neyin aynısını tersten söylemeye hakkı var ki ? Bir müslüman yukarıda ki parçaya mana verememiş Google dan bulmuşken bir ateist in söz söyleme yetkisi veya söylediği sözün kıymeti ne ifade edebilir.. söylediği takdirde pekala mantıklı izahını da alacaktır.. kusura bakmayın yukarıda Bediüzzaman in bütün eserlerini okuduğunuzu söylemişsiniz.. ben inanmıyorum. Siz sadece aradığınızı bulamamışsınız belli bir zaviyede takılıp kalmışsınız.. aksiyon istiyorsunuz biraz Necip Fazıl birazcık Malcolm x birazcık Seyyid Kutup takılıyorsunuz anlıyorum.. fakat bunu yaparken sizden ricam hakkımda malumat sahibi olmadığınız kişiler hakkında biraz daha dikkatli davranmanız .. Fethullah Gulen hareketi tamda sizin aradığınız bir hareket tarzı ile gitti yıllarca.. Sonuç nedir kendiniz gördünüz..

Münazarat ı okumadığınız ortada.. asar-ı bediiyye den habersizsiniz.. hal böyle iken bir eseri bir müellifi bir dava adamını eksiklerini dostane dahi olsa eleştirirken ölçüyü korumak lazim. kendi eksikliğimiz i o esere muellife yüklemek terbiyesizlik olur.. ben herşeyi herkesten daha iyi biliyorum zihniyeti yere batsın mide bulandırıcı birşey bu..

Kur'an'ın keşfedilmemiş yüzlerce mucizesi var, zihninde iman noktasında şüpheler olan milyonlarca Müslüman var, ateist e kendinizin söylediniz anlatılması gereken binlerce mesele var . Siz dünya namına herşeye bakarken ahireti ikinci plana koyduğunuz için zannederim size bu eserler lezzet vermeyecektir.. zira siz tarım birliği üretim reformu kalkınma zımpırtısına vs gibi hadiseler e bakara suresi filan ayette ki i'caz dan daha fazla ehemmiyet veriyorsunuz.. tamamen dünyevileşmiş bir bakış açısı oluşturmuş sunuz ve deist bir mantık ile hareket ediyorsunuz .. istediğinizi yapmakta serbestsiniz fakat hakkında malumat sahibi olmadığınız eserler hakkında fazla konuşmayın bence..
“Tedrisatın ana gayesi bilgi edinmek değil bilakis bilgiyi aksiyona dönüştürmektir (Das große Ziel der Bildung ist nicht Wissen, sondern Handeln.)” Herbert Spencer

“Kefenin cebi yoktur, ama pantolonun var!” Serseri

Bu cümlelerle başladığım için kusuruma bakma inşallah. “Hikmet müminin yitik malıdır, nerede bulsa alır”a işaret etmek istedim. Fakire sorarsan dünya birinci planda, ahiret ise ikinci planda gelir. Neden dersen önce dünyaya gelmişiz, sonra ahirete göçeceğiz. Madem dünya ahiretin tarlasıdır o halde bu tarlanın toprağından suyuna, hatta tohumunun cinsine kadar bütün mikro ve makro detaylarının kalitesine dikkat etmek zorundayız. Zira kalitesiz tarlanın mahsülü de kalitesiz olacağı için berbat bir dünyanın ahireti fazla bereketli olmayacaktır. Dünyayı ebedi kalacakmışcasına sevmeyeceksin. Dünyayı, sana kemâl yolculuğu yapma fırsatı sunduğu için seveceksin. Mesele bu güzel kardeşim. Hep kemâle seyir, her daim, nesilden nesile bayrağı teslim ede ede; koyacağın tuğla 1000 yıl dayanmalı, çakacağın çivi 1000 yıl çürümemeli... Ejdat böyle yapmadı mı? Bugünün Müslümanları neyi yitirdi acaba? Dünya sevgisi deyince neyi anlıyor acaba? Kanımca anladıkları şey, komşusu ev yaptırırken “dünyaya kazık mı çakacan gardaş, fazla özenme” kemgözlüğünden ibaret. Ruhsuzlaştık. Bu yüzden estetiğimizi de yitirdik. Çirkiniz çirkin. Başkası yapsın biz tüketelim zihniyetine döndü iş.

