Ebu Computer
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 Haz 2013
- Mesajlar
- 25,004
- Tepkime puanı
- 1,501
- Puanları
- 113
Adli tıp ve üç boyutlu yazıcı teknolojisiyle yeniden yaratılan bir Antik Mısır mumyasının yüzü, kişinin yaşamı ve ölümü hakkında yeni bakış açıları sunuyor.
Araştırmacılar, üç boyutlu yazıcı kullanarak mumyanın kafatasının kopyasını yaptı. F: Varsha Pilbrow ve Gavan Mitchell, Melbourne Üniversitesi.
Mumyalanmış kafa, Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi koleksiyonlarında tesadüf eseri keşfedildi. Bir müze küratörü, denetim sırasında bu mumyaya rastladı ve durumu konusunda endişelenerek bilgisayar taramasına gönderdi.
Melbourne Üniversitesi, Anatomi ve Nörobilim Bölümü’nden biyolojik antropolog Varsha Pilbrow,”Taramalardan sonra kafatasının oldukça sağlam olduğu ortaya çıktı. Etrafındaki bandajların altında gayet iyi durumda korunabilmiş.” diyor.
Bir görüntüleme uzmanının yardımıyla, Pilbrow ve ekibi bilgisayar taramalarını, kafatası mumyasının üç boyutlu kopyasını oluşturmak için kullandı.
Ardından, bilim insanları kafanın bir kadına ait olup olmadığını belirlemek için, çene boyutu, çene açısı ve göz yuvalarının özellikleri gibi kafatasının yüz kemik özelliklerini inceledi. Araştırmacılar Meritamun ismini verdikleri bu kafatasının, öldüğünde 25 yaşından büyük olmayan bir kadına ait olduğunu ve mumyalanacak kadar önemli biri olduğunu söylüyor.
Pilbrow, “Bütün bunları hiçbir şekilde örnekleri yok etmeden ve zarar vermeden gerçekleştirebildiğimiz için oldukça mutluyuz ve bu, bir müze küratöryel bakış açısı için çok önemlidir.” diyor.
Yine de, mumyalanmış kafanın nereden geldiği hala bilinmiyor. Bilim insanları bu kafatasının, 1930’da Melbourne Üniversitesi’ne anatomi başkanı olarak katılmadan önce Mısır’da arkeolojik çalışmalar yapan Frederic Wood Jones koleksiyonlarında yer aldığını düşünüyorlar.
Araştırmacılar, keten bandajlama tekniği ve mumyalamanın ayırt edici tarzından Meritamun’un Mısır’da mumyalanmış olduğunu ve en az 2000 yıl önce yaşamış olabileceğini düşünüyor.
Mumyanın suratının canlandırılmış hali. F: Jennifer Mann/Paul Burston. Melbourne Üniversitesi.
Daha sonra yapılacak radyokarbon tarihleme yöntemi ile, mumyanın yaşı tam olarak tespit edilebilecek. Bu sırada araştırmacılar, CT taramaları ve kafatasının üçboyutlu kopyası, dişlerindeki anormallikler ve olabilecek hastalıkları dahil olmak üzere Meritamun hakkındaki diğer ayrıntıları ortaya çıkarıyor.
Pilbrow, “Kafatasının tepesinin çok ince olduğunu fark ettik. Oldukça gözenekliydi. Şiddetli anemiden muzdarip olabileceğini düşünüyoruz.” diyor.
Pilbrow, hemoglobin ve oksijen eksikliğinin, daha fazla kırmızı kan hücresi üretmeye çalıştığı için kemik iliğinin şişmesine ve kafatası kemiğinin inceltilmesine yol açtığını belirtiyor.
Mısır popülasyonları arasında anemi ve diş patolojileri oldukça yaygındı. Bu durum, Meritamun’un nasıl öldüğüne ilişkin olası bir ipucu sağlıyor, ancak Pilbrow ve arkadaşları, genç kadının hayatına mal olmuş olabilecek diğer faktörleri de araştırmaya devam ediyor.
Araştırma henüz hakemli bir dergide yayınlanmadı.
Not: Kız gerçekten güzelmiş. O dönemde yaşasam ben köle olsam o prenses, yüzümüze bakmazdı.
Araştırmacılar, üç boyutlu yazıcı kullanarak mumyanın kafatasının kopyasını yaptı. F: Varsha Pilbrow ve Gavan Mitchell, Melbourne Üniversitesi.
Mumyalanmış kafa, Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi koleksiyonlarında tesadüf eseri keşfedildi. Bir müze küratörü, denetim sırasında bu mumyaya rastladı ve durumu konusunda endişelenerek bilgisayar taramasına gönderdi.
Melbourne Üniversitesi, Anatomi ve Nörobilim Bölümü’nden biyolojik antropolog Varsha Pilbrow,”Taramalardan sonra kafatasının oldukça sağlam olduğu ortaya çıktı. Etrafındaki bandajların altında gayet iyi durumda korunabilmiş.” diyor.
Bir görüntüleme uzmanının yardımıyla, Pilbrow ve ekibi bilgisayar taramalarını, kafatası mumyasının üç boyutlu kopyasını oluşturmak için kullandı.
Ardından, bilim insanları kafanın bir kadına ait olup olmadığını belirlemek için, çene boyutu, çene açısı ve göz yuvalarının özellikleri gibi kafatasının yüz kemik özelliklerini inceledi. Araştırmacılar Meritamun ismini verdikleri bu kafatasının, öldüğünde 25 yaşından büyük olmayan bir kadına ait olduğunu ve mumyalanacak kadar önemli biri olduğunu söylüyor.
Pilbrow, “Bütün bunları hiçbir şekilde örnekleri yok etmeden ve zarar vermeden gerçekleştirebildiğimiz için oldukça mutluyuz ve bu, bir müze küratöryel bakış açısı için çok önemlidir.” diyor.
Yine de, mumyalanmış kafanın nereden geldiği hala bilinmiyor. Bilim insanları bu kafatasının, 1930’da Melbourne Üniversitesi’ne anatomi başkanı olarak katılmadan önce Mısır’da arkeolojik çalışmalar yapan Frederic Wood Jones koleksiyonlarında yer aldığını düşünüyorlar.
Araştırmacılar, keten bandajlama tekniği ve mumyalamanın ayırt edici tarzından Meritamun’un Mısır’da mumyalanmış olduğunu ve en az 2000 yıl önce yaşamış olabileceğini düşünüyor.
Mumyanın suratının canlandırılmış hali. F: Jennifer Mann/Paul Burston. Melbourne Üniversitesi.
Pilbrow, “Kafatasının tepesinin çok ince olduğunu fark ettik. Oldukça gözenekliydi. Şiddetli anemiden muzdarip olabileceğini düşünüyoruz.” diyor.
Pilbrow, hemoglobin ve oksijen eksikliğinin, daha fazla kırmızı kan hücresi üretmeye çalıştığı için kemik iliğinin şişmesine ve kafatası kemiğinin inceltilmesine yol açtığını belirtiyor.
Mısır popülasyonları arasında anemi ve diş patolojileri oldukça yaygındı. Bu durum, Meritamun’un nasıl öldüğüne ilişkin olası bir ipucu sağlıyor, ancak Pilbrow ve arkadaşları, genç kadının hayatına mal olmuş olabilecek diğer faktörleri de araştırmaya devam ediyor.
Araştırma henüz hakemli bir dergide yayınlanmadı.
Not: Kız gerçekten güzelmiş. O dönemde yaşasam ben köle olsam o prenses, yüzümüze bakmazdı.