7000 sene değil abim..
Sadece Adem AS'ın yeryüzünde yaşamasından bu yana 12 000 yıl geçmiş..
Bu hadisenin bildirilmesinden maksat: İnsan'da olan ilmin, bilginin, şerefin meleklerden de yüksek olduğu..
Allah melekleri Sıfat Nurundan halketmiştir.. İnsanın ruhu ise Zat Nurundan.. Zat nuru ise sıfat nurundan büyük ve üstündür.. Meleklerin insana bağlanması, onun üstünlüğünü kabul etmesi de bu yüzden Hak olmuştur.. Secde etmenin bir manası da Mürşid olarak kabullenmek, İlim olarak üstün olana teslim olmak..
Dikkat ediniz, Adem beden olarak yerde yattığında değil; Ona ruh üflendikten sonra bu secde emri veriliyor..
Allah halkiyetini İnsan ile süslüyor..
Burada asıl şaşılması gereken bunlar değil..
Asıl şaşılması gereken şudur:
Azazil (İblis), meleklerden değildir.. Cinlerden bir ifrittir.. Cin nerde, melek nerde..
Orada Adem AS'a secde emri tüm meleklere, evet bütün meleklere veriliyor.. Peki ya neden Cinlerden olan İblis'e de bu secde emredildi?!! Asıl şaşılacak budur!
Çünkü, İblis ilmiyle Meleklere hocalık yapmış uzun zamanlar.. Bir rivayet 200 000 sene.. Onlarla oturmuş, onlarla kalkmış.. Onlarla beraber Cinlere karşı yeryüzünde de epeyce savaşmışlar..
Onlarla beraber olduğu için Cin olmasına rağmen Meleklerden sayılıyor da o yüzden Adem'e secde emri buna da veriliyor..
Bizler de Ümmet-i Muhammed'in Velileriyle birlikte olursak, Ashab-ı Kehfin afedersiniz köpeğinde olduğu gibi, Veli olamasak dahi o sınıftan sayılacağız.. Nitekim, Hiç bir hayvan Cennete girmeyecek.. Sayılı.. Sayısı 4 galiba.. Yalnızca 4 hayvan cennete girebilecek.. Bunlardan biri de Ashab-ı Kehfin köpeği olan kıtmir! Çünkü o köpek Ashab-ı Kehften hiç ayrılmadı.. Onlarla beraber uyudu, onlarla beraber uyandı.. Onlarla beraber de cennete girecek!
Yani bizler de Ümmet-i Muhammed'in Velilerinin peşinden ayrılmayacağız ki onlardan sayılabilelim.. Onların nimetlerinden, nurlarından, feyizlerinden alabilelim..
Evet, Azazil cin iken, melekler ile haşır neşir olduğu için Meleklerden sayıldı.. Ama onlar gibi emre boyun eğemedi! Kibre düştü.. Onlardan fazla ilmi olmasına rağmen o ilmine mağrur oldu..
Allah muhafaza etsin, ilim sahibi olmak hem bir lutuftur ama hem de bir kahır olabilir.. O yüzden ilim varlığına düşmekten Allah muhafaza etsin cümleyi..
Çünkü o kadar ilmine rağmen Adem'de olan ilmi bilemedi mel'un..
Zamanımızın türeme alimleri (!!!) de ilimlerine (!!!) mağrur oluyorlar ve malesef Adem'de olan ilmi bilemediklerinden Adem'e yükseklerden bakıyorlar.. "Alim", dedim "ilim" dedim ama keşke ilimleri de hakikaten var olsa! O da yok.. Olmayan bir ilme mağrur oluyorlar yani.. İnsanlar sürekli "ben bilirim" davasında yanılmışlardır.. "Ya Rabbi, sen bilirsin" duasında ise ali (yüce) olmuşlardır..
İnanınız, Tasavvuf inkarcılığı bundan gayri bir şey değildir!
Adem, gerçekte İnsan-ı Kamil'dir.. Adem'de olan ilim Mürşid-i Kamillerdedir.. Çünkü Allah Adem'e bütün esmayı öğretmiş idi..