4.Murad Filminden Bir Sahne

ihvanistanbul' Alıntı:

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/118874/4-muratin-manifestosu-cihan-unal

Genişletmek için tıkla ...

Kösem Sultan'ın hayatını ele alan bir dizi hazırlığı yapılıyor. IV. Murat ve Deli(!) İbrahim dönemini de kapsıyor bu.. Büyük tartışmalara sebep olacak bir dizi olacağı belli.. Akla gelen ilk konular:

Hazarefen Ahmet Çelebinin Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçuşu, ve IV. Murad'ın onu sürgün etmesi,
Tütün ve içki yasakları, yasaktan kaçmak için haliçte teknelerde içenler, ve asılanlar, ve kapatılan kıraathaneler, isyanlar,
Tütün sebebiyle çıkan yangınlar, meyhaneler, sarhoşlar, azgınlaşan Yeniçeriler, haraca bağlamalar ve bu bağlamda külhanbeyi ve ilk kabadayı kültürünün gelişmesi,
Bağdat'ın fethi, genç Osman'ın bağdat kapısını açması,
O koca gürz ve okçulukta ustalık yarışları,
Sultan İbrahim'in havuzda ki balıklara altın atması,

Çok renkli bir dönemdir Kösem Sutan dönemi..

Bu dizinin senaryosunu yazanlar, bu dönemi iyi araştırırlar ve Avrupa, Anadolu ve Urban diyarında ki oluşumlarla karşılaştırmalar yaparlar, senaryoya sağlıklı eleştiriler yansıtır, sebep sonuç ilişkilerini anlaşılır şekilde aktarabilirlerse o vakit bu dizi tutar.. Saraydan ibaret olmamalı.. Bi Ortadoğu'nun çöllerine, Arapların kültürü içinde ki siyasi gelişmeleri ele alacak, oradan dönecek soğuk kış şartlarında Anadolu'da Alevi isyan hazırlıklarına, oradan Kızıldenizin sahillerinde Kalyondan suya atlayıp dalarak sünger çıkartan, balık avlayan kolları dövmeli, kel kafalı, kulakları küpeli, güneşte kararmış Leventlere falan filan... Bu gibi geçişler, coğrafyamızın büyüklüğünü şuur altına aşılar.. Düşündürmesi ve özendirmesi de lazımdır.. Mesela bizim üstümüze olmayan şu okçuluğun reklamını yapmak için birebir fırsattır bu.. Ama öyle sırf ok atarken falan göstermeyecek.. Atölyeleri, ok ve yay yapan ustaları, o ortamları, yapım süreçlerini falan bir şekilde eklemesi gerekiyorlar diziye.. Ta doğadan ahşabın ve tüylerin seçilmesi; iyi ok atanların statüko kazanması falan.. O dönemin değerlerini ve kültürünü yansıtacak işte.. Atlar ve onları yetiştiren köyler de önemli..

Ammaa, Muhteşem Yüzyıl gibi gayesiz ve salt zevk ve safadan ibaret, düşündürmeyen bir senaryo yazarlarsa at gitsin.. Açıkcası fazla bir beklentim yok, zira bizde osmanlıyı sağlıklı bir şekilde empati yaparak tasavvur edebilen bir tarhiçi bile yok, kaldı ki senarist olsun! O dönemin şehri, esnafı, sarayı, tabiatı, kıyafetleri, farklı kültürler, toplum yapısı, çarşısı falan filan... Mesela sefere çıkışı, ön hazırlıkları, kazanlar, sefer güzergahı üzerinde yapılan hazırlıklar, sucular, tahılcılar, kenefçisi, hamamcısı, mehteri falan, gözünü yumduğun anda film gibi içinde her perspektiften görebilmelisin.. Yeniçerinin gece ateşinin başında küfürlü konuşmaları, ağır şakaları, sazlı sözlü deyişleri,, Yeniçeri kendi içinde bir kültürdür resmen.. Yeniçerinin ortamına Polat Alemdarın ortamı gibi bir ortam yapabilirler. Çaycısı, yeni gelen toyları, abisi, yiğitliği, birbirine sahip çıkmaları, tecrübelisi tecrübesizi, nasihatllı konuşmaları, bazen pislik yapan cinsleri falan filan..

İlk aklıma gelen bunlar..