Necip Fazıl tamam ama diğerleri yetersizdir gözümde.

Said Nursi? Ruhuna saygım var. Çilesi karşısında eğiliyorum. Lakin önerdiği bir şey var mıdır? Yok. Dolayısıyla fikir değildir. Ümmetin üzerine gelen fırtınalara kalkan olmuşmudur, olmuştur. Bu büyük bir şeydir. Saygım bu yüzden. Lakin eserlerini ilelebet geçerli kalacak sabiteler düzeyine yükseltmeniz bana mânasız geliyor.

Fetö gibiler aksiyona geçildiği için çıktı gibi bir cümle kullandınız. Güzel kardeşim, Fetö, aksiyona geçildiği için çıkmadı. Bilakis kimse aks..... neyse ya ben kime ne anlatıyorum ki! Tamam kardeş, istediğin gibi inan. Gün gelir anlarsın inşallah.

Edit: Galiba “aksiyon” kavramından kastettiğim şeyi yanlış anladın. Aksiyon derken olumlu, bereketli, istikametini hiçbir dış gücün tesirinde kalmadan belirleyen, medeniyet tasavvuru olan bir hareket anlamında söyledim. “Aksiyon filmi” lafında geçen aksiyonlar gibi değil tabi.
 
Son düzenleme:

Lasiyyema

İhvan Forum Üye
Katılım
30 Ocak 2019
Mesajlar
37
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Önerdiği birşey vardır.. önerdiği çok şey vardır.. hatta ben onları derlemiş atayım diyordum sonra "ya ben kime ne anlatıyorum ki" dedim kendimce sonra vazgeçtim.. anlarsınız mı birgün zannetmiyorum... Birazcık da İhsan Eliaçık gördüm ayetlere uhrevi meselelere onun gibi teviller yapan.. her ne ise..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Önerdiği birşey vardır.. önerdiği çok şey vardır.. hatta ben onları derlemiş atayım diyordum sonra "ya ben kime ne anlatıyorum ki" dedim kendimce sonra vazgeçtim.. anlarsınız mı birgün zannetmiyorum... Birazcık da İhsan Eliaçık gördüm ayetlere uhrevi meselelere onun gibi teviller yapan.. her ne ise..
Zikir, vird falan öneriyor, biliyorum.
 
Son düzenleme:

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Yok istihare ile falan kurtarıyor zikr vird yorucu iş..
Bir de İstiklal Savaşı'ndan sonra Anadolu'da nüfus kalmamış, herkes kırılmış. Atatürk ilk iş olarak nüfusun azlığını bekâ sorunu kapsamına alıp ilk oradan başlıyor. Hatta on yılda on milyon genç diye de sevinçten marş bile yazmışlar. Hedef bu. Ve milli bir hedeftir bu.. Said Nursi'nin o sıralar millete “boşverin evlenmeyin” demesi ve kendisinin bekâr kalarak buna örnek olması bana acaip trajikomik geliyor. Hani tmm muhalif ol ol da bu kadar değil be kardeşim.
 
Son düzenleme:

Lasiyyema

İhvan Forum Üye
Katılım
30 Ocak 2019
Mesajlar
37
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Gerçekten malumatın birikimin var diye düşünüp ciddi muhatap alarak cevap yazmaya çalışırken şu son saçma cümle uzatmanın manasının olmadığını gösterdi.. selametle patron .. ben münazarat diyorum eleman evlenmeyin ! tavsiyesinden bahsediyor Musti ile irtibat kuruyor.. hey Allahım ya..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Gerçekten malumatın birikimin var diye düşünüp ciddi muhatap alarak cevap yazmaya çalışırken şu son saçma cümle uzatmanın manasının olmadığını gösterdi.. selametle patron .. ben münazarat diyorum eleman evlenmeyin ! tavsiyesinden bahsediyor Musti ile irtibat kuruyor.. hey Allahım ya..
Said Nursi ve verdiği eserler kıymetlidir, İslâmın külliyatını zenginleştirmiştir. Biraz takılıyorum, hemen kızma inşallah.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Bir de İstiklal Savaşı'ndan sonra Anadolu'da nüfus kalmamış, herkes kırılmış. Atatürk ilk iş olarak nüfusun azlığını bekâ sorunu kapsamına alıp ilk oradan başlıyor. Hatta on yılda on milyon genç diye de sevinçten marş bile yazmışlar. Hedef bu. Ve milli bir hedeftir bu.. Said Nursi'nin o sıralar millete “boşverin evlenmeyin” demesi ve kendisinin bekâr kalarak buna örnek olması bana acaip trajikomik geliyor. Hani tmm muhalif ol ol da bu kadar değil be kardeşim.

