saf deha
Profesör
Aklımı Sürgün Eder Gün Gelir Hatıralar
Aklına sürgün hatıralar
Şimşekle tasarlanmış kılıcın açtığı yarayla acı verir
Toprak kurak
Öğütçüsü bunak
Savurur estikçe Latin dansı sesinde kumlara hükmeden
…/Zamana bağlanan umutlar erir
Eridikçe akıl delirir!
Ey mızrağı elindeki vahşi
Sen oldun cahillerin başı
Yayıkta sallanırken ayranın değişimine sabırsız
Hani “sütüme ne oldu?” diyen çocuktun şükürsüz
Karınlığa bulanmış ağlayışında kaymağı durmadan yeren
…/Körlenmiş ön yargı bir kere, bakınca karanlık zindanlara benzeyen duvarlardan
Gülünü soldurup koşarken dikenlerini döktüğünde kaçardın acıyla nazarlardan!
“Kime faydası varsa ürettiysen!” der eserin
Dur soluklan cahil onu okuyorsan eğer
At! İlk önce gözlerindeki kederin
Aklına sürgün hatıralar canlansın hıçkırıklarla
Dökülsün ağıtların kuruttuğun topraklara
…/Heykelin ruhu yokmuş meğer
Diyeceksin çıraklarına…
Aklına sürgün hatıralar
Başkasına model haritalar
“Dur” diyecek olur “Ben ettim sen etme!”
“Yolun sonu uçurum gitme!”
Dersin de,
…/İsyanı öğretmişsin öğütlerde
Akıl kısa, boy yarışır söğütlerde!
Gider kendinden emin
Peygamberden başka var mı emin söylesene
“Ben” der “Bilirim sana ne!”
Ey cahil peygamber bile “Ben” dememiş, katmamış benden bir tek harf hadisine
Akacak kan damarda durur mu?
Hiç kurt geceleri boşa ulur mu?
O uçurum nar olmuş cehennem alevi
Tövbe kapısı açık sönmeden feneri
…/Korkunun ecele faydası yokmuş meğer
Diyeceksin çıraklarına!
Aklına sürgün hatıralar
Kabrine kefensiz yatırırlar
Yoksa şehit mi oldum dersin sevinerek
Kan ararsın teninde gezinerek
…/Şaşırır kalırsın “Yok işte bir tek kan lekesi!”
“Nerede?” Dersin, “Şehitlik hissettiren ebesi?”
Kahramansın diyorlar işitiyorsun sesleri
Kadehler kalkıyor kutluyorlar zaferini
Dikilmiş heykelin bir zaman sonra
Pisliyorlar üzerini derler “bu da kimmiş soyka”
Senden sonra o heykel de eceli tatmış
Toprağın içine batmış
Sende iman mı vardı ki, o şehitlik ruhu
Dünya der dururdun tınmazdın o berbat huyunu
Hanlar saraylar altınlar yığdın
Yemeden terk ettin o etin bir budunu
Kalbinde sürgün hatıralar
Anlatmakla bitmez bu satırlar
Lakin toprağa karışınca ten
…/Çölün ateşiyle yanar kavrulur
Hakkında okundukça son bülten!
Saffet Kuramaz
Aklına sürgün hatıralar
Şimşekle tasarlanmış kılıcın açtığı yarayla acı verir
Toprak kurak
Öğütçüsü bunak
Savurur estikçe Latin dansı sesinde kumlara hükmeden
…/Zamana bağlanan umutlar erir
Eridikçe akıl delirir!
Ey mızrağı elindeki vahşi
Sen oldun cahillerin başı
Yayıkta sallanırken ayranın değişimine sabırsız
Hani “sütüme ne oldu?” diyen çocuktun şükürsüz
Karınlığa bulanmış ağlayışında kaymağı durmadan yeren
…/Körlenmiş ön yargı bir kere, bakınca karanlık zindanlara benzeyen duvarlardan
Gülünü soldurup koşarken dikenlerini döktüğünde kaçardın acıyla nazarlardan!
“Kime faydası varsa ürettiysen!” der eserin
Dur soluklan cahil onu okuyorsan eğer
At! İlk önce gözlerindeki kederin
Aklına sürgün hatıralar canlansın hıçkırıklarla
Dökülsün ağıtların kuruttuğun topraklara
…/Heykelin ruhu yokmuş meğer
Diyeceksin çıraklarına…
Aklına sürgün hatıralar
Başkasına model haritalar
“Dur” diyecek olur “Ben ettim sen etme!”
“Yolun sonu uçurum gitme!”
Dersin de,
…/İsyanı öğretmişsin öğütlerde
Akıl kısa, boy yarışır söğütlerde!
Gider kendinden emin
Peygamberden başka var mı emin söylesene
“Ben” der “Bilirim sana ne!”
Ey cahil peygamber bile “Ben” dememiş, katmamış benden bir tek harf hadisine
Akacak kan damarda durur mu?
Hiç kurt geceleri boşa ulur mu?
O uçurum nar olmuş cehennem alevi
Tövbe kapısı açık sönmeden feneri
…/Korkunun ecele faydası yokmuş meğer
Diyeceksin çıraklarına!
Aklına sürgün hatıralar
Kabrine kefensiz yatırırlar
Yoksa şehit mi oldum dersin sevinerek
Kan ararsın teninde gezinerek
…/Şaşırır kalırsın “Yok işte bir tek kan lekesi!”
“Nerede?” Dersin, “Şehitlik hissettiren ebesi?”
Kahramansın diyorlar işitiyorsun sesleri
Kadehler kalkıyor kutluyorlar zaferini
Dikilmiş heykelin bir zaman sonra
Pisliyorlar üzerini derler “bu da kimmiş soyka”
Senden sonra o heykel de eceli tatmış
Toprağın içine batmış
Sende iman mı vardı ki, o şehitlik ruhu
Dünya der dururdun tınmazdın o berbat huyunu
Hanlar saraylar altınlar yığdın
Yemeden terk ettin o etin bir budunu
Kalbinde sürgün hatıralar
Anlatmakla bitmez bu satırlar
Lakin toprağa karışınca ten
…/Çölün ateşiyle yanar kavrulur
Hakkında okundukça son bülten!
Saffet Kuramaz