Dostundostu demiştim sana birara felsefeye merakın var ama yapamıyorsun :D müzik söylemeyi seven ama müzik kulağı olmayan birisi gibi yani..
Risale ve bediüzzaman analizlerin kısır ve eksik.. mesela en basiti bu evlilik mevzusunda bile hem meseleye hakim değilsin, hem bediüzzamana hakim değilsin. eksik bilgiyle eksik değerlendirme de kaçınılmaz oluyor haliyle.

yukardaki tezini ne güzerine kurmuşsun, said nursi millete "evlenmeyin boşver" demiş.. ee bu cümle iptal olsa senin tezin de çökecek demektir.. halbuki tam tersi ifadeleri çoktur..

said nursi bazı talebelerini kendisi istemiştir evlenmesini..
denginizi bulduğunuz zaman evlenin diyen de kendisidir..
hatta şuana kadar rastladığım en güzel evlilik tarifi ve evliliği teşvik eden harikulade ifadeler de yine Bediüzzamana aittir..
Madem konu geldi aktarmak icap eder..
okursan belki yaptığın analizin yanlış olduğunu anlarsın
. anlamazsan yine gel :D

“Hem, refika-i hayatını, rahmet-i İlahiyenin munis, latif bir hediyesi olduğu cihetiyle sev ve muhabbet et. Fakat çabuk bozulan hüsn-i suretine muhabbetini bağlama. Belki kadının en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letafet ve nezaket içindeki hüsn-i siretidir.
Ve en kıymettar ve en şirin cemali ise, ulvi, ciddi, samimi, nurani şefkatidir. Şu cemal-i şefkat ve hüsn-i siret, ahir hayata kadar devam eder, ziyadeleşir. Ve o zaife, latife mahlukun hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhafaza edilir. Yoksa, hüsn-i suretin zevaliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda, biçare, hakkını kaybeder.”

Evet insan, bir refikaya veya bir refike muhtaçtır ki, tarafeyn, aralarında, hayatlarına lazım olan şeyleri muavenet suretiyle yapabilsinler. Ve rahmetten neş’et eden muhabbet iktizasıyla, yekdiğerinin zahmetlerini tahfif etsinler. Ve gamlı, kederli zamanlarını, ferah ve sürura tebdil edebilsinler. Zaten dünyada insanların tam ünsiyeti, ancak refikasıyla olur.”

"Salisen: Risale-i Nur'un Talebelerine: 'Başkaları evleniyorlar, siz tezevvüçten vaz geçiniz.' denilmemiş, denilmez. Fakat talebeler birkaç tabakadır. Bir tabakanın hakiki ihlası kaybetmemek ve hakiki fedakarlık ve azami bir sadakat taşımak için, dünya ihtiyaçlarına mümkün olduğu kadar, ömrünün muvakkat bir kısmında bağlanmaması bu zamanda lazım geliyor."

"Eğer hizmet-i Kur'aniye ve imaniyede yardımcı bir hanım bulsa alır. Hizmetine zarar vermez. Lillahilhamd bu neviden çok Nur Talebeleri var, zevceleri onlardan geri kalmıyorlar. Belki, kadınlardaki şefkatten gelen ücretsiz fıtri kahramanlık ve hakiki ihlas cihetiyle zevcinden daha ileri gidebilir. Nur Talebelerinin yetişmiş kısımlarından ekserisi evlenmişler, bu sünneti yerine getirmişlerdir.

Risale-i Nur onlara der ki: Haneniz bir küçük Medrese-i Nuriye, bir mekteb-i irfan olsun ki, bu sünnet tam yerine gelsin. Sünnet-i seniyenin meyvesi olan çocuklar ahirete size şefaatçı olsunlar. Dünyada da iman dersini alıp size hakiki evlat olsunlar.
"
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Dostundostu demiştim sana birara felsefeye merakın var ama yapamıyorsun :D müzik söylemeyi seven ama müzik kulağı olmayan birisi gibi yani..
Risale ve bediüzzaman analizlerin kısır ve eksik.. mesela en basiti bu evlilik mevzusunda bile hem meseleye hakim değilsin, hem bediüzzamana hakim değilsin. eksik bilgiyle eksik değerlendirme de kaçınılmaz oluyor haliyle.

yukardaki tezini ne güzerine kurmuşsun, said nursi millete "evlenmeyin boşver" demiş.. ee bu cümle iptal olsa senin tezin de çökecek demektir.. halbuki tam tersi ifadeleri çoktur..

said nursi bazı talebelerini kendisi istemiştir evlenmesini..
denginizi bulduğunuz zaman evlenin diyen de kendisidir..
hatta şuana kadar rastladığım en güzel evlilik tarifi ve evliliği teşvik eden harikulade ifadeler de yine Bediüzzamana aittir..
Madem konu geldi aktarmak icap eder..
okursan belki yaptığın analizin yanlış olduğunu anlarsın
. anlamazsan yine gel :D

“Hem, refika-i hayatını, rahmet-i İlahiyenin munis, latif bir hediyesi olduğu cihetiyle sev ve muhabbet et. Fakat çabuk bozulan hüsn-i suretine muhabbetini bağlama. Belki kadının en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letafet ve nezaket içindeki hüsn-i siretidir.
Ve en kıymettar ve en şirin cemali ise, ulvi, ciddi, samimi, nurani şefkatidir. Şu cemal-i şefkat ve hüsn-i siret, ahir hayata kadar devam eder, ziyadeleşir. Ve o zaife, latife mahlukun hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhafaza edilir. Yoksa, hüsn-i suretin zevaliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda, biçare, hakkını kaybeder.”

Evet insan, bir refikaya veya bir refike muhtaçtır ki, tarafeyn, aralarında, hayatlarına lazım olan şeyleri muavenet suretiyle yapabilsinler. Ve rahmetten neş’et eden muhabbet iktizasıyla, yekdiğerinin zahmetlerini tahfif etsinler. Ve gamlı, kederli zamanlarını, ferah ve sürura tebdil edebilsinler. Zaten dünyada insanların tam ünsiyeti, ancak refikasıyla olur.”

"Salisen: Risale-i Nur'un Talebelerine: 'Başkaları evleniyorlar, siz tezevvüçten vaz geçiniz.' denilmemiş, denilmez. Fakat talebeler birkaç tabakadır. Bir tabakanın hakiki ihlası kaybetmemek ve hakiki fedakarlık ve azami bir sadakat taşımak için, dünya ihtiyaçlarına mümkün olduğu kadar, ömrünün muvakkat bir kısmında bağlanmaması bu zamanda lazım geliyor."

"Eğer hizmet-i Kur'aniye ve imaniyede yardımcı bir hanım bulsa alır. Hizmetine zarar vermez. Lillahilhamd bu neviden çok Nur Talebeleri var, zevceleri onlardan geri kalmıyorlar. Belki, kadınlardaki şefkatten gelen ücretsiz fıtri kahramanlık ve hakiki ihlas cihetiyle zevcinden daha ileri gidebilir. Nur Talebelerinin yetişmiş kısımlarından ekserisi evlenmişler, bu sünneti yerine getirmişlerdir.

Risale-i Nur onlara der ki: Haneniz bir küçük Medrese-i Nuriye, bir mekteb-i irfan olsun ki, bu sünnet tam yerine gelsin. Sünnet-i seniyenin meyvesi olan çocuklar ahirete size şefaatçı olsunlar. Dünyada da iman dersini alıp size hakiki evlat olsunlar. "
Eyvallah. Güzel savunma yapmışsın. İknâ oldum.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Kabe'de neler oluyor? Bin Selman ne yapıyor?

Muhammed bin Selman Kabe'nin Üzerine Çıktı 11 Ocak 2019





not: Kabe'nin etrafındaki inşaatları denetlemek için Kabe'nin çatısına çıkmak mazur görülemez bir davranıştır.
 
Son düzenleme:
Üst